Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/700 Esas
KARAR NO : 2023/988
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili 2017 yılında arkadaşı …’nin bankalardan kullanacağı kredilerde teminat olması adına imzalı ancak içeriği boş hatır bonoları verdiğini, devam eden süreçte bu bonolar müvekkilinin bilgi ve onayı dışında dava dışı … tarafından tutar ve vade tarihleri doldurulduğunu ancak lehtar keşideci isim ve kimlik numarası ve düzenleme yeri gibi kısımları boş bir şekilde davalının eline geçtiğini, davalı tarafından hukuka aykırı bir şekilde lehtar ve keşideci TC kimlik numarası kısmının boş olarak ele geçirilen bonoların içeriği ve en önemlisi lehtar kısmının müvekkili iradesine aykırı bir şekilde doldurulduğunu, davalının bu eyleminin davalı tarafından senetlerin 100.000 TL tutarında 27/03/2017 ödeme tarihli olan senet ile … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz başvurusunda bulunması ile öğrenildiğini, davalı … 25/11/2019 tarihli ihtiyati haciz talebinden sonra toplam 8 senede ilişkin olarak 28/11/2019 tarihinde … 25. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, İcra takibine sunulan senetlerin lehtar, TC kimlik numarası ve nakden ifadeleri ile bir kısmında da düzenleme tarihinin farklı kalem ve el ile, senetlerin boş olarak …’ye verilmesinden çok sonra doldurulduğunun çıplak gözle bile görüldüğünü, 8 senetten ikisinde tahrifat yapıldığını, TL ibaresinin çizildiğini ve USD haline getirildiğini, TL şeklindeki bedellerin üzerinin çizilerek USD olarak değiştirilmesine ilişkin değişikliğin müvekkili tarafından yapılmadığını, müvekkilinin işbu değişikliği kendi parafı ile onaylamadığını, söz konusu senetlerin tahrifat nedeni ile senet vasfını yitirdiğini, müvekkilinin davalı …’ı 2,5 ay öncesine kadar tanımadığını, ilgili senetleri yalnızca arkadaşı …’ye bankalarda kullanacağı kredilerde teminat olması adına boş olarak verdiğini, davalı tarafından hatır senedi olduğu bilinen ve esasen kambiyo vasfı olmayan bono sureti içeriğinin müvekkilin iradesi hilafına bile isteye ve hukuka aykırı bir yarar sağlamak amacı ile doldurulmasının resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve tefecilik suçunu oluşturduğunu, tüm bu sebeplerle davalı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkilinin dava konusu … 25. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına sunulan ve lehtarı … olan 8 adet bonolardan konu icra dosyasında kaynaklı herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, icra takibine dayanak bonoların iptaline, davalı aleyhine senet bedelleri toplamının %20’sinden aşağı olmamak üzere icar inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davasına konu etmiş olduğu 8 adet senedi arkadaşı olduğunu beyan ettiği ancak senette ya da icra takibinde taraf olmayan dava dışı 3. Kişi … adlı bir şahsa bankalardan kredi temin edebilmesi için boş olarak imzalayıp verdiğini, bu senetlerin hatır senedi olduğunu, senetlerin başkasına ciro veya devredilmeyeceği, toplam senet bedellerinin 120.000TL’yi aşmayacağının aralarında kararlaştırılmış olduklarını beyan ettiğini ancak bu beyanlarının tamamının dayanaksız iddialardan ibaret olduğunu, davacı tarafın davaya konu etmiş olduğu senetlerde yer alan imzaların kendisine ait olduğunu açık bir şekilde kabul ettiğini, davacının arkadaşı olduğunu söylediği dava dışı 3. Kişi … adlı şahıs tarafından kaleme alınmış olan, adi yazılı, tek taraflı bir metin ibraz ettiğini, davaya ilişkin tüm iddialarını da sadece bu metne dayandırdığını, davacının arkadaşı tarafından yazılmış olan bu tek taraflı metnin hiç bir hukuku geçerliliği olmadığını, işbu dava bakımından hiçbir surette delil olarak dikkate alınamayacağını, davacı tarafın dava konusu bonoların kendisi tarafından imzalandığını açıkladığını, bonoların tutar ve vade tarihlerinin arkadaşı olduğunu bildirdiği ve dava ile hiçbir surette ilgisi olmayan … adlı kişi tarafından doldurulduğunu, lehdar, keşideci ismi gibi öğelerin ise müvekkili tarafından doldurulduğunu iddia ettiğini ancak davacının bu haksız ve gerçek dışı iddialarını ispata yarar hiçbir delili mevcut olmadığını, bu iddialarını da kesinlikle kabul etmediklerini, davacının arkadaşı olarak sunduğu … adlı şahsın bu senetlerde ya da takipte taraf olmadığını, dava konusu bonolarda imzası, cirosu olmayan, icra takibinde taraf sıfatı bulunmayan, kim olduğu dahi belli olmayan, davacının arkadaşı olduğu söylenen bir şahıs tarafından kaleme alınmış olan adi yazılı ve tek taraflı bir beyan metninin hiçbir şekilde yazılı deli vasfını taşımadığını, davacı tarafın dava konusu senetlerden 2 tanesinde tahrifat bulunduğunu, müvekkili tarafından senetlerde her hangi bir tahrifat yapılmadığını, açıklanan sebepler ile davacının haksız, dayanaksız ve kötüniyetli davasının reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, … 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, … 25. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, takip dayanağı bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, uyuşmazlığa konu senetlerin dava dışı arkadaşı …’ye bankacılık kredi işlemlerinde yardımcı olmak amacıyla lehtar, keşideci, düzenleme yeri, düzenleme tarihi, ödenecek miktar ve ödeme günü yazılmadan içeriği boş ve 120.000,00 TL yi aşmamak üzere teminat senedi olarak verildiğini, daha sonrasında davalı …’ın müvekkili davacı …’e 23.10.219 tarihinde whatsapp programı üzerinden ulaştığını ve senetlerin içeriğinin doldurulmuş fotoğraflarını gönderdiğini ve ödeme talebinde bulunduğunu, gönderilen fotoğraflarda senetlerin lehtar kısmı ile muhtelif yerlerinin boş olduğu, davalının senedin boş kısımlarını hukuka ve davacı keşideci iradesine aykırı bir şekilde doldurduğunu, TL şeklindeki bedellerin üzerinin çizilerek USD yazıldığını bu değişiklikte paraf bulunmadığını, senetlerin tahrifat nedeni ile kambiyo vasfını yitirdiklerini bu nedenle … 25. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 8 adet bono nedeni ile davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, açığa imza atıldığına ilişkin iddiaların yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, senedin lehtar hanesinin boş olmasının senedin geçerliliğini etkilemediğini, 28.04.2017 ve 30.06.2017 vade tarihli basılı senetlerin üzerinde kendiliğinden Türk Lirası ibaresinin yer aldığını, senette her hangi bir tahrifat yapılmadığını, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dışı … … Asliye Ceza Mahkemesi …Esas,… Karar sayılı dosyasında savunmasında; 2017 yılında arkadaşı …’ten 8 adet imzalı bono aldığını, bonoları almasındaki amacının bunları borçlu olduğu kişilere vererek borcunu ödemek ve karşılığında mal almak olduğunu, … ile olana anlaşması gereği bonoları 120.000,00 TL bedel ile sınırlı olarak kullanacağını, bonoları boş olarak aldığını, işleri bozulunca arkadaşı … (davalı) dan nakit para desteği aldığını, aldığı miktarı hatırlayamadığını, boş olarak aldığı bonoları üzerlerine rakam yazarak ve diğer kısımlarını boş bırakarak … a teslim ettiğini, … da faiz ile para almadığını, … (davacı) ile …’ ın (davalı) birbirlerini tanımadıklarını, aralarında ticari ilişki bulunmadığını beyan etmiştir. Dosyaya sunulan ve dava dışı … e ait olduğu belirtilen dava dilekçesi ekinde sunulan bir sayfalık yazı da aynı hususları içermektedir.
… Asliye Ceza Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı dosyasında, sanıklar … ve … hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
Ceza yargılamasında …’ ın mahkumiyet hükmüne itirazı üzerine … Asliye Ceza Mahkemesi … Esas,… Karar ile yapılan yargılamada sanık …’ın üzerine atılı suçu işlediği yazılı delil ile ispatlanamadığından …’ ın beraatine karar verilmiştir. Beraat kararının istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Ceza Dairesi’ nin 2023/769 Esas, 2023/969 Karar sayılı ilamı ile katılanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Böylelikle davalının açığa imzanın kötüye kullanılması eyleminden beraatine ilişkin hüküm 26.05.2023 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı tarafından 01.07.2020 tarihli dilekçesinin ekinde dava dışı …’ye ait olduğu belirtilen … IMEI numaralı cep telefonu üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan 16.11.2020 tarihli uzman görüşü sunulmuştur. Yine alınan uzman mütalaasında davalı … ile dava dışı … arasında geçtiği belirtilen mesajlara yer verilmiştir. Konuşma içeriğinde;
… senden …’ın senetlerini isteyecem bu senetleri verip onları alacaz diye konuşmuştuk. Artık herhalde onlarla bir işin kalmadı.
… Onlarla işim var konuşuruz akşama arayacam seni … Sana söz verdiğim gibi Hakan’ı aramadım. …’in bende ki senetlerin resimlerini gönderirim garanti de ederim eğer Mert öderse bu senetler geçersizdir…
Şeklinde mesajlar bulunduğu görülmüştür. Mesajların tümü dosya içeriğinde bulunan uzman mütalaasında yer almaktadır.
Davalı vekili uzman mütalaasına ve davacı tarafın sunmuş olduğu 01.07.2020 tarihli dilekçesine karşı sunmuş olduğu 31.08.2020 tarihli dilekçesinde, uzman görüşü raporundaki içeriğin gerçeği yansıtmadığını, sunulan kayıtların müvekkili davalı ile bir ilgisi bulunmayan kayıtları kabul etmediklerini, whatsapp yazışmaları üzerinde çok kolay bir şekilde değişiklik yapılabileceğini, yazışma kayıtlarının gerçek dışı olduğunu, ayrıca konuşma içerisinde Hakan adında birinden bahsedildiğini, bahsedilen Hakan isimli kişinin davacı olduğuna dair somut delil bulunmadığını binlerce Hakan isimli kişi bulunduğunu, davacının belirtilen konuşmanın tarafı olmadığından delil olarak kullanılamayacağını açıklamıştır.
Sunulan uzman görüşünde yer alan mesaj içeriklerini davalının kabul etmemesi, inceleme yapılan telefonun mahkememize sunulmaması ve denetime elverişli olacak şekilde her türlü şüpheden uzak tespit yapılamaması, Hakan isimli kişinin davacı olup olmadığının belirsiz kalması nedenleri ile uzman görüşündeki tespitler lehe delil olarak kabul edilmemiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5674 Esas, 2023/7351 Karar sayılı ilamı;
“Dava, takibe dayanak teşkil eden bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu, bedelsiz olduğu ve muvazaalı olarak temlik edildiği iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. 6102 sayılı TTK’nın 776 ncı maddesinde bononun unsurları belirlenmiştir. Aynı Kanun’un 778 inci maddesi yollamasıyla 680 nci maddesi uyarınca açık düzenlenen bono eksik unsurları tamamlanınca sanki baştan beri doldurulan içeriği varmış gibi işlem görür, açık bonoda keşideci ile senedi elinde bulunduran arasında yapılan anlaşma ile eksik unsurların doldurulması senet teslim edilen kişiye bırakılmıştır. Tarafların anlaşmaları sonucu bononun lehdar hanesi açık bırakılarak bir başkasına tevdii mümkündür. Bu durumda, anlaşma uyarınca bonoyu alan kişi lehdar hanesine kendi adını yazabileceği gibi isterse bonoyu yine lehdar hanesi açık olarak başka bir kişiye vererek açık kısmının o kişi tarafından doldurulmasına imkan sağlayabilir. Başlangıçta, bazı unsurları açık olarak verilen bononun tedavüle konulurken unsurlarının tamam olması yeterlidir. Somut olayda, davacı tarafından bono lehtar hanesi açık bırakılarak imzalanmak suretiyle dava dışı …a verilmiş, davalı …’da bonoyu…’dan alarak lehdar hanesine kendi ismini yazmıştır. Tedavüle konulduğunda unsurları tam olduğundan bu husus bononun geçerliliğini etkilemez, davacı davalı hamile ancak 6102 sayılı Kanun’un 687 nci maddesinde yazılı koşullarla def’ilerini ileri sürebilir. İspat külfeti davacıda olup, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddianın da davacı keşideci tarafından yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir.(Y.19.HD 2011/10933 E -2012/2657 K., 2016/4254 E-4849 K, 2014/3927 E-7238 K.) ” şeklindedir.
Davacı vekili 28.04.2017 ve 30.06.2017 vade tarihli basılı senetlerde yer alan Türk Lirası ibaresinin çizilerek yerine USD ibaresinin yazıldığını ve senette tahrifat yapıldığını ileri sürmüş ise de, senetteki “TL” ibaresinin çizilerek yerine “USD” yazılması senet matbu olduğundan tahrifat olarak kabul edilemez (Benzer şekilde Yargıtay 12. HD 2022/9151 Esas 2023/1986 Karar).
Takibe konu senetler üzerinde yer alan imzanın davacı …’e ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bononun teminat amaçlı verildiği, bedelinin yazılı olmadığı, açığa imza atmış olduğunu iddia etmiştir. 6102 sayılı T.T.K.’ nun 778/2 -f ve 680. maddeleri uyarınca, açığa bono düzenlenmesi mümkün olup, bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia eden davacı keşidecinin, bu iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerekmektedir. Bono kambiyo senedi olmakla sebepten mücerret olduğundan, hamil olan davalının bu bononun düzenlenmesine neden olan hukuki ilişkiyi ve ne kadar borç para verdiğini ispat etme zorunluluğu bulunmamaktadır. İspat yükü üzerin olan davacı iddialarını ispatlar yazılı her hangi bir delil sunmamıştır. Açığa imzanın kötüye kullanılması suçlaması üzerine açılan soruşturma dosyasında düzenlenen iddianame sonrası yapılan yargılamada davalının beraatine karar verilmesi, davalının bonoların …’ ye teminat senedi olarak verildiği hakkında bilgi sahibi olduğu ve senetleri kötü niyetle elinde bulundurduğunun ispat edilememesi ve davalının teklif edilen yemini eda etmesi ile ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
İİK’ nun 72 madde anlamında davacı borçlu hakkında ihtiyati tedbir ile takip durdurulmadığı için davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 269,85 TL ilam harcının peşin yatırılan 21.029,83 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 20.759,98 TL harcın davacıya iade edilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 165.457,82 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 684,40 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023
Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır