Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/61 E. 2019/917 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/61
KARAR NO : 2019/917

DAVA : ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU KARARININ YOKLUĞUNUN TESPİTİ
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararının Yokluğunun Tespiti Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin kurucusu ve onursal yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkilinin 60 yıldır ticaret hayatının içinde olan, ülkenin en büyük tekstil tesislerinin kuruculuğunu yapmış iş ve siyaset dünyasında tanınan saygın bir iş adamı olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu karar defterinin kaybolduğu iddiası ile … 9. ATM’nin… Esas sayılı dosyası ile zayi davası ikame ettiğini, bu dosyanın halen derdest olduğunu, ayrıca davalı şirketin yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı … ‘in davalının 2018 yılı yönetim kurulu karar defterinin çalındığı iddiasıyla şikayette bulunduğu … CBS’nin … soruşturma nolu dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, davalının bu iddialarda bulunmasına ve halen zayi belgesi almamasına rağmen 2018 yılına ait yönetim kurulu karar defteri çıkardığını, yeni yönetim kurulu karar defteri çıkartılması için ya zayi belgesi yada bir önceki döneme ait yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı gerektiğini, ancak davalı şirketin bu ikisi de olmadan hukuka aykırı şekilde … 28.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarası ile yönetim kurulu karar defteri çıkardığını, iş bu hukuka aykırı şekilde çıkartılan defterle 18/01/2019 tarihinde yönetim kurulu kararı alındığını ve genel kurula kadar geçerli olmak üzere yeni yönetim kurulu üyesi seçildiğini, bu kararın ise 29/01/2019 tarihinde usule aykırı şekilde çıkartılan karar defteriyle sicile ibraz edilerek tescil edildiğini, yönetim kurulu karar defteri olmadığı için davalı şirketçe yeni karar alınamayacağını düşünen müvekkilinin iş bu yönetim kuruluna katılmadığını ve karar alınamayacağını noter vasıtasıyla davalı şirketi ihtar ettiğini, buna rağmen yönetim kurulu kararı alınarak bu kararı ticaret odasında yayınlandığını, müvekkilinin yayınlanan bu ilan ile geçersizliğini talep ettiği yönetim kurulu kararından haberdar olduğunu, müvekkili tarafından hukuka aykırı şekilde yönetim kurulu karar defterine açılış onayı veren noter hakkında ve davalı şirket hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, kanuna aykırı olarak alınan yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu beyan ederek davanın kabulüne, Yönetim Kurulu Kararının yokluğunun tespitine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekarar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin halka açık ve SPK denetimine tabi bir anonim şirket olduğunu, Eylül 2017 den bu yana yönetim kurulu başkanı sıfatıyla münferit imzası ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kişinin … olduğunu, müvekkili şirkette …’den başka tek başına imza yetkilisi bulunmadığını, 15/09/2017 tarihinde yapılan 2015-2016 yılı olağan genel kurul kararı ile ve yönetim kurulu tarafından şirketin önceki münferit imza yetkilisi davacı … ve dava harici olan şirketin önceki yönetim kurulu üyesi …’ın imza yetkilerinin ellerinden alındığını, bu kişilerin yetkilerini geri almak adına usulsüz iş ve işlemlerde bulunduğunu, davalı … ve dava dışı …’ın şirketin yönetim kurulu başkanı… ve diğer yönetim kurulu üyesi …’ın imzasını taklit ederek müvekkili şirketin imza yetkilerinin değiştirilebilmesini sağlamak adına usulsüz yönetim kurulu kararı alarak bu kararı noterde usulsüz şekilde suret tasdiki yaptırarak akabinde ticaret sicilde tescil ettirmeye çalıştıklarını, ancak bu durum öğrenilince müvekkili tarafından ticaret sicil müdürlüğüne itiraz edilerek sahte imzalı sahte yönetim kurulu kararının tescil ve ilanını engellediklerini, akabinde karar defterine ve atılan sahte imzalara bakılarak gerekli işlemler yapılmak istendiğinde yönetim kurulu karar defterinin çalındığını fark ettiklerini, bunun üzerine hemen suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın halen devam ettiğini, davacı … lehine alınmak istenen sahte karar nedeniyle de ayrıca suç duyurusunda bulunduklarını, suç teşkil eden eylemin ört bas edilmesi, ayrıca davacı …’ın istemediği bir kararın şirkette alınmasını engellemek, şirketi bloke ederek menfaat temin etmek kendi taleplerinin gerçekleştirilmesinin sağlanması amacıyla müvekkili şirketin yönetim kurulu karar defterinin davacı … ve dava dışı … tarafından çalındığını, buna ilişkin de savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkili şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğunun tespiti için … 9.ATM’ nin … sayılı davayı ikame ettiklerini ve davanın kabulüne karar verildiğini, SPK ya tabi ve borsada kote olan müvekkili şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olması durumunda şirket işleyişini etkilememesi ve yönetim kurulunun aktif ve faal biçimde çalışmalarına devam edebilmesi için 2019 yılı için yönetim kurulu karar defteri çıkartılmasının oldukça doğal bir durum olduğunu, davacının 2019 yılı için karar defteri ile bu defterde hukuka uygun olarak alınan yönetim kurulu kararına itiraz etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, yönetim kurulu defterinin zayi olduğunun tespitine yönelik açtıkları davanın müvekkil şirket lehine sonuçlandığını bu itibarla huzurdaki davanın konusu kalmadığını, bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından çıkartılan yeni yönetim kurulu defterinde alınan karar hukuka uygun şekilde alındığını bu kararın yokluğunu gerektirir hiçbir şartın bulunmadığını, davacının huzurdaki davayı kötü niyetli olarak ikame ettiğini beyan ederek davanın konusuz kalması nedeniyle esasa ilişkin hüküm verilmesine yer olmadığına, mahkeme aksi kanaatte ise hukuki yarar yokluğu ve esas ve usule ilişkin sair itirazları nazara alınarak davanın reddine, HMK 329 .madde uyarınca kötü niyetli davacının müvekkili ile anlaştıkları dava değerinin %15 oranında vekalet ücretine hükmedilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
Davalı tarafa ait Sicil Kaydı celp edilip incelenmiştir.
… 9.Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı ilamı celp edilmiş; Dosyamızda devam eden davanın davalısı tarafından açılan zayi belgesi davasına Müdahil sıfatı ile Davamızın davacısının katıldığı, 14703/2019 Tarihinde açılan davanın neticesinde, Davacı tarafın davasının kabulü ile davamızın davalısına ait … 25.Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye numaralı açılış tasdiki ile yürülükte bulunan Yönetim Kurulu karar defterinin 6102 Sayılı Kanunun 82.md/7 maddesi uyarınca Zayi olduğunun tespitine , Müdahilin davasının reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı taraf davada özetle;Davalı şirketin Yönetim Kurulu Karar defterinin kaybolduğu iddiası ile hukuka aykırı şekilde … 28.Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye numarası ile Yönetim Kurulu Karar defteri çıkardığını, Yeni yönetim Kurulu Karar defterinin çıkarılması için ya Zayi Belgesinin yada bir önceki döneme ait Yönetim Kurulu kapanış onayının gerekli olduğunu, buna rağmen hukuka aykırı şekilde çıkartılan defterle 18/01/2019 tarihinde Yönetim Kurulu Kararı alındığını, genel kurul toplantısına kadar geçerli olmak üzere Yönetim Kurulu üyesi seçildiğini, 19/01/2019 tarihinde usule aykırı şekilde çıkarılan karar defteri ile sicile ibraz edilerek Yönetim Kurulu kararının tescil edildiğini, Yönetim Kurulu Karar defterinin 19/12/2012 Tarihli Ticari defterlere ilişkin Tebliğin 13.maddesinin 6 fıkrasının amir hükmüne aykırı şekilde düzenlendiğini, T.T.K.’ nın 390./4 md. uyarınca Yönetim Kurulu Kararının Yönetim Kurulu karar defterine işlenmesinin geçerlilik şartı olduğunu, hukuka aykırı şekilde düzenlenen Yönetim Kurulu Karar defterleri ile kanuna aykırı şekilde alınan Yönetim Kurulu kararının yokluğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevabında özetle; davalı şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğunun tespiti için … 9.ATM’ nin … sayılı davayı ikame ettiklerini ve davanın kabulüne karar verildiğini, SPK’ ya tabi ve borsada kote olan davalı şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olması durumunda şirket işleyişini etkilememesi ve yönetim kurulunun aktif ve faal biçimde çalışmalarına devam edebilmesi için 2019 yılı için yönetim kurulu karar defteri çıkartılmasının oldukça doğal bir durum olduğunu, davacının 2019 yılı için karar defteri ile bu defterde hukuka uygun olarak alınan yönetim kurulu kararına itiraz etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, yönetim kurulu defterinin zayi olduğunun tespitine yönelik açtıkları davanın davalı şirket lehine sonuçlandığını bu itibarla huzurdaki davanın konusu kalmadığını, bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından çıkartılan yeni yönetim kurulu defterinde alınan karar hukuka uygun şekilde alındığını bu kararın yokluğunu gerektirir hiçbir şartın bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Tarafın Davası; 6102 Sayılı Kanunun 391.md de ifadesi bulan ”Yönetim Kurulu Kararlarının Batıl Olduğunun Tespiti ” davasıdır.Batıl olduğu ileri sürülen Yönetim Kurulu Kararlarına karşı her pay sahibi herhangi bir süreye bağlı kalmaksızın dava açabileceğinden davamız açısından dava şartı gerçekleşmiştir. 6102 Sayılı Kanunun Batıl kararlar başlığında düzenlenen 391.md. Aynen ” MADDE 391- (1) Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Özellikle;a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan,b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren,d) Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin,kararlar batıldır.” şeklindedir. Madde metni incelendiğinden sayılan durumlardan önce ”Özellikle” kelimesinin yazılması sureti ile a,b,c,d başlığında sayılan durumlar dışında da Yönetim Kurulu Kararlarının Batıl olduğunun tespitinin talep edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacı tarafın davasının temel dayanağı; Davalı şirketin Yönetim Kurulu Karar Defterlerinin 19/12/2012 Tarihli Ticari Defterlere İlişkin Tebliğin 13.maddesinin 6 fıkrasının amir hükmüne aykırı şekilde düzenlendiği iddiasıdır. 19.12.2012 tarihli 28502 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanan TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞ’ in 13./6 maddesi aynen ”(6) (Değişik: RG-1/12/2013-28838) Pay defteri ve yönetim kurulu karar defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda açılış onayı yapılacak yeni defter, kullanımına son verilecek defterle veya zayi edilmişse zayi belgesi ile birlikte notere ibraz edilir. Yeni defterin açılış onayının yapıldığı sırada noter, eski deftere veya zayi belgesine, yeni defterin açılış onayının yapıldığını tarih ve sayıyı belirterek şerh düşer. Eski defterde veya zayi belgesinde söz konusu şerhi gören noter tekrar bir açılış onayı yapamaz.” şeklindedir.Dava konusu olan Yönetim Kurulu kararının yazıldığı defter 18/12/2018 Tarihinde … 28.Noterliğinin … Tarih ve … Yevmiye numarası ile çıkarılmıştır. Davamızın davalısı tarafından 01/06/2018 Tarihinde açılan Yönetim Kurulu Karar Defterinin Zayi olduğuna ilişkin davaya ilişkin karar 14/03/2019 tarihinde verilmiştir. Bu hali ile davamızın konusu olan Yönetim Kurulu Kararının yazıldığı Karar Defteri, önceki Yönetim Kurulu Karar Defterine ilişkin zayi belgesi alınmadan çıkarılmıştır. … Noterliği tarafından işlem… tarihli … Sayılı Resmî Gazetede yayınlanan TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞ’ in 13./6 maddesine aykırı görülmektedir. Ancak! Ticari Defterlere İlişkin Tebliğin 13./6md. Sine göre dava konusu Yönetim Kurulu Defterine onay yapmamakla yükümlü olan Beyoğlu Noterliğidir. Noter tarafından defterin onaylama işlemi Tebliğe Aykırı nitelikte görülse dahi bu işlemin davamız açısından delil olarak değerlendirilmesi hususunun 6100 Sayılı Kanunun 204.md.si gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı kanunun 204.md./2 aynen ” (2) İlgililerin beyanına dayanılarak noterlerin tasdik ettikleri senetlerle diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar.” şeklindedir. Davamızın Yargılama aşamasında Yönetim Kurulu karar Defterinde ki tasdik şerhinin kaldırılması yönelik bir dava açılmadığı anlaşılmakla birlikte mevcut hali ile davanın tarafı olmayan Beyoğlu noterliğinin işleminin geçersiz olduğuna yönelik tespitte bulunmak veya onay şerhinin kaldırılmasına karar verme görev ile yetkimiz bulunmadığından Noter vasıtası ile yapılan tasdik işleminin yargılama aşamasında varlığını koruduğu ve davamız açısından ”Kesin Delil” niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.Sunulu Nedenlerle; Yönetim Kurulu Karar defterinde ki Noter Tasdikinin geçersizliği dayanak olarak gösterilerek açılan Yönetim Kurulu Kararının Batıl olduğunun tespiti davasının reddi yönünde karar verilmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile HMK 329.md uyarınca müvekkili ile anlaşmış oldukları dava değerinin %15 oranında vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de; Mahkememizce yapılan değerlendirme de davacı tarafın davasının kötüniyetle açıldığını gösterir delil elde edilemediğinden davalı tarafın bu yönde ki talebi kabul edilmemiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE,
2-)Peşin alınan harç karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harçalınmasına yer olmadığına,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 2.725,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafça yatırılan 6,40.TL.harcın davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiyesinin yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı.17/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …