Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/671 E. 2019/1080 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/671 Esas
KARAR NO : 2019/1080

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

… 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/319 E sayılı dosyası ile davalılar …, …, … ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan ve görevsizlik kararı neticesinde mahkememizin 2018/1016 Esasına kaydedilen dava dosyasından davalı … şirketleri yönünden tefrik edilerek mahkememizin işbu esasına (2019/671) kaydedilen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili … 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacının dayısı olan davalı …’in kullandığı … plakalı araç ile 25/07/2015 tarihinde … istikametine doğru seyir halinde iken diğer davalı …’ın kullandığı … plakalı araç ile çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, kazada ölüm olayının da olması nedeni ile CBS’nca ilgililer hakkında dava açıldığını, sürücülerden …’in ceza davasındaki bilirkişi raporuna göre 3/8 oranında kusurlu olduğunu, davalı …’ın ise kazanın meydana gelmesinde 5/8 oranında kusurlu olduğunu, meydana gelen kazada davacının yaralandığını, ancak davalıların davacıya herhangi bir ödeme yapmadıklarını, davacının kaza sonrasında yoğun bakım ünitesinde tedavisine başlandığını, sakrum ve pelsiv kırığının bulunduğunu, bir süre farklı hastanelerde tedavi gördüğünü, Türkiye ve İsviçre’de yapılan tedavileri nedeni ile harcamalar yaptığını, kaza sebebi ile çocuğuna bir takım masraflar yaptığını, ayrıca ceza davasındaki yargılama nedeni ile avukatlık ücreti giderinin de olduğunu, çalışamaması nedeni ile gelir kaybının da mevcut olduğunu, kaza sebebi ile iş gücü kaybının da meydana gediğini, bu zararlardan davalıların sorumlu olduklarını, kaza sonrasında davacı ve aile fertlerinin derin üzüntü yaşadıklarını, davacının vücut bütünlüğünde oluşan kayıp ve yaralanmaların davacının hayat kalitesini tümden etkilediğini, bir çok sorunlar yaşadığını belirterek manevi tazminat talebinin de bulunduğunu, kaza nedeni ile meydana gelen 25.000,00-TL maddi, 75.000,00-TL manevi zararının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP……… :
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceğini, davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, işbu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığını, işbu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilinin sorumluluğunun davacının maluliyeti ve sigortalılarının kusuru oranında olduğunu, bu nedenle söz konusu kazada tarafların kusur oranlarının ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğini, 6704 Sayılı Torba Yasa Madde 5’in 2918 Sayılı Kanunun 97. maddesinin “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” şeklinde değiştirildiğini, işbu dava kapsamında uygulama alanı bulunduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu kazada tarafların kusur oranlarının ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiil (trafik kazası) nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacının davalılardan kaza sebebiyle oluşan tedavi giderleri, çalışamama sebebiyle oluşan maddi kayıp ve bakıma muhtaç olma sebebiyle maddi tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarları, sigorta şirketine başvuru şartına ilişkin itirazların yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
14/04/2016 tarihinde yürülüğe giren 6704 Sayılı Torba Yasa madde 5 ile 2918 Sayılı Kanunun 97. maddesinin “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” şeklinde değiştirildiği anlaşılmış, söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra dava açıldığı dikkate alınarak davalı … şirketleri hakkında açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK 115/2.fıkrası gereğince başvuru şartı noksanlığının dava açıldıktan sonra giderilebilecek bir dava şartı noksanlığı olduğu değerlendirilerek davalı … şirketlerine müracaata ilişkin eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmiş ve bu süre içerisinde davalı … şirketlerine müracaat edilmiş ise de ancak sigorta şirketinin eksik belge ile başvuru halinde başvuruyu reddetmesi halinde dava içerisinde tamamlanabilir nitelikte olan eksiklikten söz edilebileceği, dava açılmadan önce hiç müracaatta bulunulmamış olması halinde tamamlanabilir nitelikteki eksiklikten söz edilemeyeceği kanısı ile davalı … şirketleri hakkında açılan dava dava şartı yokluğundan usulden reddedilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davalı … şirketleri hakkında açılan davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş’ye verilmesine,
İşbu dosyaya gider avansı yatırılmadığından ve bu dosya yönünden masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/12/2019

Katip …

Hakim …