Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/581 E. 2021/819 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/581 Esas
KARAR NO : 2021/819

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 01 Ekim 2016 tarihinde başlayan sözleşme ile müvekkili şirket davalı şirkete marka kimliği oluşturulması, marka ve pazarlama araçlarının tasarımının yapılması, sosyal medya ve değişik mecralarda markanın tanıtımının yapılması vb konularında danışmanlık yapmayı üstlendiğini, sözleşmeye göre bu hizmet aylık net 10.000 TL karşılığında verildiğini, 01 Ekim 2016 tarihinde müvekkili davalıya hizmet vermeye başlayarak her ay düzenli olarak faturaları düzenlediğini ve davalıya tebliğ ettiğini, davalı bir kısım faturaları ödediğini, takibe konu olan tutarları ise ödemediğini, ödenmeyen faturalar için … 15. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, davalı bu ihtarnameye … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile cevap vererek verilen hizmetin kusurlu olduğu gerekçesi ile borçlu olmadıklarını ileri sürdüğünü, takibe konu faturaların toplamı 66.691,40 TL ile 27.03.2018 tarihli ihtarname masrafı 220,30 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödenmesi için … 2. İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalının takibe itiraz ettiğini, davalı itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında 01 Kasını 2016 başlangıç tarihli … İşbirliği Esasları adı altında bir sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 2. maddesi uyarınca amaç ve konu, müvekkili için tasarlanıp oluşturulacak yeni markayı kapsadığını, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca davacı taraf isim araştırması yaparak marka ismi önerisinde bulunma, logo tasarımını yapma, marka kimliğini oluşturma, markaya uygun slogan geliştirme yanında maddede yer alan markanın çeşitli mecralarda tanıtımı konusunda da hizmetler sunmayı taahhüt ettiğini, Bu ilişki kapsamında davacı taraf, müvekkiline tescil olunması amacıyla “…” markasını önerdiğini, bu husus davacı tarafın gönderdiği e-postalardan net bir şekilde anlaşılmakta olduğunu, müvekkili bunun üzerine bu marka için hemen tescil başvurusunda bulunduğunu ve üretime geçtiğini, müşterileriyle ilişkileri kurduğunu, müvekkilinin bu marka ürünleri, gerek müvekkili gerek müvekkilinin müşterilerince tüketicilere arz edildiğini, raflarda sergilendiğini, müvekkilinin marka tescil başvurusu tarihi 19.12.2016. başvuru numarası ise … olduğunu, gelinen bu aşamaya kadar da davacının düzenleyip gönderdiği bir kısım faturaların ödendiğini, ancak, marka tescil başvurusu yapıldıktan, ürünlerle ilgili sözleşmeler yapıldıktan ve raflarda reyonlarda ürünler teşhir ediliyor iken … firması, müvekkili aleyhine kendisinin tanınmış olduğunu iddia ettiği … markasına tecavüz edildiği iddiasıyla …2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine 08.05.2017 tarihinde dava açtığını, aynı davada 10.05.2017 tarihinde de müvekkilline ait malların toplatılmasına, el konulmasına, üretiminin yasaklanmasına karar verildiğini, bu tedbir kararının icrası için de_dava dışı … … 5. İcra Müdürlüğünün … Tal. (… 14. İcra Müdürlüğünün …syasından müvekkilinin adresine gelinmiş ve ihtiyati tedbir kararı icra edildiğini, tüm bu süreçler davacı tarafa iletildiğini, ancak davacı tarafın herhangi bir aksiyon almadığını, aksine faturaları düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, … 15. Noterliğinin … tarih ve … numaralı ihtarını müvekkiline tebliğ ettirdiğini, müvekkili de bunun üzerine … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarasıyla davacının söz konusu hizmetleri ayıplı bir şekilde sunduğunu, büyük zararlara uğradığı gerekçesiyle davacıyla aralarındaki sözleşmeyi geçmişe etkili olarak sona erdirdiğini, feshettiğini, davacı faturalarını da davacıya iade ettiğini, bunun üzerine davacı taraf, ayıplı ve sözleşmeye aykırı hizmet sunduğunu bilmesine rağmen kötü niyetli olarak … 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, takibe vaki itirazları üzerine de huzurdaki itirazın iptali davasını açtığını, hizmet ayıplı olduğunu, davacı edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirmediğini, ayıplı hizmet ifasında, hizmeti sunan bedel isteyemeyeceği gibi sunulan hizmet kapsamında bir alacak hakkı doğmuşsa da bunu talep etme hak ve yetkisi olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddine, davacının takip tutarının %20‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, ücreti vekalet ile dava harç ve masraflarının davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 23/10/2018 tarih, 2018/368 Esas, 2018/1099 Karar sayılı görevsizlik kararı verilerek dosya İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
… 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonrasında karşı görevsizlik kararı verilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 17/09/2019 tarih, 2019/847 Esas, 2019/2061 Karar sayılı merci tayini kararı ile dosya mahkememize gönderildiğinden mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, dava dosyası, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı için marka kimliği oluşturulması, marka ve pazarlama araçlarının tasarımının yapılması, sosyal medya ve değişik mecralarda tanıtımı konularında danışmanlık yapmayı üstlendiği sözleşme uyarınca taraflarca yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, davacının aylık ödenmesi gereken bedelin tahsili için yapılan takipte davalıdan alacaklı olup olmadığı, öyle ise miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu … 2. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/04/2018 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 66.691,40 TL Fatura ve Cari Hesap Bakiyesi Alacağı, 374,11 TL Faiz, 220,30 TL İhtarname Gideri, 1,24 TL Faiz olmak üzere toplam 67.287,05 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu, davalı borçlu vekilinin 19/04/2018 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 08/07/2020 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, akit uzmanı ve marka patent bilirkişilerine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 14/12/2020 teslim tarihli raporda özetle;
“Mali Sonuç:
a) – Davacı şirket ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye defterinin kapanış tasdikinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğu görülmekle, her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edilmiş olduğundan, davacı şirket ticari defterlerinin kendi açısından delil niteliği taşıdığının kanaatine varıldığı,
Davalı şirket e-defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak E-Defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterlerinin de noterde açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edilmiş olduğundan, davalı şirket ticari defterlerinin kendi açısından delil niteliği taşıdığının kanaatine varıldığı,
b) -Davacı şirket, 17.04.2018 takip ve 24.04.2018 dava tarihi itibariyle ticari defterlerinde 66.691,40 TL alacaklı olduğu,
Davacı şirket, 17.04.2018 takip ve 24.04.2018 dava tarihi itibariyle DAVALI ticari defterlerinde de 66.691,40 TL alacaklı olduğu, yani, davalı şirket 66.691,40 TL borçlu olduğu,
Davalı şirket, İCRA takip ve DAVA tarihinden sonra “ Tasarım Fee Bedeli İadesi” açıklamalı 24.05.2018 tarihli 66.691,41 TL tutarındaki FATURA düzenleyerek davacı şirkete olan borcunu sıfırladığı, yani kapattığı,
c) – Davacı tarafın 66.691,41 TL asıl alacağı ve takip tarihi itibariyle 285,04 TL işlemiş faiz talep edebileceği,
Davacı tarafın icra takibinde talep ettiği 220,30 TL ihtarname masrafı ve icra takip tarihine kadar hesapladığımız 0,94 TL faizi talep edip edemeyeceği Sayın mahkemenin takdirinde olduğu,
II- Teknik ve Sözleşmesel Esasa Dayalı Sonuç:
Davalının, davacının marka önerisi ile başvurusunu yaptığını iddia ettiği 19.12.2016 tarih ve … tescil numaralı başvuru numaralı markasına … firmasından resmi itiraz edilmesi üzerine davalının aynı görseli taşıyan Şekil tescili için 25.09.2017 tarihinde TPE kurumuna … sayılı tescil basvuru ile tescil etmek üzere başvurmuş olması bu tescilin 03.05.2018 tarihinde TPE kurumu tarafından tescil edilmiş olması üzerine davalı firmanın marka tescil işlemlerinde davacı ile yapılan sözleşmeden bağımsız olarak hareket ettiğini göstermektedir.
Sonuç olarak; davacının Sözleşmenin 2. Maddesinde belirlenen konuda gerekli özeni göstermediği iddiasının davalı tarafından ispatlanamadığı, bu sebeple davalının dava konusu takibe bedelden sorumlu olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiş, rapora yönelik itirazlarda bulunulması üzerine Mahkememizin 23/02/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişilerine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 13/08/2021 tarihli ek raporda özetle, kök rapordaki tespitlerin yinelendiği bildirilmiştir. Bu kapsamda alınan kök ve ek bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içermesi nedeni ile davalı vekilinin yeni heyetten yeni rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 01/10/2016 tarihli “… Sözleşmesi” nin imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamakta, uyuşmazlık tarafların sözleşeme ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği noktasında toplanmaktadır.
Sözleşmenin “Konu ve Kapsam” başlıklı 2.maddesi; “Verilecek hizmetlerin tanımlanmasını ve ne şekilde işletileceği çalışma koşullan, üretilenler üzerindeki haklann sahipliğinin belirlenmesi sözleşme konusudur. Bu sözleşmedeki tüm hükümler, Ak bay Cam için tasarlanıp oluşturulacak yeni markayı kapsar. Tasarlanacak bu marka haricindeki markalar ve şirketler sözleşme dahilinde değildir.”
“Ödemeler” başlıklı 9.maddesi ise; “Hizmet anlaşması 14 aylık bir süreyi ve toplam 120.000 TL + KDV ‘lik bir bedeli kapsar. Ödemeler aylık 10.000 TL+KDV olarak sözleşmenin başladığı ilk ay olan Kasım 2016 tarihinde başlar ve 12 ayda tamamlanarak Ekim 2017 tarihinde sona erer…” şeklindedir.
Davacı taraf, davalı firmaya … 15. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamede; ” Tarafımıza ödemeniz gereken vadesi geçmiş 66.691,40 TL. Tutarındaki cari hesap alacağımıza üç iş günü içerisinde ..hesabımıza yatırmanızı,..” ihtarında bulunmuştur. Söz konusu ihtarname 29.03.2018 tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafa … 40. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamede; ” İlgi sayılı ihtarname ile tarafınızdan müvekkilin 66.691,00 TL danışmanlık bedelini ödemesi ihtar edilmiştir. Söz konusu ihtarnameyi kabul etmemiz mümkün değildir…. ….firmanızın gerekli özeni göstermeyerek edimini düzgün olarak yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilin zarara uğramasından dolayı, sözleşmeyi haklı sebeple fesih hakkımız doğduğundan sözleşmeyi geriye etkili bir şekilde feshettiğimizi, göndermiş olduğunuz ihtarname ve faturaları kabul etmediğimizi, bugüne kadar sözleşme gereği tarafınıza, yapılan tüm ödemelerin 3 gün içinde müvekkile iade etmenizi,…” ihtarında bulunmuştur.
Kural olarak itirazın iptali davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Eldeki davada da davalı tarafça, davacının sözleşmeye konu hizmeti ayıplı ifa ettiği iddia edildiğinden ispat yükü yer değiştirmiş, davalı taraf iddiasını ispatla mükellef duruma gelmiştir.
Bu kapsamda yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitler doğrultusunda “…” markası ile karıştırılma ihtimaline sebebiyet verecek derecede benzer bir adı marka olarak kullanan davalının… tescil no.lu marka başvurusuna asıl marka sabibi “…” firmasından itiraz edilmesinin ardından sonraki bir tarihte ısrarla aynı görseli tescil etmek üzere başka bir patent firması üzerinden 25.09.2017 tarihinde … tescil no.lu başvuru ile başvuru yapmış olması sebebiyle davalının marka başvurularının davacıdan bağımsız olarak yapmış olduğunu ve davacının telkin ve/veya teklifleri ile yapmadığını gösterdiği, davacının sözleşmenin 2.maddesinde belirlenen konuda gerekli özeni göstermediği iddiasının davalı tarafından ispatlanamadığı, buna göre davacının sözleşme ile üzerine düşen edimi yerine getirdiği, her iki tarafında da ticari defterlerinde kayıtlı olan takip konusu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varıldığından işlemiş faiz yönünden raporda yapılan hesaplamalar nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile davalının … 2 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 66.691,41 TL asıl alacak, 285,04 TL işlemiş faiz, 220,30 TL ihtarname masrafı yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak miktarı likit olduğundan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 2 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 66.691,41 TL asıl alacak, 285,04 TL işlemiş faiz, 220,30 TL ihtarname masrafı yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 4.590,20 TL harçtan peşin alınan 812,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.777,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 812,66 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 9.535,58 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 90,30 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam 2.715,40 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.711,75 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 16/11/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
35,90 TL Harç Masrafı
2.550,00 TL Bilirkişi Ücreti
129,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.715,40 TL