Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/476 E. 2023/388 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/476 Esas
KARAR NO : 2023/388

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket sermayesi beheri 1 TL itibari değerli toplam 75.000,00 adet paydan oluştuğunu, … tarihli Genel Kurul Toplantısına ait hazirun cetveline göre bu paylardan 11.531,25 TL itibari değerli toplam 11.531,25 adedi 1 nolu davacıya 15.937,50 TL itibari değerli toplam 15.937,50 adedi ise 2 nolu davacıya ait olduğunu, davacı müvekkillerin davalı şirketin … tarihli genel kurul toplantısına asaleten iştirak ettiğini, muhalif kaldıkları hususları gerek toplantı tutanağına gerekse hazirun cetveline usulünce şerh ettiklerini, davalı şirketin eski ortaklarından … 16/07/2015 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa şirket ortaklarından davacı …’ın eşinin diğer davacının babası olduğunu, müteveffanın aynı zamanda davalı şirketin diğer iki ortağı olan … ile …’ın da babası olduğunu, hülasa davalı şirketin ortakları ait fertlerinden müteşekkil bir ait şirketi olduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/09/2015 tarih ve …Esas, … karar sayılı veraset ilamında müteveffanın mirasının 4 pay itibar edilerek 1 pay eşi …’e birer paydan toplam 3 payın ise eşit oranda evlatlarına intikal ettiğini, murisin terekesinin dava konusu ettikleri genel kurul toplantısı tarihinde ve işbu dava tarihi itibariyle halen paylaşılamadığını, dolayısıyla murisin sahip olduğu davalı şirket paylarının halen ve terekenin taksimine değin el birliği ile mülkiyet konusu olduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli kararıyla …’ün murisin terekesine temsilci tayin edildiğini, ancak dava dışı ortakların mensubu oldukları davalı şirket yönetim kurulunca hukuksuz bir karar alındığını, 07/02/2016 tarihli bu yönetim kurulu kararıyla murisin davalı şirkete sahip olduğu payların haksız ve mesnetsiz bir şekilde mirasçılarına dağıtıldığını, yapılan pay taksimatı sonucu oluşan yeni ortaklık yapısının davalı şirketin pay defterine kaydedildiğini, yönetim kurulu tarafından yapılan pay taksiminin murisin sözü geçen veraset ilamındaki pay dağılımına aykırı olduğunu, davalı şirket yönetim kurulunun henüz tenfiz edilmediğini, dolayısıyla uygulanması mümkün olmayan bir vasiyetname uyarınca murisin sahip olduğu şirket paylarını mirasçılarına pay etme ve şirket pay defterine kaydetme kararı aldığını, bu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine yönelik dava açıldığını, bu davanın … 3. ATM … esas sayılı dosyasında görüldüğünü, anılan mahkemenin davalı şirket tarafından alınan yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ve paydaşlık yapısının eski haline iadesine karar verdiğini, bu kararla hukuksuz bir şekilde taksim edilen payları murisin terekesine döndüğünü, genel kurul toplantısı öncesinde davalı şirket yönetim kurulunca yapılan toplantıya tereke temsilcisine herhangi bir çağrıda bulunulmadığını, temsilcinin genel kurul toplantısına davet edilmediğini, kendisine murisin pay hakları için oy kullanma hakkı tanınmadığını, murisin davalı şirket pay sermayesinin yaklaşık %45 olduğu düşünüldüğünde temsilcinin alınan kararları olumlu veya olumsuz yönde değiştirebileceğini, davalı şirketin 18/03/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısına ait yönetim kurulunca kendisine gönderilen davet mektubunu 04/03/2019 tarihinde tebliğ alan davacının … 25. Noterliğinden davalı şirkete hitaben keşide ettiği 11/03/2019 tarihli ihtarnamesi ile davet mektubunun ekinde yalnızca 2018 yılına ait şirket bilançosu, gelir tablosu ve faaliyet raporunun bulunduğunu, davalı şirketin faaliyetleri ve içinde bulunduğu finansal ve ekonomik durum hakkında bir yargıya varabilmesi için anılan belgelerin yeterli olmadığını, finansal tablolara ilişkin detaylı bilgi ve belge talep ettiği hususları bir liste haline getirerek bu taleplerin karşılanmaması halinde yasal haklarını kullanma cihetine gideceğini ihtar ettiğini, davalı şirketin davacının taleplerini yanıtsız bıraktığını, davacının yeniden ihtarname keşide ettiğini, bu ihtarnamenin de yanıtsız bırakıldığını, her iki davacının da aynı yöndeki talepleri uyarınca 18/03/2019 tarihli genel kurul toplantısının 1 ay süreyle ertelendiğini, bu 1 aylık süreçte davacının taleplerinin karılanmadığını, bu sebeple … 15. ATM …Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine TTK madde 437 gereğince bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması talepli dava ikame ettiklerini, anılan davada davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğunu, dava konusu genel kurul toplantısının yönetim kurulu üyelerinin ibralarının görüşülmesi başlıklı 3. Numaralı gündem maddesi gerek içeriğinde barındırdığı …’a ibra oylamasında oy kullandırılmaması nedeniyle gerekse …’ın ibra edilmesi nedeniyle yasaya, şirket esas sözleşmesine ve dürüstlük kuralına açık bir şekilde aykırılık teşkil ettiğini, açıklanan bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalı şirketin … tarihli genel kurul toplantısında alınan 2, 3, ve 4 nolu genel kurul kararlarının öncelikle yoklukla malul olduklarından, hükümsüzlüklerinin tespitini, mahkeme aksi kanaatte ise anılan genel kurul kararlarının dilekçelerinde belirttikleri ve birbirleriyle yarışır nitelikteki sebeplerle iptalini, açıklanan zaruret hali gereğince genel kurul kararlarının yürütülmesinin mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geri bırakılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … tarihli genel kurulda alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkil firmanın dava konusu genel kurulu 18/03/2019 tarihinde saat 14:30 da şirket hissedarlarından …, … ve …’ın TTK madde 420 uyarınca talepleri üzerine ertelendiğini, … tarihinde saat 10:30’da şirketin merkez adresi olan Beşiktaş/İstanbul adresinde … İl Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü’nün yazılarıyla görevlendirilen bakanlık temsilcisi gözetiminde yapıldığını, öncelikle toplantılarda pay oranlarına ilişkin bir husus görülmediğini, toplantı gündeminde olan konuların görüşüldüğünü, davacının paylara ilişkin itirazlarının şirket genel kurulunun ya da iş bu davanın konusu olmadığını, davacının vasiyetname ile ilgili itirazları kapsamında açmış olduğu bir davanın zaten bulunduğunu, bu nedenle genel kurulda toplantının açılması ve gündem maddelerinin görüşülmesinde hiçbir yasal engel bulunmadığını, … tarafından açılan vasiyetin iptali davası … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi …Esas, … Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, bu kararın istinaf ve yargıtay onanmasından da geçip kesinleştiğini, bu nedenle davacılardan …’ın dinlenmemesi gerektiğini, davacılardan …’ın açtığı davada vasiyetname aleyhine kesinleşmiş bir karar verilmediğinden diğer davacı … açısından ise açılan dava reddedildiğinden her iki davacının vasiyetnameye dolayısıyla genel kuruldaki pay oranlarına itirazları haksız olduğunu, genel kurul kararlarında iptali kabil bir husus bulunmadığını, müvekkil şirketin hissedarlarından … ve …’ın murisin vasiyetnamesine uygun olarak pay devrenin gerçekleşmesi yönünde ilgili şirketlerden 07/03/2016 tarihinde babalarının kendile ve diğer mirasçılara intikal eden paylarının doktrinde oy birliği ile kabul edilen ölüme bağlı tasarruflar bir mahkeme kararı ile iptal edilip o mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçerlidir ilkesi çerçevesinde anılan vasiyetnameye göre genel kurul ve şirket pay defterine kaydedilmesini talep ettiklerini, bu talep doğrultusunda muristen kalan oyların murisin vasiyetnamesine uygun olarak genel kurul pay defterine kaydedildiğini, terekenin tespiti istemli dava açıldığını, …’ün tereke temsilcisi olarak atandığını, mahkeme tereke memurunun şirket genel kurul toplantılarında terekeyi temsil etmesi, tereke yararına oy kullanması ve organlarında görev alması hususunda bir karar vermediğini, mahkemenin bu hususu görülmekte olan davalar kesinleştikten sonra değerlendireceğini, ayrıca tereke memurunun 06/05/2019 tarihli raporunda davacı …’ın huzurdaki davada davalı olan şirket de dahil diğer grup şirket hisselerinden … tarafından intikal eden hisselerin pay, söz ve oy kullanma haklarının tereke memuru tarafından kullanılması talebinde yerinde olmadığı zaten terekenin idare edilirliği açıkça ifade edildiğini, davacıların TTK m.420/2 uyarınca finansal müzakerelerin tekrar geri bırakılması hakkına ilişkin taleplerine dürüst cevap verme ilkesi uyarınca cevap verilmediğini, davacılara 01/03/2019 tarihinde gönderilen olağan genel kurul toplantısına davet mektubunda, finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi genel kurul toplantısından önce şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulacağı ihtar edildiğini, davet mektubunun ekinde işbu belgelerin gönderildiğini, davacının şirketin finansal tablolarıyla ilgili bilgi sahibi olmadığı ve kendisine bilgi verilmediği şeklindeki iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının şirkette pay sahibi olduğunu, yönetici olmadığını, bu kapsamda kendisine zaten fazlarıyla bilgi ve belge verildiğini, ibra oylamasının TTK’ya uygun olarak yapıldığını, şirket ortağı davacı … ile tek kişiden oluşan yönetim kurulu üyesi ve başkanı arasında usul füru ilişkisi söz konusu olduğunu, ayrıca davacıların şirket aleyhine açtığı davalar ve husumete yönelik faaliyet yönünden TTK m. 436/1 kapsamında bir ilişkinin mevcut olduğunu gösterdiğini, açıklanan bu nedenlerle; öncelikle dava konusu … tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılması talebinin reddini, davanın tümden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, şirket kayıtları, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin…esas sayılı kararı … 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda; seçenekli görüş bildirilerek takdir mahkemeye bırakılmıştır. Raporda (i) seçeneğinin benimsenmesi halinde genel kurulda alınan tüm kararların geçersiz olduğu, (ii) seçeneğindeki görüşün benimsenmesi halinde ise 2, 3 ve 4 numaralı kararların iptali gerekeceği görüşüne yer verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti olmadığı takdirde iptali, davasıdır.
Davalı şirketin, 2018 yılı olağan genel kurulu, davacının katılımı ile … tarihinde yapılmıştır. Yokluk ve iptal istemine konu … tarihli genel kurul kararlarına davacı … ve … muhalefetini bildirmiş ve eldeki davayı 24.07.2019 tarihinde üç aylık süre içerisinde açmıştır. Yokluk ve butlan istemi ise bir süreye bağlı değildir.
Davacı tarafça öncelikle, davalı şirketin ortaklarından muris …’ın 16/07/2015 tarihinde öldüğü, ancak 07/02/2016 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla, davalı şirkette murisin sahip olduğu payların veraset ilamına aykırı şekilde murisin vasiyetnamesine göre dağıtılarak temsil edildiğini, vasiyetnamenin iptaline ilişkin davaların dikkate alınmadan murisin henüz tenfizi kabil olmayan vasiyetnamesi uyarınca murise ait payların mirasçılara intikalinin yapıldığı ileri sürülerek payların geçersizliği ve murisin paylarının temsil edilmediği iddiasıyla genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğu ileri sürülmüştür.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1195 Esas, 2023/247 Karar sayılı ilamı ile benzer durumda olan … Şirketi hakkında 16/05/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-3-4-5 nolu kararların iptaline dair verilen karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas… Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 445. Maddesinde, toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten kişilerin, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabileceği, düzenlenmiştir.
Batıl bir hukukî işlem, unsurları itibariyle şeklen ve fiilen mevcut olmakla birlikte, konusu ve içeriği bakımından amaçlanan hukukî hüküm ve sonuçları daha başlangıçtan itibaren kesin olarak hükümsüzdür. Bu kesin hükümsüzlük kural olarak düzeltilemez nitelikte olup hukukî yararı bulunan herkes tarafından bir süre ile sınırlı olmaksızın ileri sürülebilir. Mahkemeye sunulmuş olan olaylardan anlaşılmak koşuluyla hâkim tarafından res’en göz önünde tutulur. (Yargıtay HGK’nın 08.03.2022 Tarih ve 2021/11-701 E. – 2022/275 K. Sayılı Kararı).
Muris … 16/07/2015 tarihinde ölmüş ve geriye mirasçı olarak eşi davacı ortak … ile çocukları davacı ortak …, dava dışı ortak … ve dava dışı ortak … kalmıştır.
Davacıların paydaşı olduğu davalı şirket ortaklarından …’ın 16.07.2015 tarihinde vefat ettiği, veraset ilamına göre …, …, … ve …’ın 1/4’er miras payının bulunduğu, murisin düzenlediği 24.07.2014 tarihli vasiyetname ile davacının miras payı saklı payla sınırlandırılarak, arta kalan payın hayır işlerinde kullanılmak üzere diğer mirasçı …’a bırakıldığı, vasiyetnamenin … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı kararıyla açılıp okunmasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay’ca onanarak kesinleştiği, bir kısım paydaşların başvurusu üzerine davalı şirket yönetim kurulunca alınan 07.03.2016 tarihli karar ile murisin vasiyetnamesi esas alınmak suretiyle ortakların yeni pay durumunun şirket pay defterine kaydedilmesine karar verildiği, karar doğrultusunda ortakların belirlenen paylarının pay defterine işlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mirasçılardan … …. 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; … ise … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptali davası açmışlardır.
Davalı şirket yönetim kurulunca alınan 07.02.2016 tarihli karar ile murisin vasiyetnamesi esas alınmak suretiyle ortakların yeni pay durumunun şirket pay defterine kaydedilmesine karar verildiği, karar doğrultusunda ortakların belirlenen paylarının pay defterine işlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin 07/02/2016 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla Muris …’a ait hisselerin, 24.07.2014 tarihli vasiyetnamede belirtildiği şekilde mirasçılara intikali yapılarak pay defterine kaydedilmiştir. Davacı tarafça, Yönetim Kurulu kararının iptali için açılan davada, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas – …Karar sayılı kararı ile, ” davalı şirketin 07/02/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul BAM 12. HD’nin 2018/2342 E. 2020/1303 K. Sayılı kararı ile davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmuş ise de, Yargıtay 11. H.D’nin 13/06/2022 tarih ve E: 2021/1080 -K: 2022/4810 kararı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
Genel kurul kararlarının iptali davasına konu, davalı … nin 24.04.2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısına ilişkin hazirun cetveline göre, toplam 75.000,00 paydan davacı … 15.937,50 adet, davacı … 11.531,25 adet, dava dışı … 19.312,50 adet, dava dışı … 23.343,75 adet, dava dışı … A.Ş. 4875 adet olmak üzere şirkette hissedardırlar.
Murisin paylarının mirasçılara dağıtılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptal edilmiş olması ile kullanılması gereken hazır bulunanlar cetveli; toplam 75.000,00 paydan muris … 32.250 adet, davacı … 7.875 adet, davacı … 7.500 adet, dava dışı … 11.250 adet, dava dışı … 11.250 adet, dava dışı … A.Ş. 4875 adet şeklinde düzenlenmeliydi.
TTK’nın 425. Maddesinde her pay sahibinin genel kurula katılma hakkı vardır. Ayrıca kural olarak TTK’nın 414/1. Maddesi uyarınca pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilmelidir. Muris … 32.250,00 adet payının genel kurulda temsili için mirasçılar tarafından bir temsilci atanmamıştır. Tereke memuru olarak atanan İbrahim Bülbül’e de genel kurula katılma çağrısı yapıldığına dair herhangi bir belge sunulmamıştır.
Davalı şirketin 07/02/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ve pay defterinin önceki durumuna getirilmesine karar verilmiş olması nazara alındığında, muris … 32.250,00 adet payının dava konusu genel kurulda temsil edilmediği anlaşılmaktadır. Zira murisin terekesi, elbirliği mülkiyetinde olup, terekeye konu şirket hisselerinin şirketin diğer ortaklarına hükümsüzlüğü tespit olunan yönetim kurulu kararıyla yapılan intikale göre temsili usul ve yasaya uygun değildir. Bu halde murisin davalı şirkette sahip olduğu ve halen terekeye dahil bulunan payları hakkında, terekeye genel kurul çağrısı yapılmadığı gibi, bu paylar dava konusu genel kurulda usulüne uygun temsil edilmemiş olup, murisin davalı şirkette 75.000 hisseden 32.250 adet hisseye sahip olduğu, temsil edilmeyen oyların karara muhalif kalınan oylar (15.375) ile birlikte (Toplam 47.625) genel kurulda alınan kararlarda sonuca etkili olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu genel kurulda alınan kararlarda hükümsüzlük şartlarının bulunmamakta ise de iptal şartları oluşmakla, (Davalı şirketin 29/03/2017 tarihli GK kararının iptali davasında benzer şekilde İstanbul BAM 43. Hd 2020/1156 E, 2022/1269 K,) faaliyet raporu ve finansal tablolara ilişkin 2 nolu, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 3 nolu, 2018 yılı karının kullanım şekli ve dağıtılacak kar tutarına ilişkin 4 nolu kararın TTK md. 446/1.b ve 445 uyarınca iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı şirketin … tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların yoklukla malul ve hükümsüz olduklarına ilişkin talebin reddine,
2-Davalı şirketin … tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 2, 3 ve 4 nolu kararların iptaline,
3-Alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harç düşüldükten sonra kalan 135,50-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı lehine 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı şirkete verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40-TL başvuru 6,40-TL vekalet harcı, 184,20-TL posta ve 2.000,00 TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 2.279,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 1.139,70-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacılar taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır