Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2021/619 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/454 Esas
KARAR NO : 2021/619

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2012
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı -karşı davalı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalar da özetle;davalı şirket hakkında … 28. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında 252.913,49 TL. alacakları için ilamsız icra takibi başlatıldığını, borca itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete ait ….sayılı parseldeki binanın tadilat işlerini eksiksiz yerine getirdiğini, işlerin taşeron firmalar tarafından tamamlandığını, taşeron firmaların yaptıkları işle ilgili olarak düzenledikleri faturalarda yapılan işlerin ve bedelinin yazılı olduğunu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen 22.08.2011 tarihli KDV dahil 200.000,00 TL. bedelli ve 25.10.2011 tarihli KDV dahil 542.998,16 TL. tutarlı faturalar için davalı şirket tarafından toplamda 490.084,67 TL. ödeme yapıldığını, bakiye 252.913,49 TL alacakları ödenmediği için icra takibi yapıldığını belirterek, … 28. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında başlattıkları ilamsız icra takibinde borca itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı -karşı davacı vekili cevap dilekçesinde, karşı dava dilekçesinde ve duruşmalar da özetle; taraflar arasında … numarada bulunan villanın tadilat ve onarımı için sözlü bir anlaşma yapıldığını, işin 15.08.2011 tarihinde eksik ve ayıplı bir şekilde teslim edildiğini, sözlü sözleşmede işin bedelinin belirlenmediğini, işin sonunda davacı şirketin gönderdiği 04.08.2011 tarihli mail ile kendilerine daha önce yapılan 108.786,07 TL. ve 23.389 Euro ödemenin dışında 317.606 TL+ 5.724,86 Euro daha ödeme yapılması ile borcun tamamlanacağı hususunda anlaşmaya varıldığını, bu şekilde işin toplam bedelinin 426.392,07 TL+ 29.113 Euro olmak üzere 490.010.05 TL. olduğunu, davacı şirkete peyderpey toplamda 490.084,67 TL. ödeme yapıldığını, ayrıca davacının iş yaptırdığı ancak bedelini ödemediği alt taşeronu …Ltd. isimli şirketine 29.114,00 TL. ödendiğini, bu şekilde yaptığı ödeme toplamının 519.198,67 TL. ye ulaştığını, davacı yüklenicinin eksik ve ayıplı işlerini giderileceğini bildirmesine rağmen gidermediğini, davacı şirkete gönderilen uyarıların adresten ayrılmış olmaları nedeniyle sonuçsuz kaldığını, bu nedenle ayıp ve eksik işlerin başkalarına yaptırılmak zorunda kalındığını, evin başka elektrik tesisatı olmak üzere birçok hatasının onca harcamaya rağmen giderilemediğini, davacı şirketin bakiye alacağı için taşeronları tarafından düzenlenen faturaları gösterdiğini, söz konusu faturalar incelendiğinde bir kısmının sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı nitelikte faturalar olduğunun görüleceğini, abartılı malzeme ve fahiş fiyatlama ile düzenlendiklerini, bir kısım faturaların müvekkili şirket tarafından davacının alt taşeronlarına ödendiğini, bir kısmının ise davacı şirketin yaptığı başka işlerle ilgili olarak düzenlendiğini, 16.455,67 TL. bedelli faturanın “…” projesine ait olduğunu, davacı şirketin web sayfasında bu projede iş yaptığının açıkça yazılı olduğunun görüleceğini, …A.Ş. tarafından düzenlenen faturanın da fahiş olduğunu, söz konusu şirket tarafından gönderilen ve müvekkili tarafından da onaylanan teklifte 29.333,00 TL. yazılı iken her nasılsa bu şirketten 49.360,00 TL. toplam bedelli iki adet fatura sunulduğunu, alt taşeron “…” ın düzenlediği 6 adet faturadan iki tanesinin işin tesliminden iki ay sonraki tarihte düzenlenip davacı şirkete verildiğini, söz konusu faturalarda abartılı işçilik ve malzeme kalemlerine yer verildiğini, bu nedenle gerçeği yansıtmadıklarını, … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen faturanın da abartılı olduğunu, gerçekte alınanın üzerinde bir hesaplama ile oluşturulduğunu, bu şirketin gönderdiği 11.000+KDV şeklindeki ve müvekkili tarafından da onaylanan teklifin üzerinde 21.931,75 TL.+KDV şeklinde fahiş olarak düzenlendiğini, …tarafından gönderilen 4.220 adet kiremitin çatıda kullanılmış olamayacağını, bu taşeron tarafından düzenlenen faturaların da abartılı ve gerçek malzeme ve hizmet alımına dayanmadığını, yine …ve … isimli firmalar tarafından davacı şirkete düzenlenen faturaların abartılı olduğunu, gerçek malzeme ve hizmet alımına dayanmadığını, davacı şirkete ve taşeronlarına toplamda 519.198,67 TL. ödeme yapılmasına, içeriklerine itiraz edilen toplamda 558.765,91 TL. tutan taşeron faturalarına rağmen, müvekkili şirketin hangi gerekçe ile 742.998,16 TL. borçlu gösterildiğini anlayamadıklarını, dava dilekçesine eklenen yapılan işleri gösteren listede yazılı işlerin bir kısmının yapılmadığını, diğerlerinin ise eksik, hatalı ve ayıplı olarak yapıldığını, tadilat sırasında mimari proje değişikliği yapılmadığı gibi iç duvarların tamamının yıkılmadığını, tadilatın sınırlı kaldığını, bu durumun proje müellifi mimara ödenen ücretten de açıkça anlaşıldığını, evin tadilatı için 28 kamyon hafriyat yapılmasının fiziken mümkün olmadığını, evde kullanılan vitrifiye ürünlerinin tamamının müvekkili tarafından bedeli ödenerek temin edildiğini, faturaları sunduklarını, evdeki tüm mutfak dolaplarının müvekkili tarafından satın alınıp bedelinin ödendiğini, evdeki tüm dolapların müvekkili tarafından yaptırıldığını, mevcut saunanın davacı şirket tarafından sadece onarımı yapıldığını, yeniden yapılmadığını, evin sadece salonuna klima konulduğunu, evin diğer klimalarının eskiden beri mevcut olduğunu, evin müştemilatına sadece boya yapıldığını, sundukları faturaların bunu kanıtladığını belirterek, açılan davanın reddine ve karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 28 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13/12/2011 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 252.913,49 TL lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 23/12/2011 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu vekili 28/12/2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 26/09/2013 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı ile Karşı dava yönünden;davacı-karşı davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 27/11/2014 tarihli ara kararı gereğince mahallinde keşif yapılmasına karar verildiği, mahallinde teknik bilirkişilerle keşif yapıldığı, bir mali müşavir , 1 inşaat mühendisi , 1 elektrik mühendisi, ve bir akit uzmanı bilirkişilerle dosyanın tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 13/04/2015 havale tarihli raporda özetle;1-Taraf şirket teknik çalışanlarının hazır olacağı keşifte davacı ve karşı davacı tarafından sunulan faturalarda yazılı imalatların yerinde yapılıp yapılmadığının tek tek incelenip belirlenmesinden sonra davacının yaptığı işin gerçek götürü bedelinin belirlenebileceği, 2-04.08.2011 tarihli “e mail ekinde” yer alan hesap dökümü üzerinde taraf vekillerinin üstü örtülü kabulleri olduğu Sayın Mahkemece de kabul edildiği taktirde, bu tarih itibariyle davacı yüklenicinin yaptığı imalatlardan doğan giderlerine, davacı adına davalı tarafından alt taşerona yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan miktara %5 genel gider ve %20 yüklenici karı ve %18 KDV eklenilmesi sonucu davacı yüklenicinin isteyebileceği iş bedelinin 216.917,29 TL. olarak kabul edilebileceği, 3-Gizli ve açık ayıplı işlerle ilgili olarak yasal süreler içinde tespit ve ayıp bildirimi yapılmadığı için, işin mevcut hali ile davalı ve karşı davacı iş sahibi tarafından kabul edilmiş olduğunun söylenebileceği, buna bağlı olarak davacı yüklenicinin iş sahibine karşı tüm sorumluklardan kurtulmuş olacağı, 4-İşi kabul eden yüklenicinin karşı dilekçesinde ileri sürdüğü zararlarına ilişkin zarar kalemlerinin neler olduğunun ve her bir zarara yönelik istemin ne miktara ulaştığının açıklanması halinde bu konuda sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı-karşı davalı vekiline ve davalı-karşı davacı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davalı-karşı davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi sonucunda ek rapor tanzim olunmak üzere dosya bilirkişilere tevdi olunmuş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen ek raporda özetle; 1-Taraf şirket teknik çalışanlarının .hazır olacağı keşifte davacı ve karşı davacı tarafından sunulan faturalarda yazılı imalatların yerinde yapılıp yapılmadığının tek tek incelenip belirlenmesinden sonra davacının yaptığı işin gerçek götürü bedelinin belirlenebîleceği, 2-Davacı şirket yetkilisi tarafından davalı şirket yetkilisine gönderilen 04.08.2011 tarihli “e mail ekinde” yer alan hesap dökümünde yazılı olan işin götürü bedeli (KDV dahil 426.392,49+29.113,86 Euro) olarak kabul edildiğinde 04.08.2011 tarihi itibariyle 1 Euro = 2.4322 TL. karşılığı üzerinden yapılan hesaplamaya göre 29.113,86 Euro = 70.810,73 TL. olmakla o tarih itibariyle iş bedelinin (70.810,73 + 426.392,49=) 497.203.22 TL. ye ulaştığı, Bu bedelden davacı adına davacının taşeronu şirkete yapılan 29.114,00 TL. ödeme düşüldüğünde ise işin kalan bedeli 468.089,22 TL. ye düştüğü, Davalı iş sahibinin işin bedeline mahsuben davacı yükleniciye yapbğı çekişmesiz ödeme tutan 490.084,67 TL. düşüldüğünde ise davacı yüklenicinin iş bedelinden doğan bir alacağının kalmayacağı; davâlTiş sahibinin 21.995,45 TL. fazladan ödeme yapmış olacağı, 3-Davacı yüklenicinin işin bedeli ile ilgili düzenlediği iki ayn faturada toplam KDV dahil 742.998,16 TL. iş bedeli alacağı yazılı olduğu, davacı iş sahibinin dava dosyasına sunduğu malzeme ve hizmet faturalanhda KDV dahil toplam 558.765,91 TL. lik bir bedel gözüktüğü, Bu miktara %18 KDV eklenilmesi halinde (131.064,92×1.18=) 154.656,60 TL., KDV dahil işin yüklenicinin davalı iş sahibinden isteyebileceği genel gider ve kar’a ilişkin alacak tutarını oluşturacağı, İşin malzemeli bedeli olan KDV dahil 468.089,22 TL. ile yüklenicinin karı ve genel giderinin KDV dahil toplamı olan 154.656,60 TLnin toplanılması ile işin KDV dahil bedeli 622.745,82 TL.ye ulaşacağı, Bu miktardan davalı iş sahibinin ödediği çekişmesiz 490.084,67 TL. nin düşülmesi ile davacı yüklenicinin kalan iş bedeli alacağının (622.745,82 – 490.084,67=) 132.661,15 TL. Olabileceği, 4-Gizli ve açık ayıplı işlerle ilgili olarak yasal süreler içinde tespit ve ayıp bildirimi yapılmadığı için, işin mevcut hali ile davalı ve karşı davacı iş sahibi tarafından kabul edilmiş olduğunun söylenebileceği, buna bağlı olarak davacı yüklenicinin iş sahibine karşı tüm sorumluklardan kurtulmuş olacağı, hususlanndaki görüşlerini içeren ek raporlarını sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı-karşı davalı vekiline ve davalı-karşı davacı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 17/05/2016 tarih, 2014/936 Esas, 2016/438 Karar sayılı kararımız ile “Asıl davanın kısmen kabulüne; davalının … 28 İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 132.661,15 TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacı ve davalı vekilinin tazminat taleplerinin reddine, karşı davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 17/05/2016 tarih, 2014/936 Esas, 2016/438 kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15/03/2018 tarih ve 2016/5829 Esas, 2018/977 Karar sayılı bozma ilamı ile; “… mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp ileri sürülen ayıpların niteliği ve gizli ayıpların ortaya çıktığı tarih saptanıp buna göre ihtarın 818 sayılı BK’nın 362. maddesine göre süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilip, gizli ayıpların ortaya çıktığı tarih itibari ile ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanaatine varılır ise, hesaplanacak giderim bedelinin karşı davada hüküm altına alınması gerekirken ayıp ihbarının yapılmadığı gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmesi de hatalı olmuş eksik inceleme ve yanlış değerlendirme verilen hükmün hükmün bozulması uygun bulunmuştur.” gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15/03/2018 tarih ve 2016/5829 Esas, 2018/977 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizin 22/10/2019 ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 29/01/2020 teslim tarihli raporda özetle; İşin teslim alındığı 15.08.2011 tarihinden yaklaşık 4 ay sonra 14.12.2011 tarihinde noterden gönderilen tebligatta yer alan d,e,f maddelerinde yazılı;
– Bakırdan mamul çatı yatay yağmur oluklarında çatlak ve deliklerin bulunduğu, bu deliklerin silikon ile kapatılmaya çalışıldığı,
– Ahşap parke ve mermer plaklarda pek çok kırık ve montaj hatalarının olduğu, iç duvarların bir kısmının ve süpürgeliklerin işin tesliminden 15 gün sonra dökülmeler ve ayrılmaların meydana geldiği,
– Salon ve odadaki şapların tüm ikazlara rağmen düzeltilmeyerek eğri yapıldığı, bu nedenle de zemin kaplamalarında oynamaların husule geldiğini,
Açıklanarı bu ayıpların işin teslimi sırasında veya kısa bir süre sonra ortaya çıkan davalı tarafından belirlenmiş ayıplar olduğu,
– Yine su tesisatında ve özellikle kalorifer tesisatında işin teslim alındığı 15.08.2011 tarihinden itibaren bir süre sonra su kaçağı çıkmasına rağmen bu gizli ayıbın da derhal bildirilmediği,
– Benzer şekilde elektrik tesisatında teslimden kısa bir süre sonra arıza ortaya çıkmasına karşın 4 ay gibi bir zaman sonra ihbarın yapıldığı,
Açıklanan nedenlerle ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olan işlerden dolayı mülga BK362/3 uyarınca davalı/karşı davacı iş sahibinin işi bu hakle kabul ettiği ve buna bağlı alarak davacı yüklenicinin sorumluluktan kurtulduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 12/01/2021 tarihli ara kararı gereğince heyete yeni bir İnşaat Mühendisi atanarak taraf vekillerinin rapora itirazlarını da kapsar şekilde rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkşi heyeti tarafından ibraz edilen 09/03/2021 teslim tarihli ek raporda özetle;
İnşaat Bilirkişi Değerlendirmesi:
Dosya içeriğindeki taraf vekillerinin itiraz dilekçeleri, 15.04.2014 tarihli duruşmada dinlenen tanık ifadeleri, … 8. Sulh Hukuk Mahkemesince 21.05.2015 tarihinde yaptırılan tespit bilirkişi raporu, 13.02.2015 tarihinde yapılan keşif ve bu keşif sonrası bilirkişi kök raporu ile 08.03.2016 tarihli 1. ek rapor, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2018 tarihli Bozma Kararı ve bu bozma kararı sonrası 16.01.2020 tarihli bilirkişi 2. ek raporunun incelenmesi sonucunda:
Davalı … Şti. uhdesinde bulunan …, 1545 parsel üzerindeki yapının tadilatını eksiksiz yerine getirdiği halde bakiye 252.913,49 TUlik alacaklarının ödenmediği davacı …Ltd. Şti. tarafından açılan davada iddia edilmiştir.
Davalı ile davacı arasında düzenlenmiş toplam bedelinin belirlenmediği, yapının tadilat ve onarımı işi için (yaklaşık 2010 yılı eylül- ekim ayları) tarihinde sözlü bir anlaşmanın yapıldığı;
15.08.2011 tarihinde teslim edilen iş için davacı şirketin gönderdiği 04.08.2011 tarihli mail ile işin toplam bedelinin 426.392,07 TL * 29.113 Euro (490.084,67 TL)olduğu (herhangi bir geçici veya kesin kabulün yapılmadığ);
Davalı tarafça ödenen 490.024,67 TL’lık ödemeden ayrı olarak davacının alt taşeronu … Şti.’ne ödenmeyen 29.114,00 TL’lık ödemenin daha davalı tarafça yapıldığı;
15.08.2011 tarihinde teslim edilen işte bir takım eksik ve ayıplı imalatların olduğu gerekçesi ile yaklaşık 4 ay sonra (Yargıtay’ın da kabul edilmesi gerektiğine işaret edilen tarih olan) 14.12.2011 tarihinde Noter tebligatı gönderildiği anlaşılmaktadır.
Eksik, açık ve gizli ayıpların belirlenmesinde:
1. Salon ve adalardaki şapların düzgün yapılmamasından bu mahalterin zemin kaplamalarındaki lamine parkelerin kullanım sırasında oynamaları: Parkelerdeki bu oynamalar işin tesliminde anında görülüp fark edilebilecek bir açık ayıp olduğu işin seyri sırasında giderilmesi gerektiği halde giderilmeyip kabul görmüştür.
2. Islak hacimler olan hol ve koridor ile saları ve oda arasırıda kot farkı oluştuğu bunun da fuga çıtası ile giderilmiş olması: Bu ayıp da açık ayıp niteliğinde olup işin seyri sırasında giderilmesi gerektiği halde giderilmeyip kabul görmüştür.
3. Salon ve oda süpürgeliklerindeki kalkmalar: Bu ayıbın, yazışmalardan anlaşıldığı üzere işin tesliminden yaklaşık 15 gün sonra olduğu, dolayısıyla 01.09.2011 ila 14.12.2011 arası geçen 3,5 aylık sürenin makul bir süreden daha uzun bir süre olduğu ve makul bir süre içinde bildirilmediği kabul edilmelidir.
4. Odaların bazılarında saten boyalarda çatlamaların oluşması, küpeştelerin birleşim yerlerindeki ayrılmalar, Bu ayıpların da gizli ayıp olmasına karşın işin kabulünden yaklaşık 1 ay içerisinde meydana geldiği halde yükleniciye yazılı olarak bildirimde bulunmada geç kalındığı anlaşılmaktadır.
5. Su almalardan mütevellit yapı girişinde rutubetin oluşması, bahçedeki drenajın iş görmeyip yağmur sularının çim tabakasında birikmesi, havuz köşesindeki rögarın 7 giderinin bağlantısının yapılmayışı, 2.000,00 TL harcanarak giderilmeye çalışılan çatı ve yatay yağmur oluğunun yetersiz oluşu, İşin 15.08.2011 tarihinde teslim edilmiş olup bu tarihte İstanbul’da henüz mevsimsel yağışların başlamadığı bilinmektedir. Bu mevsimsel yağışların başlaması … için Ekim/Kasım aylarında başladığı, arazlarında bu tarihlerde husule geldiği anlaşılmakla bu ayıpların gizli ayıplar olduğunun kabulü ile 14.12.2011 tarihli noter tebligatı ile 1,5-2 aylık makul bir sürede davacı … firmasına bildirildiğinin kabul edilmesi gerekir.
6. 12.879,70 TL ödenip… firmasınca yenilenen elektrik tesisatındaki teknik şartnameye uymayan imalatlar, Bu imalattaki ayıbın gizli halden çıkıp açık ayıp haline geçmesi için bu elektrik sisteminin kullanılması gerektiğinden ayıbın zaman içerisinde bir süreçte anlaşılacağı açıktır. Diğer bir deyişle elektrik imalatının tekniğine uygun hale getirilmesi için davalı … Şti.’nin harcamış olduğu 12.879,70 TL’nin kabulü gerekir.
7. Kalorifer tesisatındaki su kaçağı, İstanbul’da kaloriferlerin yakılmaya başladığı tarih, yaklaşık Ekim ayı sonu olduğu bilinmekle bu tarihte çalıştırılan kaloriferde arızanın meydana geldiği ve bu tarihle noter tebligatı arasındaki 1,5 aylık sürenin makul bir süre olduğunun kabulü ile;
13.02.2015 tarihinde yapıları keşifte bu ayıplı imalatlar ölçülendirilmediği için … 8. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespitten yararlanılarak: …
Davalı tarafça, gizli ayıplı imalatlardan bir kısmının davacı … Firması nam ve hesabına yaptırılarak 43.993,70 TL harcadığı, Bir kısım gizli ayıplı imalatlar için ise 37.259,30 TL’nin gerektiği anlaşılmaktadır.
Kanaat ve Sonuç:
Davalı/karşı davacı … Ltd. Şti.’nin Davacı/kaştı davalı … Ltd. Şti.’den toplamda 43.993,70+37.259,30 = 81.253,00 TL alacağının bulunduğu yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl dava, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali istemine, karşı dava ise ayıp giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Bu kapsamda yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporları, Yargıtay 15. HD’nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamının birlikte değerledirilmesi neticesinde; asıl dava bakımından, davacı-karşı davalı yüklenici tarafından elektronik posta tarihinden sonra imalat yapılmadığı da dikkate alınarak ve davacı-karşı davalı tarafından KDV, kâr ile genel gider kalemlerinin ayrıca istenebileceği de ispatlanamadığından uyuşmazlığın 04/08/2011 tarihli elektronik posta ekinde gönderilen hesap tablosu sonuç kısmı esas alınarak çözülmesinin zorunlu olduğu, buna göre 08/03/2016 tarihli rapor doğrultusunda davacı yüklenicinin iş bedelinden doğan bir alacağının kalmadığı anlaşılmakla asıl davanın ve davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden ise eserin teslim tarihi olan 15/08/2011 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 359. maddesindeki düzenlemeye göre; açık ayıplarda makul süre içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması durumunda iş sahibi eseri mevcut açık ayıpları ile kabul etmiş sayılacağı, somut olayda bozma ilamı doğrultusunda alınan 09/03/2021 teslim tarihli ek raporda yapılan tespitler göz önünde bulundurulduğunda açık ayıplar nedeni ile BK’nın 359. maddesinde belirtilen şekilde derhal yapılmış bir ayıp ihtarı olmadığından davalı-karşı davacı iş sahibinin açık ayıplar ile ilgili talep hakkını yitirmiş olacağı anlaşılmıştır. Bununla birlikte gizli ayıplar yönünden, aynı kanunun 362. maddesi gereğince gizli ayıpların sonradan ortaya çıktığı tarihten itibaren derhal ihbarı gerektiği ve iş sahibi tarafından ayıpların yeni tespit edildiği belirtilerek 14/12/2011 noter kanalı ile ihtar girişiminde bulunulduğu ve ihtarın 07/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olsa da davacı-karşı davalı yüklenicinin adres değişikliğini bildirmemesi nedeni ile ihtarın 14/12/2011 tarihinde yapıldığının kabulünün gerektiği, buna göre hükme esas alınan 09/03/2021 tarihli ek raporda 5,6,7 numaralı bentlerde belirtilen bir kısım gizli ayıplar nedeniyle ortaya çıktığı tarih itibari ile ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, bu kapsamda hesaplanan giderim bedeli yönünden karşı davaın kabulünün gerektiği, ancak süresinde ayıp ihbarının yapılmadığı tespit edilen diğer gizli ayıplar yönünden talebin kabulünün mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığından karşı davada talep edilen miktarlar göz önünde bulundurularak karşı davanın 12.879,70 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
A-1)Asıl davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
B-1)Karşı davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 12.879,70 TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
3-a)Asıl davada Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 2.491,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.432,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
b)Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 26.153,94 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-a)Karşı davada Karar tarihine göre alınması gereken 845,65 TL harçtan peşin alınan 183,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 662,65 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Karşı davada Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Karşı davada Davacı tarafından yapılan 74,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin( e duruşma ) ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)