Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/607 E. 2019/1190 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/607 Esas
KARAR NO : 2019/1190 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/12/2019

Mahkememizce verilen 16/12/2015 tarih ve 2014/579 Esas, 2015/916 karar sayılı karar, Yargıtay 17. HD’nin 11/06/2019 tarihli ve 2016/16498 Esas, 2019/7282 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava yukarıdaki esasa kaydı yapılarak Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … numaralı … ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ve davacının oğlu …’nun maliki olduğu müvekkilinin sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın …’dan …’a seyir halinde iken tek taraflı kazanın vuku bulduğunu, kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını, araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin murisi …’nun vefat ettiğini, davacının meydana gelen kazada herhangi bir kasdi hareketi bulunmadığını, müvekkilinin eşini kaybettiğini, manevi destek ve yaşadığı üzüntü ve acının yanında maddi destekten de yoksun kaldığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davacı eş için 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatını, azami poliçe limitiyle sorumlu olmak kaydıyla davalı … şirketinden kaza tarihi olan 09/06/2012’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, davacının kendi kusuru sonucu eşinin vefatına neden olduğunu, müvekkili şirketin poliçe limitinin bulunmasının tazminatın tamamının ödeneceği anlamına gelmediğini ve bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacak kusur durumuna göre ödeme yapılacağını, bilirkişinin aktüer uzmanlardan seçilmesini, davacı tarafından müvekkili şirkete başvuruda bulunulmaması nedeni ile müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenlerle davanın reddi ile sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sınırlı tutulmasını, faiz isteğinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller:
Kaza tespit tutanağı, kroki,Trafik sigorta poliçesi,İliç CBS’nın 2012/91 Soruşturma sayılı dosyası, Hastane raporları, Bilirkişi incelemesi
Mahkememizce deliller toplanmış ve dosya Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Yard. Doç Dr. … ile Aktüer Bilirkişi …’tan oluşan Bilirkişiye Heyeti tevdi edilmiştir.
Bilirkişi Heyeti’nce düzenlenen 01/07/2015 tarihli raporda özetle;
“…Hukuki durumun ve delillerin takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere 09/06/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …’nun geride kalan eşi …’nun nihai ve gerçek maddi zararının 35.396,93-TL den ibaret olduğu…” yolunda görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 16/12/2015 tarihli ve 2014/579 E., 2015/916 K. Sayılı karar ile
“…Yapılan yargılamada 09/06/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden Yeter Müftüoğlu’nun geride kalan eşi …’nun yapılan hesaplamada nihai ve gerçek maddi zararının 35.396,93 TL olarak tespit edildiği, mülkiyeti dava dışı …’na ait … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayan 14/04/2012 – 2013 tarihleri arası geçerli olan zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı olduğu, poliçede ölüm halinde kişi başına teminat tutarının 225.000,00-TL olduğu, yargıtay içtihatları doğrultusunda davacının destekten yoksunluk tazminatını talep edebileceği de göz önünde tutularak taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davasını kabulüne karar vermek gerektiği,
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu, yargılamada edinilen kanaat ve tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla;
Belirtilen nedenlerle;
Davanın kabulü ile, 10.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,..” dair karar verilmiştir.
Davalı vekilince Mahkememiz kararı temyiz edilmiş ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/06/2019 tarihli ve 2016/16498 E., 2019/7282 K. Sayılı Bozma İlamı ile;
“…Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, KTK’nun 91’inci maddesi ile işletenlerin aynı Yasa’nın 85/1’inci maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere Trafik Sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamını düzenleyen 1’inci maddesinde “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği” öngörülmüş ve yine KTK’nun 92’nci maddesinde de, anılan sigortanın kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir.
Bütün bu düzenlemelerden bu tür sigortalarda, sigorta teminatı altına alınan zararların üçüncü kişilerin beden ve mallarında meydana gelen zararlar olduğu tartışmasız bir husustur. Dava konusu olayda, davacı …’nun murisi ve desteği olan eşi, kendisinin kullandığı araçta yolcu iken, davacının karıştığı tek taraflı olarak gerçekleşen kazada hayatını kaybetmiştir. Ölen kişi, yukarda belirtilen hükümler uyarınca üçüncü kişi ise de, anılan davacı (sürücü), kendi kusuruna dayanarak tazminat isteminde bulunduğuna göre, davalı … karşısında üçüncü kişi durumunda olmayıp, kazaya (zarara) bizzat sebep olan (haksız fiil sorumlusu) kişi olduğundan ve KTK’nun 92/a maddesine göre, işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilere karşı yöneltebileceği istekler Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında tutulduğundan ve tazminat isteminde haklı bulunmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,…” dair karar verilmiştir.
Mahkememizce 23/12/2019 tarihli celsede Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/06/2019 tarihli ve 2016/16498 E., 2019/7282 K. Sayılı Bozma İlamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
GEREKÇE :
Davacı vekilince ikame edilen davada, davacı karışmış olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının eşinin hayatını kaybettiğini, kasdi hareketinin bulunmamasından dolayı davalı … şirketinden 10.000,00-TL’lik destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği,
Mahkememizce verilen 16/12/2015 tarihli ve 2014/579 E., 2015/916 K. Sayılı karar ile davacının davasının kabul edildiği,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/06/2019 tarihli ve 2016/16498 E., 2019/7282 K. Sayılı Bozma İlamı ile KTK 92/a maddesine göre işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilere karşı yöneltebileceği isteklerin Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında tutulduğundan davacının tazminat isteminin haklı bulunmadığından dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde görülmeyerek bozulduğu,
Mahkememizce uyulan Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda davacının sigorta şirketi nezdinde üçüncü kişi olmadığı, kazaya bizzat sebep olan kişi olduğu, davacı sürücünün kendi kusuruna dayanarak tazminat isteminde bulunduğu, ancak KTK m 92/a maddesine göre işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilere yöneltilebilecek isteklerin Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında bulunduğundan davacının davasının reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40-TL ilam harcının peşin yatırılan 34,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00-TL Avukatlık Ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.23/12/2019

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza