Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/718 E. 2022/844 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/718 Esas
KARAR NO : 2022/844

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekilinin 18/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, … adresinde mağazası bulunan aydınlatma ürünleri üzerine hizmet veren bir şirket olduğunu, 25.05.2019 tarihinde meydana gelen yoğun yağış sebebiyle yağmur suları, yetersiz ve bakımsız bulunan davalıya ait kanalizasyon sistemiyle tahliye edilemediğini, biriken su davacı müvekkil şirketin iş yerine girdiğini, mağaza içerisindeki ürünlere ve deposunda bulunan mallara zarar verdiğini, meydana gelen zarar neticesinde ürünlerde oluşan tahribat mağaza bünyesinde gerilemeye sebebiyet verdiğini, müvekkil şirketin işlerinin aksamasına neden olduğunu, maddi kazanç kaybına neden olduğunu, davalı yan ve müvekkil şirket arasındaki uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile çözümlenmesi için 28.05.2019 tarihinde … Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, yapılan müzakereler sonucunda davalı tarafça uyuşmazlık konusunun yargılamaya muhtaç olduğunun belirtilmesi üzerine anlaşmaya varılamadığını, bu sebeple huzurdaki davanın açılması gereği hasıl olduğunu, müvekkil şirketin “yağmur sularının yetersiz ve bakımsız bulunan davalıya ait kanalizasyon sistemiyle tahliye edilemediğinden” uğradığı zararların (müspet zarar, kar kaybı vb.) tazmini amacıyla HMK 107. Md. Muvacehesinde yapılacak inceleme ile belirlenecek maddi tazminatın şimdilik 38.000-TL’lik kısmının tazminine, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 14/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İşbu davada adli yargı/idari yargı yolu uyuşmazlığı söz konusu olduğunu, tam yargı davası niteliği olan davalarda yargı yolu idare mahkemeleri olduğunu, işbu davanın İstanbul İdare Mahkemelerine açılmasını gerektiğini, adli yargı yolu açısından da görev itirazında bulunduğunu, işbu davacıda davacılar (gerçek ve tüzel kişi) haksız fiil iddiasıyla tazminat isteminde bulunduğundan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiğini, … Arabuluculuk bürosu arabuluculuk başvuru formu incelendiğinde başvuru sahibinin sadece ve tek başına davacılardan … olduğunu görüldüğünün, diğer davacı …Şirketinin kendisi de ticari tüzel kişi olmasına rağmen herhangi bir arabuluculuk başvurusu olmadığının görüldüğü, … başvuru numarasında kayıtlı başvuru sahibi … olduğunu, başvuruyu şahsen yapılmış olduğunu, ve şirketin temsilcisi sıfatı ile yapılan bir başvuru bulunmadığını, davacının davasını kabul anlamına gelmemek üzere davacıların ve üçüncü kişilerin kusur durumunun irdelenmesi ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, öncelikle yargı yolu ve görev itirazının kabulüne, görevsizlik kararı verilmesine, idari yargı yolunun görevli olduğunun tespitine, bu mümkün olmadığı takdirde dava dosyasının İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın reddine, davacının davasının esastan ve tümüyle reddine, davacının yargılama masrafi ve avukatlık ücreti isteminin reddine, yargılama masraflarının davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu, faturalar, fotoğraflar ve video kayıtlarını içerir flas bellek, arabuluculuk başvuru formu ve son tutanak sureti dosya arasında delil olarak mevcuttur.
Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; hasar gören dava konusu binanın hem arka hem de önce cephesinde tretuvar taşları kenarında yağmursuyu olukları olduğunu, yağmur suyunun yüzeysel akışa bırakıldığı keşif yerinde tespit edildiğini, dava dilekçesinde yoğun yağış sebebiyle olduğu belirtilen baskının 25.09.2019 tarihinde olmadığından yoğun yağış nedeniyle mümkün olmayacağı kanaatine varıldığını, hasarın şube yolu arızasından kaynaklandığını ve arızaya aynı gün müdahale eden …’nin hizmet kusuru olmadığı kanaatine varıldığını, ancak taşınmazın bodrum katında aynı gün su bulunması gerçeği ile tüm teknik görüş ve detaylarının yukarıda açıklamalı olarak izah edilmiş olduğunu, dava kapsamında sunulan fatura içerikleri incelendiğinde hasar gören ürünlere ait 15 adet faturada tek tek ürün adedi birim fiyatı ve tutarları yazılı olan; elektrik-elektronik aksamlı malzemelerden oluştuğunu, elektronik balast deşarja göre çalışma faaliyeti gösteren ve akım-gerilim faaliyetlerini düzenlemekte olan sistem olduğunu, sıvı ile temasında kısa devre gibi sorun yaratabileceği sebebiyle hasarlı sayılmasının uygun görüleceği, benzer şekilde sokak yol armatürü etans duy yüzüğü armatür duyu gibi malzemelerinde su ile temasında kullanılamaz hale gelebileceğini kanaatini, su basması sonucu mağaza içerisindeki elektirik ve elektronik ürünlere zarar verdiği kanaati oluştuğunu, fatura ile belirtilen ve hasar gören malzemelerin tamamının 38.764,25-TL olduğunu kanaatine varıldığı görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan bilirkişi ek raporu ile; dava konusu taşınmaza su baskınının, yoğun yağışlar sonucu yetersiz ve bakımsız bulunan kanalizasyon sisteminin tahliye edilememesinden olmadığı ve o gün yağış bulunmadığı ve bu durumda taşınmazda zarar ziyan olamayacağı, dava konusu taşınmaza …’ nin şube yolu arızasından su baskını olabileceği ancak dava konusu hasarla ilgili … Genel Müdürlüğünün arıza ihbarına aynı gün içinde cevap vermesi ile bakım ve onarım yükümlülüğünü yerine getirdiği ve bir hizmet kusuru bulunmadığı, davacının dava konusu ile ilgili tam ıslah talebine davalı tarafın muvafakat vermemesi ile dava sebebi yönünden ıslah edilmesine karar verilmesinin tamamen mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, belediye hizmetlerinin gereği gibi işlememesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nun 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nun 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Davalı … bir kamu kurumudur ve …’ne bağlıdır. Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları çerçevesinde gerçekleştirmektedir. 2560 Sayılı … kuruluş ve görevleri hakkındaki kanunun 2. maddesine göre; davalı …’ nin sadece atık sular için değil yağmur sularının sağlıklı bir şekilde uzaklaştırması konusunda da görevlidir. Anlatılan gerekçe ile davanın niteliği itibari ile 6102 Sayılı Kanunun 4-5.md kapsamında kalmadığı bu haliyle 6100 Sayılı Kanunun 2.maddesinde yer alan ”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.” hükmü gereğince davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan davanın görev nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde, yetkili ve görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, mahkememiz kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Harç, vekâlet ücreti, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip … (e-imza)

Hakim … (e-imza)