Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/593 Esas
KARAR NO : 2020/375
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Banka … Şubesi ile davalı borçlu … arasında akdedilen 31.12.2015 tarih ve 250.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden adı geçen şahsa nakdi ve gayrı nakdi krediler kullandırıldığını ve esnek ticari hesap açıldığını, anılan borçlunun borçlarını ödememesi nedeniyle, … 6. Noterliği’nin … tarihli hesap katı ihtarnamesi keşide edilerek hesapların kat edildiğini, muaccel hale gelen alacağın tahsili amacıyla … 36.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yasal süresi içinde genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, ticari alacak nedeniyle arabuluculuk yoluna müracaat edilmiş ise de, arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… 36. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi örneği, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi gereğince davacı bankanın davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise asıl alacak, işlemiş faiz, faizin % 5 gider vergisi ve masraf miktarları hususlarındadır.
İlgili … 36. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/02/2019 tarihinde kredi taahhütnamesi, sözleşme, ihtarname ve hesap özetinden kaynaklanan 3.367,20 TL asıl alacak, 46,16 TL işlemiş faiz, 2,30 TL faizin % 5 gider vergisi ve 228,09 TL masraf olmak üzere toplam 3.643,75 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalı borçluya … 6.Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek sözleşme/sözleşmeler uyarınca ticari kredili mevduat hesabı ve şirket kredi kartı kredilerine konu borçların 31.01.2019 tarihi itibarıyla kat edilerek muaccel hale geldiği belirtilerek muaccel hale gelen anapara, faiz, kur farkı, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam 3.368.29 TL’nin 24 saat içinde ödenmesi, aksi halde borçlu/kefil sıfatıyla yasal yollara başvurulacağı ihtarında bulunulmuş, davalı borçluya sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarname 05.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen bir günlük sürenin sonunda davalının temerrütü 07.02.2019 tarihi itibarı ile gerçekleşmiştir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, ispat yükü davacı alacaklıdadır, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi gereğince davacı bankanın davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Davacı banka ile davalı borçlu arasında 21.12.2012 tarihinde imzalanan 250.000.00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesinin 13.2./b maddesinde yer alan “bu sözleşme ve uygulanması ile ilgili olarak aralarında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Banka’nın defter, kayıt ve belgeleri ile Müşteri ve Teminat Verenler tarafından Banka’ya gönderilecek yazılı veya faks talimatlarının ve Müşteri tarafından verilen sözlü talimatlar için Banka’ca yapılan ses kayıtlarının, HMK’nın 193.maddesi gereği münhasır delil olacağını, kabul ve beyan ederler.” (Delil Sözleşmesi) hükmü uyarınca, davalı banka vekili tarafından ibraz edilen kayıtlar esas alınarak aldırılan Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Davacı bankanın davalı asıl borçluya kullandırmış olduğu krediler nedeniyle işlemiş faiz ve ferileri de dahil olmak üzere 31.0l.2019 hesap kat tarihi itibarı ile 3.369.29 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ihtarnameye itiraz etmemiş olması nedeniyle İİK madde 68/b anlamında hesap katı kesinleşmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüte ilişkin 11.maddesinin bulunduğu, dava konusu alacağın kredili mevduat hesabından ve kredi kartından kaynaklandığı, kredili mevduat hesabından kaynaklanan borçlar için 25/07/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarar Katılma Oranlan İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ’in kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler başlıklı 4.maddesinde” Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir. Ancak, kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2/4/2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı işlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1) ‘in 3 üncü maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemez” denildiği, TCMB, kredi kartı işlemlerinde her yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemlerinde uygulanacak olan aylık azami akdi ve gecikme faiz oranlarını 12.11.2016 tarihli ve 29886 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2016/8)’e göre üç aylık dönemlerle ilan ettiği, söz konusu azami faiz oranı sınırlamalarının hem kurumsal (ticari) hem bireysel kredi kartları için hem de ticari ve bireysel kredili mevduat hesabı (KMH) faiz oranları için geçerli olduğu, Kurumsal Kredi Kartları faiz oranI hakkında TCMB 2013-57 basın duyurusu 3 Ağustos 2013 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu gereği bireysel kredi kartlarına ilişkin azami akdi ve gecikme faiz oranları tespit edildiği ve üç ayda bir açıklandığı, 2 Ağustos 2013 tarih ve 6495 Sayılı Kanun ile 5464 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile görevin kapsamı kurumsal kredi kartlarını da içerecek şekilde genişletildiği, bu çerçevede bireysel kredi kartlarına ilave olarak, kurumsal kredi kartı azami akdi ve gecikme faiz oranlarının da belirlenerek ilan edileceği,
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden sonra temerrüdün oluşması ve işbu takibin açılmış olması nedeniyle, anılan yasa kapsamında 5464 sayılı Yasanın 26.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Merkez Bankasının azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkili olduğu ve belirlediği bu oranları üç ayda bir açıkladığı, dolayısıyla bu yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden itibaren kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranlarını TCMB’nın belirlediği, TCMB tebliğine göre 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere gecikme faizinin %33 olduğu,
Davacı banka takip talebinde %33 oranında temerrüd faizi talebinde bulunduğundan davacı talebinin yerinde olduğu, davalının temerrüd tarihinin 07.02.2019 tarihinde başladığı, davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibarı ile 3.643.75 TL alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 3.367.20 TL asıl alacak üzerinden % 33 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’sinin istenebileceği anlaşılmış,
Davacı davasını kanıtladığından davanın kabulü ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle toplam alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden % 33 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’sinin istenebileceğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, toplam alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden % 33 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’sinin istenebileceğine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 248,90 TL ilam harcından peşin yatırılan 62,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 186,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 62,23 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 106,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 912,63 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/09/2020
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır