Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/699 E. 2022/546 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/91 Esas
KARAR NO : 2022/541

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2017
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen 15/01/2011, 15/01/2011, 16/05/2011, 02/12/2011 ve 04/01/2012 tarihli Sunucu Kiralama Hizmet Sözleşmeleri uyarınca davalıya sunucu kiralama hizmetini yaklaşık 6 sene verdiğini, tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından uzunca bir süre ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhinde … 24. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasıyla icra takibine başladıklarını, ancak davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalı borçlu itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; tarafların tacir olup, icra takibine konu faturaların konusunun iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davalı şirketin adresinin Kadıköy olup yetkili Mahkemenin de İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı yetkilileri ile davalı müvekkili arasında sunucu kiralanmasında yaşanan sıkıntıların ilgili internet ortamında maille belirtildiğini, davalı müvekkillerinin kullanmadığı sunucuların kapatılması için defalarca mail attığını, davanın fazladan sunucu ek edimler için fazladan fatura gönderdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/12/2018 tarih…esas … sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği 2019/91 esasını aldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: 10/03/2020 tarihli bilirkişi raporu, 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporu, … 24. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya aslı, sunucu kiralama hizmet sözleşmesi, 15.01.2011 tarihli sözleşme, 16.05.2011 tarihli sözleşme, 02.12.2011 tarihli sözleşme, 04.01.2012 tarihli sözleşme, İTO kayıtları dosya arasında delil olarak mevcuttur.
10/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; taraflar arasında her iki tarafında kabulünde olan ve davacı tarafından dosyaya sunulan 15.01.2011, 16.05.2011, 02.12.2011, 04.01.2012 tarihli sunucu kiralama hizmet sözleşmesine dayalı ticari bir ilişkinin olduğu, davalının davacıdan yeterli ve sağlıklı hizmeti alamadığından hizmet alımını tamamen durdurduğu şeklinde itirazın bu davanın konusu olmadığı, sözleşmelerin fesih edilmesinin koşullarının belli olup davalı tarafından sözleşme feshi ile ilgili dosyaya herhangi bir belge sunulmadığından davalının davacı nezdindeki cari hesapla oluşan ve takip konusu yapılan 110.098,94 TL borçtan sorumlu olacağı ve bu borç için davacının takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği, tarafların inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
25/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca davacının davalıya yaklaşık 6 yıl hizmet verdiği hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, davacının iddiasının dava konusu kira bedellerinin ödenmediği yönünde olduğu, davalının iddiasının ise kullanılmayan sunucuların kapatılması ile ilgili defalarca mail gönderildiği, davacının kapatılması istenen ve kullanılmayan sunucular için fatura düzenlemeye devam ettiği, bu bakımdan hizmet alımının durdurulduğu, dolayısıyla alınmayan bir hizmete karşılık düzenlenen faturalar nedeniyle bir alacağın doğmayacağı yönünde olduğu, sözleşme ilişkisinin tek başına alacağın doğması için yeterli olmadığı, hatta sözleşme ilişkisine dayanılarak fatura düzenlenmesi, faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesi, faturaya sekiz gün içinde itirazda bulunulmamasının dahi alacağın doğması için yeterli olmadığı, alacağın varlığı için sözleşmede kararlaştırılan mal veya hizmetin ifa edildiğinin ayrıca kanıtlanması gerektiği, taraflar arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmamış olsa dahi davacının bir takım hizmetler sunması durumunda bu yapılan hizmetlerin bedelinin talep edileceği, taraflar arasında akdedilen 15.01.2011/ 16.05.2011/ 02.12.2011/ ve 04.01.2012 tarihli sunucu kiralama hizmet sözleşmeleri uyarınca davacının davalıya sunucu kiralama hizmetini yaklaşık 6 sene verdiği, davalının ödeme yapmaması üzerine davacının icra takibine başvurduğu, davalı tarafın davacı yana kullanmadığı sunucuların kapatılması için defalarca mail attığı, davacının fazladan fatura gönderdiğini, kapatılması konusunda mutabık kalınan ve kapatılan sunucular için dahi fatura kestiğini belirttiği, taraflar arasındaki itilaf konusu husus …, …, …, … sunucuların 31.08.2016 yılındaki ticektte mail ie kapatılması istenmiş 01.06.2017 tarihine kadar sunucuların kapatılmayarak davalıya fatura edildiği, dava konusu alacağın 02.11.2015 tarihinde kapatma talebi olan 5 sunucunun Haziran 2016 tarihine kadar kapatılmayarak fatura edilmesinde kaynaklandığı, teknik olarak davalının anılan sunuculardan hizmet almadığı, bu bakımdan dava konusu alacağın talep edilemeyeceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemli davadır.
Davanın, davacı şirket ile davalı arasında akdedilen 15/01/2011, 15/01/2011, 16/05/2011, 02/12/2011 ve 04/01/2012 tarihli Sunucu Kiralama Hizmet Sözleşmeleri uyarınca verilen hizmete rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadan, davalı aleyhinde … 24. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasında yapılan takibe yapılan itirazın iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminat talebi ile açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı yan ise, sunucu kiralanmasında yaşanan sıkıntıların ilgili kullanmadığı sunucuların kapatılması için defalarca davalı yana mail atılmasına rağmen işlem yapılmadığı savunulmuştur.
Taraflar arasında imzalanan birer yıl ara ile imzalanan sözleşmenin “Sözleşmenin Süresi ve Fesih” başlıklı 5.maddesinde, sözleşmenin süresinin 12 ay olduğu, taraflardan birinin yükümlülüklerinin 7 günden uzun süre yerine getirmemesi halinde sözleşmenin tek taraflı fesh edilebileceği, süreli olan sözleşmenin bitiminden 1 ay öncesinde iptal talepleri iletilmediği takdirde sözleşmenin 12 ay uzayacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 18/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; taraflar arasında bir takım sunucu kiralama hizmet sözleşmeleri bulunduğu, bu sözleşmeler uyarınca davacının davalıya yaklaşık 6 yıl hizmet verdiği, sözleşme ilişkisinin tek başına alacağın doğması için yeterli olmadığı, hatta sözleşme ilişkisine dayanılarak fatura düzenlenmesi, faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesi, faturaya sekiz gün içinde itirazda bulunulmamasının dahi alacağın doğması için yeterli olmadığı, alacağın varlığı için sözleşmede kararlaştırılan mal veya hizmetin ifa edildiğinin ayrıca kanıtlanması gerektiği, taraflar arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmamış olsa dahi davacının bir takım hizmetler sunması durumunda bu yapılan hizmetlerin bedelinin talep edileceği, taraflar arasında akdedilen 15.01.2011/ 16.05.2011/ 02.12.2011/ ve 04.01.2012 tarihli sunucu kiralama hizmet sözleşmeleri uyarınca davacının davalıya sunucu kiralama hizmetini yaklaşık 6 sene verdiği, davalının ödeme yapmaması üzerine davacının icra takibine başvurduğu, davalı tarafın davacı yana kullanmadığı sunucuların kapatılması için defalarca mail attığı, davacının fazladan fatura gönderdiğini, kapatılması konusunda mutabık kalınan ve kapatılan sunucular için dahi fatura kestiğini belirttiği, taraflar arasındaki itilaf konusu husus …, …, …, … sunucuların 31.08.2016 yılındaki ticektte mail ie kapatılması istenmiş 01.06.2017 tarihine kadar sunucuların kapatılmayarak davalıya fatura edildiği, dava konusu alacağın 02.11.2015 tarihinde kapatma talebi olan 5 sunucunun Haziran 2016 tarihine kadar kapatılmayarak fatura edilmesinde kaynaklandığı, teknik olarak davalının anılan sunuculardan hizmet almadığı, bu bakımdan dava konusu alacağın talep edilemeyeceği, belirtilmiştir.
Bilirkişi heyet raporunda da açıkça belirtildiği üzere, davalı yanın hizmet almamasına rağmen, davacı yanca faturalandırma işleminin yapılmaya devam edildiği, sözleşme gereğince fesih talebinin davacı yanca mail ortamında gönderildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinin; “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” olarak düzenlenmesi kapsamında fesih iradesinin usulüne uygun yapıldığı ve davacının da hizmeti sonlandırması karşısında alacak talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddi gerekmiş. Davacı yanın kötüniyeti ispat edilemediğinden davalı yanın kötüniyet tazminat talebinin de reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 1.880,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.799,52 TL harcın davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.514,84 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı yanca yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır