Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/519 E. 2021/328 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/519 Esas
KARAR NO : 2021/328 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirketin temel iştigal alanlarından birisi motorlu kara taşıtlarının toptan ve perakende ticareti ile bu taşıtların bakım ve onarım hizmetleri olduğunu, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında müvekkili şirketin, davalı şirkete muhtelif tarihlerde iştigal alanı kapsamında bakım ve onarım hizmeti verdiğini, davalı şirket ile müvekkili olan şirket arasındaki ticari ilişkinin hacmi de göz önüne alınarak, 13.01.2015 tarihinde (50.000 TL borç limitiyle) davalının doğmuş ve doğacak servis hizmet, işçilik, yedek parça borçlarının ödenmesi ve taraflar arasındaki karşılıklı hak ve yükümlülüklerin düzenlenmesine ilişkin sözleşme imzalandığını, 1 yıl geçerli olarak akdedilen işbu sözleşmelerin “SÜRE” başlıklı 3. Maddesinin ikinci paragrafı ile “1 yıllık sürenin hitamından en az bir ay önce taraflardan birinin işbu sözleşmenin münfesih olacağına dair yazılı ihbarda bulunmaması halinde aynı şartlarla bir takvim yılı için yenilenmiş olacağı” da hüküm altına alındığını, işbu sözleşme kapsamında muhtelif tarihlerde davalı şirkete bakım ve onarım kapsamında servis, işçilik ve yedek parça hizmetleri verildiği, davalı şirket tarafından ödemelerin zamanında yapılmadığını, sözleşme ile bu gecikmelerin azami süreleri ve yaptırımları da “ÖDEME ŞARTLARI” başlıklı 5. Maddede hüküm altına alınmış olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödemelerdeki gecikmeler nedeniyle sözleşmenin 5. maddesine dayalı olarak, 31.08.2016 tarihine kadarki işlemler için 07.09.2016 tarihinde … numaralı 15.520,87 TL tutarlı vade farkı faturası tanzim edildiğini, davalı şirketin, işbu faturaya karşılık iade faturası kestiğini, müvekkil şirket tarafından iade faturası kabul edilmeyerek yeniden fatura tanzimi yapıldığını, davalının yeniden kestiği iade faturasına karşılık olarak da … 5. Noterliğinin … tarihli … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işbu vade farkı faturalarına karşılık düzenlenen iade faturalarının kabul edilmeyeceği belirtilerek itiraz ettiklerini, taraflar arasındaki vade farkına yönelik bu ihtilaf sürerken ticari ilişkinin devam ettiğini, müvekkili şirketin davalıya hizmet sunmayı sürdürdüğünü, bu kapsamda da davalı şirkete ait … ve … plakalı araçlara bakım ve onarımlar yapıldığını, 13.10.2016 tarihli … numaralı 1.672,95 TL bedelli fatura ile … plakalı araca sunulan hizmetler, 05.11.2016 tarihli … numaralı 2.269,09 TL bedelli fatura ile .. plakalı araca sunulan hizmetler faturalandırıldığını, söz konusu faturaların bedellerinin tahsil edilememesi üzerine müvekkili şirket tarafından üç faturanın toplam tutarı 18.818,37 TL’nin yasal yollarla tahsili gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalı-borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş; ancak cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Deliller; … 18. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya.Taraf şirketlere ati 2015-2016-2017 yıllarına ait BA-BS formları Cari Hesap Sözleşmeleri, Faturalar, Davacı taraf ticari defter ve kayıtları, Bilirkişi İncelemesi,
… 18. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinden; … T.A.Ş. Vekilince 16/07/2018 tarihinde faturadan kaynaklı olarak 18.818,37-TL üzerinden ödeme emri düzenlendiği, 24/07/2018 tarihinde icra takibine, asıl alacağa, borca, faiz ve ferilerine itiraz ile takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme günü ihdas edilerek Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Mali Müşavir Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Dava konusu davacının davalıya yapmış olduğu ticari ilişki çerçevesinde 18.818,37 TL tutarlı cari hesap bakiyesi alacağının tahsili için davalı aleyhine … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasından 16.07.2018 tarihinde takip başlattığı, davalı tarafın iş bu takibe itiraz edilmesi neticesinde durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile alacağın tahsili noktasında toplandığı,
Davacı şirketin incelemeye sunduğu 2016-2017 yılı Elektronik ticari defterlerinden yevmiye ve kebir defterlerinin 6102 sayılı TTK.m.64/3 VUK. Md. 182 uyarınca E- Defter şeklinde tutulduğu, defter beratlarının yasal sürelerde alındığı, Envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde olduğu, bu anlamda sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş ve yasadaki tekemmülü kaydı-ile kendi lehine delil olma vasfına haiz olduğu,
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan İcra takip tarihi olan 16.07.2018 tarihi itibariyle 18.818,37 TL alacaklı olduğu,
Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 02.12.2016 tarihinden itibaren asıl alacağa %9 yasal faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine muhasebesel inceleme ile varılmaktadır. Ancak yanlar arasındaki ilişkinin “Ticari iş” olması hasebiyle, TC Merkez Bankası kısa vadeli avans faizinin takip tarihinden itibaren somut olaya tatbiki, Sayın Yargı Makamının tercih ve takdirinde olduğu,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince 03/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde; tarafların anlaşmaya varmış oldukları, sulh protokolü sundukları, dava dosyası ve icra dosyasının kapatılması karşılığında 25.000-TL ödenmesi konusunda anlaştıkları, tarafların karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı, sulh gereği davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi beyan edilmiştir.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilaf konusunun tespiti: İcra takibinden dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının itirazlarında haklı olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafça, icra takibinden dolayı itirazın iptali davası açılmış ise de; tarafların yargılama sırasında aralarında harici olarak anlaştıklarını, davanın konusunun kalmadığını beyan ettikleri, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri bu haliyle davanın konusunun kalmadığı, taraf vekillerinin vekaletnamesinde sulh olma yönünde yetkilerinin olduğu anlaşılmakla sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)-Sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Mahkememize ibraz edilen 29/09/2020 tarihli sulh protokolünün kararın eki sayılmasına,
2-)Davacı tarafından yatırılan 227,29-TL peşin harçtan 59,30-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 167,99-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Tarafların anlaşmalarına binaen vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-)Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 20/05/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır