Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/583 E. 2021/570 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/583 Esas
KARAR NO : 2021/570

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında mal alım-satımına dayanan ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalıya düzenlenen 19 adet ve toplam 4.610,45 TL tutarlı fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine … 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı dosyası kapsamında başlatılan takibin borçlu davalının itirazı ile durduğunu, 07.08.2019 tarihinde 2019/16188 dosya numarasıyla … arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, temerrüt tarihinden itibaren borçlu aleyhine ticari avans faizine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere borçlu aleyhine icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ilişkinin müvekkilinin yaptığı fason iş karşılığı davacı şirkete fatura düzenlemesi ve davacının fatura bedellerini ödemesi şeklindeyken, davacının söz konusu faturaları düzenlemiş olmasının davacının alacaklı olduğu anlamına gelmediğini, bu ilişkide davalının faturaya dayalı borcu olmadığı için davacıya karşı temerrüde düşüren bir durum oluşmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 9.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası, tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemeleri ile aldırılan bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacıdan mal alımı yapmış olması nedeniyle davacının faturaya dayalı olarak davalıdan alacağı olup olmadığı, alacağı var ise asıl alacak ve faiz miktarları hususlarındadır.
İlgili … 9.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 30.05.2019 tarihinde başlattığı ilamsız takipte, cari hesaptan kaynaklanan 4.610,45 TL asıl alacak, 1.449,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.059,09 TL alacağının tahsilini talep ettiği, davalı borçlu tarafça yasal süresinde borca itiraz edildiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için talimat mahkemesi aracılığı ile dosya mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle, Davalının incelenen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığı, yevmiye-envanter-kebir defterlerin biribirini doğrular nitelikte olduğu ve usulüne uygun tutulmuş oldukları, ancak davacı ile ilgili banka işlemlerine davalının defterlerinde yer verilmediği, dava konusu alacağı teşkil eden faturaların tamamının davalının defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalının incelenen ticari defterlerine göre davacıya 2017 yılı sonu itibarıyla 8.391,24TL borçlu olduğu, defterlerine intikal etmeyen banka işlemleri dikkate alındığında dahi davacıya borcunun 7.647,-TL olduğu, bu nedenle alacak tutarı için davacının talebiyle bağlı kalınarak icra takibinde talep edilen 4.610,45TL alacak tutarının dikkate alınabileceği beyan edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinin ardından davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının iddiaları ve davalının savunmaları doğrultusunda davacının ticari defterleri, ve talimat ile alınmış rapor incelenerek mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosyamız mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, Davacı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre açılış ve kapanış beratlarının yapıldığı ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacının e-fatura sistemine kayıtlı ve faturaları e-fatura ile “Temel Fatura Senaryosu” ile müşterilerine gönderdiği, İstinabe Sureti ile … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasından Bilirkişi SMMM … tarafından alınan raporda sonuç olarak dava konusu 19 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının davacıya 4.610,45 TL borçlu olduğu tepsinin yapıldığı, somut davamızda dava konusu asıl alacağı doğuran faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, birbirini teyit ettiği, borçlu ve alacaklı tarafça bilinebilir olduğunu tespit edilmiş olduğundan davacının, davalıdan takip 30.05.2019 tarihi itibariyle, 4.610,45 TL asıl alacağın tespit edildiği, bu alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesi gerekeceği, davacının 1.449,09 TL takip öncesi işlemiş faiz talebinin fazla ve yersiz talep olduğundan reddinin gerekeceği beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporları birbirlerini tamamlayıcı, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı icra takibine itirazında genel olarak borca itiraz etmiş, özel bir itiraz sebebi bildirmemiştir. Bu durumda, ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı taraf ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. Davacı ticari defterlerinde davalı ile olan cari ilişkisi, cari hesap benzeri ticari bir münasebet olarak açıklanmış olup bu ticari münasebet açık hesap ilişkisidir. Açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türüdür. Bu bağlamda davacı şirkete ait yevmiye defterinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacının ticari defterlerinde kayıtlı davalıdan 19 adet mal/hizmet satışına dayalı bakiye 4.610,45 TL alacağının kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf,ça davalıya tanzim etmiş olduğu tüm faturalar e-faturadır. Davalı şirketin bu faturaları kabul etmeyip itiraz ettiğine dair delil sunulmadığından davalı tarafın davacı tarafından kendisine gönderilen tüm faturaları kabul ettiği ve Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük süre içerisinde itiraz etmediği kabul edilmiştir. Talimat yolu ile alınan raporda da davalının, davacıya 8.391,24 TL borçlu olduğu, dava konusunu oluşturan 19 adet faturanın da davalının yevmiye defterinde işli olduğu tespiti yapılmıştır. Sonuç olarak, dava konusu asıl alacağı doğuran faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, birbirini teyit ettiği, borçlu tarafça bilinebilir ve davacının davalıdan davacının ticari defterinde kayıtlı icra takibine konu olan 4.610,45 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, taraflar arasında sözleşme bulunmadığından temerrüt şartının gerçekleşmediği kabul edilerek davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 9. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 4.160,45 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 9. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 4.160,45 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 284,20 TL ilam harcından peşin yatırılan 73,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 211,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 73,19 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 906,30 TL’sinin davalıdan, 413,70 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.899,09 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 79,25 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 923,65 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 634,17 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 187,00 TL talimat ve tebligat giderlerinden oluşan toplam 787,00 TL yargılama giderlerinden 246,65 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır