Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/638 E. 2023/506 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/638 Esas
KARAR NO : 2023/506

DAVA : Tazminat (Denkleştirme tazminatı)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Denkleştirme tazminatı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların sözleşmenin imza tarihi olan 15/01/2014 tarihinden 15/01/2019 tarihine kadar geçerli olduğu hususunda mutabık kalındığını, Nektar, Natura sözleşme süresi boyunca bölgedeki ürünlerin satışı ve dağıtımıyla ilgili olarak sözleşmenin geçerlik süresi boyunca …’nın münhasır distribütörü olarak bahse konu ürünlerin bölgede satışını ve dağıtımını yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, … tarafından gönderilen 12/06/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 15/01/2019 tarihinde sone ereceği belirttiğini, arabuluculuk sürecinde karşı taraf ile uzlaşılamadığını, müvekkil şirketin TTK 122. Maddesi gereğince denkleştirme tazminatına hak kazandığını, müvekkil şirketin münhasır distribütör sıfatında sözleşmede kararlaştırılan bölgede davalı yararına çalışmış olduğunu, davalının ise müvekkil sıfatında bu hizmetten fayda sağlandığını, müvekkili ile davalı arasında akdedilen münhasır distribütörlük sözleşmesi denkleştirme tazminatını doğuracak şeklinde sona erdiğini, davalı şirketin sözleşme süresi boyunca davacı şirket sayesinde bölgede hem ürün ve marka tanınırlığı açısından hemde mali açıdan büyük menfaat elde ettiğini, etmeye de devam ettiğini, davalı şirket tarafından gönderilen 12/06/2018 tarihli ihtarname kapsamında sözleşmenin 15/01/2019 tarihinde süresinin dolması sebebi ile sone erdirileceği ve yenilenmeyeceği belirtilmiş olduğunu, metin içerisinde herhangi bir sözleşmeye aykırılıktan bahisle sözleşmenin feshedildiğine ilişkin bir ibare yer almadığını, ancak denkleştirme tazminatı taleplerini içeren 01/07/2019 tarihli ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edilmesi akabinde davalı şirket vekili cevabi ihtarnamesinde sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, sözleşmenin süresinin dolması sebebi ile olağan şekilde sonlanmış olmasının denkleştirme tazminatı istemini ortadan kaldırmayacağını, davalı şirketin sözleşme süresi boyunca müvekkili sayesinde bölgede hem ürün ve marka tanınırlığı açısından hemde mali açıdan büyük menfaat elde ettiğini, müvekkil şirketin Natura markasını ve sözleşmeye konu ürünleri bölgede ilk kez tanıttığını, sözleşmenin feshedilmesi ile müvekkil şirketin elde edeceği ücretten mahrum bırakıldığını, davacı şirketin yıllar içerisinde gösterdiği ve çabası ile davalı şirketin elde ettiği menfaat göz önüne alındığında davacı şirkete denkleştirme tazminatı ödenmesinin gerektiğini, tazminat tutarının davacı şirketçe kanun hükümleri ve içtihatları göz önünde bulundurularak hukuka uygun ve hakkaniyete uygun şekilde hesaplandığını, açıklanan bu nedenlerle; davanın kabulü ile davalı şirket tarafından haklı nedene dayanmaksızın sonlandırılan Distribütörlük Sözleşmesi sebebi ile ve davalı şirketin hali hazırda davacı şirketin müşteri portföyünden menfaat elde etmesi ve elde edecek olması ve bu portföy sayesinde davacı şirketin elde edeceği gelirlerden mahrum kalması nedeniyle uğradığı zarar karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 745.175,00 TL tutarındaki denkleştirme tazminatının davacı şirkete ödenmesini, davalı şirketin davacı şirket tarafından temerrüde düşürüldüğü tarihten başlamak üzere 745.175,00 TL tutarındaki alacağına fiili ödeme tarihine kadar işleyecek faizin davacı şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin 29 ülkede 25.000’den fazla sistem ile hizmet veren dünya çapında tanınan bir firma olduğunu, davacının bu sektöre … ile girdiğini, davalı şirketin karşı portföyünden faydalandığını, davacının sözleşme süresi boyunca yükümlü olduğu ödemeleri hiç bir zaman vadesinde yapmadığını, sürekli sözleşmeye aykırı olarak geç ödeme yaptığını, ödemelerin zamanında yapılmamasından ötürü müvekkili olduğu firmanın kur farkından sürekli zarar ettiğini, bu durumun bilançoda da görüldüğünü, davacı firmanın sözleşmeye sadık kalmadığını, bayilere uygulamayı taahhüt ettiği dağıtıcı iskonto oranlarını farklı uyguladığını, müvekkilinin müşteri kaybına sebebiyet verdiğini, davacının sözleşmeye uygun konu ürünler ile rekabet oluşturabilecek herhangi bir ürün satmayacağını sözleşme ile taahhüt etmesine rağmen Oralet markası altında ürün satışı yaparak davalı firma ile rekabet oluşturduğunu, ticari menfaatlerine zarar verdiğini, davalı şirkete ait ürün etiketlerinin üzerinde bulunan son kullanım tarihi etiketlerinin davacı tarafından değiştirildiğini, bundan dolayı müşteriler nezdinde davalı firmanın ticari itibari ve imajının zedelendiğini, davacı firmaya promosyon amacıyla müşterilere bedelsiz olarak verilmesi için ürünler verildiğini, ancak davacı firmanın bu ürünleri müşterilere satış yolu ile vererek davalı şirketi zararına ve markasının tanınırlığını engellemeye yönelik hareket ettiğini, sözleşmede davacının net satışlardan toplamda cirodan %12 servis komisyonu alacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen bu komisyonun net satışlardan alınamadığını, davalı firmadan haksız kazanç elde edildiğini, sözleşmenin yenilenmemesine sebep olan feshin haklı nedene dayanması halinde davacının taleplerinin reddi gerektiğini, davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenlerle ve çekilemez hale geldiği için feshedildiğini, açıklanan bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarnameler, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
20.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “sözleşmenin feshinin haksız olduğu, davacı tarafın portföy (denkleştirme) tazminatına hak kazanabileceği, portföy (denkleştirme) tazminatın üst sınırının (TTK md.122/2 gereğince) 392.662,26 TL (1.963.311,31 TL / 5 Yıl ) olduğu, faize hükmedilmesi halinde, detayları raporda açıklandığı üzere, 25.697,86 tl faiz hesabı yapıldığı, faizle birlikte portföy tazminatını üst sınırının 418.360,12 tl olabileceği, tazminat miktarında indirim yapılıp yapılmayacağı hususunda takdirin münhasıran sayın mahkemede olduğu,” görüşüne yer verilmiştir. Anılan rapor ve ek raporda portföy tazminatına ilişkin hesaplama hüküm kurmaya elverişli görülmediğinden yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
14.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davalı tarafça keşide edilmiş olan 12.06.2018 tarihli Noter ihbarında; 5 yıllık sürenin sona erecek olması itibariyle 15 Ocak 2019 tarihinde sözleşmenin 10. maddesi gereğince sonlanacağının davacı tarafa bildirilmiş olduğu, diğer bir ifade ile davalı tarafından sözleşmenin feshinin değil, sürenin sona ereceği tarihte yenilenmeyeceğinin bildirilmiş olduğu ve sözleşmenin acentenin kusuruna dayanılarak haklı nedenle feshinden bahsedilemeyeceği, kaldı ki haklı nedene fesih için herhangi bir fesih öneli vermeye de gerek bulunmadığı, davacının TTK m. 122 hükmünde belirlenmiş olan denkleştirme isteminde bulunması için diğer teknik koşulların da bulunduğu kanaatine ulaşıldığı,
Davacı yanın bedelsiz verilen ürün miktarlarının izlenmesine yönelik bir kayıt sistemi kullanmadığı anlaşılmakla, taraflar arasında akdedilen sözleşmede de bedelsiz verilen ürünler ile ilgili bir düzenlemeye rastlanmadığından, ayrıca bu husustaki çekişme esas olarak sektör uygulamaları ile ilgili görünmekte olup, heyetimizin uzmanlık alanı dışında kaldığından, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu,
Davalı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu, davacı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait cari hesap ekstresinin incelenmesinde, gerçekten de sözleşme süresince davacı yan tarafından keşide edilmiş herhangi bir komisyon faturası kaydının yer almadığı, bu durumda sözleşmenin 7.1. maddesinin fiilen uygulanmadığı anlaşılmakla, yine sözleşmenin 7.2. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, nitekim, davalı yanın kendi cari hesap ekstresi üzerinde yapılan inceleme sonucu, davacı şirketin karının, davalı şirketçe davacı şirkete kesili faturalar ile davacı şirketçe bayilere kesilen fatura arasındaki fark olduğunu doğrular nitelikte bulunduğu, bu bağlamda da davacı yanın, davalıdan aldığı ürünleri bayilere satarken %12 iskonto uygulamamasının fesihe haklı gerekçe yaratmadığı,
Davalı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu, davacı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait cari hesap ekstresinin incelenmesinde, gerçekten de ödemelerin bazılarının fatura tarihinden sonraki 120 günlük süreden sonra ödenmiş oldukları, ancak ödemelerin, davalı yanın ileri sürdüğü gibi sürekli olarak 150 gün üzerinden değil, 1-20 gün arası değişen gecikmelerle gerçekleştiği, ortalama gecikme gün sayısının 8 olarak tespit edildiği, davalı yanın anılan hesap ekstresinde vade hesabı yaptığı da görülmekle, davacı yana herhangi bir vade farkı faturası keşide etmemiş olması ya da geciken vadelerle ilgili tahakkuk eden vade farklarının ödenmesi için çağrıda bulunmamış olması karşısında, bu uygulamanın, fesihe haklı gerekçe yaratıp yaratmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, ayrıca bu uygulamanın, davalı yanın kur farkından dolayı zarara uğramasına sebebiyet verdiği yönündeki beyan ve iddiaların ispatı açısından dava dosyasında herhangi bir somut hesaplamaya da yer verilmemiş olduğu,
Davacı yanın son rapora karşı beyan dilekçesinde ifade ettiği gibi, davacı Şirketin hak kazandığı denkleştirme tazminatının üst sınırının, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesi’nin 7.1 maddesi uyarınca davacı Şirket tarafından piyasaya yapılan satışlardan elde edilen net satış tutarının %12’si üzerinden hesaplanacak komisyon tutarı üzerinden belirlenmesinin olanaklı olmadığı, zira davacı yanın kendisi replik dilekçesi ile uygulamanın bu yönde olmadığını, alış ve satış tutarları arasındak müspet farkın, davalı ile yapılan ticaretten elde edilen brüt karı ifade ettiğini beyan etmiş durumda olduğu,
Yapılan hesaplamalar neticesinde, denkleştirme isteminin üst sınırının 803.978,25 TL olarak belirlendiği, ancak tablo-1’de görüldüğü üzere davacının portföy kaybı 2.803.052,65 TL olarak hesaplanmış olup, tazminat talebinin yasa düzenlemesi gereği 803.978,25 TL tutarındaki üst sınırı aşamayacağı,
Teknik değerlendirmelere ışığında, ürünün hazırlanış işlemlerinin tamamen farklı olduğu ve toz ürünün, konsantre ürünün yerini tutamayacağı,
Davalı karşı davacının zarar iddialarını ispata yönelik somut bir delile dosya kapsamında rastlanmamış olduğu,” kanaatine ulaşılmıştır.
GEREKÇE:
Davacı TTK’nın 122. maddesi kapsamında denkleştirme tazminatı da talep etmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 122. maddesinde “Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.” hükmü düzenlenmiş olup, denkleştirme tazminatı talep koşulları belirlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 15/01/2014 tarihli sözleşme ile … sözleşme süresi boyunca bölgedeki ürünlerin satışı ve dağıtımıyla ilgili olarak sözleşmenin geçerlik süresi boyunca davacı, …’nın münhasır distribütörü olarak bahse konu ürünlerin bölgede satışını ve dağıtımını yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir. Taraflar sözleşmenin sözleşmenin 15/01/2019 tarihine kadar geçerli olduğu hususunda mutabık kalmıştır. Davalı … tarafından gönderilen 12/06/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 15/01/2019 tarihinde sone ereceği belirtilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 15.01.2014 tarihli sözleşmenin 10. Maddesinde “İşbu sözleşme imza tarihinde yürürlüğe girecek olup 5 yıl süreyle yürürlükte kalacaktır. Taraflar söz konusu sürenin hitamında sözleşmeyi yenileyebileceklerdir. Taraflardan her biri diğer tarafa 6 ay önceden yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshedebileceklerdir” hükmü ile beş yıl süreli sözleşme akdedilmiştir.
Davalı tarafça keşide edilmiş olan … 27. Noterliği, … tarihli … yevmiye numaralı Noter ihbarında; 5 yıllık sürenin sona erecek olması itibariyle 15 Ocak 2019 tarihinde sözleşmenin 10. maddesi gereğince sonlanacağı davacı tarafa bildirilmiştir. Davalı sözleşmenin feshinin değil, sürenin sona ereceği tarihte yenilenmeyeceğini bildirmiştir.
Davalı tarafından davacı şirkete Beşiktaş 27. Noterliği vasıtasıyla gönderilen 12.06.2018 tarihli 26415 yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin 10. maddesine istinaden 6 ay öncesinden sözleşmenin 15.01.2019 tarihinde feshedileceği ihbar edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde her iki tarafa da sözleşmenin sona ermesinden 6 ay öncesinden fesih ihbarı hakkı tanınmış olup, davalı şirket tarafından sözleşme, 10. maddede yer alan ihbar önellerine uyularak feshedilmiştir. Sözleşmedeki ihbar önelleri her iki tarafın ortak iradesi ile kararlaştırılmış olup, davalı taraf sözleşmede öngörülen süreye uyarak sözleşmeyi yenilemeyeceğini davacıya bildirmiştir. Taraflardan her biri diğer tarafa 6 ay önceden yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshedebileceği düzenlemesi ile süresi sona eren ve 5 yıllık sözleşme süresinin sonunda yenilenmeyen sözleşmenin, haklı ya da haksız feshinden bahsedilemeyecektir.
Diğer yandan davalı tarafın sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ilişkin ileri sürdüğü nedenlerin incelenmesinde; davacı taraf bir kısım ödemeleri 1-20 gün arası değişen gecikmelerle (ortalama gecikme gün sayısının 8 olduğu) yapmış ise de davalı taraf uzun süre bu duruma sessiz kalması ve davacı yana herhangi bir vade farkı faturası keşide etmemiş olması ya da geciken vadelerle ilgili tahakkuk eden vade farklarının ödenmesi için çağrıda bulunmamış olması birlikte gözetildiğinde bu husus fesih için haklı neden olarak kabul edilemezdir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede de bedelsiz verilen ürünler ile ilgili bir düzenlemeye rastlanmaması, sözleşmenin 7.1. maddesinin fiilen uygulanmaması ile sözleşmenin 7.2. maddesinin uygulanmasının mümkün olması nedeniyle davacı tarafın, davalıdan aldığı ürünleri bayilere satarken %12 iskonto uygulamamasın fesih için haklı neden teşkil etmeyecek olması, davacı tarafın satmış olduğu Oralet marka ürün ile davalı taraf ait … ürünün hazırlanış işlemlerinin tamamen farklı olması ve toz ürünün, konsantre ürünün yerini tutamayacak olması, … 27. Noterliği,… tarihli … yevmiye numaralı ihtarında davalı tarafın davacı ile çalışmaktan memnuniyet duyduğunu ve başka ticari alanlarda tekrar çalışmayı dilemesi ile davalı tarafın ileri sürdüğü nedenler fesih için haklı sebep olarak kabul edilmemiştir.
TTK’nın Denkleştirme İstemi kenar başlıklı 122. maddesinin 3. fıkrasında; “müvekkilin feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acentenin denkleştirme isteminde bulunamayacağı” düzenlenmiştir. Sözleşmede kararlaştırılan sürenin dolması, acente veya müvekkilin iflası, ehliyet kaybı ya da ölümü gibi sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği haller ile feshi ihbar sürelerine uyularak sözleşmenin sona erdirilmesi gibi hallerde denkleştirme talebinde bulunulabilecektir. Taraflar arasındaki ilişkinin devam ettiği süre, davacının markasının tanınmışlığı yeni müşteri çevresinin oluşumunda etkisi, davalıya ait ürünün bölgede ilk kez satışında, ürünün tanınmasında ve satış için entegrasyonunda davacının katkısı, davacının sahip olduğu ve bilinen iletişim ağı, sektörel deneyimi ile markanın tanınırlığına katkısı, davalının tanıtım ve reklamlarında davacı markasından faydalandığına dair sunulan tanımtımlar, somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde herhangi bir indirim yapılmaksızın tazminat ödenmesinin hakkaniyete uygun düştüğü kabul edilmiştir. Bilirkişilerin tazminat hesabı usul ve yasaya uygun görülmekle davanın talep edilen 803.978,25 TL üzerinden kabulü ile, talep edilen toplam miktardan 745.145 TL nin sözleşmenin sona erdiği tarih gözetilerek 16.01.2019 tarihinden, ıslah ile artırılan bakiye 58.803,25 TL nin 09.05.2023 ıslah tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
GEREKÇE: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın talep edilen 803.978,25 TL üzerinden kabulü ile, talep edilen toplam miktardan 745.145 TL nin 16.01.2019 tarihinden, 58.803,25 TL nin 09.05.2023 ıslah tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 54.919,75 TL nispi karar harcından peşin+ıslah yatırılan 13.370,73 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 41.189,02 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 106.437,61 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 12.725,73 TL peşin harç ve 1.005,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 13.370,73 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davavı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 18.750,00 TL bilirkişi ücreti, 580,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 19.380,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/06/2023

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır