Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/50 E. 2023/143 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/50 Esas
KARAR NO : 2023/143

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 31/01/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 31/01/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi …-… olan; …bank … Şubesine ait … seri nolu 24.11.2018 keşide tarihli, 10.000,00-TL bedelli çek ve Keşidecisi …-… olan; …bank … Şubesine ait … seri nolu 10.11.2018 keşide tarihli, 10.000,00-TL bedelli çek hakkında çekin kargoda kaybolması nedeniyle … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … e. Sayılı dosyası ile zayi davası açıldığını, daha sonraki süreçte müvekkil şirket aleyhine keşidecisi …-… olan; …bank … Şubesine ait … seri nolu 10.11.2018 keşide tarihli, 10.000,00-TL bedelli çek dayanak gösterilerek … 11. İcra müdürlüğü dosyasının …sayılı dosyasından ve …bank … Şubesine ait … seri nolu 24.11.2018 keşide tarihli, 10.000,00-TL bedelli çek dayanak gösterilerek … 11. İcra müdürlüğü dosyasının … sayılı dosyasından ihtiyati haciz dosyası başlatıldığını, müvekkil şirketin tüm malvarlığına haciz konulduğunun tespiti ile aynı gün icra dosyasına vekalet sunarak müvekkil şirketin iş hayatına büyük sekte vuran blokelerin kaldırılması için 28.301,61 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, bu sebeple müvekkilin hiçbir borcu yokken ödediği bedeli ödeme tarihinden işleyecek ticari faiz ile birlikte ve çekleri geri alması için işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, çeklerin ciro silsilesi içinde bulunan hiçbir şirket ile iş ilişkisi olmadığını, müvekkil çeki teslim alması için kendi iş yaptığı …’a gönderilmek üzere kargoya teslim ettiğini, çeki göndermek isterken çekin kargoda kaybolduğunu, çekin kaybolmasının akabinde tarafınca kıymetli evrak iptali davası açıldığını, açılan ilgili dava … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası olduğunu, tarafınca dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu, arabuluculuk son oturum tutanağı muhabere yolu ile gönderilecek olduğunu, ekte ise sureti sunul İşbu arabuluculukta tarafların anlaşamaması sonucu dava açma zorunluluğu doğduğunu, dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına ödenmek zorunda kalınan 28,301.61 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile ve çeklerin müvekkile iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin tarihli cevap dilekçesinde özetle; … Bankası … Şubesi’ne ait; … seri numaralı, keşidecisi … -… ve lehtarı davacı olan, cirantaları; …, … olan ve 10.11.2018 ödeme tarihli 10.000,00-TL bedelli çek … Bankası … Şubesi’ne ait; … seri numaralı keşidecisi … … ve lehtarı davacı olan, cirantaları; … … olan 24/11/2018 ödeme tarihli 10.000,00 TL bedelli çeklere ilişkin alacağı ciranta …’dan usul ve yasaya uygun olarak Faktoring Sözleşmesi, alacak bildirim formu, fatura ile tavsik ederek devraldığını, müvekkil şirket çekin son hamili olduğunu, takip konusu çek vadesinde ve tutarında ödenmediğini, müvekkil iyiniyetli son hamil olduğunu, müvekkil şirket alacağı usul ve yasaya uygun olarak üstlenmiş olup alacaklı sıfatını kazandığını, çeklerin vadesinde ve tutarında ödenmediğinden … seri numaralı çek için … 11. İcra Müdürlüğü … E ve … seri numaralı çek için … 11. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, çek asılları icra dairesi kasasına teslim edildiğini, borçlu vekili itiraz dilekçesinde çeklerin çalındığını beyan ettiğini, mahkemenin takdir edeceği üzere çekin zıyaı gerekçesiyle açılan “iptal davası”ndaki ödemeden men kararı hasımsız olarak verildiği için davaya taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişiye karşı (çek hamilini) ileri sürülemeyeceğini, bu nedenle; dava konusu çekte ödeme yasağı olması iyi niyetli hamilin ihtiyati haciz kararı alması ve icra takibi başlatmasına engel olmadığını, haksız davanısının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Bilirkişi Raporu, Bilirkişi Ek Raporu, … 11. İcra Müdürlüğü … Esas ve … 11. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyaları, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, vergi kayıtları ve taraf delillleri dosyamız arasında mevcuttur.
Bilirkişi Mali Müşavir raporu ile; incelenen davalı şirkete ait 2018 yılı yevmiye ve kebir defterlerine ait beratların yasal sürelerde alındığını, envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde olduğunu, bu anlamda sunulan ticari defterlerin usulune uygun tutulduğunu, talimat mahkemesi bilirkişisi Yeminli Mali Müşavir …tarafından düzenlenen raporda; davaya konu edilen 2 adet çekin davacı tarafından ticari ilişkide bulunduğu …-…alınmış olduğu ve ilgili çeklerin defter kayıtlarına işlenmiş olduğunu, davacı tarafından davaya konu edilen 2 çekin ticari ilişki içerisinde bulunduğu … Ltd. Şti’ne 20.07.2018 tarihinde verildiğini, ilgili çeklerin verilmesi ile ilgili kayıtların defterlere işlendiğine dair tespitin yapıldığını, davalı yanın çekleri …San. …’dan 05.06.2018 tarih … numaralı toplam 36.580,00 TL 17.17.2018 tarih … numaralı toplam 23.895,00 TL tutarlı faturalara istinaden devir alındığını, faturalardan … numaralı faturanın tarih kısmının 02.07.2018 olmasına karşın … numaralı faturanın tarihinin 17.07.2018 olduğu bu anlamda faturaların çelişkili olduğunu, dava konusu çekler davacı şirket tarafından dava dışı müşterisi … firmasından Lehtar olarak alındığını, ilgili çekler davacı şirket tarafından ticari ilişki içerisinde olduğu yine dava dışı şirket olan … Ltd. Şti’ne ciro yolu ile devir edildiğini, davalı … şirketinin çekleri faktoring karşılığı olarak devir aldığın; (…) ve (…) ile ilgili olarak Davacı şirket …Tic. Limited Şirketi ve dava dışı (…) firması ve dava dışı …Şti’nin herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, bununla birlikte ihtilafa konu 10.11.2018 keşide tarihli … numaralı 10.000,00 TL tutarlı …bank’a ait 2 adet çekin karşılıksız kaldığını, davacının … 11. İcra Müdürlüğünün …ve …esas sayılı dosyaları üzerinden ödediği toplam 27.280,37 TL için istirdat talebinin yerinde olduğunu, bildirmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi ek raporu ile; davacı vekilinin 23.01.2021 tarihli itiraz dilekçesinin 4 numaralı bendinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile incelenmiş ve talimat dosyasında rapor tanzim eden bilirkişi davacının keşidecinin yada … Ltd. Şti’nin … ve … ile ticari ilişkisi hakkında herhangi bir tespitte bulunmadığını, talimat dosyasından alınan bilirkişi raporu incelendiğinde yalnızca davacının çekleri keşideciden aldığı ve …Şti’ne verildiği hususunun davacının ticari defterine kayıtlığı olduğunu tespit ettiğini, itirazına karşın talimat bilirkişisinin davalı şirketin çekleri devir aldığı … ve … ile dava dışı … Ltd.Şti hakkında tespitte bulunmaması aralarında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı anlamını taşıdığını, bu anlamda; davalı … Factoring Â.Ş. şirketinin çekleri faktoring karşılığı olarak devir aldığı, (…) ve (…) ile ilgili olarak Davacı şirket …Tic. Ltd ti. ve dava dışı (… ilişkisinin bulunmadığı, bununla birlikte ihtilafa konu 10.11.2018 keşide tarihli … numaralı 10.000,00 TL tutarlı, 24.11.2018 keşide tarihli … numaralı 10.000,00 TL tutarlı ONB Finansbank’a ait 2 adet çekin karşılıksız kaldığı, 20.01.2021 tarihli kök raporun özünün korunduğu, davacı şirketin istirdat talebinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, bildirmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi 2. ek raporu ile; İncelenen davalı şirkete ait 2018 yılı yevmiye ve kebir defterlerine ait beratların yasal sürelerde alındığı, Envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde olduğu, bu anlamda sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, talimat mahkemesi bilirkişisi Yeminli Mali Müşavir …tarafından düzenlenen raporda ; davaya konu edilen 2 adet çekin davacı tarafından ticari ilişkide bulunduğu … alınmış olduğu ve ilgili çeklerin defter kayıtlarına işlenmiş olduğu, Davacı tarafından davaya konu edilen 2 adet çekin ticari ilişki içerisinde bulunduğu … Şti’ ne 20.07.2018 tarihinde verildiği, ilgili çeklerin verilmesi ile ilgili kayıtların defterlere işlendiğine dair tespitin yapıldığı, davalı yanın çekleri …’dan 05.06.2018 tarih … numaralı toplam 15.812,00 TL, 02.07.2018 tarih … numaralı toplam 36.580,00 TL, 17.07.2018 tarih … numaralı toplam 23.895,00 TL tutarlı faturalara istinaden devir alındığı, faturalardan … numaralı faturanın tarih kısmının 02.07.2018 olmasına karşın 002417 numaralı faturanın tarihinin 17.07.2018 olduğu bu anlamda faturaların çelişkili olduğu, Dava konusu çekler davacı şirket tarafından dava dışı müşterisi …firmasından Lehtar olarak alındığı, ilgili çekler Davacı şirket tarafından ticari ilişki içerisinde olduğu yine dava dışı şirket olan …Sti.’ne ciro yolu ile devir edildiği, davacı vekilinin 23.01.2021 tarihli itiraz dilekçesinin 4 numaralı bendinde “… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile incelenmiş ve talimat dosyasında rapor tanzim eden bilirkişi davacının, keşidecinin yada …Şti.’nin … ve … ile ticari ilişkisi hakkında herhangi bir tespitte bulunmamıştır. Talımat dosyasından alınan bilirkişi raporu incelendiğinde yalnızca davacının çekleri keşideciden alındığı ve … Ltd. Şti.’ye verildiği hususunun davacının ticari defterine kayıtlı olduğunu tespit etmiştir.” Itırazına karşın talimat bilirkişisinin Davalı şirketin çekleri devir aldığı … ve … ile Dava dışı …Şti. hakkında tespitte bulunmaması aralarında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı anlamını taşıdığı, Bu anlamda; davalı … Factoring A.Ş. şirketinin çekleri faktoring karşılığı olarak devir aldığı, (… ) ve… ile ilgili olarak Davacı şirket … numaralı 10.000,00 TL tutarlı, 24.11.2018 keşide tarıhlı … numaralı 10.090,00 TL tutarlı …bank’a ait 2 adet çekin karşılıksız kaldığı, belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit ile çekin ve ödenen paranın iadesi talebine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun “Menfi tesbit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….
(6) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
(7) Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ”3. Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi, ”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere davanın hukuki tasvifi hakime aittir. Buna göre, dosyadaki bilgi ve belgeler ile tarafların kabulünde olan hususlara göre davanın dayanağını teşkil eden icra takibine konu çekten kaynaklanan takip borcunu davacının davayı açmadan önce takip dosyasına ödediği ve bu paranın davalı-takip alacaklısına ödenmesi için onay verdiği, bu sebeple davanın konusunun 2004 Sayılı İİK’nın 72/7. maddesi kapsamında genel hükümlere açılmış bir alacak davası olduğu, İİK’nın 72/6. maddesi kapsamında istirdat davası olmadığı, davacının borçlu olmadığı yönünde ayrıca menfi tespit talep etmiş olmasının da davayı bizatihi menfi tespit davası konumuna girdirmeyeceği, çünkü gerek İKK’nın 72/6. maddesi ve gerekse 72/7 maddesi kapsamındaki davalarda talebin özünün; borçlunun, alacaklıya iddia edilen sebeplere göre borçlu olmadığının mahkemece tespit edilmesi olduğu hukuken aşikardır. İİK’nın 72/6 maddesi kapsamında açılan menfi tesbit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yasal olarak hüküm altına alındığından başta menfi tespit davası için gerekmeyen zorunlu arabuluculuk şartının yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle davanın yasa gereği istirdat davasına dönüşmesi durumunda da aranmayacağı istikrar kazanan Yargıtay içtihatları ile sabittir. Ancak, İİK’nın 72/7. maddesi gereğince genel hükümlere göre açılan davalarda ise borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan kişi ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, genel hükümlere göre dava açarak ödemiş olduğu paranın geri ödenmesini davalı alacaklıdan isteme dava hakkına sahiptir, bu davada da davacı öncelikli olarak davalı alacaklıya iddia etmiş olduğu sebeplerden dolayı borçlu olmadığını kanıtlamakla yükümlü olup davalıya karşı borçlu olmadığını talep etmiş olması işbu davayı İİK’nın 72/6. maddesi kapsamında bir menfi tespit davası olarak kabul edilmesini gerektirmediği, davacının ödemiş olduğu parayı geri istemesinden dolayı davanın konusunun hukuken bir miktar paranın ödenmesine yönelik alacak davası olduğu, bu sebeplerle davanın TTK 5/A. maddesi kapsamında dava şartı olan arabuluculuk hükümlerine tabi olduğunun kabulü gerekmektedir (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 08/12/2022 tarih, 2022/1652 Esas ve 2022/1700 Karar sayılı kararı).
Anlatılan kapsamda menfi tespit davası ile istirdat talebinin olduğu işbu davanın, dava tarihi itibariyle arabuluculuğa tabi olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğu ancak Mahkememiz tensip tutanağı ara kararına rağmen arabuluculuk tutanağının aslının Mahkememize sunulmadığı görülmekle dava şartının yerine getirilmediği ve bu hususun giderilebilir dava şartı olmadığından davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerine göre;
1-Davanın 6102 Sayılı Kanunun 5/A maddesi yollamasıyla HMK madde 114/1-d ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 483,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 303,43 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)