Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/500 E. 2020/333 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/500 Esas
KARAR NO : 2020/333 Karar

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2015
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen12/07/2019 tarihli ve 2019/213 Esas, 2019/434 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARI üzerine Mahkememizin 2019/500 E. sayılı dosyasında görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin sahibi davalı …’ın imtiyaz sahibi davalı …’nın Genel Yayın Yönetmeni olduğu … adlı internet sitesinde davacı şirket aleyhinde yalan haberler yapıldığını, 02/02/2015 tarihinde “… Yönetimi ile ilgili karar anı”, 02/03/2015 tarihinde “… Telekomda tarih tekerrür mü edecek”, 04/03/2015 tarihinde “… Genel Kurulunda ortaya çıkan gerçekler”, 15/05/2015 tarihinde “…’de atı alan …’ı geçti”, 20/05/2015 tarihinde “…’de akıllı hırsızlık, …’in övündüğü akıllı binasında hayretler uyandıran olay, hırsızlar korunaklı binaya nasıl girdi, niçin sadece muhasebenin bilgisayarlarını çaldı”, şeklinde manşetler ile haber yaptığını, bununla ilgili suç duyurusunda da bulunulduğunu, şirketin ve yönetim kurulunun hedef alındığını, haber içeriklerinde şirketin ekonomik durumunun ve yönetimin kötü olduğunun yazıldığını, yapılan bu haberlerin yalan ve asılsız olduğunu, hakaret içerikli olduğunu, basın özgürlüğü sınırını aştığını, bu olay nedeniyle davacının maddi ve manevi zarar gördüğünü beyanla yapılan yayınların hukuka aykırı olduğunun tespitine, yayının önlenmesine, 5.000,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, …’ …’ın imtiyaz sahibi olup, yayınları yazan kişi olmadığını, …’nın ise Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, içerik sağlayıcı olanın ise davalı şirket olduğunu, bu nedenle … ve … yönünden husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü ve habere konu edilen hususların gerçek olduğunu, davacının borsa ve ekonomi ile ilgili durumunun haber yapıldığını, bu tip haberlerin yatırımcıyı aydınlatma amacıyla yapıldığını, hukuka aykırı bir yön ve haksız saldırı bulunmadığını, haberlerde geçen hırsızlık olayının da gerçek olduğunu, manevi tazminat gerektirir bir husus olmadığı gibi maddi bir zararın da doğmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.12.2017 tarihli ve …. E. … K. Sayılı Karar ile “Davacının davasının maddi tazminat yönünden subuta ermiş bir maddi zararı bulunmadığından REDDİNE, Davanın manevi tazminat yönünden ise; manevi tazminatı gerektirir nitelikte haksız bir saldırı bulunmadığından REDDİNE…” dair verilen Karara karşı İstinaf Talebiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne sunulmuş olduğu,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce verilen 15.05.2019 tarihli ve 2018/1157 E., 2019/928 K. Sayılı İlamı ile
“… Tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan eldeki ticari davada, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken , anılan yasanın mevzuata aykırı olacak şekilde yargılamaya devam edilerek, davanın esastan karara bağlanması doğru görülmemiştir.

Davacının istinaf başvurusunun USULEN KABULÜNE, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı kararının HMK 353/1-a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
…davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna…” dair KALDIRMA İLAMI sonucunda;
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.07.2019 tarihli ve … E., … K. Sayılı karar ile “Görevsizlik Kararı ile dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,” dair karar verilmiştir.
Deliller; İnternet sitesinde yayınlanan haberlere dair görsel çıktıları, tekzip metni, … CBS Basın Bürosu … Sorş. … K sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar,
… CBS Basın Bürosu … Sorş. … K sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararda; Müştekinin … Tic A.Ş olduğu, Şüphelilerin …, … olduğu, suç türünün Sermaye Piyasası Kanununa Muhalefet, Hakaret, Adli Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs, İftira, Yargı Görevini Yapanı Etkileme olduğu, karar gerekçesinin söz konusu yazının düşünce açıklama, bilgi ve verme ve eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, açıklanış şekliyle konusu arasında düşünsel bir bağ bulunduğu ve nesnel bir açıklama ile desteklendiği, açıklanmasında kamunun ilgisi ve yararı olduğu, müşteki şirketin ticari itibarı ile müşteki şirket hisselere ilişkin talepleri etkileme gibi bir açıklama veya beyanın bulunmadığı, yayın tarihinde gerçek bilgi ve belgelere uygun habercilik yapıldığı, bu hali ile atılı suçların unsurları açısından oluşmadığı olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE :
6098 sayılı Borçlar Kanununun Manevi tazminat başlıklı 56ncı maddesinde;
“Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. “
Kişilik Hakkının Zedelenmesi başlıklı 58inci maddesinde;
” Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” hükmünü havidir.
BK 58inci maddesindeki kişilik hakkı;
“…kişinin sırf insan olması sebebiyle sahip olduğu ve kişiliğini oluşturan değerlerin tamamı kapsayan bir haktır. Kişilik hakkının içeriğine hak ve fiil ehliyetinin yanında, kişinin onuru, yaşama hakkı, vücut bütünlüğü, şerefi ve haysiyeti, bilimsel ve mesleki kimliği, saygınlığı, sırları, düşünceleri, inançları ve özgürlükleri, kendisini serbestçe geliştirmesi, ismi, resmi, his yaşamı gibi değerler de girmektedir. Kişilik hakları, kişiliği oluşturan bütün unsurları içinde barındıran bir menfaatler bütünüdür.
Manevi tazminat talebinin ileri sürülebilmesi için hukuka ve ahlaka aykırı davranış nedeniyle kişilik hakkının ihlali gerekmektedir. Hukuk sistemimizde, yalnızca kişilik haklarının ihlali halinde oluşan manevi zararların tazmini istenebileceğinden kişilik hakkı ihlali sonucu oluşmayan manevi zararların tazmini talep edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Manevi zarar, hukuka aykırı davranış sebebiyle bir kişinin çekmiş olduğu elem, acı, ızdırap olarak tanımlanabilir…
Aynı şekilde kişilik haklarında meydana gelen eksilme de manevi zarardır…
Kişilik haklarının ihlal edilmesi sonucu kişinin sosyal ve duygusal kişilik değerlerinde objektif bir eksilme meydana gelmelidir. Meydana gelecek manevi zarar, kişinin yaşama sevincinin azalması, küçük düşürüldüğünü hissetmiş olması, ruhsal açıdan dengesinin bozulmuş olması hallerinde objektif olarak değerlendirme yapıldığında tespit edilebilir…”(Kaynakça; Sevda Bora “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre Manevi Tazminat Davası” https://… )
Madde metinleri ve kaynağı verilen bilimsel makaleden de anlaşılacağı üzere manevi tazminat talep etme hakkı gerçek kişilere özgülenmiş bir hak olup tüzel kişiliği olan bir şirketin manevi tazminat talep etme hakkı olmadığından davacı tüzel kişi şirketin manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi gerekmektedir.
Maddi tazminat talebi yönünden ise; dosya münderecatı ve soruşturma dosyası göz önüne alınarak davacı şirketin iç işleyişi ile ilgili bir takım sorunlar yaşanmakta olduğu, şirket binasında hırsızlık olayının vuku bulduğu, davacı şirket ve yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, bu hususların haber konusu olduğu, haber içeriklerinden öz ile biçimin uyumsuz olduğu ve hukuka aykırılık teşkil edecek bir anlatım tarzı ve saldırının olmadığı, davacının bir zararının da olmadığı, kaldı ki zarar ile davalı haberlerinin illiyet bağının olmadığı, davacı delillerinin zararı kanıtlayıcı nitelikte olmadığı değerlendirilerek maddi tazminat taleplerinin reddi gerekmektedir.
Dolayısıyla davacının maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;.
1-)Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yatırılan 1.793,14-TL peşin harçtan 54,40-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 1.738,74-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davalı vekili lehine maddi tazminat yönünden 3.400,00-TL vekalet ücretinin ve manevi tazminat yönünden 3.400,00-TL vekalet ücretinin ayrı ayrı davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davalı tarafça yatırılan 7,80-TL vekalet harcı ve 79,90-TL posta giderinin toplamı 87,70-TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.16/09/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)