Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/530 E. 2023/527 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/530 Esas
KARAR NO : 2023/527

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 20/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 05/11/2018 tarihinde tek taraflı kaza meydana geldiğini, yaya olan müvekkilinin kazada yaralandığını, meydana gelen kazada sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın çarpıp kaçmasından dolayı asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle yaya konumunda olan davacının ağır bir şekilde yaralandığını, oluşan maluliyet nedeni ile … Hesabı İdaresi’ne başvuru yapıldığını, ancak davalı … Hesabı İdaresi yasal süresi geçmesine rağmen başvurularının sonuçlandırılmadığını, açıklanan bu nedenlerle; kaza nedeniyle oluşan sürekli iş gücü kaybı oranın, geçici iş görememezlik oranının ve geçici iş görememezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadığı hususlarının 20/02/2019 tarihli Resmi Gazetede ” Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi” hakkında yönetmeliğe uygun olarak tespit edilmesini, 6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek şimdilik 100,00 TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın … Hesabı İdaresi’nden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 12/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının kazanın beyanlarındaki gibi gerçekleştiğini hiçbir şekilde şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, 05/11/2018 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kaza ile ilgili olarak davacıya bir aracın çarpması nedeni ile bayıldığı ve plakasının tespit edilemediği gerekçesi ile şikayetçi olunduğunu, ilgili karakol tarafından düzenlenen tutanakta olayı gören ve bilen kimseye rastlanmadığını, olay yerini gösteren bir kamera görüntüsününde tespit edilemediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili olduğu kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve plakası tespit edilemediği beyan edilen aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla maluliyet oranının kaza sonucu oluşan araçların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının maddi zararı ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, geçici iş görememezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının SGK’dan geçici iş görememezlik ödeneği alıp almadığının da tespiti gerektiğini, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, taraflarına açılan dava tarihi öncesinde başvuruda bulunulduğunu, açıklanan bu nedenlerle; davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekilinin 28/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkili için dava dilekçesinde talep ettiği 10,00 TL geçici iş görememezlik tazminatını 17.532,97 TL daha arttırarak toplam 17.542,97 TL’ye çıkarttıklarını bu miktar üzerinden eksik kalan harcı ikmal etttiği görüldü.
DELİLLER:
Bilirkişi Raporu, ATK Raporu, hasar dosyası, hastane kayıtları, dava dosyasındaki taraf açıklamaları, deliller ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
… CBS … soruşturma sayılı dosyasında, davacının şikayetçi olmaması nedeniyle KYOK kararı verildiği anlaşılmıştır.
13/07/2021 tarihli ATK Maluliyet raporunda özetle; “… oğlu, 01.01.1995 doğumlu …’in 05.11.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle; 1)03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11.10.2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak, Gr1 XII (32A……….1)A %5, E cetveline göre %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,” görüşü bildirilmiştir.
07/01/2022 tarihli ATK Kusur raporunda özetle; “A)-Kimliği belirsiz sürücünün, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, B)- Davacı yaya …’in, kusursuz olduğu” görüşü bildirilmiştir.
27/06/2022 tarihli ATK Maluliyet raporunda özetle; “… oğlu, 01.01.1995 doğumlu …’in 05.11.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri Kapsamında, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla; 1) Tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” görüşü bildirilmiştir.
10/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğum inceleme sonucunda, yukarıda arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda tarafımca; a) Kazazede … ‘in Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre sürekli engellilik oranının olmadığı görüldüğünden maluliyet raporuna istinaden kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik hesabı yapıldığı, Geçici İş Göremezlik hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, rapor/hesap tarihine göre yapılacak hesaplamada hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının ve de hesap tarihi itibariyle bilinen son güncel kazancın dikkate alınmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı,
b) Davalı ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan Geçici İş Göremezlik ödemesi tespit edilemediği, davacının hesaplanan zararından bu yönde bir indirim söz konusu olmadığı, c) Davacının hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 17.542,97 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başı Tedavi ve Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 360.000,00 TL olduğu, teminat limiti aşan zararının olmadığı, ” şeklinde görüş ve kanaate varılmıştır.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davanın, 05.11.2018 tarihinde yaya olarak Akabe Mahallesi 1472 sokak üzerinde yürüyen davacıya, faili meçhul şahsın aracı ile çarpıp kaçması neticesinde davacının yaralandığı, davalı sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığı, işbu davanın zararın tazmini amacıyla açıldığı anlaşılmıştır.
Meydana gelen trafik kazasında sürücülerin kusur oranlarının tespiti için hazırlanan 07/01/2022 tarihli ATK kusur raporunda; kimliği belirsiz sürücünün, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya …’in, kusursuz olduğu, belirtilmiştir.
Meydana gelen trafik kazasında davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinin tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş 13/07/2021 tarihli raporda; 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11.10.2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak, Gr1 XII (32A……….1)A %5, E cetveline göre %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, belirtilmiştir. Ancak hazırlanan raporda kaza tarihi itibariyle uygulanacak yönetmelik hükümleri yanlış uygulandığından maluliyet yönünden dava dosyası yeniden ATK’ya gönderilmiştir.
27/06/2022 tarihli ATK Maluliyet raporunda; davacının 05.11.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri Kapsamında, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla; tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, belirtilmiş ve raporun Mahkememiz denetimine uygun olduğu görülmüştür.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, … Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, …, … Üniversitesi ve … Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin T:22/12/2020, E:2019/5206, K:2020/8874; T:14/01/2021, E:2020/2598, K:2021/34 Karar sayılı ilamları).
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” bölümündeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen kapsamda dosyamıza sunulan ve hükme esas alınan 10/04/2023 tarihli aktüerya hesabında; geçici iş göremezlik hesabının geçmiş (bilinen) dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, rapor/hesap
tarihine göre yapılacak hesaplamada hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının ve de hesap tarihi itibariyle bilinen son güncel
kazancın dikkate alınmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davalı ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan geçici iş göremezlik ödemesi tespit edilemediği, davacının hesaplanan zararından bu yönde bir indirim söz konusu olmadığı, davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 17.542,97 TL olduğu, yönünde rapor hazırlanmıştır. Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak değerlendirilen aktüerya bilirkişisinin raporuna itibar edilerek, 05.11.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi limitleri dahilinde davacı lehine tazminata hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı yanca 06.05.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı başvuru neticesinde ödeme yapılmadığı, bu anlamda davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcına yönelik olarak; 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, T:04/11/2019, E:2017/2236, K:2019/10117; T:02/10/2018, E:2015/15961, K:2018/8502; T:17/06/2019, E:2016/16837, K:2019/7682 sayılı ilamları), gerektiği görülmekle, davalı sigorta şirketinin davacı sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 21.08.2017 tarihinden faiz talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Davacı yan her ne kadar açılan davada avans faizi talep etmiş ise de, avans faizi istenebilmesi için borçlunun tacir olması ve borcun da ticari işletmesi ile ilgili bulunmasının yeterli olduğu, alacaklının da tacir olmasının gerekmediği, alacaklının haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacakları için tacir olan borçludan avans faizi oranında temerrüt faizi isteme hakkının bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem de dahil, her türlü nedenden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, açıkça talep edilmesi hâlinde Merkez Bankasının kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmektedir. Eldeki davada kazaya karışan araç tespit edilememiş olmamakla, yasal faize hükmedilmiş (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, E: 2020/(17)4-170, K: 2022/698 ve T:18.05.2022 ilamı) ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;.
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
A-Davacının geçici iş göremezliğinden kaynaklı 17.542,97 TL tazminatın, 06.05.2019 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 17.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
B-Sürekli iş göremezlik talebi yönünden davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.198,97 TL nispi karar harcından peşin+ıslah yatırılan 224,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 974,67 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince redolunan kısım üzerinden hesaplanan 90,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru, 224,30 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 326,80 TL posta ve 1.500,00 TL bilirkişi, 2.112,30 TL ATK giderinden ibaret toplam 4.194,20 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 4.172,81 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE irad kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.14/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır