Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/444 E. 2022/447 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/444 Esas
KARAR NO : 2022/447

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2012
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; taraflar arasında dava konusu işin davacı tarafından yapılmasına ilişkin sözleşme kurulduğu; işin yapılması sırasında davalının çeşitli güçlükler çıkardığı; davalının daha sonra da usule dahî aykırı biçimde sözleşmeyi feshettiği ve feshin haksız olduğu öne sürülerek fesih işleminin haksızlığının tespitine ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL. maddi ve 5.000 TL.manevi olmak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; davanın … Başkanlığına karşı açılması gerekirken müdürlüklerine karşı açılması nedeniyle davanın öncellikle husumetten reddi gerektiği; işin yapılması sürecinde teknik şartnameye aykırılıklarda bulunulduğunun tespit edildiği; bu durumun davacıya sözlü ve yazılı olarak bildirildiği; davacının işin yapılması sürecinde uygun fiziki şartların sağlanmadığına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığı; davalının fesih işleminin hukuka ve yasalara uygun olduğu öne sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkememizin (kapatılan 41 ATM.nin) 25/12/2012 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince;Davanın … Kütüphanesi Müdürlüğüne açılmış olması temsilcide hata olarak kabul edilerek 25/05/2012 tarihli yazı cevabıda dikkate alınarak …na dava dilekçesinin tebliğine karar verilmiştir.
Mahkememizin 24/04/2014 tarihli ara kararı gereğince 06/06/2014 tarihinde mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş,mahallinde keşif yapılmış, Hukukçu …, Mali Müşavir …, … Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü …, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde görevli … ‘a tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/01/2016 havale tarihli raporlarında özetle; 1)Davacının yaptığı işlerin sözleşme ve teknik şartname ile tam uyumlu olmadığı;2)Davalının da çalışma şartlarını sağlama bakımından kusurlu sayılması gerektiği;3)Olaydaki fesih işleminin sözleşmese! usûle aykırılık sebebiyle haksız olduğu;4)Davacının ifa menfaati olarak toplam 78.240,00 TL ana parayı davalıdan talep edebileceği, bu miktar ana para alacağa dava tarihinden başlamak üzere, 3095 sayılı Yasanın 2/2. belirtilen oranda temerrüt faizinin de ayrıca uygulanması gerektiği;5)Davacı bakımından manevi tazminat talebi şartlarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi sonucunda ek rapor tanzim olunmak üzere dosya bilirkişilere tevdi olunmuş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen ek raporda özetle; kök raporda belirtilen görüşlerinin değiştirilmesine gerek olmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili UYAP sisteminden gönderdiği 13/10/2015 tarihli ıslah dilekçesinde özetle;Islah talebimizin kabulü ile 10.000,00 TL olan maddi tazminat talebimizin 68.240,00 TL artırılmak sureti ile 78.240,00 TL’ye çıkarılmasına, 78.240,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere dava değerinin toplam 83.240,00 TL’ye çıkarılmasına ve bu tutarın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 26/01/2016 tarih, 2014/872 Esas, 2016/33 Karar sayılı kararımız ile Davacının maddi tazminat davasının KABULÜNE, 10.000,00 TL nin dava tarihi olan 10/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek, 68.240,00 TL nin ıslah tarihi olan 14/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 26/01/2016 tarih, 2014/872 Esas, 2016/33 Karar sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03/04/2018 tarih ve 2016/2492 esas, 2018/1328 karar sayılı bozma ilamı ile;
”Taraflar arasındaki sözleşme, o tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerindendir. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri, sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibininse, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesi ile eserin bedelini ödemekten ibarettir. Yine aynı Yasa’nın 81. maddesi gereğince iş sahibinin işin yapılacağı yeri, işin yapılmasına elverişli ve sorunsuz olarak yükleniciye teslim etmesi, öncelikle ifası gereken borcu gereğidir. Diğer taraftan tazminat borcunun doğması için temel koşul kusur olduğundan, tazminat isteyen tarafın kusursuz olması kuraldır. Bu ilkelere göre somut olay değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre tarafların sözleşmenin feshinde, davacının sözleşme ve eklerine aykırı olarak iş yapmak, davalı iş sahibinin de uygun iş ortamını yaratmamak suretiyle ortak kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Burada açıklanması gereken önemli bir hususta feshin haksız olsa dahi tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağından feshin geçersiz kılınamayacağı ve iş de tamamlanmadığından yükleniciye ifa değerini geçen tazminat isteme hakkının verilemeyeceğidir. Bu halde davacı yüklenici irat kaydedilemeyeceğinden teminat mektubunun iadesi, varsa sözleşme kapsamında hak edip ödenmeyen iş bedelinin tahsilini isteyebilir. Mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen teknik bilirkişilerden (mali müşavir, sanat tarihçisi, iletişim fakültesi radyo TV ve sinema bölümü öğretim üyesinden) davacının sözleşme ve eklerine uygun olarak gerçekleştirdiği iş sahibinin amacına uygun imalat varsa sözleşme fiyatlarıyla hakettiği iş bedeli ve miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sözleşmenin teminata ilişkin hükümleri başlıklı 11. 4. 1 maddesinde SGK’dan ilişiksizlik belgesinin ibrazı koşulu getirildiğinden bu belge ibraz ettirildikten sonra teminat mektubu bedelinin de iadesine karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu gerekçe ile eksik inceleme ve hatalı hukuki yoruma dayalı kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.” değerlendirmesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03/04/2018 tarih ve 2016/2492 esas, 2018/1328 karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizin 22/10/2019 tarihli ara kararı gereğince dosyamız ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 04/12/2019 teslim tarihli raporda özetle;
“Heyetimizin teknik bilirkişi üyeleri tarafından varılan sonuçlar aşağıdaki gibidir:
1. Çalışılan mekânın olumsuzluğu: Bir önceki raporumuzda da beliritiğimiz gibi tarama işlemleri için çalışılan mekân ve bu mekânın fiziki koşullarının (ışık, hava… vb.) tarama için uygun olmadığına kanaat getirilmiştir. Ancak fesih tarihine kadar bu mekânda çalışıldığı da yapılan incelemeler neticesinde görülmüştür.
2. PDF formatında eserlere rastlanmaması: Hard dişklerdeki tüm dosyalar incelenmiş ve klasörlerde PDF formatındaki eserlere rastlanmamıştır. Davacı taraf dilekçesinde eserlerin PDP’ye dönüştürme işlemlerinin son aşamaya bırakıldığım belirtmiş ve bu işlemin gerçekleştirilememesinin nedenini tek taraflı sözleşme feshine dayandırmıştır. Lakin varakları PDP’ye dönüştürme işleminin de kullanılan teknik ekipman (bilgisayar vb.) ve eleman sayısı göz önünde bulundurularak belirli bir zaman alacağı unutulmamalıdır. Hard disklerde PDF formatındaki eserlere rastlanılmaması teknik şartnameye aykırıdır.
3. Sayısallaştırılan eserlerin DPI Değerleri: Bir önceki raporda da belirtildiği gibi yaklaşık oran vermek gerekirse taranan eserlerin %90-95’i 400 DPI olarak taranmıştır. Ancak tespitler esnasında bazı klasörlerde 96 DPI varaklara da rastlanmıştır. Davacı taraf deneme amacıyla 96 DPI çekimlerin gerçekleştirildiğini ifade etmiş ve hard disklerde deneme amaçlı taranmış varakların bulunduğunu ifade etmiştir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere taranan varakların sayısını ya da varaklara dair oranları net bir şekilde verebilmek mümkün değildir.
4. Eserlerin Rengine İlişkin Değerlendirme: Davacı taraf tarama yapılan mekânın iş bakımından elverişsiz olduğunu belirtmiş ve renk farklılıklarını bu nedene bağlamıştır. Bu eserlerin renk farklılıklarına bir gerekçe olsa da aynı eserdeki farklı varakların renk farklılıklarını bu durumla açıklayabilmek pek de mümkün değildir.
5. Sayısallaştırma Esnasında Eser Üzerinde Netleştirme: Bir önceki raporumuzda da belirttiğimiz üzere; teknik olarak incelenen varakların az bir kısmında bulanıklaşma görülmüştür. Bunun dışında taranan diğer varaklar nettir. Fakat, eserlerin okunabilirliğinin ölçülebilmesi adına yapılan oransal büyütme sonrasında (zoom yapıldığında) detayların kaybolduğu ve okunabilme imkanının azaldığı görülmüştür. Bu durum düşük çözünürlük değerleriyle yapılmış bir tarama tekniğinden kaynaklanmış olabilmektedir. Bazı klasörlerin ise zoom yapılmadan dahi bulanık ve flu tarandığı görülmüştür. Çözünürlük piksel sayısıyla doğru orantılıdır. Tarama esnasında yüksek çözünürlüklü bir oran seçilmesi okunmaya doğrudan etki etmektedir. Dolayısıyla ister kağıda basılsın, isterse de bilgisayar (dijital) ortamında okunsun varakların çözünürlüğü her iki ortam için de büyük önem arz etmektedir. Yani davacı tarafın belirttiği gibi okunabilme durumu söz konusu olmamaktadır.
6. ..: Taranan eserlerde teknik şartnamede belirtildiği gibi tümsek ve bombe olmaması gerekmektedir. Davacı taraf, ciltlerin dağılmaması ve eserlere zarar gelmemesi için tümsek-bombe engelleyici cam ünite kullanmadığını ifade etmektedir. Fakat bu eserlerin tarihi olduğu ve cildinin dağılabileceği ihtimali tarama işlemlerinin en başında göz önünde bulundurulmalıydı. Dolayısıyla bu durum da teknik şartnameye uygun değildir.
3, Eserlerin Düzgün Orantılı ve Estetik Olmaması: Bir önceki raporumuzda da belirttiğimiz gibi yapılan inceleme neticesinde taranan varakların yarısına yakınının düzgün ve orantılı bir şekilde taranmadığı görülmüştür. Ayrıca her eser için genişlik ve yükseklik şartnameye uygun bir şekilde farklı olarak taranmış, ancak kenar boşlukları sağ-sol-üst-alt kısımlarında 3mm şartına bağlı kalınmamış ve orantısız bir şekilde taranmıştır. Ancak, teknik olarak bunun daha sonradan düzeltilebilmesi de mümkün olabilmektedir. Sonradan düzeltme işlemleri gerçekleştirilse de bunun da bir zaman alacağı unutulmamalıdır.
Bu değerlendirmeler ışığında mevcut işin tamamen bitmemesi ve yapılan inceleme neticesinde yaklaşık %25’lik bir kısmın tamamen teknik şartnameye uygun olarak hazırlandığı görülmüştür.
B-ÖDENEBİLECEK TUTARIN HESAPLANMASI:
Sözleşme bedeli: 63.000,00 TL
18 KDV Tutarı: 11.340.00 TL
KDV Dahil bedel: 74,340,00 TL
Davacının sözleşme ve eklerine uygun olarak gerçekleştirdiği iş sahibinin amacına uygun imalat miktarı (Heyetimizin Teknik Bilirkişilerince belirlenen oran % 25 olduğundan), tüm iş bedelinin % 25’si ( 74.340,00 x 025) 18.585,00 TL. olarak hesaplanmıştır.
Ayrıca, taraflara arasındaki sözleşmenin teminata ilişkin hükümleri başlıklı 11. 4. 1 maddesinde SGK’dan ilişiksizlik belgesinin ibrazı koşulu getirildiğinden bu belge ibraz ettirildikten sonra 3.900,00 TL bedelli teminat mektubu bedelinin de iadeşinin gerektiği Yargıtay bozma ilamında belirtilmiştir.
IV- SONUÇ:
1-Davacının sözleşme ve eklerine uygun olarak gerçekleştirdiği ve iş sahibinin amacına uygun imalat miktarı 18.585,00 TL bedelli olup, bu miktar ana paranın davalıdan talep edilebileceği,
2- Davacı yanın SGK’dan ilişiksizlik belgesini ibrazı halinde, kendisine nakde çevrilen 3,900,00 TL teminat mektubu bedelinin de ayrıca iadesinin gerektiği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Davacı tarafın rapora yönelik itirazlarda bulunması üzerine Mahkememizin 14/02/2020 tarihli ara kararı gereğince dosyamız yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 21/10/2020 teslim tarihli raporda, önceki raporda yapılan tespit ve değerlendirmeler yinelenmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Yargılama sırasında Yargıtay 15. HD’nin bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporun dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde düzenlendiği anlaşıldığından Mahkememizce itibar edilebilir bulunmuştur. Bu kapsamda eldeki davada tarafların sözleşmenin feshinde, davacının sözleşme ve eklerine aykırı olarak iş yapmak, davalı iş sahibinin de uygun iş ortamını yaratmamak suretiyle ortak kusurlu oldukları, bozma ilamı doğrultusunda alınan rapora göre mevcut işin tamamen bitmemesi ve yapılan inceleme neticesinde yaklaşık %25’lik bir kısmın tamamen teknik şartnameye uygun olarak hazırlandığının tespit edilmesi nedeniyle davacı yüklenici tarafından sözleşme kapsamında hak edip ödenmeyen iş bedeli yönünden 18.585,00 TL miktarındaki talebinin yerinde olduğu, ancak ilgili fesih işlemi dolayısıyla davacı tarafın kişilik hakkının ihlal edildiği kanaatine ulaşılamadığından manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı, ayrıca sözleşmenin teminata ilişkin hükümleri başlıklı 11.4.1 maddesinde SGK’dan ilişiksizlik belgesinin ibrazı koşulu getirildiğinden ve gelen yazı cevaplarına göre henüz teminat mektubu bedelinin iadesi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından bu talep bakımından da istemin reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak dava ve ıslah dilekçesi göz önünde bulundurularak davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile toplam 18.885,05 TL alacağın; 10.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 10/01/2012 tarihinden itibaren, 8.885,05 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 14/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat davasının reddine, teminat mektubu bedelinin iadesi talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile toplam 18.885,05 TL alacağın;
10.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 10/01/2012 tarihinden itibaren, 8.885,05 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 14/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının reddine,
3-Teminat mektubu bedelinin iadesi talebinin reddine,
4-Karar tarihine göre alınması gereken ‭1.290,03 TL harcın peşin alınan (peşin harç 222,75 TL + 1.165,37 TL ıslah harcı) 1.388,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭98,09‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar üzerinden maddi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 8.516,15 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 7.209,37‬ TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre ‭1.635,62 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
1.409,27 TL Harç Masrafı
177,50 TL Keşif harcı
5.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
‭422,6‬0 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : ‭7.209,37‬ TL