Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/610 E. 2020/577 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/610 Esas
KARAR NO : 2020/577

DAVA : Çek Hesabının Kapatılması
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Çek Hesabının Kapatılması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı bankanın … şubesi arasında akdedilen kredi sözleşmesine tevfikan müvekkili şirket, davalı bankanın … Şubesi nezdindeki … numaralı hesaptan, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce müvekkili şirkete verilen TL çeklerden boş çek yaprakları ile … numaralı hesaptan verilen Usd çeklerden boş çek yaprakları ve … numaralı hesaptan verilen Euro çeklerden boş çek yapraklarının müvekkili şirket tarafından kayıp edildiğini ve 20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu 20.12.2009 tarihinden itibaren muhatap bankaya ibraz edilmediğini, anılan çek yapraklarının boş olduğunu, imzasız olduğu için muhatap bankaya ibraz edilmediği gibi muhatap bankanın anılan çek yapraklarını tanzim eden davalı banka, çek yaprakları kendisine ibraz edilmediği / iade edilmediği için 5941 sayılı Yasa’nın 3/3. maddesi gereğince güvence bedelinden sorumlu olduğundan bahisle gayri nakdi riskinin bulunduğunu beyan edip müvekkil şirketin talebine rağmen bu çek yapraklarını iptal etmediğini ve müvekkili şirketin risk hesabında tutarak müvekkil şirketin bu çek yaprakları karşılığı güvence bedeli kadar teminatını karşılaması istediğini, 5941 sayılı Çek Kanun’unun geçici 3. maddesinin 3. fıkrasında aynen ” (3) Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde, 1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası, 2) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini, b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde, 1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı, 2) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. ” denildiğini, davalı banka bu hükme dayanarak, yukarıda numaraları belirtilen hesaplardan müvekkili şirkete verdiği çek yapraklarının kendisine iade edilmediğinden / ibraz olunmadığından bahisle güvence bedeli kadar riskinin karşılığının müvekkil şirket tarafından garanti edilmesini istemekte ve anılan çek yapraklarını iptal etmeyip müvekkil şirketin riskinden düşmediğini, Halbuki 5941 sayılı Çek Kanun’unun geçici 3. maddesinin 4. fıkrasında aynen ” ( 4 ) Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/06/2018 tarihinde sona erer. ” denildiğini, dolayısı ile 30.06.2018 tarihi itibarı ile davalı bankanın, anılan çek yaprakları ile ilgili olarak 5941 sayılı Yasa’nın 3/3. fıkrasında belirtilen ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30.06.2018 tarihinde sona erdiğini, bu nedenlerle davalı bankanın … Şubesi nezdindeki … numaralı TL hesabından, … sayılı Çek Kanun’unun yürürlüğe girmesinden önce müvekkili şirkete verilen TL çeklerden BOŞ çek yaprakları ile … numaralı USD hesabından verilen USD çeklerden BOŞ çek yaprakları ve … numaralı EURO cinsi hesaptan verilen EURO çeklerden BOŞ çek yapraklarının müvekkili şirket tarafından kayıp edilmiş ve … sayılı Çek Kanun’unun yürürlüğe girdiği 20.12.2009 tarihinden itibaren muhatap bankaya ibraz edilmemiş / iade edilmemiş olduğunu, muhatap bankanın 5941 sayılı Yasanın 3/3. maddesi gereğince ödemekle yükümlü olduğu tutar yönünden sorumluluğunun, 5941 sayılı Yasa’nın geçici 3. maddesinin 4. fıkrası gereğince 30.06.2018 tarihi itibarı ile sona ermiş olmakla TL, USD ve EURO cinsi çek yapraklarının iptaline, anılan çek yaprakları sebebiyle taraflar arasında 5941 sayılı Yasa’nın 3/3. maddesi hükmü ile kurulan gayri nakdi kredi sözleşmesi, muhatap bankanın bu hususa yönelik sorumluluğunun 30.06.2018 tarihi itibarı ile sona ermesi sebebiyle hükmünü yitirdiğinden müvekkil şirketin anılan çek yaprakları sebebi ile teminat gösterme yükümlülüğü ortadan kalkmış olmakla anılan çek yaprakları sebebiyle müvekkili şirketin gayri nakdi kredi riski bulunmaması sebebiyle dayanak banka hesaplarının kapatılmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde açıkça ikrar edildiği üzere davacı tarafın 3167 Sayılı Çek Yasasının yürürlükte olduğu dönemde müvekkili Banka’dan çek defterleri aldığını, davacının müvekkili banka nezdinde 27 adet boş çek yaprağı bulunmakta olup bu çeklerden 25 adedi Türk Lirası cinsinden iken 2 adedinin Euro cinsinden çek yaprağı olduğunu, davacı tarafın boş çek yapraklarının iptalini talep etmekte olup bu talebini 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun geçici 3. Maddesine dayandırdığını, bununla birlikte davacı tarafın yasal düzenlemeyi hatalı yorumladığını, zira söz konusu yasal düzenlemede belirtilen hususun çek yapraklarının hükümsüz hale gelmesine ilişkin olmadığını, yasal düzenlemenin bankanın çek yaprağı ödeme sorumluluğunun ortadan kalkmasına ilişkin olduğunu, bu ayrımın son derece kritik olup davanın özünü doğrudan etkilediğini, davacı tarafından 3167 sayılı Çek Kanununun yürürlükte olduğu dönemde almış olduğu çekler bakımından yapılacak değerlendirmenin 5941 Sayılı yasa hükümlerine bağlı olacağını nitekim 5941 sayılı yasa hükümleri gereğince davacı iddialarının asılsız olduğunun görülebildiğini, 5941 Sayılı Çek Yasası Geçici madde 3.3.”Bu Konunun bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümleri ile mülga 3167 sayılı Kanun hükümleri gereğince düzenlenmiş olan eski çeklerin hukukî geçerliliği devam eder.” şeklinde olduğunu, Bu yasa maddesi içerisinde açıkça 3167 sayılı yasa hükümleri gereğince düzenlenmiş olan çeklerin hukuki geçerliliğinin devam edeceğinin belirtildiğini, 3167 sayılı yasa hükümlerinin yürürlükte olduğu dönemde dava dışı şirket tarafından teslim alınan, dava konusu çeklerin hukuki geçerliliğinin devam edeceğinin açık yasa hükmünün bir gereği olduğunu, dolayısıyla davacı tarafından ileri sürülen söz konusu çeklerin hukuki değerini kaybettiğine ve çeklerin iptali gerektiğine yönelik iddianın gerçek dışı olduğunu, davacının iddialarına dayanak yapmakta olduğu yasa maddesinin ise 5941 Sayılı Çek Yasası’nın geçici 3.4. Maddesi olduğunu, Geçici Madde 3.4″ Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/6/2018 tarihinde sona erer.” şeklinde olduğunu, Açık yasa hükmünden anlaşılabileceği üzere 30.06.2018 tarihinde sona eren husus bankanın çek yaprağı sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğü olduğunu, ancak bu durumun çekin geçerliliğini etkilemediğini, müvekkili banka’nın çek yaprağı sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğünün sona ermiş olmasının, çekin geçersizliği anlamına gelmemekte olup davacının boş çek yapraklarının ibraz edilmesi halinde işleme alınmasının yasal bir zorunluluk olacağının her türlü izahtan vareste olduğunu, zira söz konusu çeklerin hukuken geçerli çekler olduğunu ve hukuken geçerli olan bir çekin işleme alınmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, davacının çek hesaplarının kapatılmasına ilişkin talebinin ancak ve ancak boş çek yapraklarının tamamının müvekkili bankaya iade edilmesi durumunda gerçekleştirilebileceğini, davacı taraf çek yapraklarının kayıp olduğunu iddia etmekte ise buna yönelik açacağı tespit davasının muhatabının müvekkili banka olmadığını zira, çeklerin kaybedilmesi yahut elden çıkmasının tamamen davacının sorumluluğunda olduğunu beyan ederek davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasındaki mail yazışmaları, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, Banka Hesabı Kapatılmasına ilişkindir.
Mahkememizin 2018/850 Esas, 2019/550 Karar sayılı dosyasından 17/06/2019 tarihinde verilen davanın reddine ilişkin kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/1923 Esas 2019/1362 Karar sayılı 04/11/2019 tarihli kararı ile “…İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın çek yaprağı sorumluluk bedeli ödeme yükümlülüğünün 30.06.2018 tarihi itibariyle sona erdiğini, yani boş olup kaybedildiği belirtilen dava konusu çekler ibraz edilse dahi bankanın bir sorumluluğunun bulunmadığını, dolayısıyla bu çeklere ilişkin olarak müvekkilinin teminat gösterme yükümlülüğünün de sona erdiğini ve çek hesabının kapatılması talebinin haklı olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı banka tarafından teslim edilen çek karnesindeki boş çeklerin iptali ve banka nezdindeki çek hesabının kapatılması istemine ilişkindir. Esasen iş bu davada davacının asıl talebinin çek hesabının kapatılması olduğu, boş çeklerin iptali talebinin ise TTK 757 vd. m. uyarınca zayii nedeniyle iptal talebi olmadığı, kastedilenin bu çeklerle ilgili teminat gösterme yükümlülüğünün kalmadığının tespiti olduğu kabul edilmelidir.
3167 sayılı Çek Yasasının yürürlükte olduğu dönemde davalı banka nezdinde davacı adına çek hesapları açıldığı ve davacıya çek karneleri teslim edildiği tarafların kabulündedir. Davacı, bu çeklerden kullanılmayan boş çeklerin kaybedilmiş olması ve davalı bankanın bu çeklere ilişkin sorumluluk bedeli ödeme yükümlülüğü sona ermiş olmasına rağmen, söz konusu çek hesaplarının kapatılması taleplerinin reddedildiğini ve bu çeklerin yasal sorumluluk bedellerinin depo edilmesinin talep edildiğini ileri sürmüş, davalı ise çeklere ilişkin yasal sorumluluk bedelleri ödeme yükümlülüğü sona ermiş olsa da çeklerin hukuken geçerliliğinin devam ettiğini, ibrazı halinde gerekli yasal işlemlerin yapılması gerektiğini, dolayısıyla boş çeklerin tamamı iade edilmeden çek hesaplarının kapatılmayacağını savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
5941 sayılı Çek Yasasının 2/10 m. “Çek hesabı, ancak sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı talebi ..üzerine kapatılabilir. Çek hesabı kapatıldıktan sonra, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibraz edilen çekler karşılıksızdır işlemine tabi tutulur.” şeklinde,
Aynı Yasanın Geçici 3.m. “(3)Bu kanunun bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümleri ile mülga 3167 sayılı kanun hükümleri gereğince düzenlenmiş olan eski çeklerin hukuki geçerliliği devam eder.
(4)Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3.maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30.06.2018 tarihinde sona erer.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava konusu boş çek yapraklarının 3167 sayılı yasa döneminde teslim edilen çek karnesine ilişkin çekler olduğu uyuşmazlık konusu olmadığına göre, yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca iş bu dava açılmadan önce 30.06.2018 tarihi itibariyle davalı bankanın çek yaprakları sorumluluk bedellerine ilişkin ödeme yükümlülüğünün sona erdiği açık olup, bankanın çek hesaplarını açık tutmakta hukuki yararı kalmamıştır. Çeklerin hukuken geçerliliklerinin devam etmesi nedeniyle, ileride bankaya ibrazları söz konusu olsa da, açık yasa hükmü uyarınca çek hesaplarının kapatılmış olması, çeklere ilişkin karşılıksız işlemi yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.
O halde ilk derece mahkemesince, kullanılmayan boş çeklerle ilgili olarak davalı bankanın yasal sorumluluk bedeli ödeme yükümlüğünün ve davacı müşterinin teminat gösterme yükümlülüğünün kalmadığı gözetilerek çek hesaplarının kapatılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan davacı tarafça kapatılması talep edilen 3 ayrı çek hesabına ilişkin bilgi verilmiş, davalı banka ise teslim edilmeyen çek yapraklarına ilişkin 2 ayrı hesaptan söz etmiş, … nolu hesaba ilişkin herhangi bir bilgi vermemiştir. Bilirkişi tarafından da bu hususta herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince davalı bankadan davacı tarafça sözü edilen 3 ayrı hesaba ilişkin bilgi ve belgeler celp edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4-6 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Kabulüne; … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2019 Tarihli … Esas … Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-4-6 gereği Kaldırılmasına;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine…” ifadelerine yer vererek kaldırılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir. Davacı tarafça sözü edilen davalı bankanın … Şubesi nezdindeki üç ayrı hesaba ilişkin (…, … ve … nolu çek hesaplarına ilişkin) belgelerin davalı bankadan celp edilerek dosya bankacı bilirkişi …’tevdi edilmiş ve ek rapor düzenlemesi istenilmiştir. Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan ek raporda özetle; 1-) 6297917 hesaba ait kullanılmamış 25 adet çek yaprağı mevcut olduğu, 2-) 9084124 hesaba ait kullanılmamış 2 adet çek yaprağı mevcut olduğu, 3-) … hesaba bağlı olarak 20 adet 10’luk çek karnesi teslim edildiği, teslim edilen toplam 200 adet çek yaprağından 11 adedi İPTAL, 30 adedi KAYIP ve 159 adedi ÖDENMİŞ statüsünde olduğu bilgisi ve belgesi verildiği beyan edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/1923 Esas – 2019/1362 Karar sayılı 04/11/2019 tarihli kararı çerçevesinde, dava konusu boş çek yapraklarının 3167 sayılı yasa döneminde teslim edilen çek karnesine ilişkin çekler olduğu, iş bu dava açılmadan önce 30.06.2018 tarihi itibariyle davalı bankanın çek yaprakları sorumluluk bedellerine ilişkin ödeme yükümlülüğünün sona erdiği, bankanın çek hesaplarını açık tutmakta hukuki yararı kalmadığı, çeklerin hukuken geçerliliklerinin devam etmesi nedeniyle, ileride bankaya ibrazları söz konusu olsa da, açık yasa hükmü uyarınca çek hesaplarının kapatılmış olmasının çeklere ilişkin karşılıksız işlemi yapılmasına engel teşkil etmeyeceği, kullanılmayan boş çeklerle ilgili olarak davalı bankanın yasal sorumluluk bedeli ödeme yükümlüğünün ve davacı müşterinin teminat gösterme yükümlülüğünün kalmadığı gözetilerek kök ve ek raporlarda bilirkişi tarafından incelenen üç ayrı hesaba lişkin çek hesaplarının kapatılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, davanın kabulü ile davacıya ait davalı bankanın … Şubesi nezdindeki … numaralı TL hesabına ilişkin, … numaralı Usd hesabına ilişkin, … numaralı Euro hesabına ilişkin çek banka hesaplarının kapatılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile davacıya ait davalı bankanın … Şubesi nezdindeki … numaralı TL hesabına ilişkin, … numaralı Usd hesabına ilişkin, … numaralı Euro hesabına ilişkin çek banka hesaplarının kapatılmasına,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 179,90 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 951,70 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır