Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/680 E. 2021/4 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/680 Esas
KARAR NO: 2021/4 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 11/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı hafriyat kamyonu 03.05.2019 tarihinde davalılardan …’in sevk ve idaresinde iken … İlçesi … Mah. … Caddesi yolunda bulunan … önünde karşıdan karşıya geçmeye çalışan …’ü ezerek ölümüne sebebiyet verdiğini, Vefat eden …n davacılardan … eşi diğer davacıların ise babası olduğunu, İş bu trafik kazasının meydana gelmesinde araç şoförü … asli kusurlu olduğunu davalı hakkında … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından kamu davası açıldığını, ayrıca İş bu dosyadan yapılan bilirkişi incelemesinde davalı araç şoförünün asli kusurlu olduğu tespit edildiğini belirtmiştir. Davacılardan … desteği vefat eden … emekli olup aylık 2.200 TL emekli maaşı aldığını, Onun ölümüyle eşinin zor duruma düşmüş olup maddi zararının giderilmesi gerektiğini, 13.02.1945 doğumlu …’ün yukarıda belirtildiği üzere aylık 2.200 TL emekli maaş almakta iken 03.05.2019 tarihinde vefat etmiş olduğunu ve eşi …’ün maddi destekten yoksun kalmış olduklarını bu hususların ve toplanacak delillerin ölen desteğin (yaşasaydı) ileriki yıllarda alabileceği emekli maaşı artışlarına göre yapılacak tazminat hesaplama sonuçları üzerinden HMK’nun 107. Maddesi uyarınca dava değerini artırmak ve harç tamamlamak üzere belirlenecek desten yoksun kalma (maddi) tazminat tutarlarının hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, İlerde belirlenecek tazminat tutarına karşı dava ve talep istemini arttırmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi tazminat istemli olarak bu davayı açtıklarını, Söz konusu olayda vefat eden … hafriyat kamyonun altında ezilerek ölmesi sonucunda davacı eş ile davacı çocukları derinden üzmüş ve psikolojik travma geçirdiklerini, bu sebeple davacı müvekkillerinin yaşadığı acı, ızdırap ve elemi bir nebzede olsun tazmini için davacı eş … İçin 100.000 TL davacı çocuklar için ise her çocuk için ayrı ayrı 70.000 TL olmak üzere toplamda 520.000 TL manevi tazminata hüküm edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, Trafik kazası yapan … plakalı hafriyat kamyonu davalılardan … Tic. A.ş adına tescilli olduğunu ve iş davalının sorumluluğu 2918 sayılı KTK’nun araç işletenin kusursuz sorumluluğu kapsamında maddi ve manevi tazminattan sorumlu olduğunu, Bu kişide araç şoförü olup söz konusu zararların meydana gelmesinde sorumluluğu bulunmadığını, Trafik kazasına karışan … plakalı hafriyat kamyonu … nolu poliçe ile davalı … şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yapıldığını bu nedenle davalı … şirketinin maddi tazminat sorumluluğu bulunmadığını, Davacılardan … için maddi tazminat için davalı … şirketine 26 Ağustos 2019 tarihinde başvuruda bulunulmuş ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir olumlu dönüş sağlanmamış olduğunu, Ayrıca gerek maddi tazminatın ve gerekse manevi tazminatın tahsili arabuluculuk kurumuna başvuruda bulunulmuş ise de; süreçten olumlu sonuç alınamadığını, Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalan davacı … için 5.000 TL nin harca esas değer alınarak, dava aşamasında destekten yoksun kalma tazminatının 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca belirlenmesine müteakip işbu belirlenecek miktarın temerrüt tarihi olan 26.08.2019 tarihinden itibaren isleyecek avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini, Davacı … için 100.000 TL, Davacı … için 70.000-TL, Davacı … için 70.000-TL, Davacı … için 70.000-TL, Davacı … İçin 70.000-TL, Davacı … için 70.000-TL, Davacı … için 70.000 TL olmak üzere 520.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline. Yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize hitaben verdiği 06.01.2021 tarihli feragat dilekçesinde;
Davalılardan … tarafından dava konusu taleplerinin 05.01.2021 tarihinde karşılanmış olduğunu, Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığını, davanın usulen reddi gerektiğini, Davacı başvuru şartlarını eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini ispatlaması gerektiğini, davacı tarafa müvekkili şirketçe ödeme yapılmış olduğunu, söz konusu ödeme nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğu kalmamış olup bu nedenle davanın reddi gerektiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları gereği, imzalanmış ibranamenin iptal edilebilmesi için 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eksik ödeme iddiasının ileri sürülmesi; ayrıca hesaplama yöntemi vb. nedenlerden kaynaklanmayan açık şekilde eksik ödeme bulunduğunun tespiti gerektiğini, Açık şekilde eksik ödeme ise Yargıtay kararlarında, “ödenen tutarın bir tutarı veya ona yakın” bir miktar olarak açıklandığını, görülmekte olan davada kazaya karıştığı iddia edilen araç müvekkili şirket tarafından sigortalanmamış yahut sigorta poliçesi kaza tarihinden önce iptal edilmiş ise davanın husumet yokluğu sebebiyle reddini talep ettiklerini, HMK 121. maddesi gereğince, davaya ilişkin delil örneklerinin taraflarına tebliğ edilmemiş olduğunu sadece dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle poliçenin geçerliliği ve teminat kapsamı, rücu imkanları yönünden davaya cevap verme imkanlarının olmadığını, İşbu sebeple delillerin tebliğine kadar davaya cevap verme haklarının saklı kalmak kaydı ile söz konusu dava dilekçesi kapsamında davaya itiraz etme zarureti doğduğunu, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, İş bu nedenle ceza dosyasında aldırılmış ölü muayene ve otopsi tutanağının dosyaya kazandırılması gerektiğini, şayet böyle bir rapor yok ise Mahkememizce illiyet bağının tespiti amacıyla bu konuda hüküm kurmaya elverişli rapor alınmasını talep etmişlerdir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, Davanın İhbarını, Yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili 07/01/2021 tarihli dilekçe ibraz ederek; Sulh anlaşması gereği, davacı taraf ile sulh olmuş durumda olduklarını, sözü geçen sulh anlaşması gereği davacı, ekte yer alan beyanları ile davadan, fazlaya ilişkin haklarından feragat etmiş bulunduklarını, yapılan sulh anlaşması gereği , davacı taraf ile karşılıklı şekilde avukatlık vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de bulunmadıklarını, sulh anlaşması doğrultusunda, davanın konusuz kalması nedeniyle reddini, taraflarca bu hususta anlaşılmış olunduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini beyan ettiği görüldü.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça açılmış olan işbu davanın asliye ticaret mahkemelerinde değil, asliye hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, Yargıtay kararlarında da trafik kazaları dolayısıyla gerçekleşen zararların tazmini için açılan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat taleplerinin Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanında olduğunu belirtildiğini, Müvekkile Ait Araç, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Ve Ayrıca Genişletilmiş Kasko Poliçesi İle Diğer Davalı …’ne Sigortalatıldığını, bu Kapsamda dava konusu talepleri tazmin yükümlülüğü, diğer davalı …’ne ait olduğunu davanın müvekkil şirket açısından reddi gerektiğini, davaya konu trafik kazasında kazaya karışan müvekkiline ait … plakalı araç, … numaralı genişletilmiş kasko poliçesi ve … poliçe numaralı ZMSS poliçesi ile diğer davalı …’ne sigortalatıldığını, bu kapsamda davacının tüm talepleri işbu poliçeler kapsamında teminat altına alınmış olup bu talepleri ödeme yükümlülüğü …’ne ait olduğunu, Bu nedenle davanın müvekkili şirket açısından reddi gerektiğini, davacı taraf, gerçekleşen ölümlü trafik kazasının müvekkili şirket çalışanı ve … plakalı aracın sürücüsü olan …’in kusurlu davranışları ile sebep olduğunu belirtse de gerçekleşen kazada ne müvekkili çalışanının ne de müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, Kazanın gerçekleştiği gün Cuma gününe denk geldiğinden müvekkili şirket çalışanı …, herhangi bir olumsuz duruma mahal vermemek adına kazanın gerçekleştiği yerde yaklaşık 15-20 km hızla seyir etmekte olduğunu, kaza mahalline geldiğinde diğer araçlar ile yayaların geçişine öncelik vermek üzere aracını durur vaziyete getirmiş, akabinde kalkışa hazırlandığı anda müteveffanın dikkatsiz davranarak kalkışa hazırlanan bir aracın önüne atlaması neticesinde talihsiz kaza gerçekleşmiş bulunduğunu, Yani iddia olunanın aksine kaza, akan bir trafikte değil; aksine müvekkili çalışanının, aracını durur vaziyetten kalkışa geçirmeye hazırladığı bir anda müteveffanın kendisinin trafik akışını kontrol etmeden karşıdan karşıya geçmesi sebebiyle gerçekleştiğini, müvekkil çalışanı, gerçekleşen kazada kusurlu olmasa da başına gelen bu talihsiz olay sebebiyle derin üzüntüler yaşamış, kazanın ardından elinden gelen her şeyi yaparak kazazedenin kurtulabilmesi için çaba gösterdiğini, Bu itibarla müvekkili şirket çalışanının gerçekleşen kaza dolayısıyla herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun iddia edilmesi mümkün olmadığını, davanın öncelikle usul, akabinde ise esasa ilişkin itiraz ve beyanlarımız nazara alınarak müvekkili şirket açısından reddini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … Cevap dilekçesinde özetle;
Usulüne uygun yapılan tebligata cevap verilmediği görüldü.
GEREKÇE;
Dava, haksız fiile nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir. Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve karar verilmesinde, her iki tarafın da hukuki yararı kalmaz.
Davacılar ile davalı … arasında “İbraneme ve Sulh Başlıklı” anlaşma imzalanmıştır. Buna göre 417.728,00 TL nin ödenmesi ile teminatın dava konusu olay için sona ereceği, taraflarca karşı vekalet yahut yargılama gideri talebinde bulunulmayacağı kararlaştırılmıştır.
Sulh sözleşmesinde feragat edileceği belirtilmiş ise de, davacılar vekili 06.01.2020 tarihli dilekçesinde dava konusu taleplerinin 05.01.2021 tarihinde karşılandığını, davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. vermiştir.
Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve karar verilmesinde, her iki tarafın da hukuki yararı kalmaz.
Davalılardan sigorta şirketi yargılama aşamasında davaya konu bedeli davacı tarafa ödemiştir. Davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’ nın 331/1 maddesinde davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Mahkememizce ATK dan alınan raporda davalı sürücü …’in % 80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kazaya karışan aracın maliki … dir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı” düzenlenmiştir.
Kazanın meydana gelmesinde davalı … ve davalı … Ticaret A.Ş. nin işleteni olduğu araç asli kusurlu olup davanın açılmasına davalılar sebebiyet vermiştir.
Yargıtay 17 HD 2016/17582 esas 2019/7745 karar sayılı ilamında “davacının feragat beyanı davanın esasından (özünden) feragat değil, davalı … tarafından davanın açılmasından sonra yapılan ödemeden dolayı maddi tazminat talebinden vazgeçmeye ilişkindir. Bu durum karşısında mahkemece, kendini vekille temsil ettiren davalı Halil lehine vekalet ücreti takdir etmenin mümkün bulunmadığı gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken…” tespitlerine yer evrilmiştir.
Davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermesi ve davalı … şirketinin ödeme yapması nedeni ile davanın konusuz kaldığı gözetilerek davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-) Davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Davacı tarafça yatırılan 1793,14.TL.peşin harçtan 59,30.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1733,84.TL.harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine;
4-)Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden taraf vekilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-) Davalı … Ticaret A.Ş. Davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)