Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/542 E. 2023/244 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/542 Esas
KARAR NO : 2023/244

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2019
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan asıl dava olarak açılan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası ile Birleşen dava olarak açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davalarında yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında “… A.Ş. Ürün ve Hizmet Satışı Çerçeve Sözleşmesi” (“Çerçeve Sözleşme”) ve “…” (“Protokol”) (Çerçeve Sözleşme ve Protokol birlikte “Sözleşme”) imzalandığını, sözleşme ile davalı şirketin, Sözleşme kapsamındaki verileri davalı şirkete ait veri depolama donanımlarında barındırma hizmeti vereceği ve karşılığında müvekkil şirketin her ay hizmet bedeli ödeyeceği kararlaştırıldığını, davalı şirketin, hizmeti, taahhüt ettiğinin aksine ilk andan itibaren eksik ve kesintili bir şekilde verdiğinden, müvekkili şirketin sözleşmeden beklenen yararı elde edemediğini, müvekkilinin hizmette aksama yaşanmaması amacıyla kanallarında yer verdiği içeriği … sisteminde depolamak istediğini ve içeriğin de … sistemi üzerinden sağlanmasının amaçladığını, davalı şirketin sözleşmeyi gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle yayın içeriğini sağlıklı bir şekilde sağlamakta sıkıntı yaşadığını ve sözleşme ile kesintisiz ve eksiksiz bir hizmet sağlayacağını taahhüt etmesine rağmen bu yükümlülüklerine aykırı davranarak sözleşmede yer alan birçok maddeyi esaslı bir şekilde ihlal ettiğini, bu aksaklıkların e- mail yazışmalarından görüleceği üzere davalı şirket yetkililerince de kabul edilmiş olduğunu, bu halde müvekkilinin sözleşmeyi feshetmekten başka çaresinin kalmadığını, Sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğinden, müvekkili şirket zararlarının tazmini gerektiğini, bu nedenle müvekkili şirketin uğradığı zararın tespitini, fatura bedellerinin davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, şimdilik (HMK 107. Madde uyarınca, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere) 1.000 TL maddi tazminatın tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşme uyarınca gerekli alt yapı ve teçhizatların kurularak davacı şirkete hizmet verilmeye başlandığını ve hizmet karşılığı aylık tahakkuk eden ücretlerin fatura karşılığı, davalı şirketten yaklaşık 1 sene boyunca tahsil edildiğini, …olarak faaliyet gösteren firmanın daha sonra el değiştirdiğini ve yeni firma yönetimi ile sıkıntılar yaşanmaya başlandığını, öncelikle: devir alan yeni firmanın yetkililerinin müvekkili şirketin sistemini beğenmediğinden, müvekkili şirketin kurulan sistemi yeniden elden geçirerek davacı firma ile bağlantıyı sağlayan antenleri yenilediğini, verilen hizmet süresince davacı şirketin müşterilerinin isteyip de alamadıkları herhangi bir veri/dosyanın hiç olmadığını, davacı şirketin bulunduğu lokasyon ile müvekkili Şirketin veri merkezi arasındaki erişimi sağlayan telekom hatlarında yaşanan geçici sorunların bahane edilerek, sözleşme yükümlülüklerinden kurtulmaya çalıştığını ve sözleşmeyi tek taraflı sonlandırma talep ve hakkı olmadığı halde davasını haklı gösterecek sebepler üretmeye çalıştığını, müvekkili şirketin kusurundan kaynaklanmayan İstanbul’a dolu yağması gibi mücbir sebeplerden dolayı kısa süreli kesintiler olduğunda dahi müvekkili şirketin gerekli müdahaleleri yaparak bunları düzeltmek için her seferinde ne gerekiyorsa yaptığını ve kısa sürede arızayı giderdiğini, bunun dışında yaşanan ve davacı tarafa verilen hizmeti kesintiye uğratacak hiçbir problemin olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi karşılıklı fesih durumunun kesinlikle olmadığını, davacının kendi beyanında ve 06.02.2019 yazışmasında da belirttiği gibi 01.20.2018 tarihinde davacı şirketin kanallar kısmının ve şirket yönetiminin değiştiğini, bu nedenle de sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirdiklerini bildirdiklerini, bu nedenlerle Müvekkili şirketin sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı zararların karşılanması için … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve dosyanın halen derdest olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS, … KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekilnin 08/11/2019 tarihli dava dilekçesini özetle: Müvekkilinin davalı …A.Ş ile imzalanan sözleşme ve protokol gereği hizmet verdiğini, bir süre sonra şirketin el değiştirdiğini, sözleşme koşullarının yerine getirmemeye başladığını ve aylık ödemelerinin yapılmadığını, e- posta yoluyla sözleşmeyi tek taraflı olarak sonlandırdıklarını, dava şartı olan arabuluculuk yoluna gidildiğini, sonuç alınamadığını, fazlaya dair tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin haksız olarak tek taraflı feshinden kaynaklanan şimdilik 1.000,00-Tl zararının temerrüt itibaren işleyecek avans faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin söz konusu sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davacı şirket sözleşmeye aykırı davrandığını, davacının sözleşmeye aykırı davranması sonucu müvekkil şirketin uğradığı zarların tazmini için 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde …Esas sayılı davayı ikame ettiğini, davanın usulden reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, tanık beyanları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği iddiasından kaynaklanan zarar nedeniyle tazminat istemine, birleşen dava ise sözleşmenin süresinden önce haksız nedenle feshedildiği iddiasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı ….A.Ş. vekili, taraflar arasında imza edilen hizmet sözleşmesi kapsamında davalı … …A.Ş. tarafından sözleşme kapsamındaki verileri davalı şirkete ait veri depolama donanımlarında barındırma hizmeti verileceği, müvekkilinin ise karşılığında her ay hizmet bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından verilen hizmetin ilk andan itibaren eksik ve kesintili şekilde ifa edildiğini, müvekkilinin ödemeli televizyon yayıncılığı alanında faaliyet gösterdiğini, sözleşmeden beklenen yararın elde edilemediğini, sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin uğradığı zararlarının tespitini ve ödenen fatura bedellerinin iadesi ile zararının giderilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili ise edimlerin gereği gibi yerine getirildiğini, feshin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada ise davacı … …A.Ş. vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız nedenle davalı…A.Ş. tarafından feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle zarar oluştuğunu, bu zararın ve hizmet verilen dönemdeki ödenmeyen fatura bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili ise davanın reddini savunmuştur.
Buna göre somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen hizmet sözleşmesi kapsamında taraflarca üstlenilen edimlerin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, sözleşmeninin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, elde edilecek sonuca göre asıl ve birleşen davadaki taleplerin yerinde olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Asıl davada davacı vekili 16/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; Davacı müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 2018 yılı Şubat ayında işbu davaya konu sözleşme ve ek protokol imzalandığını, davacı müvekkili şirketin sözleşme ile üstlendiği tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafın hiç veya gereği gibi ifada bulunmadığını, davalının vaat ettiği sistemin çalışmaması üzerine sözleşme uygulanmaksızın yürürlükte kalmaya devam ettiğini, bu süreçte davacı müvekkili şirketin el değiştirdiğini ve yeni yöneticiler davalı tarafından hizmet sunmasını talep ettiklerini, ancak davalının yine hiç veya gereği gibi ifada bulunmadığından müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini, davalı tarafın sunduğu hizmetin çalışmaması sebebiyle davacı müvekkilinin ikame hizmet arayışına girdiğini ve yeterli araştırma sonrasında dava dışı … A.Ş. ile sözleşme imzaladığını, sözleşme ile müvekkilinin, davalı tarafın radiolink hattı üzerinden sunmayı vadettiği hizmeti şirket bünyesinde organize ettiğini, söz konusu hizmetin aylık bedeli 34.507,00 TL olduğunu, bilirkişiler aracılığı ile davacı müvekkilinin ikame hizmet farkından doğan zararının hesaplanmasını, şimdilik 1.000,00 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiğini, davalıya ödenen fatura bedellerinin iadesi, mümkün değilse ayıp oranında tenkisi talebi: müvekkilinin davalı tarafa faturalar karşılığı yaptığı toplam ödemenin 9.617 USD olduğunu, davalı tarafın ayıp oranının uzman bilirkişi incelemesi ile belirlenecek olduğunu, öncelikli taleplerinin fatura bedellerinin tümünün ancak bu mümkün değilse ayıp oranında yapılacak tenkis ile bakiyenin müvekkil şirkete TBK 99. madde uyarınca aynen iadesi olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak ve ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 100 USD ıslah tarihinden itibaren devlet bankalarının USD cinsinden bir yıl vadeli mevduat hesabına işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ve tanık beyanlarının alınmasının ardından Mahkememizin 24/11/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere Mali Müşavir …, Akit uzmanı … ile Haberleşme ve Telekomünikasyon Kablosuz Ağlar konusunda uzman …’ye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 01/04/2022 tarihli raporda özetle;
“Esas Dava Açısından:
Sözleşme kapsamında davacının hizmet aldığı döneme ait veri iletimi performansını veerişilebilirlik seviyesini gösteren verilerin bir yedeğine ulaşılamadığından sözleşme kapsamında alınan hizmetin kalitesi ve seviyesine yönelik bir değerlendirmede bulunulamadığı, e-mail yazışmalarına konu olan bazı sorunların ise gerek yukarıda anılan sözleşmenin anılan maddeleri gereği gerekse de teknik zorunluluk kapsamında makul karşılanabilecek nitelikte olabileceği gibi hizmetin aksamasına neden olabilecek veya amacını ortadan kaldırabilecek nitelikte de değerlendirilebileceği, fakat dosya kapsamından hizmetin ayıplı verildiğine ve hizmetten makul olarak beklenen faydanın ortadan kalktığına dair açık ve somut bir bulguya rastlanmadığı,
Davacı tarafından iddia olunan hususların ispatlanamadığı, bu sebeple asıl davanın davacısı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı bir sebebe dayanmadığı ve karşı dava kapsamında haksız fesihten kaynaklı zarardan sorumlu olduğu,
Birleşen … 14 Atm …Esas Dosyası Yönünden;
Yukarıda etraflıca yapılan mali değerlendirme sonucunda birleşen dava davacısının, … şirketinden sözleşmenin bakiye kalan süresine 23 ay x 650 USD- 14.950 USD alacaklı olabileceği, birleşen dava davacısının bu alacağına 08.11.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/A maddesi hükmüne gereğince USD para birimine Devlet bankalarının bir yıl vadeli USD mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazların sunulmasının ardından Mahkememizin 07/06/2022 tarihli ara kararı gereğince, birleşen dava dilekçesinde TL olarak istemde bulunduğu da nazara alınarak tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmek sureti ile itirazları karşılar mahiyette ek rapor düzenlenmesi için dosyamız yeniden bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 13/09/2022 tarihli ek raporda özetle;
“Esas Dava Açısından:
Kök raporda yer alan aşağıdaki değerlendirmemizi değiştirmemizi gerektirecek yeni bir hususun tespit edilememesi sebebiyle kök rapordaki görüşümüzü muhafaza ettiğimiz,
Sözleşme kapsamında davacının hizmet aldığı döneme ait veri iletimi performansını ve erişilebilirlik seviyesini gösteren verilerin bir yedeğine ulaşılamadığından sözleşme kapsamında alınan hizmetin kalitesi ve seviyesine yönelik bir değerlendirmede bulunulamadığı, e-mail yazışmalarına konu olan bazı sorunların ise gerek yukarıda anılan sözleşmenin anılan maddeleri gereği gerekse de teknik zorunluluk kapsamında makul karşılanabilecek nitelikte olabileceği gibi hizmetin aksamasına neden olabilecek veya amacını ortadan kaldırabilecek nitelikte de değerlendirilebileceği, fakat dosya kapsamından hizmetin ayıplı verildiğine ve hizmetten makul olarak beklenen faydanın ortadan kalktığına dair açık ve somut bir bulguya rastlanmadığı,
Davacı tarafından iddia olunan hususların ispatlanamadığı, bu sebeple asıl davanın davacısı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı bir sebebe dayanmadığı ve karşı dava kapsamında haksız fesihten kaynaklı zarardan sorumlu olduğu,
Birleşen … 14 Atm …Esas Dosyası Yönünden;
… şirketinin davacıdan 28.02.2019 USD kuru üzerinden ( T.C.Merkez Bankası Döviz Alış Kur 5.3273 TL) Sinema Televizyon şirketinden sözleşmenin bakiye kalan süresine 1 ay = 650 USD x 5,3273 = 4.112,75TL
23 AY X 4.112,75= 94.593,25 TL alacaklı olabileceği ve bu alacağa birleşen dava tarihinden itibaren (08.11.2019) 3095 sayılı yasa gereği yıllık %18,25 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz uygulanması gerekeceği” yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Ek raporda yapılan hesaplamalarda maddi hesap hatası yapıldığı anlaşıldığından tarafların itirazlarını da karşılar şekilde gerekirse ihtimalli olarak yeniden ek rapor tanzimi için dosyamız yeniden bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 27/12/2022 tarihli 2.ek raporda özetle;
“Esas dava yönünden: Davacının iddia etiği hususları ispatlayamadığı,
Birleşen … 14 Atm … Esas Dosyası Yönünden;
… şirketinin davacıdan 28.02.2019 USD kuru üzerinden ( T.C.Merkez Bankası Döviz Alış Kur 5.3273 TL) Sinema Televizyon şirketinden sözleşmenin bakiye kalan süresine 1 ay – 650 USD x 5,3273 – 3.462,75 TL
23 AY X 3.462,75 £ 79.643,25 TL alacaklı olabileceği ve bu alacağa birleşen dava tarihinden itibaren(08.11.2019) 3095 sayılı yasa gereği yıllık 9618,25 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz uygulanması gerekeceği” tespit edilmiştir.
Birleşen davada davacı vekili 27/12/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; HMK 107/2 maddesi uyarınca taleplerini 1.000,00-TL den 79.643,25-TL ye yükselttiklerini, fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin haksız olarak tek taraflı feshinden kaynaklanan 79.643,25-TL zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Somut olayda taraflar arasında … A.Ş. Ürün ve Hizmet Satışı Çerçeve Sözleşmesinin imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Bilirkişiler tarafından yapılan tespitler de göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokol kapsamında somut davamızda önem arz eden hususları aşağıdaki şekildedir.
Taraflar Arasında uzun dönem 3 yıl (36 ay ) süreli … A.Ş. Ürün Ve Hizmet Satışı Çerçeve Sözleşmesi Ve Buna Ek Olarak … Broker … Arşiv Hizmetleri Ek Protokolü Düzenlenmiştir.
Sözleşmenin konusunun davalı tarafından davacıya sunulacak olan ürün/hizmetlere ilişkin genel şartlar ile tarafların hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesine dayandığı, taraflardan davalının işbu sözleşmenin eki olan ek protokolde tanımlanan ürün/hizmetleri yine ek protokolde belirtilen kapsamda davacıya sağlaması, davacının da ek protokolde öngörülen ücretleri işbu sözleşme ve ek protokole uygun olarak zamanında ve eksiksiz olarak davalıya ödemesini yükümlendikleri görülmektedir.
Sözleşmenin 9. Maddesi “sözleşmenin süresi ve feshi” başlığını taşımaktadır. “…sözleşme taraflarca imzalandığı tarihten veya ilk ek protokolün yürürlüğe girdiği tarihten hangisi önce ise o tarihte yürürlüğe girer. Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih dosya içeriği evraklardan belli olmamaktadır. Ancak davacı taraf 01.01.2018 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine beyan ettiği Damga vergisi beyannamesinde damga vergisini 01.01.2018 tarihi ile tahakkuk ettirmiş olduğundan sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.01.2018 tarihi olarak değerlendirilmiştir.
9.2. madde “taraflardan biri 60 gün öncesinden bildirimde bulunarak iş bu sözleşmeyi fesih edebilir. İş bu sözleşmenin feshi hiçbir şekilde sözleşmenin yürürlüğü sırasında yapılan mevcut siparişleri ve ek protokolleri etkilemeyecek olup, sözleşmenin hükümleri söz konusu mevcut sipariş ve ek protokollere ilişkin olarak sözleşmenin feshinden sonra dahi uygulanmaya devam eder.
Sözleşme ile ilgili …ŞİRKETİ, Sinema TV. Şirketine 2018 Şubat ayında başlamak üzere her ay düzenli olarak 650 USD + 117 USD KDV= 767 USD tutarlı fatura kesmektedir.
Davacı tarafından davalıya 2018/02-2019/01 döneminde 12 adet 9.204 USD tutarlı mal/hizmet faturası kesilmiştir.
Davalı tarafından davacıya hizmet bedeli faturalarının tamamı ödenmiştir. … şirketi kayıtlarında… şirketinden TL bazda 5.224,64 TL alacağı kayıtlı olsa da, bu alacak kur farkından ileri gelmekte ve somut davamızda da davacı tarafından talep edilmemektedir.
Yukarıda açıklandığı gibi, davacının sözleşme ile ilgili Damga vergisi beyannamesini vergi dairesine 01.01.2018 tarihi olarak beyan ettiğinden, sözleşmenin bu tarih itibariyle başlamış olabileceği, sözleşmenin 02/2019 tarihinde sona erdiğinden ve birleşen dava davacısının talebinde haklı olması halinde, Sinema Televizyon şirketinden sözleşmenin bakiye kalan süresine 23 ay x 650 USD- 14.950 USD alacaklı olabileceği, birleşen dava davacısının bu alacağına 08.11.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/A maddesi hükmüne gereğince USD para birimine Devlet bankalarının bir yıl vadeli USD mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekecektir.
Öte yandan sinema şirketi davalıya ödediği fatura bedellerini talep etmektedir. Yukarıda açıklandığı gibi Davacının sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiğinin kabul edilmesi halinde … şirketine yapmış olduğu ödemelerden 7.800 USD’nin KDV’siz asıl dava davacısına iade edilmesi gerekeceği hesaplanmıştır.
Sektör bilirkişisi tarafından yapılan tespitlere göre sözleşmenin 8.1. maddesinde davalının, ürün/hizmete erişimi sağlayan sistemlerin işlerliği ve erişilebilirliğine ilişkin ek-l’de yer alan hizmet seviyesi taahhüdü (“SLA”) kapsamında garanti verdiği,
Sözleşme eki olan Bulutbroker … Ek Protokolünün davacıya ait veya davacı tarafından oluşturulacak olan detayları protokol veya siparişte belirtilen verilerin davalıya ait veri depolama donanımlarında barındırılması ve kesintisiz şekilde ulaşılır vaziyette kalmasının sağlanmasından ibaret olduğu, davacıya sağlanan … arşiv hizmetlerinin ek-l’de öngörülen hizmet kalitesi standartlarını taşıması gerektiği, 3.9. madde uyarınca davacının davalı tarafından işbu protokol ile üstlenilen yükümlülük ve borçlar yerine getirilirken bunların kontrolü ve denetimi dışında meydana gelebilecek telekomünikasyon hatlarında ve servis alınan internet servis sağlayıcıları sistemlerinde meydana gelebilecek kesintiler, aksaklıklar, arıza, hata ve duraksamalardan dolayı davalı aleyhine herhangi bir hak iddiasında bulunmayacağı taahhüt edildiği, ancak davalının bağlantı üzerinde oluşabilecek bu tür arızaların olması halinde arızanın ek-1’de belirtilen servis seviyesi şartları dahilinde giderilmesi için imkanlar çerçevesinde makul tedbirlerin alınmasını sağlayacağı kabul edildiği, 3.10 maddesi uyarınca davalının mülkiyetindeki donanımlar üzerindeki donanımsal arızaların giderilmesi, parça değiştirilmesi gibi gerekli tadilat ve tamirat ve güncellemeler davalının sorumluluğunda olduğu, bu aşamalarda davacıya sunulan hizmetlerde servis seviyesi kapsamında gerçekleşecek kesintileri davacının kabul edeceği belirtildiği,
Taraflar arasında gerçekleşen muhtelif tarihli e-mail yazışmaları bir bütün olarak incelendiğinde, aşağıda önem arz eden tespitlere ulaşıldığı;
* Davacı tarafın muhtelif tarihlerde gönderdiği e-maillerde;
* Veri kopyalarken paylaşım dizinlerinin görüntülenmediği, takılma olduğu, bu durum veri transfer işlemini de kesintiye uğrattığı,
*Radiolink bağlantısı ile ilgili bir problem yaşandığı, yarın bir ekibin gelip problemi giderecekleri bilgisini
* Kopyalamanın halen yapılamadığı, haber beklendiği,
* Radiolink hattının iyileştirilmesi konusu ve verilen destek için teşekkür edildiği, şuan ki kopyalama hızı ve cache kapasitesi sürekli kopyalama konusunda kullanıcılara sıkıntı yaşattığı, ayrıca ödemiş olunan disk (30TB vs) ile kopyalama seçeneği de yine kullanıcı bilgisayarlarında ve storage üzerinde ek yük oluşturacağı, bu şekilde çalışmanın zorlukları olduğu, önerilerinin aradaki cache ve şifreleme sistemini devreden çıkartıp direkt kopyalama yapmak, içerikleri kopyaladıktan sonra davalı tarafta şifrelenmesi, bu şekilde hızlı be kesintisiz kopyalama yapılabilmesi mümkün olduğu,
* Sistemin lisansı aktif edilerek kullanılmaya başlandığı, şuana kadar yaklaşık 7TB veri kopyaladıkları, fakat veri kopyalarken paylaşım dizinlerini görüntüleyemediği, klasörleri açmaya çalıştıklarında takılma olduğu, bu durumun veri transferi işlemini de kesintiye uğrattığı, telefon görüşmesinde bu takılmanın giderilebileceği söylendiği, radiolink hattının kapasitesinin 300Mbps seviyesine yükseltilmesi işlemin de yapılması faydalı olacağı,
* Sözleşme kapsamında hiçbir dönem sağlıklı hizmet alınmamış olması sebebiyle Şubat 2018 tarihli … A. Ş. Ürün ve Hizmet Satışı Çerçeve Sözleşmesi’nin taraflarınca feshedildiği, sözleşme kapsamında ödenmiş olunan hizmet bedellerinin tazmini için tüm yasal yollara başvurulacağı,
* Ayrıca grup içi bir yazışmada, teracopy ile kopyalama girişiminde bulundukları, dizi klasörlerinden birini sorunsuz kopyaladıkları, daha ikincisine geçer geçmez ve sonrasında denenen tüm klasörlerden ekte görüleceği biçimde bir hata aldıkları,
Davalı tarafın muhtelif tarihlerde gönderdiği e-maillerde;
* Veri atmaya başlayıp başlamadıkları sorulduğu,
* Oflaz medya ile veri merkezi arasındaki hattın stabilite sorunuyla ilgili problemi giderdikleri, şuanda hattın stabil ve düzgün çalıştığı, iyileştirme çalışmaların ise sürdüğü, ancak bunun veri aktarmaya engel bir durum teşkil etmediği,
* Yanlış anlama olduğu, sistemlerin çalıştığı, dilediklerinde veri atabilecekleri, ayrıca bir güncelleme yapıldığı fakat bunun sizleri davacı tarafı etkileyecek durumda olmadığı,
* Veri depolama alanı olarak 300 TB’lık bir alanı bir seneye aşkın zamandır arka planda rezerve ederek beklettikleri, ara bağlantılar için Telekom operatöründen RL antenleri satın aldıkları, sadece davacı tarafın binasının tepesine değil 5 farklı binaya daha bu yatırımı yapmak zorunda kaldıkları, ayrıca proje özel spine tower binasına ekstra bir anten koyabilmek için Telekom operatörünün ilgili binaya ön ödeme ve kira sözleşmesi yapılması sağladıkları, ardından yaşanan dolu ve bazı sorunlar sebebiyle bazı antenleri daha üst modeller ile değiştirmek / yenilemek durumunda kaldıkları, gözlendiği,
Davacı tarafın sözleşmenin feshi sonrası benzer hizmetin yürütülmesi amacıyla davacı dışı …A. Ş. ile 13/02/2019 tarihli Menkul Satış Sözleşmesi imzaladığı,
Davalı şirket adresinde yapılan teknik incelemelerde; davacı şirketin hizmet aldığı dönemlere veri aktarım hızına, disk kullanımına, cihaz erişim loglarına, cevap verme sürelerine, ağ erişimlerine ve bandwidth kullanımlarına ilişkin verilere ulaşılamadığı, davacının hizmet aldığı dönemlere ilişkin bahse konu verilerin yedeklenmediği anlaşıldığı, ayrıca davacı şirket ile aynı veri depolama alanında / biriminde yer aldığı belirtilen … isimli şirketin erişebilirlilik seviyesine ilişkin grafiksel veriler incelendiğinde veri merkezine erişimde herhangi bir kaybın / kesintinin olmadığı, veri merkezinin erişime açık olduğu tüm dönemlerde erişilebilir olduğu gözlendiği,
İşbu tespit ve veriler ışığında somut olayı teknik yönleriyle ele alıp değerlendirildiğinde; veri merkezi ile davacı taraf arasında verilerin iletimi radiolink üzerinden sağlandığı, radiolink iki nokta arasında elektromanyetik dalgalarla iletişim kuran ve mesafe uzadıkça tekrarlayıcı istasyon gerektiren bir sistem olduğu, söz konusu sistemde her istasyon aldığı sinyali bir sonraki istasyona ileterek veri iletiminde rol oynadığı, radiolink frekanslarının iletimini olumsuz yönde etkileyen bazı faktörlerin bulunduğu, bunların başında da hava durumu gibi bazı çevresel etmenlerin yer aldığı, bu bağlamda iki radiolink istasyonu arasındaki mesafe seçilirken en kötü koşulların hesaplanmasının önem arz ettiği değerlendirildiği,
Davalı şirket kayıtlarında davacıya ait veri iletimi performansını ve erişilebilirlilik seviyesini ortaya koyabilecek herhangi bir veri kaydı bulunmadığından teknik incelemenin kapsamı taraflar arasında gerçekleşen e-mail yazışmaları ile sınırlı kaldığı, yukarıda detaylarına yer verilen e-mail kayıtları incelendiğinde radiolink üzerinden sağlanan veri iletiminde kopmaların yaşandığına dair birkaç bildirime ulaşıldığı, ancak yaşanan kablosuz veri iletimine dayalı kopmaların sözleşme konusu hizmeti ne kadar süre aksattığı veya makul beklenen faydayı başka bir deyişle erişilebilirlilik performansını ne derecede etkilediği hususunda somut bir veriye ulaşılamadığı, kablosuz olarak sağlanan veri iletiminde çevresel etmenlere bağlı kopmaların teknik zorunluluk kapsamında değerlendirilebileceği, ayrıca sözleşme eki olan …Ek Protokolünün 3.9. madde uyarınca davacının davalı tarafından işbu protokol ile üstlenilen yükümlülük ve borçlar yerine getirilirken bunların kontrolü ve denetimi dışında meydana gelebilecek telekomünikasyon hatlarında ve servis alınan internet servis sağlayıcıları sistemlerinde meydana gelebilecek kesintiler, aksaklıklar, arıza, hata ve duraksamalardan dolayı davalı aleyhine herhangi bir hak iddiasında bulunmayacağı taahhüt edildiği, ancak davalının bağlantı üzerinde oluşabilecek bu tür arızaların olması halinde arızanın ek-l’de belirtilen servis seviyesi şartları dahilinde giderilmesi için imkanlar çerçevesinde makul tedbirlerin alınmasını sağlayacağı kabul edildiği, 3.10 maddesi uyarınca da davalının mülkiyetindeki donanımlar üzerindeki donanımsal arızaların giderilmesi, parça değiştirilmesi gibi gerekli tadilat ve tamirat ve güncellemeler davalının sorumluluğunda olduğu, bu aşamalarda davacıya sunulan hizmetlerde servis seviyesi kapsamında gerçekleşecek kesintileri davacının kabul edeceği belirtildiği,
Sonuç itibariyle, sözleşme kapsamında davacının hizmet aldığı döneme ait veri iletimi performansını ve erişilebilirlilik seviyesini gösteren verilerin bir yedeğine ulaşılamadığından sözleşme kapsamında alınan hizmetin kalitesi ve seviyesine yönelik bir değerlendirmede bulunulamadığı, e-mail yazışmalarına konu olan bazı sorunların ise gerek yukarıda anılan sözleşmenin anılan maddeleri gereği gerekse de teknik zorunluluk kapsamında makul karşılanabilecek nitelikte olabileceği gibi hizmetin aksamasına neden olabilecek veya amacını ortadan kaldırabilecek nitelikte de değerlendirilebileceği, fakat dosya kapsamından hizmetin ayıplı verildiğine ve hizmetten makul olarak beklenen faydanın ortadan kalktığına dair açık ve somut bir bulguya rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Bu doğrultuda yapılan yargılama, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; alınan raporların ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun nitelikte düzenlenmiş olduğu, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği anlaşıldığından mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, buna göre sözleşme kapsamında davacının hizmet aldığı döneme ait veri iletimi performansını ve erişilebilirlik seviyesini gösteren verilerin bir yedeğine ulaşılamadığından sözleşme kapsamında alınan hizmetin kalitesi ve seviyesine yönelik bir değerlendirmede bulunulamadığı, fakat dosya kapsamından hizmetin ayıplı verildiğine ve hizmetten makul olarak beklenen faydanın ortadan kalktığına dair açık ve somut bir bulguya rastlanmadığı, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, asıl dava bakımından davacı tarafından iddia olunan hususların ispatlanamadığı, bu sebeple asıl davanın davacısı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı bir sebebe dayanmadığı ve birleşen dava kapsamında haksız fesihten kaynaklı zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile toplam 79.643,25-TL alacağın birleşen dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %18,25 oranından başlayacak değişik oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Asıl davanın ispatlanamadığından reddine,
1-a-Karar tarihine göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin ve ıslah olarak alınan toplam 139,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 40,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
1-b-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
1-c-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
1-d-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen davanın kabulü ile toplam 79.643,25-TL alacağın birleşen dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %18,25 oranından başlayacak değişik oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine,
2-a-Karar tarihine göre alınması gereken 5.440,43 TL harçtan peşin ve ıslah olarak alınan toplam 1.387,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.052,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
2-b-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-c-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 12.742,95 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-d-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, peşin ve ıslah olarak alınan toplam 1.387,44 TL harç ve 106,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.544,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair verilen karar asıl davada davacı birleşen dava davalı vekillerinin ve asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı 21/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır