Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/720 E. 2020/607 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/720 Esas
KARAR NO : 2020/607

DAVA : İtirazın İptali (Cari Hesaptan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Cari Hesaptan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında yapılan cari ilişki sonucu davalı şirketten 32.658,07 TL alacaklı olduğunu, davalı borcunu ödemediğinden davalı aleyhine … 36. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının süresi içerisinde borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, ileri sürerek itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLER :
… 36. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki cari ilişki gereği davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı hususlarındadır.
İlgili … 36. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/11/2018 tarihinde cari hesaptan kaynaklanan 32.658,07 TL asıl alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 avans faizi ile tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/11/2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı görünenen borcunun olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari münasebet (Açık Hesap İlişkisi) bulunduğu, davacı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğini haiz olduğu, davacının elektronik sistemine kayıtlı ve faturaları e-fatura ile Temel Fatura Senaryosu ile müşterilerine gönderdiği, temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı ile dönülmemesinin, Türk Ticaret Kanununun 18.maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesinin mümkün olduğu, davalı tarafın Türk Ticaret Kanununun 21.maddesinde belirtilen sekiz günlük itiraz süresine içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurduğundan davacıya 32.658,07 TL borçlu olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, davacının, davalıdan 14.10.2019 takip tarihi itibariyle 32.658,07 TL talep edebileceği ve 32.658,07 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %18,25 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz oranından faiz işletilmesi gerekeceği beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, icra takibine itirazında genel ifadeler ile borca itiraz ettiğini bildirmiş olup ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı alacağının varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacının usulüne uygun tutulmuş ve davacı lehine delil olma özelliğine sahip ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 32.658,07 TL alacaklı olduğu, davacının, davalıya kestiği iade faturalarının tamamının elektronik ortamda davalıya tebliğ edildiği, davalı şirketin bu faturalara itiraz etmediği anlaşılmış, davacı tarafça alacağın varlığı kanıtlandığından davanın kabulü ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 32.658,07 TL alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasa gereği yıllık % 18,25 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faizi oranından faiz işletilmesine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 32.658,07 TL alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasa gereği yıllık % 18,25 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faizi oranından faiz işletilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.230,87 TL ilam harcından peşin yatırılan 394,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.836,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.898,71 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 394,43 TL peşin harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 87,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.425,83 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır