Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/701 E. 2020/552 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/701 Esas
KARAR NO : 2020/552

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 02/04/2013
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 27/01/2012 günü davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine doğru giderken yolun karlı olması ve aşırı hızlı gitmesi nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybedip kaza yaptığını, araçta yolcu olarak bulunan davacı … ve diğer yolculardan 5 kişinin yaralandığını, olay neticesinde … 10. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olup, trafik ekiplerince olay yerinde tutulan trafik kaza raporunda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın davalı … A.Ş. Tarafından … nolu Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta ( Trafik ) Poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle bel ve kalçada kırıklar nedeniyle müvekkilinin sakat kaldığını bu kaza ve yaralanma nedeniyle 215 gün işe gidemediğini, inşaatta çalışan müvekkilinin kazadan sonra işini icra edemediğini kazadan önce müvekkilinin 2.000,00 TL maaşla çalıştığını ileri sürerek fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili …’ın uğramış olduğu cismani zarar ve tüm vücut fonksiyon kaybı nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, uğramış olduğu manevi zararlar için de 25.000,00 TL tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizli ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 30/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de, 1.000,00 TL maddi tazminat taleplerini 1.203,11 TL artırarak 2.203,11 TL ‘ye çıkarmıştır.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından iş bu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvurusu olmadığından temerrüt tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 18/08/2011 – 18/08/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu beyan ederek davanın reddine, dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili şirket yönünden kaza tarihiniden itibaren faiz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Ali Çelikbaş ve …’a usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiştir.
DELİLLER :
… 10. Asliye CM’nin … E sayılı dosyası, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen Karayolları zmms poliçesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin yapılan araştırma, araç trafik kayıtları, davacının tedavi evrakı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin davalı …’ın tamamen kusurlu olduğuna ilişkin 15/07/2014 tarihli raporu, davacı …’ın 27/01/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızasının Çalışma Gücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel arıza bırakmadan iyileşmiş olduğu ve sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığına ve iyileşme süresinin 27/01/2012 tarihinden itibaren üç aya kadar uzayabileceğine ilişkin Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 28/01/2015 tarihli raporu, hesap bilirkişi … tarafından düzenlenen ve davacının maddi zararının 2.203,11 TL olduğuna ilişkin rapor ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Dava, Karayolunda meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacının aracın sürücüsü, maliki ve sigorta ettireninden, maddi ve manevi tazminat istemi ile açılmıştır.
Mahkememizin 2014/198 Esas – 2016/116 Karar sayılı dosyasından 15/02/2016 tarihinde verilen ” 1-Davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile 2.203,11 TL’nin davalı sigorta şirketi açısından 02/04/2013 tarihinden, davalılar … ve … açısından 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davacının davalılar … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” ilişkin karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18314 Esas – 2019/7226 Karar sayılı 10/06/2019 tarihli kararı ile ” Davacı vekili, davalı …’a ait olup davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın davalı …’ın sevk ve idaresinde iken tek taraflı olarak tam kusurlu olarak sebep olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralandığını belirterek 1.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, 2.203,11 TL’nin davalı sigorta şirketi açısından 02/04/2013 tarihinden, davalılar … ve … açısından 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/07/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şahıslardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar … ve … vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası sebebi ile yaralanmaya dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu trafik kazası 27/01/2012 tarihinde gerçekleşmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün Bozulmasına…” ifadelerine yer verilerek bozulmuş, mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Maddi tazminata yönelik karara ilişkin temyiz itirazları Yargıtayca reddedildiğinden davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile 2.203,11 TL’nin davalı sigorta şirketi açısından 02/04/2013 tarihinden, davalılar … ve … açısından 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden, olayda davacı kusursuz olsa da davacının iyileşme süresinin üç aydan ibaret olduğu ve kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, olayın 27/01/2012 tarihinde meydana geldiği dikkate alınarak davacı ile davalılar … ve araç maliki …’ın benzer sosyo-ekonomik durumuna göre davacının olay yüzünden yaşadığı ıstırabı bir nebze hafifletmesi ve aynı zamanda her iki taraf için adil de olması bakımından, davacının davalılar … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.500,00 TL manevi tazminatın 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile 2.203,11 TL’nin davalı sigorta şirketi açısından 02/04/2013 tarihinden, davalılar …. ve … açısından 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının davalılar … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.500,00 TL manevi tazminatın 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanununca maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 150,50 TL karar harcı ile manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 239,08 TL karar harcı olmak üzere toplam 389,58 TL harçtan peşin yatırılan 88,85 TL ve 27,70 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 273,03 TL harcın ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 150,50 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 88,85 TL peşin harç ile 27,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam toplamı olan 116,55 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 0,60 TL dosya ücreti, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 424,70 TL tebligat- müzekkere giderlerinden oluşan toplam 949,60 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 199,08 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına, kullanımayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iade edilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır