Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/439 E. 2021/204 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/81 Esas
KARAR NO : 2021/224

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 19/06/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmada özetle; müvekkilleri ile davalı şirket arasında Ağustos 2014 tarihinde bir Franchıse Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede eksiklikler var olup sözleşmenin açık tarihi bile yazılmadığını, eksik bırakıldığını, sözleşme müvekkili tarafından fazla inceleme fırsatı bulunmadan, gelişigüzel imzalandığını, dava konusu sözleşme neredeyse tek taraflı hazırlandığnı, sadece davalı lehine şart ve hükümler getirdiğini, müvekkilleri acısından sözleşme incelendiğinde, gerek Müvekkillerime taahhüt ettirilen yükümlülükler ve sorumluluklar evrensel hukuk ilkelerine serekse de Türkiye’de sözleşme hukukunu düzenleyen Borçlar Kanunu ve ilsili diser sair yasaların temel prensiplerine, tamamen aykırı olduğu anlaşılacağını, müvekkilinin …, söz konusu sözleşmeyi Franchise Alan sıfatıyla ve Garantör sıfatıyla imzaladığını, müvekkıleri açısından söz konusu franchıse sözleşmesinin ifasının imkansız olduğunun kabulü ile, sözleşmenin feshine karar verilmesini ve Mahkemenin uygun görmesi halinde 39.516 TL’nin müvekkillerine geri geri ödenmesini, yargılama giderlerinin de davaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmenin Borçlar Kanunu’na aykırı olduğunu iddia ettiğini, Hukukumuzda mevcut “Sözleşme Serbestisi İlkesi” uyarınca taraflar, yapacakları sözleşmenin konusunu ve kapsamını, kanunlarda belirlenen sınırlar dahilinde diledikleri şekilde belirleyebileceklerini, işbu dava konusu sözleşme de, kanunda belirlenen sınırlar dahilinde düzenlenmiş olup, davacıların kanuna aykırılık iddiasının yersiz olduğunu, davacının iddiasının aksine, sözleşmede bir eksiklik olmadığını ve esaslı unsurların tamamı mevcut olduğunu, ayrıca, sözleşmenin imzalanmasından önce sözleşme örneği davacı tarafa verilmiş, davacı tarafça sözleşme detaylı şekilde incelenmesinden sonra her sayfa tek tek okunarak imzalandığını, davacı taraf, sözleşmenin tek taraflı olarak sadece davalı lehine şart ve hükümler içerdiğini iddia ettiğini, sözleşmenin objektif bir biçimde incelenmesi halinde görülecektir ki, Franchise Alan sıfatıyla davacıya birçok hak ve yetkiler verilmiş ve Franchise Veren sıfatıyla müvekkilimize çeşitli yükümlülükler yüklendiğini, davacı taraf, sözleşmenin ifasında imkansızlık olduğunu iddia ettiğini, ifada imkansızlık, mücbir sebeplerin varlığı veya taraflardan birinin ölümü gibi esaslı değişikliklerin varlığı halinde ileri sürülebilecek bir husus olup, kar etmeme gibi sübjektif bir duruma ilişkin olarak ileri sürülemeyeceğini, davacı, bir özel hukuk sözleşmesi kapsamında yapılan yıllık ödemeyi, “haksız kazanç” olarak nitelemesine rağmen, haksız olduğunu iddia ettiği bu kazanca ilişkin ödemenin neden sadece 1 yıllık marka kullanım haricindeki miktarını talep ettiğini izah edemediğini, bu nedenlerle açılan davanın öncelikle husumet yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, franchıse sözleşmesinin feshine karar verilmesi ve 39.516 TL’nin davacıya geri geri ödenmesi talepli tespit ve alacak istemine ilişkindir.
HMK 320/4 Maddesinde; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davanın 27/10/2020 tarihinde işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 05/11/2020 tarihli dilekçesi ile yenilendiği, 12/11/2020 tarihinde yenileme tensip zaptının düzenlendiği, yenileme tensip zaptı uyarınca davacı vekili ve davalı vekili adına duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye çıkartıldığı, davetiyelerin tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilinin 16/03/2021 tarihli duruşmaya da gelmediği anlaşılmakla; ikinci kez takip edilmeyen davanın 6100 sayılı HMK’nın 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın 27/10/2020 tarihinde işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 05/11/2020 tarihli dilekçesi ile yenilendiği, 12/11/2020 tarihinde yenileme tensip zaptının düzenlendiği, yenileme tensip zaptı uyarınca davacı vekili ve davalı vekili adına duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye çıkartıldığı, davetiyelerin tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilinin 16/03/2021 tarihli bugünkü duruşmaya da gelmediği anlaşılmakla; ikinci kez takip edilmeyen davanın 6100 sayılı HMK’nın 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)