Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/455 E. 2019/1126 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/455 Esas
KARAR NO : 2019/1126

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalıların müvekkileri aleyhinde … 15. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ve … 10. İcra dairesi … esas sayılı dosyalarında alacak takibi yaptırdıklarını, takiplerin halen devam ettiğini, … 15. İcra dairesi … Esas sayılı dosyasında icra takibine konu 115.000 TL bedelli senedin sahte olduğunu, senedin sahteliği … 11. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile iddialarının ispatlandığını, … 10. İcra dairesi … Esas sayılı dosyasında asılsız borca konu edilen 32.000 TL senedin sahtecilikle doldurulmuş ve davalılardan … tarafından diğer davalı …’a usulsuz temlik edildiğini, davalılarca usulsüz ve sahtecilikle düzenlendiği anlaşılan icra takiplerine konu senetlerin teminat olarak verildiğinin kabulü gerektiğini, davalıların kötü niyeti açık olduğunu, müvekkili hakkında belirttiği şekilde haksız olarak icrai işlemlerin başlamasından dolayı, müvekkillerin çalıştığı diğer bankalarda, açılmış oldukları tüm kredilerini geri çağırmış ve durum içinden çıkılmaz bir hal almış olduğunu, müvekkileri nakde çevri borçlarını ödeyebilecekleri bazı malvarlıklarına ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarına hacizler konulduğunu, davalıların kötü niyetli hareket ettiklerini bu nedenle takibin iptali ile borçlu olmadığının tespitine icra tazminatına, % 20′ den az olmamak üzere tazminata ve ayrıca 50.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; açılan davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava açılmadan önce ticari arabulucuğa başvurulmadığını, dava şartı gerçekleşmediğinden esasa girilmeden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini,menfi tespit talep edilen dosyalar açısından harç yatırılmamış olduğundan davanın esasa girmeden reddini talep ettiklerini, öncelikle görev yönünden ve dava şartı yokluğundan davanın reddine, davada esasa girilmesi halinde usul ve yasaya aykırı haksız ve mesnetsiz olan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 14/05/2019 tarih ve 2019/115-215 Esas-Karar sayılı kararıyla; davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememiz esasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 126,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar … ve … kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL ( AAÜT 7/2 Maddesi Gereğince) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 10/12/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)