Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/640 E. 2021/846 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/640 Esas
KARAR NO : 2021/846

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin davalı şirketten ticari ilişki sonucunda fatura alacağından kaynaklanan borcunu ödemediğinden aleyhine … 6. İcra müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının ödeme emri tebliği ile birlikte takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; müvekkilinin takibe konu alacak karşılığında davacı şirketten bir takım tekstil malzemesi sipariş ettiğini, müvekkilinin bu siparişleri 18.10.2016 tarihinde teslim tarihini davacı şirket yetkilisi ile 20 gün olarak kararlaştırdıklarını, ancak kumaşların müvekkiline teslim tarihinin 24.11.2016 ve 01.12.2016 tarihlerinde gecikmeli olarak gerçekleştiğini, müvekkilinin müşterisinin ürünlerin kalitesi ve teslim süresi konusundaki hassasiyeti ve de davacının ürünlerini hatalı bulması ve bu kumaşlarla istenilen ürünlerin üretilmemesi nedeniyle
kumaşlarını kesememiş müşteri ile yaptığı tüm görüşmeler de olumsuz sonuçlandığından davacından alınan dava konusu alacağa ilişkin bu malların satışının yapılamadığı ve maddi olarak zarara uğradığını, müvekkilinin bunun üzerine derhal kumaşların deposunda stok halinde bulunduğunu iadesi için hazır olduğunu davacıya bildirdiği ve bu konuda davacının cevap vermeyince uğradığı zararın karşılanması için 17.10.2017 tarihinde bu durumu davacı şirkete ayrıca bir kez daha mail yolu ile elektronik ortamda bildirdiği halde davacının iade için bildirimde bulunulmasına rağmen gönderdiği malları iade almadığı gibi malların iadesi için müvekkile bir depo da bildirmediğini, davacının dava konusu alacağına ilişkin olan malların müvekkilin iş yerindeki deposunda
olduğunu ve müvekkilinin bu mallan iade etmeye hazır olduğunu, öncelikle huzurdaki dava ile … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasının tarafları ve konusu aynı olduğundan her iki davanın birleştirilmesini, davanın reddine, davacının kötü niyetinden dolayı %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, vergi kayıtları, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki alım-satım ilişkisi kapsamında taraflarca edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacının … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Davaya konu … 6. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/01/2019 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 10.036,25 Euro’luk ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu, davalı borçlu vekilinin 25/01/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 2019/639 Esas 2020/575 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, mahkememiz dosyası ile aynı taraflar arasında … 6. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkin yapılan yargılama sonucunda 18/11/2020 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, dosyanın istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 29/06/2021 tarihli ara kararı gereğince tarafların 2016-2019 yılı ticari defterleri de incelenmek sureti ile rapor hazırlanmak üzere dosyamız mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 19/10/2021 teslim tarihli raporda özetle; “Davacı tarafın ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu ve davalıdan takip tarihi ile ticari defterlerde kayıtlı 107.384,71 TL alacağının kayıtlı olduğu, Taraflar arasında TTK 89. Madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmadığı gibi, taraflar arasında herhangi bir fatura alışverişinin de olmadığı, davacının, davalıya kestiği ve davalı tarafından iadeli taahhütlü mektup ile iade edilen 27.12.2018 tarih, … seri numaralı 54.165,78 TL bedelli KUR FARKI faturasının davamızın konusu olmadığı gibi, davalı tarafından bu faturanın davacıya iade edildiği beyan edildiği halde aynı faturayı vergi dairesine mal alımı olarak bildirmiş olduğu, Davaya konu borcun, davacının dava dışı …’ dan olan 16.401 USD ve 10.036,25 Euro alacağını, davalı …’ın 31.12.2017 tarihli yazısı ile devir alması ile meydana geldiği, davalının bu borç/alacak devrini ikrar ettiğinden somut davada, davacıya 10.036,25 Euro borçlu olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, Davalı tarafından dava dilekçesinde satın alınan malların ayıplı olduğuna dair dosyaya 17.10.2017 tarihli yazışma sunduğu, ancak davacı ile yapmış olduğu protokol ve/veya borcun devri tarihinin 31.12.2017 tarihi olması karşısında ayıp ihbarı olarak nitelediği 17.10.2017 tarihli ayıp ihbarının geçersiz olacağı, Nihai olarak davacının davalıdan 31.12.2017 tarihli devir yazısı (protokol) gereği, takip tarihi itibariyle 10.036,25 Euro (61.828,32 TL) alacağının olabileceği, davacının bu alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4a maddesi gereği, devlet bankalarının Euro para için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı ile tahsilinin gerekeceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Kural olarak itirazın iptali davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Eldeki davada da davalı tarafça, davaya konu teskstil ürünlerine ilişkin alım-satım ilişkisi çerçevesinde geç ve ayıplı ürün teslim edildiği iddia edildiğinden ispat yükü yer değiştirmiş, davalı taraf iddiasını ve yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatla mükellef duruma gelmiştir.
Yapılan mali tespitlere göre, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, davalı tarafça ticari kayıtlara dayanılmasına ve yapılan ihtarata rağmen inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin ibraz edilmediği, yerinde inceleme talebinde bulunulmadığı görülmüştür. Taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğu, taraflar arasındaki 2018 yılı ticari ilişkide davacının davalıya fatura kesmemiş olduğu ve davalı tarafından davacıya 35.000 TL ödeme yapıldığı, davacının alacağının 2018 yılı öncesinden geldiği, 2018 yılı önccsi kontrol edildiğinde taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olduğuna dair hiçbir evrak hesap hareketinin görülmediği, davacı alacaklının talep ettiği 10.036,25 Euro alacağının cari hesaptan kaynaklandığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davacıya ait ticari defterler incelendiğinde, davacının dava dışı Semiha Karaman ile ticari alışverişi olduğu ve bu alışverişten dolayı dava dışı …’dan 31/12/2016 tarihi itibariyle 113.221,28 TL alacaklı olduğunu ticari defterlerine kayıt ettiği, dosya kapsamında yer alan 31/12/2017 tarihli temlik sözleşmesine göre, firma devri nedeniyle … adına olan 16.401,00USD ve 10.036,25 Euro bakiyenin 31/12/2017 tarihinde davalı … tarafından üstlenildiği, davacı tarafça borcun nakline ilişkin mutabakat çerçevesinde bakiye borcun davalı aleyhine ticari defterlerine işlendiği anlaşılmıştır.
Yapılan açıklamalar ışığında bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya elverişli nitelikte düzenlendiği anlaşılan bilirkişi raporunda elde edilen mali tespitlerin yanı sıra davalı taraf, 17/10/2017 tarihli yazışmasında beyan edildiği üzere Kasım-Aralık 2016 tarihlerinde kendilerine teslim edilen ürünlerin geç teslim edildiğini ve ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı da nazara alınarak geç teslim ile ayıp olgusunu ve süresi içerisinde usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğu hususunda yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatla mükellef olmasına rağmen bu hususlarda dosya kapsamına herhangi bir bilgi ya da belge sunulmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan tespitlere göre netice itibariyle, teslim edimini yerine getirdiği sabit olan davacı şirkete karşı davalının, cari hesap ilişkisine konu faturaların Euro döviz cinsinden düzenlemiş olduğu hususu ile davacı tarafından davalıya kesilen 27/12/2018 tarihli 54.165,78 TL bedelli kur farkı faturasının kabul edilmeyerek iade edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafın BA beyannamesi ile birlikte vergi dairesine mal alımı olarak bildirilmiş olduğu hususu da göz önünde bulundurularak hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan bakiye miktar yönünden borçlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne ile davalının … 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 10.036,25 Euro üzerinden kaldığı yerden devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen tutar üzerinden ( takip tarihinde geçerli kur esas alınmak üzere ) hesaplanan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile davalının … 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 10.036,25 Euro üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen tutar üzerinden ( takip tarihinde geçerli kur esas alınmak üzere ) hesaplanan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken ‭4.223,49 TL harçtan peşin alınan 746,65 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭3.476,84‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 8.837,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.780,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/11/2021

Katip … Hakim …
(e-imza) (e-imza)