Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/54 E. 2019/67 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1181 Esas
KARAR NO : 2019/66

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 01/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Kocaeli Tüketici Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Birikimlerini … değerlendirmek için alımlar yaptığını, ekonomik piyasada 376.000 TL kaybının olduğunu, Almanya’da, Amerikan borsa … hisse senetlerinden hiç kaybının olmadığını,aracı kurumların hata ve kusurlarından dolayı zarar ettiğini,zarar etmiş olduğu miktarın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili … Tüketici Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı ile müvekkili arasında kaldıraçlı alım satım çerçeve sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşme kapsamında müvekkili şirketçe davacıya hizmet verilmeye başlandığını, davacının nihai tüketim amacıyla değil kar etmek amacıyla sözleşme imzaladığını, kar elde etmek amacı güden bu işlemin ticari iş sayılacağını, mahkemenin görevsiz olduğunu, diğer davalıların merkez adresleri itibariyle İstanbul mahkemeleri yetkili olduğundan mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek, somut vakıalara dayanmayan delillerle ispatlanmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili … Tüketici Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davanın görevsiz ve yetkisiz yer Mahkemesinde açıldığını, dava dilekçesinin HMK m.119 hükmü uyarınca reddi gerektiğini, aracı kurumların alım satıma aracılık sözleşmesi çerçevesinde bir sonucu sağlamak taahhütleri bulunmadığını, sırf yapılan alım satımlar sonucunda müşterinin bir kayba uğramış olmasından aracı kurumun özen borcuna aykırı davranmış olduğu sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili … Tüketici Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin açıklattırılması gerektiğini, yetki itirazlarının bulunduğunu, davacı ile imzalanan çerçeve sözleşmesi uyarınca gerekli tüm bilgilendirmenin yapıldığını, talimatların kendisi tarafından verildiğini, hukuki dayanaktan yoksun suçlamalarda bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Tüketici Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 05/04/2016 tarih ve 2015/3178 Esas, 2016/990 Karar sayılı kararıyla; davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 27/10/2016 tarih ve 2016/828 Esas 2016/1019 Karar sayılı kararıyla; yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememiz esasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 08/12/2017 tarih ve 2016/1169 Esas, 2017/1162 Karar sayılı kararımız ile; Davanın Reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 08/12/2017 tarih ve 2016/1169 Esas, 2017/1162 Karar sayılı kararın İstinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2018 tarih ve 2018/311 Esas, 2018/1458 Karar Sayılı kaldırma kararı ile;” Dava, taraflar arasında akdedilen … Çerçeve Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
… (kaldıraçlı alım satım işlemi) kanunda açıkça yazılmasa da bankacılık sözleşmesi benzeri bir sözleşme niteliğinde olup Yargıtay uygulamasında da bankacılık sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir. (Yargıtay 11 HD nin 2017/692esas-1393 karar ,2017/6-4020 sayılı kararları da bu yoldadır.)
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda davacı, davalılar ile yaptığı (foreks ) yatırım amaçlı sözleşmeler nedeniyle zarara uğradığını iddia etmektedir. SGK emeklisi olduğu ve herhangi bir malvarlığı olmadığı anlaşılan davacının şahsi birikimlerini değerlendirmek üzere hareket etmiş olması ve işlemlerin boyutu dikkate alındığında davacının tüketici vasfını haiz olduğunun, dava konusu işlemin ise tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. O halde, iş bu davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvusunun kabulü ile, hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE; … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Tarih 2016/1169 Esas-2017/1162 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; ”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN; Dava, taraflar arasında akdedilen … Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanının 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlendiği,
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda, davacı, davalılar ile yaptığı (foreks ) yatırım amaçlı sözleşmeler nedeniyle zarara uğradığını iddia etmektedir. SGK emeklisi olduğu ve herhangi bir malvarlığı olmadığı anlaşılan davacının şahsi birikimlerini değerlendirmek üzere hareket etmiş olması ve işlemlerin boyutu dikkate alındığında davacının tüketici vasfını haiz olduğunun, dava konusu işlemin ise tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2018 tarih ve 2018/311 Esas, 2018/1458 Karar Sayılı kaldırma kararı uyarınca O halde, iş bu davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık,Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakma hususunda tüketici mahkemesinin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c , 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, vekalet ücreti, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair verilen karar davacı, davacı vasisi, davalı … vekili ve Davalı … Yatırım vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı 01/02/2019

Katip …

Hakim …