Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2020/557 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/209 Esas
KARAR NO : 2020/555

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık Kredi İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkemenize hitaben verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı Tasfiye Halinde … Tic Ltd Şti arasında 18/01/2016 tarihli kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ın ise kefil olduğunu, sözleşmeden doğan borç davalı ve borçlu tarafından ödenmemezi üzerine kredi hesabının kat edildiğini, borçlarının muaccel kılındığı ve borcun temerrüt faizi ve ferileriyle birlikte ödenmesi için … 17.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnameye borçlular tarafından itiraz edilmediği gibi ihtara rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından … 32.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlu davalı tarafından borçları bulunmadığından bahisle ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borca itirazı üzerine, dava dışı borçlu yönünden takibin devam ettiğini davalı yönünden takibin durması üzerine iş bu davayı ikame ettiklerini beyan ederek davalının … 32.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın dava tarihi itibarı ile asıl alacak 437.521,68 TL temerrüt faizi 9.005,65, depo edilecek tutar 57.530,00 olmak üzere 504.057,33 TL alacağa itirazın iptaline takibin devamına, haksız yere takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine sorumlu oldukları asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava dilekçesinin 21/06/2019 tarihinde TK 21.md aykırı olarak kapıya haber kağıdı yapıştırılmadığını, müvekkilinin davadan haricen 04/07/2019 tarihinde haberi olduğunu, bu nedenle tebliğ tarihinin 04/07/2019 tarihi olarak kabul edilmesini, davacının müvekkilinin tüm hesaplarını kat ettiğini, tüm internet bankacılığı, banka kartı v.s müvekkilinin kullanımına kapattığını, hesap durumu ve tutarı ile ilgili bilgi almasını engellediğini, müvekkilinin hesapların kat edilmesinden önce bankaya kredi borçlarına karşılık bir çok müşteri çeki verdiğini, davacı bankanın da bu müşteri çeklerinden birçok tahsilat yaptığını, müvekkilinin bankaya borcu olmadığını, takip ve davaya konu edilen alacaklara ilişkin kredilerin … garantisinde olduğunu, bankanın söz konusu iddia ettiği alacaklarını tahsil edememesi gibi bir riskinin bulunmadığını, davacının müvekkili hesaplarını haksız olarak kat ettiği ve iş bu davaya konu icra takibi başlattığını, bankanın amacının kötü niyetli olarak haksız faiz geliri etmek olduğunu, beyan ederek davanın reddine, kötü niyetli olarak açılan takip nedeni ile dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER;
İcra dosyası, sözleşme, bilirkişi incelemesi, icra dosyası ve dava dosyasındaki taraf açıklamaları.
GEREKÇE :
Dava, dava dışı Tasfiye Halinde … Ltd Şti ile davacı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamıştır.
Müşterek borçlu ve müteselsil kefiller; asıl borçlunun borcundan (ana borçlunun temerrüdü/temerrüt faizi borcu dahil) kefalet limiti ve kendi temerrüdlerinin hukuki sonuçları ile kefalet limiti kadar sorumludur. Ancak kendi temerrüdü oluştu ise bu aşamadan sonra limit ile sınırlı olmaksızın kendi sorumluluğu başlar. (19 HD 2016/13721 -2017/1838, 2016/6502 2016/16085) Kefil, takipten önce temerrüde düşürülmemişse hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olur. Temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliği şarttır.
Temerrüt tarihi yönünden; asıl borçluya gönderilen ihtarname 13.10.2018 tarihinde iade edilmiştir. Ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3 hükmü gereği tebligat yapılmış sayılmıştır. Kefile gönderilen tebligat ise 13.10.2018 günü iade edilmiştir. Asıl borçlu yönünden sözleşmede, belirlenen adrese tebligat çıkartılması ve tebliğ edilememesi halinde de temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin hüküm konulmuş olması halinde İİK. 68/b maddesi uyarınca asıl borçlu yönünden temerrüt oluşur ise de bu hükmün kefil yönünden uygulanması mümkün değildir. Dolayısıyla somut olayda davalı kefile gönderilen ihtarname tebliğ edilemediğinden davalı kefilin takip tarihi itibarı ile gerçekleşmiş ve dava dışı asıl borçlunun toplam borcundan kefalet limiti dahilinde sorumlu olacaktır.
Faiz oranı yönünden; Genel kredi sözleşmesi uyarınca kredinin kullandırıldığı tarih ile temerrüt tarihi arasında bankanın nakdi kredilere uyguladığı en yüksek kredi faiz oranının % 100 fazlası tutarında temerrüt oranı uygulanacaktır. Ancak yargıtay HGK’nun 2017/19-1650 esas, 2019/507 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere fiilen uygulanan akdi faiz oranının uygulanması gerekmektedir. Davacı banka tarafından kredilere fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı sunulmamıştır. Bu nedenle TCMB tarafından deklere edilen uygulanması zorunlu olan ve fiilen uygulanan % 27 akdi faiz oranının % 100 fazlası olan % 54 temerrüt faiz oranı talep edilebilecektir.
Davalı taraf, dava dışı asıl borçlunun müşteri çekleri ile kredi ödemesinin yapıldığını savunmuştur. Çekler ile yapılan tahsilatlar ve takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan ödemeler bilirkişi incelemesin de yapılan hesaplamada dikkate alınmıştır.
Taleple bağlı kalınarak ödenmemiş alacak miktarının belirlenmesi için mahkememizce konusunda uzman bilirkişiden uzmanlık raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun somut bilgi ve belgeye dayalı, tarafların ve hakimin denetimine açık ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun olduğu kanaati ile mahkememizce değerlendirmeye esas alınmıştır. (HMK md. 266 vd.)
Bu açıklamalar ve tespitler kapsamında:
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefilin çek depo bedelinden sorumluluğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından davacının bu talebi reddilmiştir.
Genel kredi sözleşmesi, kredi kullandırıldığına dair sunulan belgeler, dosya içeriği ve şube kayıtlarında bulunan belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan inceleme ile kullandırılan kredi miktarı ve davacının alacaklı olduğu miktar ayrı ayrı tespit edilmiştir. Bundan sonra kullanılan kredinin ödendiğinin ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı ödenmemiş kredi borcunu ödendiğine dair delil sözleşmeleri ve HMK hükümleri uyarınca ödemeye dair herhangi bir yazılı (makbuz ve dekont örnekleri vb) delil sunamamıştır.
Davalı sözleşmeyi kefil olarak imzaladığından 1.500.000,00 TL kefalet limiti kapsamında ödenmeyen 400.652,65 TL kredi borcundan sorumlu tutulmuştur. Bu nedenle davanın kabulü ile davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması ve alacağın likit olması nedeni ile toplam alacağın .% 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-) Tahsilde tekerrür olmamak üzere;
-Davalı tarafın; 392.060,39 TL asıl alacak, 7.663,29 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, olmak üzere toplam 400.652,65 TL ile takip tarihinden sonra davacı bankanın asıl alacağının tamamı ödeninceye kadar yıllık % 54 oranında temerrüt faizinin uygulanmasına yönelik İTİRAZIN İPTALİNE; fazlaya ilişkin taleplerin ve çek depo bedeli isteminin reddine,
2-)Toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,,.
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 27.368,58.-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 8.608,04.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 18.760,54.TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 36.495,69.TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 13.773,44,TL. nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 8.608,04.TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 44,40.TL.başvuru, 6,40.TL vekalet harcı 900,00.TL bilirkişi ücreti ve 92,90.TL posta giderinden ibaret toplam 1.043,70.TL yargılama giderinin kabul ve redoranları dikkate alınarak 829,59.TL.sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2020

Başkan
(e-imza)

Üye
(e-imza)

Üye
(e-imza)

Katip
(e-imza)