Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/495 E. 2019/717 K. 05.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/495 Esas
KARAR NO : 2019/717 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 05/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekili şirketin turizm otelcilik işi ile iştigal ettiğini, bu ticari ilişki çerçevesinde … Bankası … Şubesinden ihbarname tebliğ edildiğini, ihbarnamede tahsil şubesi olduğu … Şube kodlu, … senet no’lu, alacaklısı … olan, 30.07.2019 vade tarihli, 10.000,00-TL tutarlı, … Şube kodlu, … senet no’lu, alacaklısı … olan, 30.07.2019 vade tarihli, 10.000,00-TL tutarlı iki adet senedin ödenmesi gerektiğinin ifade edildiğini, ayrıca alacaklısı … olan, 30.07.2019 vade tarihli, 10.000,00-TL tutarlı bir adet daha senet düzenlendiği bilgisininin edinildiğini, müvekkili şirketin toplam üç adet imzasını taşımayan senetten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığını, müvekkili şirket ile dava konusu senetlerde alacaklı görünen … arasında ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin dava sonuna kadar ilgili senetlerin protesto edilmemesi, icra takibine konu edilmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini, bu nedenlerle; tedbir talebinin kabulüne, davanın kabulü ile … Şube kodlu, … senet no’lu, alacaklısı … olan, 30.07.2019 vade tarihli, 10.000,00-TL tutarlı, … Şube kodlu, … senet no’lu, alacaklısı … olan, 30.07.2019 vade tarihli, 10.000,00-TL tutarlı, Hamili … olan, 30.07.2019 vade tarihli, 10.000,00-TL tutarlı toplam üç adet senetten dolayı müvekkil şirketin, davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli davalının dava konusu senetlerin toplam bedelinin %20’ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekilleri 26/08/2019 tarihli dilekçesi ekinde 26/08/2019 tarihli Arabuluculuk Tutanak Aslını sunduklarını beyan etmişler ve arabuluculuk son anlaşamama tutanağı dosyaya sunulmuştur.
GEREKÇE :
Dava; menfi tespit talebine ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın 30/07/2019 tarihinde açılmış olduğu, davacı vekillerinin Arabuluculuk Son Anlaşamama tutanağının dava açılmasından sonra sunulduğu, Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağının düzenlendiği tarihin 26/08/2019 olduğu, arabuluculuk sürecine başlangıç tarihinin 09/08/2019 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın menfi tespit davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın; 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 maddesindeki “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi nedeni ile dava şartı yokluğu sebebi ile REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan 512,33-TL. Peşin Harçtan alınması gereken 44,40-TL Karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 467,93-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımların davacıya iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda tensiben verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 05/09/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)