Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/509 E. 2021/73 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/509 Esas
KARAR NO:2021/73 Karar

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:02/08/2019
KARAR TARİHİ:27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu arasında müvekkilinin davalıya satmış olduğu diş protez malzemelerinin karşılığının ödenmesinden kaynaklı 31.12.2015 tarihli ve Seri … numaralı 242.884,00-TL’lik fatura alacağından dolayı …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takip konusu alacağa borçlu olmadığı gerekçesiyle haksız olarak itirazda bulunduğunu ve takibi durdurduğunu, yapılan itiraz sonucu taraflarınca ticari uyuşmazlıkta arabuluculuğa başvurulduğunu, davalı taraf ile arabulucu vasıtası ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, davalının ikrarının her aşamada davalıyı bağladığını, davalının cevap dilekçesinde faturanın kendilerine teslim edildiğini, faturanın taraflar arasında yapılan sözlü akide uygun olduğunu, faturaya itiraz etmediklerini, faturayı ticari defterlerine işlediklerini ikrar etmiş olduğunu, Yargıtay … H.D. …/… E., …/… K. Sayılı İlamında “… Oysa faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olması (özellikle satın alanın ticari defterlerine kaydedilmiş olması) faturalar kapsamındaki malların teslim edildiğine karine teşkil eder. Bunun aksini malın teslim edilmediğini iddia eden davacının yazılı delillerle kanıtlaması gerekir.” dendiğini, alıcının, malları teslim almadığı yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, davalının süresinde cevap vermediğini, malın teslim edilmediği yönündeki savunmasının hukuksal bir değeri olmadığını iddia ederek davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyadan yapılan 242.884,00-TL’lik takibe karşı davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına alacağa ticari avans faiz işletilmesine, takip toplamının %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Takibe dayanak olarak gösterilen faturada yer alan menkullerin teslim edilmediğini, malların teslimine ilişkin sevk irsaliyesinin de mevcut olmadığını, faturanın müvekkiline teslim edildiğini, fatura içeriklerinin taraflar arasında yapılan sözlü akite uygun olduğu görüldüğünden TTK’ da öngörülen 8 günlük süre içerisinde itiraz etmediklerini, faturaya ilişkin bilgileri ticari defterlerine işlemiş olmasına karşın davacı tarafın faturada yer alan menkullerin teslimini gerçekleştirmediğini, bu sebeplerle müvekkilinin aleyhine doğmuş bir borç söz konusu olmadığını, Yargıtay içtihatlarında ve doktrinde, faturanın tek başına bir sözleşme kurmadığı gibi tek başına borcun varlığına da delil teşkil etmeyeceği görüşünün hakim olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde faturada yer alan menkullerin teslim edildiğine dair herhangi bir delil ileri sürmediğini, taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin sözlü akide dayandığından, ayrıca düzenlenmiş bir sözleşme mevcut olmadığından faturaya müvekkilince itiraz edilmemiş olması borç doğurmayacağını ve faturayı düzenleyen tarafın ayrıca malın teslimi veya gönderildiğini ispat etmesi gerektiğini, Yargıtay’da hakim olan beyanlarını destekler nitelikteki görüşlerinin de faturada yer alan malların teslim edildiğinin ispatı külfeti faturayı düzenleyenin üstünde olduğu yönünde olduğunu, davacı tarafın her ne kadar müvekkilinden alacağı olduğunu iddia etmiş olsa bile müvekkiline davaya konu faturada yazılı malların teslim edilmediğinden ve davacı tarafça da malların teslimi veya gönderildiğini ispatlar nitelikte sevk irsaliyesi sunmadığını, başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığını iddia ederek davanın reddine, müvekkili aleyhine başlatılan haksız takip nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller: …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası, İhtarname, Ticari defter ve Kayıtlar, Fatura, Bilirkişi incelemesi
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden; … tarafından … aleyhine 05/02/2019 tarihinde fatura alacağı sebebine dayalı olarak 242.884,00-TL asıl alacak üzerinden ilamsız takiplerde ödeme emrinin düzenlendiği, davalının ödeme emrinin 01/03/2019 tarihinde tebliğ aldığı, süresinde borca, takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu ve itirazla icra takibi durdurulmuştur.
Dava dilekçesinin …’a 12.10.2019 tarihinde tebliğ edilemediği, tebligatın iade edildiği, … vekilinin 30.10.2019 tarihinde dava dilekçesini tebliğ aldığı, 07.11.2019 tarihinde cevap dilekçesi sunmuş olduğu anlaşıldığından cevap dilekçesi süresinde sunulmuştur.
Dava konusunu devreden davacı … ile dava konusunu devralan … imzalı 29.02.2020 tarihli dilekçe ile; davacı davaya konu icra takibinden kaynaklanan alacağını HMK 125/2 maddesi gereğince … TC Kimlik Nolu …’e devrettiğini, bundan sonra davayı davacı sıfatı ile …’in takip edeceği bildirilmiştir.
Davacı ve dava konusunu devralan vekili 18.03.2020 tarihli dilekçesi ile vekaletname sunmuştur.
Deliller toplandıktan sonra dosya tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 13/10/2020 tarihinde Mahkememizde inceleme günü ihdas edilmiş ve dosya Mali Müşavir Bilirkişi …’ya tevdi edilerek Bilirkişi Raporu hazırlanmış 15/10/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
“…Davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2015 yılına ait Ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacı yana ait 2015 yılına ait ticari defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tasdik edildiği, Davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2015 yılına ait ticari defterlerinin yevmiye ve Envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, yevmiye defterinin takip eden yılın Haziran ayı içerisinde yaptırılması gereken kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı, davalı yanın 2015 yılına ait tasdiki gereken Defter-i kebirin hiç tasdik ettirilmediği görüldüğünden davalı yana ait ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olmadığı, davacı yan davalı yandan icra takip tarihi itibariyle 242.884,00 TL alacaklı olduğu, davalı yan ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde ihtilaf konusu faturanın kendi ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, bu faturadan kaynaklı olarak davacı yana 242.884,00TL borçlu olduğu, davalı yana ait 2015 yılı Aralık ayına ait BA formunda ihtilafa konu faturanın ilgili Vergi Dairesine bildiriminin yapıldığı, davacı yana ait 2015 yılı Aralık ayına ait BS formunda ihtilafa konu faturanın ilgili Vergi Dairesine bildiriminin yapılmadığı, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 05.02.2019 tarihinden itibaren asıl alacağa %9 yasal faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine muhasebesel inceleme ile varıldığı, Ancak yanlar arasındaki ilişkinin “Ticari iş” olması hasebiyle, TC Merkez Bankası kısa vadeli avans (Reeskont) faizinin takip tarihinden itibaren somut olaya tatbikinin, Sayın Yargı Makamının tercih ve takdirinde olduğu,…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekili Bilirkişi Raporuna dair beyan dilekçesi sunmuştur.
Bilirkişi Kök raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki ihtilaf; İcra takibinden dolayı davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davalının itirazlarında haklı olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından davalı tarafa diş protez malzemeleri satılmış olduğu, bu satıştan dolayı 31.12.2015 tarihli ve Seri … numaralı 242.884,00-TL’lik fatura keşide edildiği, faturanın ödenmemesinden dolayı …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, başlatılan bu icra takibine karşı davalı tarafından itiraz edildiği, itiraz ile duran icra takibine karşı iş bu itirazın iptali davası ikame edildiği, dava dilekçesinin davalı …’a 12.10.2019 tarihinde tebliğ edilemediği, tebligatın iade edildiği, … vekilinin 30.10.2019 tarihinde dava dilekçesini tebliğ aldığı, 07.11.2019 tarihinde cevap dilekçesinin sunulduğu, tarafların 2015 yılında ait ticari defterlerinin incelendiği, incelenen davacı tarafın 2015 yılı ticari defterlerinde davaya konu faturanın toplam tutarı olan 242.884,00-TL’nin davacı tarafın ticari defterlerinde 31.12.2015 tarihinde … nolu yevmiye maddesinde 32 nolu sahifesinde kayıt altına alındığı, davalının 2015 yılı ticari defterlerinin incelendiği, davaya konu faturanın 2015 yılı yevmiye defterinin … nolu yevmiye maddesi 172 numaralı sayfasında 2015 yılında ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olduğu, bu anlamda davalı tarafın davacı tarafa faturadan kaynaklı olarak 242.884,00-TL borcu olduğu, davalı tarafın kayıtlı bulunduğu Vergi Dairesinin 2015 yılı Aralık ayına ait BA formundan davaya konu fatura KDV hariç 224.800,00-TL olarak bildirildiği, faturaya itiraz edilmemesinden dolayı davalının söz konusu borçtan dolayı sorumlu olduğu, sadece fatura düzenlemenin adına fatura düzenlenen kişiyi fatura düzenleyene karşı borçlu konuma sokmayacağı, TTK 23/2’ye göre usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği halde 8 gün içinde içeriği hakkında itiraz edilmemiş olunması ya da fatura konusu mal ya da hizmetin adına fatura düzenlenen tarafa tesliminin belgelenmesi gerektiği, dolayısıyla 8 gün içinde itiraz edilmemiş olduğunun ikrar edildiğinden davalının dava konusu faturadan dolayı davacıya borçlu olduğu, taraflar arasında karşılıklı bir anlaşma ile belirlenmiş vadeye dair belge ya da bir ihtarın dosyada bulunmadığı, bundan dolayı takipten evvel işlemiş faiz hesabının yapılmadığı, sonuç olarak davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptaline, davacının davasının kabulüne, icra takibinin kaldığı yerden devamına, taraflar arasındaki işin ticari iş olmasından dolayı 242.884,00-TL asıl alacağa, icra takip tarihinden fiili ödeme gününe kadar ticari avans faizi işletilmesine, alacağın likit olmasından dolayı 242.884,00-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar verilmiştir.
Hüküm: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davalının icra takibine yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİNE, davacının davasının KABULÜNE,
İcra takibinin kaldığı yerden DEVAMINA,
242.884,00-TL asıl alacağa, icra takip tarihinden fiili ödeme gününe kadar ticari avans faizi İŞLETİLMESİNE,
242.884,00-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-)Alınması gerekli 16.591,41-TL harçtan peşin yatırılan 2.933,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.657,97-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Davacı tarafından yatırılan 2.933,44-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplanan 25.451,88-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 80,90-TL posta giderinden ibaret toplam 1.131,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 27/01/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)