Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/463 E. 2021/480 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/463 Esas
KARAR NO : 2021/480

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkillerinin davalı şirketin pay sahibi olduklarını, davalı şirketin halen faaliyetleri devam eden bir aaile şirketi olduğunu, davalı şirketin 2018 yılına ait yıllık olağan genel kurul toplantısının 25/03/2019 tarihinde şirket merkezinde gerçekleştiğini, ancak söz konusu genel kurul toplantısında müvekkillerinin bilgi alma ve inceleme hakları çerçevesinde incelemelerine sunulması talep edilen belgelerde eksiklik olduğunu, incelemelerine sunulmuş olan belgelerin ise genel kurul toplantısından en az on beş gün önce şirket merkezinde hazır bulundurulması taleplerinin kabul edilerek toplantının bir ay sonra 25/04/2019 tarihine ertelendiğini, ancak toplantının ertelenmesine neden olan eksik belgelerin 25/04/2019 tarihli genel kurul toplantısından on beş gün önce hazır bulundurulmuş isede belgelerin bir çoğnunun hazır edilmediğini, şirket merkezinde kısmen hazır edilen evraklar üzerinde yaptıkları inceleme neticesinde bir takım çelişkiler ve açıklanması gereken hususları tespit ettiklerini, bilgi alma ve inceleme haklarının engellendiğinden bilgi alma ve inceleme hakkından yararlanabilmek için TTK’nun 437/3 maddesi uyarınca … 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas nolu dosyasını ikame ettiklerini, bu dosyada özel denetçi atanması talepleri reddolunduğundan , şirket kayıtlarının özel bir denetçi tarafından incelenmesini sağlamak için … 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyasını ikame ettiklerini bu davanın halen derdest olduğunu, müvekkillerinden …’nın imzasının taklit edilmesi ve pay defterinde usülsuz işlemler yapılması ile müvekkilinin davalı şirket nezdindeki payının azaltılması üzerine … 9 ATM nin … esas sayılı dosyasında pay defterindeki gerçek pay durumunun tespiti için dava aştıklarını buna ilişkin muhalefet şerhini de her iki genel kurul toplantısında pay cetveline dercedildiğini, müvekkilinin 25/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar ve bu kararlara ilişkin iptal gerekçelerinin ise , müvekkili …’nın vekili olarak tutanak yazmanlığına aday olmalarına rağmen oylama dahi yapılmadan başka birinin seçilmesi, genel kurul toplantılarının ilan edilen gündem maddeleri doğrultusunda yapılması gerektiğini, bu hususun gündeme bağlılık ilkesinin açık bir gerekliliği olduğunu, daha önceki toplantılarda divan başkanı, tutanak yazmanı ve oy toplama memurunun toplantıya katılan hissedarların oy birliği ile seçilmiş olması karşısında 25/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında söz konusu taleplerinin redddedilmesi ve müvekkillerinin vekilinin toplantıya katılmasının önüne geçerek toplantı süresicne içeri alınmadan daha toplantıya geçilmeden şirket hakim hissadarlarının azınlık üzerindeki tahakkümünün en somut örneği olduğunu, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun okunarak müzakere edilmesi maddesinin görüşülmesi esnasında şirket merkezinden teslim alınan dökümanlarda yaptıkları inceleme netiçesinde tespit ettikleri çelişkiler hususunda bilgi talebinde bulunmalarına rağmen söz konusu bilgeler mevcut olmaksızın ilgili maddenin oylanmasınıın geçerli olmayacağı ifade edildiğini ve bu hususta ihtirazi kayıt düştüklerini, ancak talep ettikleri hususlar hakkında cevap verilmediğini, bunun üzerine özel denetçi talebinde bulunduklarını ancak söz konusu taleplerinin reddedildiğini, talep etmelerine rağmen paylaşılmayan kasa hareketleri, maaş listesi, zarar kalemleri, maliyet analizleri, satın alma kalemleri, detay mizan ile çelişkiler içeren yönetim kurulul faaliyet raporu, gelir gider tablosu, bilanço, kar ve zarar hesapları ve cevaplanmayan sorular nedeniyle toplantının ertelenmesi taleplerinin toplantı başkanı tarafından reddi ve bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanması ile kar dağıtım talebinin reddine ilişkin muhalefet şerhi bulunduğunu, şirketin sermayesinin 15.976,018 TL olduğunu, ve şirketin kar ettiği nazara alındığında şirketin uzun yıllardan beri kar dağıtımı kararı almamasının da şirket içinde bulunun azınlık pay sahipleri için tahammül edilemez bir hal aldığını, gerek daha önceki yıllarda kar dağıtımı yapılmayarak ortaklara şirketten borç adı altında ödeme yapılması, gerek yine kar dağıtımı yapılmayarak kar paylarıyla sermaye artırımına gidmek, gerekse halka arz işlemini yapma ibaresinin şirket esas sözleşmesine eklenmesinin yegane amacının azınlık oylarının oranının azaltarak şirket içerisindeki etkinliğinin azaltıldığını, şirketin pay durumu nazara alındığında, çoğunluk pay sahibi …’nin pay oranının sürekli arttığı, azınlık pay sahibi müvekkili …’nın paylaranın da sürekli olarak azaldığını, bu hususunun dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 25/03/2019 tarihli genel kurul toplantısının ertelenmesine sebep olan ve 25/04/2019 tarihli toplantıdan önce giderilmesi gereken eksiklikler giderilmeden, ibra oylaması sırasında gider tablosunda yer alan kalemlere ilişkin tevsik edici sözleşme, fatura ve gider makbuzları paydaşlara sunulmadan ve faaliyet raporu ve gelir tablosu arasındaki milyon liralarla ifade edilen çelişkiler giderilmeden ibra oylaması yapılarak çoğunluk pay sahibi …’den oluşan tek kişilik yönetim kurulu ibra edildiğini, şirketin sermayesinin çok yüksek olması, tek kişilik yönetim kurulunun bu yükün altında kalmaması için müvekkili …’nın yönetim kuruluna girmeyi tayep ettiğini ancak bu talebinin de çoğunluk oyuyla yine reddedildiğini, şirket yönetim kurulunun tek kişiden oluştuğunu ve söz konusu kişinin şirketin hakim hissedarı olduğu göz önüne alındığında söz konusu dava dışı …’nin genel kurulca verilen yetkiler, hiçbir denetim olmadan şirketin tamamen boşaltılma ve işlevsiz kılınmasına olanak verecek yetkiler bulunduğunu beyan ederek şirket esas sözleşmesinin amaç ve konu başlıklı 3. Maddesinin değiştirilerek 6362 Sayılı SPK uyarınca halka arz işlemleri yapma ibaresi eklenmesi ve yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 maddelerine istinaden şirketle kendisi veya başkası adına işlem yapma, pay sahibi olmayan yakınlarına şirket bütçesinden nakit borç verme bu kişiler için şirketi kefil gösterme, teminat verme, bu kişilerin borcunu devralma, şirketin işletme konusuna giren bir işi kendi veya başkası hesabına yapma, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete ortak olarak girme yetkisi verilmesinin şirketin bir halka arz işlemi yapması ve şirket yönetim kuruluna verilen yetkiler neticesinde yönetim kurulunun yakınlarından birinin borcunu şirket adına üstlenmesi, yakınının bir borcuna kefil olması şirketi geri dönülmez zararlara sokacağını beyan ederek,öncelikle Şirketin Sözleşmesinin değiştirilmesine dair 5 numaralı kararın, Yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 maddelerine istinaden şirketle kendisi veya başkası adına işlem yapma, pay sahibi olmayan yakınlarına şirket bütçesinden nakit borç verme bu kişiler için şirketi kefil gösterme, teminat verme, bu kişilerin borcunu devralma, şirketin işletme konusuna giren bir işi kendi veya başkası hesabına yapma, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete ortak olarak girme yetkisi verilmesine dair 8 numaralı kararının yürütmesinin TTK, m. 449 uyarınca durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği akabinde 25/04/2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararlardan 1,3,4,5,6,7, ve 8 numaralı kararların TTK m.445 v.d maddeleri uyarınca iptaline ve davalı şirketin 2018 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunun geçersizliği ile tutanak karar no:3 ün hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Taraf Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacıların dilekçelerinde çeşitli sayfa ve maddelerindeki davayla ilgisi olmayan kişi, dava ile ilgisi olmayan avukat , davalı şirkette iştiraki bulunmayan tüzel kişiye karşı açılan itiraz sınırlarını aşan beyanların dosyadan çıkarılmasını, davacıların mahkemeyi yanılttıklarını, davacının iddialarının aksine gerek 25/03/20219 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısından gerekse 25/04/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısından en az 15 gün önce toplantının yapılacağı gün öncesinde faaliyet raporları, karar zarar tabloları ve bilonçonun şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesene hazır ettiklerini ancak pay sahiplerinden bazılarının gerekli incelemelerini yapamadıklarını bildirip toplantının ertelenmesini talep ettiklerini, bu nedenle toplantının 1 ay sonrasına ertelendiğini, ancak davacıların genel kurul toplantısının ertelenmesini talep ettikleri halde mahkemeyi yanıltarak bahse konu belgelerin toplantıdan en az 15 gün önce hazır bulundurulmadığından söz konusu taleplerinin kabul edildiğini beyan ettiklerini, bu beyanların gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, davacıların olağan genel kurul toplantı tutanaklarındaki beyanları ile dava dilekçesindeki beyanlarının birbirinden farklı olduğunu, esasen davacıların genel kurul sırasındaki ve iş bu dava dilekçesindeki beyanları soru olmayan spekülatif beyanlar olduğunu, davacıların dilekçelerinin 6 maddesinde ileri sürdükleri tüm hususların davacıların pay sahili olarak gerçek ve samimi anlamda bilgi alma hakkını kullanmaya yönelik talepler olmadığını, bu beyan iddia ve taleplerin davacıların bildiği konular olduğunu, davacıların 25/03/2019 tarihle toplantı tutanağının 3. Maddesi ve 25/04/2019 tarihli toplantı tutanağının 3 ve 4 . Maddelerinde tutanağa geçirdikleri hususların da genel olarak bilgi alma hakkı kapsamında sorulmuş sorular mahiyetinde olmadığını, müvekkili şirketin 2018 yılı olağan genel kurul toplantısı için TTK 437 uyarınca hissedarlara sunduğu ilgili dönemi kar/zarar tablosu ile bilanço esasen davacı …’nın yönetim kurulu başkan vekilliği görevinde bulunduğu 2017 yılı kar/zarar tablosu ve bilançosuyla karşılaştırmalı olarak düzenlendiğini, davacıların iş bu dava ile iptalini talep ettikleri kararlar hakkında TTK 446/1 anlamında muhalefet şerhlerinin de bulunmadığını, davacıların iptal davası açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, davacıların davalarını genel olarak özel denetçi tayini taleplerinin reddedilmiş olmasına dayandırdıklarını, davacıların özel denetçi talebiyle ilgili … 7 ATM nin … esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, özel deneti tayini davasının açılabilme şartı azlığın özel denetçi tayini talebinin reddedilmesidir, bu ret kararının iptalinin talep edilemeyeceğidir, davacıların iptalini talep ettikleri 25/04/2019 tarihle genel kurul toplantısının gündem maddelerine ilişkin açıklamaların da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, gündemin 1.maddesi olan divan heyeti seçimine yönelik davacıların tutanak yazmanı ve oy toplama memurunun toplantı başkanı tarafından seçimine yönelik beyanları TTK ve şirket ana sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davacıların yönetim kurulu faaliyet raporuna ilişkin iddialarının da dinlenemeyeceğini, yönetim kurulu faaliyet raporları genel kurul toplantılarına sunulması gereken ve ilgili yıl faaliyetlerini ortakların bilgisine sunan bir rapor olduğunu, yalnızca müzakere edilen bir rapor olduğunu, davacıların bilanço kar/zarar hesaplarının oylanmasına yönelik genel kurul gündem maddesine yönelik iddia ve beyanlarının kabul olunamayacağını, zire davacıların kasa hareketleri, personel maaşları, zarar kalemleri, yapılan maliyetler, maliyet analizleri, ve hesaplamaları , satın alma kalemleri, detay mizan incelemeleri, bankalardan kullanılan kredilere ilişkin onaylı kredi hareketleri ve faiz oranlarının kendilerine verilmesini şeklinde müvekkili şirketin tüm iş ve işlemlerini kapsayacak şekilde taleplerde bulunduklarını, bu tur genel beyanlar bilgi alma talebi olarak kabul edilemeyeceğini, davacıların kar dağıtım taleplerinin reddedildiğini ancak müvekkili şirketin belirtilen dönemde bilançosunda dağıtılabilir kar bulunmadığını, davacıların ayrıca şirketin kuruluşundan itibaren kar dağıtılmadığını onun yerine ortaklara borç verildiğini iddia ettiklerini ancak bu iddialarının da gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, şirket sermayesinin artması ve öz kaynaklarının güçlenmesi anlamı taşıyacak halka açılma durumunun azlık haklarının sınırlanması olarak mahkemeye sunulması hukukun eğilip bükülmesi ve gerçekliğin çarptırılması olduğunu, kaldı ki halka açılma makro anlamda üretim ve istihdam artışı ile birlikte kaynak sorununun çözümüne fayda sağladığını, davacıların yönetim kurulu üyesinin ibrasına ilişkin maddeye yönelik iddia , isnat ve taleplerinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların TTK 395 ve 396 uyarınca yönetim kuruluna verilen yetkiye karşı ileri sürdükleri iddia ve taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olup kabul edilemez olduğunu, davacıların mahkemeye sundukları dilekçelerinde genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesine pay sahibi olmayan yakınlarına şirket bütçesinden borç verme bu kişilerin borcunu devralma bu kişiler için şirketi kefil gösterme , teminat verme, konularında yetki verildiği kanaati uyandırmaya çalıştığını, oysa bu işlemlerin TTK 395/2 uyarınca kesinlikle yasaklanmış olup hissedarların kabul oylarıyla da kaldırılamayacağını, davacıların olağan genel kurul toplantısının yönetim kurulu faaliyet raporunun müzakeresine ilişkin 3. Maddesinin hükümsüzlüğünün tespiti talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların esas sözleşmenin 3. Maddesinin değiştirilerek halka arz işlemleri yapılması ibaresinin eklenmesi ile yönetim kurulu üyelerinin TTK 395 ve 396 uyarınca yetki verilmesi maddelerinin yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir karar verilmesi taleplerinin kabul edilemeyeceğini beyan ederek 25/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 ve 8 nolu kararların yürütmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, mahkeme aksi kanaatteyse davacıların teminat yatırmalarına, 25/04/2019 tarihli olağan gelen kurul toplantısında alınan 1,3,4,5,6,7 ve 8 nolu kararların iptaline karar verilmesi talepleri yönünden yargılama süresince davalı şirketin uğrayabileceği zarar ve ziyanlar ile davalı yargılama ve vekalet ücretinin tahsilini temin açısından davacıların teminat yatırmalarına, haksız mesnetsiz gerçek dışı yanıltıcı beyanlara dayalı hukuki yarardan yoksun ve TMK md 2’de yer alan dürüstlük kuralına aykırı ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine, 25/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısı 3 nolu gündem maddesindeki faaliyet raporunun geçersizliği ile olağan genel kurul toplantı tutanağının 3 nolu kararının hükümsüzlüğünün tespitine yönelik talebin reddine, davanın tümüyle reddine masraf ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi incelemesi
Genel kurul toplantı tutanağı
Ticari kayıtlar
… 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası
Tarafların aşamalardaki yazılı ve sözlü açıklamaları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; anonim şirket genel kurul kararının butlanı ve iptali istemine ilişkindir.
Genel kurulun 4 numaralı maddesiyle karara bağlanan “bilanço kar ve zarar hesapları ile kar dağıtımı talepleri” ile 5, 7 ve 8 numaralı maddeleriyle karara bağlanan talepler yönünden “alınan kararlara muhalif kalma” koşulu yerine getirilmediğinden davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine ilişkin;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/357 E, 2019/4999 K, sayılı ilamının ilgili kısmı;
“… dava konusu genel kurul kararı 6102 sayılı TTK’nun 446. maddesinde düzenlenen iptal davasının koşullarına tabi olmakla sözkonusu karar yönünden iptal koşullarının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmektedir. Kararların iptalini düzenleyen anılan madde hükmüne göre toplantıda hazır bulunup da alınan karara muhalif kalan ve bu durumu toplantı tutanağına geçiren ortağın söz konusu kararlara karşı iptal davası açma hakkının olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, davacı ortağın genel kurulda kendisini vekili aracılığıyla temsil ettirdiği, vekilin iptali istenen maddeye yönelik olarak daha karar alınmadan önce karşı çıktığı, bu şekilde muhalefet durumunun öneriye karşı olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın (muhalefet) bulunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği anlaşıldığından, yönetim kurulu ve denetçi seçimine yönelik 4 numaralı karar yönünden yapılan iptal isteminin dava koşulu yerine getirilmediğinden reddine karar verilmesi gerekirken,” Şeklindedir.
4 Numaralı gündem maddesi hakkında;
Toplantının ertelenmesi talebinin reddi yönünden;
TTK’ nın 420 maddesinde “(1) Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır. (2) Azlığın istemiyle bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesi, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması şarttır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, 2018 yılı genel kurul toplantısının 25.03.2019 günü yapılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin itirazı ile toplantı 25.04.2019 tarihine ertelenmiştir. Bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesi, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması şarttır. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/209 Esas sayılı dosyasında alınan 21.05.2020 tarihli bilirkişi raporunda bilgi alma ve inceleme hakkının engellenmediği, davacıya inceleme yetkisi verilmesine gerek olmadığı belirtilmiştir. Mahkemenin 10.11.2020 tarihli ara kararı ile farklı bir bilirkişi heyetinden alınan raporda da dürüst hesap verme ilkeleri gereğince cevap verilmemesinin söz konusu olmadığı, 25.04.2019 tarihli toplantının ertelenmesi isteminin reddedilmesinin yerinde olduğu kanaati mahkemeye bildirilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde mali incelemede bulunan zarar ile YK faaliyet raporu arasında farklılık bulunduğu belirtilmiş ise de finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmediğine ilişkin açık bir tespit yapılmamıştır. … 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ve yapılan açıklamalar uyarınca dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmediği hususu ispatlanamadığından, toplantının ertelenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilanço kar ve zarar hesapları ile kar dağıtımı talepleri yönünden;
Genel kurulun 4 numaralı maddesiyle karara bağlanan “bilanço kar ve zarar hesapları ile kar dağıtımı talepleri” konusu GK da görüşülmeye geçildikten sonra davacı … vekili söz alarak açıklamalarda bulunmuştur. Vekilin açıklamalarından sonra yapılan oylamada 13.640.939 adet kabul oyu ile bilanço ve kar zarar hesapları oy çokluğu ile onaylanmıştır. Tutanakta onaylamaya ilişkin alınan karardan sonra muhalif kalındığına ilişkin bir açıklama yer almamaktadır.
Tutanakta “bilanço kar ve zarar hesapları ile kar dağıtımı talepleri” karara bağlandıktan sonra kar dağıtımı konusunun görüşülmesine geçildiği görülmektedir. Konunun görüşülmesine geçildikten sonra davacı … vekili konu hakkında söz alarak açıklamalarda bulunmuştur. Açıklamalarından sonra yapılan oylamada 13.640.939 adet red oyu ile oy çokluğuyla kar dağıtımı talebi reddedilmiştir. Tutanakta talebin reddine ilişkin alınan karardan sonra muhalif kalındığına ilişkin bir açıklama yer almamaktadır.
5 Numaralı gündem maddesi hakkında;
Gündem maddesinde şirket esas sözleşmesinin “Amaç ve Konu” başlıklı 3. Maddesinin tadil metni okunup müzakeresine geçildikten sonra davacı … vekili söz alarak açıklamalarda bulunmuştur. Vekilin açıklamalarından sonra yapılan oylamada 13.640.939 adet kabul oyu ile tadil metni oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Tutanakta alınan karardan sonra muhalif kalındığına ilişkin bir açıklama yer almamaktadır.
7 Numaralı gündem maddesi hakkında;
Gündem maddesinde yönetim kurulu seçimi görüşmelerine başlandıktan sonra … vekili söz almış, anılan vekilden sonra davacı … vekili söz alarak açıklamalarda bulunmuştur. Vekilin açıklamalarından sonra yapılan oylamada 13.640.939 adet red oyu ile yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçim ve görev sürelerinin belirlenmesi oy çokluğu ile reddedilmiştir. Tutanakta alınan karardan sonra muhalif kalındığına ilişkin bir açıklama yer almamaktadır.
8 Numaralı gündem maddesi hakkında;
Gündem maddesinde Yönetim Kuruluna TTK md. 395 ve 396 maddelerine istinaden yetki verilmesine ilişkin görüşmelere başlanmış, görüşmeler başladıktan sonra davacı … vekili söz alarak açıklamalarda bulunmuştur. Vekilin açıklamalarından sonra yapılan oylamada 13.640.939 adet kabul oyu ile Yönetim Kuruluna oy çokluğu ile TTK md 395 ve 396 maddelerine istinaden yetki verilmesine karar verilmiştir.. Tutanakta alınan karardan sonra muhalif kalındığına ilişkin bir açıklama yer almamaktadır.
Somut olayda, iptali istenen maddelere yönelik olarak daha karar alınmadan önce ortağın vekilinin gündem maddesine karşı çıktığı, bu şekilde muhalefet durumunun öneriye karşı olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın (muhalefet) bulunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği anlaşıldığından, genel kurulun 4 numaralı maddesiyle karara bağlanan “bilanço kar ve zarar hesapları ile kar dağıtımı talepleri” ile 5, 7 ve 8 numaralı maddeleriyle karara bağlanan talepler yönünden “alınan kararlara muhalif kalma” koşulu yerine getirilmediğinden davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Genel kurulun 1, 3,6 numaralı maddeleri ve 4 numaralı maddesiyle karara bağlanan toplantının ertelenmesi talebinin reddine ilişkin olarak;
1 numaralı gündem maddesi hakkında
Gündemin 1. Maddesinde toplantı başkanlığına … oy birliği ile seçilmiştir. Tutanak yazmanlığına ise … aday olmuş, toplantı başkanı tarafından tutanak yazmanı olarak …, oy toplama memuru olarak … görevlendirilmiştir. Seçimden sonra avacı … vekili söz alarak başkan dışındaki heyet üyelerinin gündem maddesi uyarınca hissedarlar tarafından seçilmesi gerektiğini, başkan tarafından yapılan görevlendirmeye itiraz ettiğini açıklamıştır. Vekilin bu talebi TTK md. 419 ve genel kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin kuralları içeren yönetmelik ile şirket iç yönergesinin 7. Maddesi uyarınca reddedilmiştir.
TTK’nın 419. Maddesinde; “(1) Esas sözleşmede aksine herhangi bir düzenleme yoksa, toplantıyı, genel kurul tarafından seçilen, pay sahibi sıfatını taşıması şart olmayan bir başkan yönetir. Başkan tutanak yazmanı ile gerek görürse oy toplama memurunu belirleyerek başkanlığı oluşturur. Gereğinde başkan yardımcısı da seçilebilir. (2) Anonim şirket yönetim kurulu, genel kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin kuralları içeren, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından, asgari unsurları belirlenecek olan bir iç yönerge hazırlar ve genel kurulun onayından sonra yürürlüğe koyar. Bu iç yönerge tescil ve ilan edilir.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Şirket ana sözleşmesinde düzenlemenin aksine bir hükme rastlanmadığından tutanak yazmanı ve oy toplama memurunun başkan tarafından seçilmesinde yasaya bir aykırılık bulunmadığından davacının iptal talebi yerinde görülmemiştir.
3 Numaralı gündem maddesi hakkında;
Gündem maddesinde 2018 yılı yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu okunarak müzakere edilmiştir. Görüşmeler sırasında davacıların özel denetçi talepleri reddedilmiştir. Davacılar TTK md 439 da yer alan “Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.” düzenlemesi uyarınca özel denetçi atanması yoluna başvurabilirler. Nitekim davacılar bu hususta … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas ile dava ikame etmiştir. Gündem maddesinin iptal edilmesinde haklı yasal bir neden bulunmadığından talebin reddine hükmedilmiştir.
6 numaralı gündem maddesi hakkında:
Gündemin 6. Maddesi yönetim kurulunun ibrasına ilişkindir. İbra oylamasında TTK m. 436 gereğince yasaklı yönetim kurulu üyesi oy kullanmamıştır. Davacılar özel denetçi incelemsi yapılmadan ibranın dürüstlük kuralına ve yönetim kurulu üyesinin füruunun ibrada oy kullanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Yönetim kurulu üyelerinin eş, usul ve fürularının ibra oylamasında oy kullanabileceği Yargıtay tarafından kabul edilmektedir. Özel denetçi incelemesi yapılmadan ibra kararı alınamayacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Dürüstlük kuralına aykırı olabilecek bir durumda tespit edilememiştir. Bu nedenle bu madde yönünden de istemin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-) Genel kurulun 1, 3, 6 numaralı maddeleri ve 4 numaralı maddesiyle karara bağlanan toplantının ertelenmesi talebinin reddine ilişkin karara dair davanın esastan REDDİNE,
2-) Genel kurulun 4 numaralı maddesiyle karara bağlanan “bilanço kar ve zarar hesapları ile kar dağıtımı talepleri” ile 5, 7 ve 8 numaralı maddeleriyle karara bağlanan talepler yönünden “alınan kararlara muhalif kalma” koşulu yerine getirilmediğinden davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden REDDİNE,.
3-)Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın düşümü ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 4,080 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından yapılan 96,20 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)