Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/403 E. 2023/392 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/403 Esas
KARAR NO : 2023/392

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile imzalanan sözleşmenin 02/01/2018 tarihli sözleşme ile … Sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmede belirtilen imalatların müvekkili tarafından yapılarak davalılara sözleşme gereği montaj yerinde teslim edildiğini, sözleşme bedelinin 180.000 Euro + Kdv olduğunu, sözleşmeye göre 1. Ödemenin %10luk kısmının sözleşme tarihi olan 02/01/2018 de 18.000 Euro ve Kdv nakit, 2. Ödemenin %60lık kısmı olan 108.000 Euro + kdv 120-150-180 günlük çek ile, 3. Ödemenin %10luk kısmı 18.000 Euro + kdv iş bitimi 120 günlük çek ile ve 4. Ödemenin %20lik kısmı 36.000 Euro+kdv montaj bitimi 90 günlük çek ile ödeneceğini, davalı şirket ile imzalanan sözleşmede imalatların toplam bedelinin 180.000 + kdv euro olarak belirtilse de davalının imalat aşamasında bazı ek imalatlar yaptırdığını, bazı imalatları da iptal ederek ekleme ve çıkarılan imalatlar sebebiyle müvekkilin yaptığı toplam imalat bedeli 142.420 euro + kdv olduğunu, davalı şirket tarafından sözleşmeye göre yapılması gereken ödemeler yapılmamış olup ödemeler gerçekleştiğini, davalı tarafından ödemelerin toplamı 126.765 euro olduğunu, davalının sözleşmedeki ödeme miktarları ve vadelerine uygun ödeme yapmadığını, davalıya yapılan imalatların toplam miktarının 142.420+kdv euro olduğunu, ödenen miktar olan 126.765 euro düşüldüğünde davacı şirketin 41.290,60 euro alacağını kaldığını, davalı şirketin tüm ısrarlara rağmen kalan borcunu ödemeyerek 22/02/2019 tarihinde tek taraflı olarak bir hak ediş düzenlediğini, davacının bırakın alacağını ödemeyi birde 319.280,34 TL borçlu çıkarıldığını, montajın müvekkiline ait olmadığı halde montaj işçilik bedeli kesintisi yapmayı ihmal etmediğini, bu yetmiyormuş gibi müvekkil şirkete davalı şirketin her türlü gideri davalı şirkete ait olmak üzere kendi işçilerine davalı yanında çalışmasına izin verdiğini, ancak davalının bu işçilerin maaş, sgk, vergi, yemek, yol giderlerini hak edişten mahsup ederek davacıyı borçlu çıkardığını, hak edişte yapılan kesinti miktarlarına ayrıntılı itiraz edilerek kabul edilmediğini, yapılan imalatlardan eksik yapıldığı iddiası ile toplam 126.259,51 TL kesinti yapıldığını, yapılan bu kesintilerin kabul edilmediğini, itiraz edildiğini, imalat sözleşmeleri gereği sözleşmeye uygun olarak yapılarak zamanından önce ve sırf 29 Ekim 2019 tarihindeki açılışa yetiştirilerek teslim edilen tüm imalatların davalı tarafından bildirilen son ayıpları da giderildiğini, teslimden sonra 6-7 ay gibi uzun bir süre hak ediş raporu düzenlenerek gönderildiğini, gerçekleri yansıtmayan ve afaki kesinti ve gerçek dışı sözde imalar hatası bulan davalının sözleşmelerin imalat olduğunu unutarak montaj işçiliği için hak edişte kesintiler koyarak açıkça kötü niyetini ortaya koyduğunu, açıklanan bu nedenlerle; 02/01/2019 tarihli imalat sözleşmesinden dolayı 41.290,60 Euro’nun aynen veya ödeme günündeki merkez bankası döviz satış kuru üzerinden hak ediş tarihi olan 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, 18/07/2019 tarihli imalat sözleşmesinden dolayı 395.858,80 TL’nin hak ediş tarihi olan 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin tacir olduğunu, ticaret merkezi adresinin …olduğunu, bu nedenle İstanbul Anadolu Mahkemelerinin görevli olduğunu, yetkisizlik nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacı yanın müvekkili ile … 123 adet …Kapının teknik şartnameye uygun olarak imalatı + nakliyesi (… Sözleşmesi) ve … sarmal kapı imalat işi teknik şartnameye uygun olarak imalatı + nakliyesi için ( … ) olmak üzere iki ayrı iş için sözleşme imzalamış olduklarını, her iki sözleşme gereği ayıplı ve kusurlu bildirdikleri iş ayrı olduğundan projelere göre davanın ayrılması gerektiğini, müvekkili ile davacı yan ve davacı şirket yetkilisi …’un şahsi imzası ile 02/01/2018 tarihinde … imzalandığını, şartnameye aykırı ve ayıplı olarak şimdilik 103 kapıyı teslim ettiklerini, 123 kapıya daha sonra 3 kapı ilave ederek 126 kapıda anlaşıldığını, daha sonra 126 kapıdan vazgeçilerek 101+3 = 104 adet kapı da sabit kalındığını, 104 kapı üzerinden toplam ödemenin belirlenmesi gerektiğini, davacı yanın 123 adet kapı bedeli talep etmesi haksız ve kötü niyetli olduğunu, sözleşme bedeli euro cinsinden olduğundan taraflar arasında sözleşme günü kur üzerinden 180.000 euro TL’ye çevrilerek ödeme şeklinde uygun sıralı çekler aynı gün tanzim edilerek davacı yetkililerine teslim edildiğini, teslim edilen kapılardaki şartnameye aykırı yapılan ayıplı ürünler davacıya gerek maillerle gerekse telefon görüşmeleriyle bildirildiğini, sözleşmede belirtilen özelliklere ve maddeleye hiç bir şekilde uyulmadığını, yapılan kapıların sözleşmede kararlaştırıldığı özelliklerde olmadığını, ilgili kapıların montajı yapıldığı andan itibaren yaşanan problemlerin yani davacı yanın teknik şartnameye uygun olmayan imalatı nedeniyle müvekkil şirketin işveren … ile problemler yaşadığını, …’^nın üst yapı kalite kontrol grubu tarafından olumsuz raporlar tutulduğunu, ilgili olumsuz raporların davacı yana iletildiğini, bu hususta düzeltme işlemleri için yeterli süre verilmiş olmasına rağmen davacı yanın yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen sessiz kaldığını, ilgili olumsuzluklar nedeni ile …’nın hakedişlerini durdurduğunu, ilgili olumsuzlukların davacı yan ile paylaşıldığını, ancak olumlu dönüşleri olmadığını, imalat ettikleri kapılara istinaden statik hesap raporu da hazırlamadıklarını, davacı yan tarafından ilgili imalatlarla ilgili düzeltme işlemi yapılmaması üzerine …istenilen özelliklerde ve şartnameye uygun olarak kapılarda düzeltme işlemlerini yaptığını, yeniden imalatlar hazırlandığını, davacı yanın sunmuş olduğu hakediş raporlarını kabul etmediklerini, imzasız ve gerçek rakamları yansıtmadığını, müvekkil şirket ile davacı yanın 17/08/2018 tarihinde Kanyon Projesi için sözleşme imzalandığını, şartnameye aykırı özelliklerle ayıplı olarak kapıları teslim ettiklerini, davacı yanın üstlendiği kapıların teknik şartnameye uygun yapılmamasından kaynaklı olarak …’nun denetleme firması …A.Ş. Tarafından düzenlenen 01/12/2018 tarihli ve 11/12/2018 tarihli olumsuz raporlar tutulduğunu, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen faturalar hizmetin verilmiş olduğunun kanıtı olamayacağını, başka bir ifade ile davacının fatura dayanağı hizmetinin tam, eksiksiz, kusursuz ya da gizli ayıpsız verdiğini ispatlamakla yükümlü olduğunu, bu hususta aralarında ne bir iş teslimi tutanağı, ne de mutabakat metni tanzim edilip imzalanmadığını, açıklanan bu nedenlerle; alacak davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve kötü niyetli açılmış olan davacı yanın iki ayrı sözleşmesindeki teknik şartnamelere aykırı olarak eksik, kusurlu ve ayıplı işlerinden dolayı kusurlu olmasına rağmen kötü niyetli açmış olduğu alacak davasının reddini, mahkeme aksi görüşte ise davacı yanın fatura bedellerini, teknik şartnamelere aykırı olarak eksik, kusurlu ve ayıplı işlerinden dolayı yaptıkları düzeltme işlemleri için harcadıkları bedellerin mahsup edilmesini, mahkeme tarafından hüküm altına alınması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Sözleşmeler, hakediş raporları, faturalar, bilirkişi incelemesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı … beyanında ” ben davacı şirkette çalışıyordum ayın 26 sında ayrıldım, imalat bölümünde çalışıyordum, ürünleri verilen ölçü ve standartlara göre imal edip teslim ettik, teslimden sonra tarafımıza montajdan kaynaklı sorunlar bildirildi, bizde gidip üründeki sorunları tespit ettik ve ayıplı kısımları yeniden imal edip teslim ettik , üründe oluşan ayıplar montaj sırasında yanlış montaj nedeni ile oluşan ayıplardı ,ayıpların tümü davacı şirket tarafından giderilmiştir, davacı vekilinin talebi üzerine soruldu, yapmış olduğumuz üretim ve imalat nedeni ile tarafımıza herhangi bir ürün iade edilmedi, bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum”
Davacı tanığı … beyanında “ben halen davacı şirkette çalışıyorum, üretim bölümündeyim, bizden istenilen ürenleri biz ayıpsız olarak üretip davalı şirkete teslim ettik, tarafımıza teslim ettiğimiz ürünlerden daha sonra iade edilen olmadı, ancak davalı şirket bizden farklı ölçülerde ve farklı ürünler talep etti, bizde yeni ölçülere göre yeni ürün imal edip bunları teslim ettik, bize herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadı, lüzumuna binaen soruldu, montaj davacı firmanın sorumluluğunda değildi, montajı biz yapmadık, ancak montaj esnasında bazı ürünler hasar görmüş bizde bunları yeniden imal edip teslim ettik, örneğin yerde duran kepenklerin üzerinden iş makinesi geçmişti, bu nedenle hasar gören kepenk yerine yeni imalat yapıp teslim ettik , davacı vekilinin talebi üzerine soruldu, 2 sözleşme imzaladık, birinci sözleşme uyarınca istenen imalatları yapıp teslim ettik, ondan sonra ise 2, sözleşmeyi imzaladık, davalı tarafa teslim ettiğimiz ürünlerden tarafımıza iade edilen herhangi bir ürün olmamıştır, davalı vekilinin talebi üzerine soruldu, davalı vekilinin bahsetmiş olduğu kepenklerin rüzgara ve yangına dayanaklılğı olup olmadığı hususu 2 .sözleşme ile ilgilidir 2 sözleşme uyarınca yapılan kepenkler yangına dayanıklı ancak rüzgara dayanıkyı ürünler değildi, bizden yangına dayanıklı ürün imal etmemizi istediler, … e-mail adresi bana aittir, bu e-mail den yapılan konu ile ilgili yapılan yazışmalar bana aittir, davalı vekilinin talebi üzerine soruldu, şartnamede kapı motarlarının …olacağına ilişkin bir düzenleme yoktu, şartnamede motorun bulunduğu ortamın … olacağı belirtilmiştir, bizde motorlar …olarak gelen motorların üzerilerine muhafaza yaparak bulunduğu ortamda… olacak şekilde ürettik”
Davalı tanığı… beyanında ” Ben sözleşmenin yapıldığı dönemde dahil olmak üzere halen davalı firmada proje yöneticisi olarak çalışmaktayım, davalı taraf ile mal karşılığı ürün alım sözleşmesi imzalandı, ve davalı tarafa şartname sunulduğu davalı da sunulan şartnameyi kabul etmiştir, işe başlanmasından sonra sahaya gelen ürünlerden bir takim imalat hataların bulunduğunu şartnamede belirtilen standartları karşılamadığı, ayıplı ve kusurlu olduğu tespit edilmiştir, bu ayıp ve kusurlar davacıya e-mail yolu ile bildirildiği gibi davacı firmanın yetkilileri sahaya davet edilmişlerdir, bildirilen ayıpların giderilmesi istenmiş ise de ayıpların düzeltilmesi davacı tarafça yapılmamıştır, bu ayıplar daha sonra tarafımızca giderilmiştir, gelen kapılar rüzgar direnç karşılama standardını karşılamıyordu, örneğin 4x 4 3×3 10×6 kapılarda kullanılan tüm raylar aynı idi, yine davacı tarafından kapıların rüzgara dayanaklı olduğuna dair sertifikaları istedik sunulmayınca buna ilişkin statik raporları istedik ancak bunlarda sunulmadı, biz kapıları istenilen standartlara getirmek için belli bir bedel ödedik, ayıplı ürünlerin iadesi için davacı ile iletişime geçilmiş ise de ürünler davacı tarafça gelinip teslim alınmamıştır, davalı firma 20 yıldır sektörde faaliyet göstermektedir, montaj işlerinde taşeron firma kullanmamaktadır, bu konuda deneyimli personeli bulunmaktadır ,bu nedenle de montaj işlerini davalı firma kendi yapmıştır, davacı firma ise bir takım işlerinde taşeron kullanmıştır, bu nedenle de istenilen standartlara uygun ürün teslim etmemiştir öreğin boyada kapılarda ton farklılıkları bulunmakta idi, kapıların taşıyıcı baraj sisteminde de de istenilen standartlara uygun değildi, seyim eğrisi standartlardan üzerinde ve daha fazla idi, bu konuyu da davacıya belirttik ancak karşılığında herhangi bir aksiyon alınmadı,
Davacı vekilinn talebi üzerine soruldu, montaj işlemlerinde davacı tarafın herhangi bir personeli kullanılmamıştır ,ancak kapılardaki fitillerde sorun bulunduğundan bunların davacı tarafa ilettik davacı tarafda bunların düzeltilmesi için personelini göndermiştir, Havalimanında halen davacı tarıfından gönderilen kapılar kullanılmaktadır, bu kapıların ayıpları giderildikten sonra, montajı yapılarak halen kullanılmaktadı, …tarafından kapılardaki ayıplar giderilmiştir,
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu, az önce anlattıklarım … projesine ait açıklamalardı, bunun dışında … projesinde de 100 ün üzerinde kapı teslim edildi, yine bu kapılarda da rüzgar direnç problemleri vardı, ayrıca yangın kepenklerinde … motor standartlarını taşıyan kepenkler istenmesine rağmen davacı tarfçüa… standartlarında motor kullanılmıştır ,bunuda davacı tarafa ilettik ancak firma yetkilisi bize motorun davlunmaz sacı ile kapatılıp … standatlarına getirilmesi gerektiği bize iletildi, davacı tarafça bahsettiğim ayıp düzeltilmediğinden bu ayıplarda tarafımızca düzeltilmiştir, yine iş veren tarafından kalite kontrol raporları düzenlenmiştir, kalite kontrlol ve uygunluk raporlarında da kapıların rüzgar dirençcine karşı gerekli standattları taşımadığı tesphit edilmiştir, davacı tarafından iade alınmayan ürünler havalimanı inşaat aşamasında iken yapılan temizlik nedeni ile şuan nerede olduğunu bilmiyorum ancak muhtemelen geri dönüşüme gitmiştir dedi, bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum”
… herhangi bir dönüş yapılmadı, kapılar raydan çıkıyordu, ben bir çok kez gece kalkıp gidiph raydan çıkan kapılar ile ilgilendim, yine davlunbazların şantiye kabul etmedi, bunlar dalgalanma oluyordu, davacı firma ile iletişime geçtik gelip yerinde incelediler ancak daha sonra geri dönüş olmayınca bu hataları da biz düzülttik halen havalimanında davacı firmanın yapmış olduğu kapılar kullanılmakta, ancak bu kapılara biz iş gücü harcadık, kapıların raylarını standatları karşılamadığı için davacı firma çalışanı … ‘e teslim ettim kapıdaki fitiller le alakalı sorunlar için davacı firma personelinden destek aldık çünkü çok sorun çıkıyordu biz yetişemiyorduk … projesinde ise yapılan kalite kontrol uygunluk raporlarında istenilen motorlarının … özelliğinde olmasına karşın … motorları kullanılmıştır bunları davacı taraf değiştirmeyince firma olarak davalı taraf … Motorları ile bu motorları değiştirmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu, yapılan işlerin projesini …çizmiştir projede daha sonra bir değişiklik yapılmadı, saç kalınlıkları sözleşmeye aykırı şekilde yapılmıştı.”
Şeklinde bayanda bulunmuştur.
21.02.2022 tarihli bilirkişi kök raporunda;
1. 02/01/2018 tarihli sözleşmeye konu “Destek Binaları ve Güç Merkezi Binaları” Roller için yapılan incelemede toplam 104 adet kapı imalatının yapılmış ve çalışır durumda oldukları, kullanılan çelik sac malzemesinde herhangi bir kalite düşüklüğü bulunmadığı, 2. 17/08/2018 tarihli sözleşmeye konu “C ve D Bölgesi Kapı İmalatları” İncelemesinde; 95 adet Çelik Sarmal Kapı imalatının tamamlanmış ve kullanım altında olduğu, hali hazırda mekanik imalatlar yönünden uygunsuzluk barındırmadıkları, 3. Montaj uygulaması davalı şirket tarafından davacı şirketin sağlamış olduğu ürünler ile yapıldığı, 07/10/2021 tarihli yerinde incelemede davalı tarafça beyan edilen uygunsuzlukların kapılarda mevcut olmadığı, 4. Davacı ve davalı tarafından ibraz edilmiş olan yasal defterlerin süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış ve sahibi lehine delil olma özelliklerine haiz oldukları, 5. Davacı şirket yasal defterlerinde hesap hataları ve eksiklikler bulunduğu ve söz konusu eksikliklerin giderildiği durumda 74.232,31.-TL ile …’nın borçlu olması gerektiği, huzurdaki davaya konu olduğu iddia edilerek davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan 05.12.2018 tarihli ve 14.762,86.-TL bedelli 1 adet fatura ile 31.12.2018 tarihli ve 651.367,68.-TL bedelli 1 adet faturanın ne davacı ne de davalı şirket yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, 6. Ayrıca davalı tarafından davacı yanca verilen ayıplı hizmet sebebi ile katlanmak zorunda kalındığını iddia ettiği faturaların illiyet bağının kurulamadığı,
01.09.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda;
1. Davacı ve davalı tarafından ibraz edilmiş olan yasal defterlerin süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış ve sahibi lehine delil olma özelliklerine haiz oldukları, 2. Davacı şirket yasal defterlerinde kök raporda belirtildiği gibi bazı ödeme kayıtları yer almadığından yapılan hesaplamanın ilk raporda cari hesaba yönelik olduğu, kök rapora yapılan itirazlar sonrası 2 adet sözleşme için ödenene bedeller ayrıştırılmak istenirse davacının 729.915,42+8.420=738.335,42 TL.+ KDV =871.235,80 TL toplam hakkediş alacağı olduğu, vadeli çeklerle ödediği 475.377,00 TL. mahsup edildikten sonra bakiye kalan 395.858,80 TL. olabileceği, 3. 02/01/2018 tarihli sözleşmeye konu “Destek Binaları ve Güç Merkezi Binaları” Roller için yapılan incelemede toplam 104 adet kapı imalatının yapılmış ve çalışır durumda oldukları, kullanılan çelik sac malzemesinde herhangi bir kalite düşüklüğü bulunmadığı, 4. 17/08/2018 tarihli sözleşmeye konu “C ve D Bölgesi Kapı İmalatları” İncelemesinde; 95 adet Çelik Sarmal Kapı imalatının tamamlanmış ve kullanım altında olduğu, hali hazırda mekanik imalatlar yönünden uygunsuzluk barındırmadıkları, 5. Montaj uygulaması davalı şirket tarafından davacı şirketin sağlamış olduğu ürünler ile yapıldığı, 07/10/2021 tarihli yerinde incelemede davalı tarafça beyan edilen uygunsuzlukların kapılarda mevcut olmadığı, 6. Davalı tarafından davacı yanca verilen ayıplı hizmet sebebi ile katlanmak zorunda kalındığını iddia ettiği faturaların illiyet bağının kurulamadığı,
28.02.2023 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda; (İkinci sözleşmeye ilişkin hesaplama bu raporda yapılmıştır.)
1. Davacı ve davalı tarafından ibraz edilmiş olan yasal defterlerin süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış ve bu yönü ile sahibi lehine delil olma özelliklerine haiz oldukları, 2. Huzurdaki davada davacının ilk sözleşmede tahsil etmesi gereken ancak eksik olduğu tespit edilen bedelin heyetimizce 44.194.-Eur olabileceği hesaplanmışken (davacının iddiası: 41.290,60 Eur) değerinde olduğu, Sözleşmede ödenmesi kararlaştırılan tarihte bu bedelin; (15.10.2018) (1 EUR 6,8404=TL ve * 41.290,60=284.588,00.-TL) ilk sözleşmeden kalan eksik 395.858,80 TL ikinci sözleşmeden kalan eksik olmak üzere toplamda; (284.588,00+395.858,80)680.446,80.-TL davacının alacağı olabileceği, 3. Davacı yan yasal defter ve kayıtlarında hata ve eksikliklerin bulunduğu, kabul ve takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davalı adına düzenlenen ve fakat kök ve ek raporlarda da ve iş bu raporda da belirtilen (14.762,86+651.367,68)666.130,54.-TL değerindeki faturaların ne davacı ne de davalı defterlerinde kayda alınamamış olduğu, bu iki faturanın bedelinin yaklaşık davacının alacak bakiyesi kadar olduğu dolayısıyla söz konusu faturaların bedelinin davalıdan talep edildiği görülmekle birlikte nihai takdirin tamamen Sayın Mahkemenize ait olduğu, 4. Diğer yandan davalı tarafından davacı yanca verilen ayıplı hizmet sebebi ile katlanmak zorunda kalındığını iddia ettiği faturaların illiyet bağının kurulamadığı, 5. 02/01/2018 tarihli sözleşmeye konu “Destek Binaları ve Güç Merkezi Binaları” Roller için yapılan incelemede toplam 104 adet kapı imalatının yapılmış ve çalışır durumda oldukları, kullanılan çelik saç malzemesinde herhangi bir kalite düşüklüğü bulunmadığı, 6. 17/08/2018 tarihli sözleşmeye konu “C ve D Bölgesi Kapı İmalatları” İncelemesinde; 95 adet Çelik Sarmal Kapı imalatının tamamlanmış ve kullanım altında olduğu, hali hazırda mekanik imalatlar yönünden uygunsuzluk barındırmadıkları, 7. Montaj uygulaması davalı şirket tarafından davacı şirketin sağlamış olduğu ürünler ile yapıldığı, 07/10/2021 tarihli yerinde incelemede davalı tarafça beyan edilen uygunsuzlukların kapılarda mevcut olmadığı,”
Tespitlerine yer verilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 inci ve devamı maddeleri çerçevesinde sonuçlandırılmıştır.
Davacı ile davalı arasında 02/01/2018 tarihli… Binaları …Kapı İmalat Sözleşmesi imzalanmıştır. İşin devamında taraflar arasında bu kez 02/01/2019 tarihli imalat sözleşmesi akdedilmiştir.
Davacı vekili; davacı taraf ile davalı taraf arasında iki ayrı imalat sözleşmesi düzenlendiğini, davacı tarafın sözleşmelerden doğan yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşmeye ek imalatlar yaparak işi davalı tarafa teslim ettiğini, 02/01/2018 tarihli imalat sözleşmesinden kaynaklı 41.290,60 Euro, 17/08/2018 tarihli imalat sözleşmesinden kaynaklı 395.858,80 TL alacağın hak ediş tarihi olan 22/02/2019 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı yanın iki ayrı sözleşmesindeki teknik şartnamelere aykırı olarak eksik, kusurlu ve ayıplı işlerinden dolayı kusurlu olmasına rağmen kötü niyetli açmış olduğu alacak davasınınr reddine, mahkeme aksi görüşte ise davacı yanın fatura bedellerini, teknik şartnamelere aykırı olarak eksik, kusurlu ve ayıplı işlerinden dolayı yapılan düzeltme işlemleri için harcanılan emeğin ve yapılan masrafın mahsup edilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla mahallinde makine mühendisi, elektrik elektronik mühendisi ve mali bilirkişi ile keşif yapılmıştır.
Keşif mahalli, dosya içeriğindeki belgeler ve bilirkişi raporunun incelenmesinden; toplam 104 adet kapı imalatının yapılmış ve çalışır durumda oldukları, panel et kalınlığının 1 mm ve panel yüksekliğinin 100 mm olduğu, kapı panellerinin elektrostatik toz boyalı galvanize çelik çift cidarlı malzemeden imal olduğu, Kapı dikme raylarının galvanize çelik malzemeden imal olduğu, malzeme kalitesinde bir sorun görülmediği, dikme rayların 5 mm kalınlığında olduğu tespit edilmiştir.
17/08/2018 tarihli sözleşmeye konu C ve D Bölgesi Kapı İmalatları” incelemesinde Faz1 D Zone, Enerji Merkezi ve Akü Şarj binalarında 95 adet Çelik Sarmal Kapı imalatının tamamlanmış ve kullanım altında olduğu, hali hazırda mekanik imalatlar yönünden uygunsuzluk barındırmadıkları, kapı yüzeylerinde dalgalanma ve sarkma şeklinde ve kapı kanatlarında hasar ve ezik türünden belirgin uygunsuzlukların keşif icrası sırasında bulunmadığı, görülmüştür.
Montaj uygulaması sözleşme gereği davalı tarafça yapılmıştır. Tanıklarda montaj işinin davalı tarafça yapıldığını açıklamıştır. Montaj uygulaması davalı şirket tarafından davacı şirketin sağlamış olduğu ürünler ile yapılmıştır. Yapılan montaj uygulaması teknik bir iş olup, sağlanan malzemlerin teknik şartname ve standartlara uygunluğunun montaj öncesi veya sırasında tespiti mümkündür. Davalı şirket 200’den fazla kapı montajını kendisi gerçekleştirmiştir. Davalı şirket tarafından ileri sürülen uygunsuzluklarının büyük oranda tekniğine uygun olmayan montaj işçiliği kaynaklı gelişebilecek sorunlar olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Örneğin; kapılardaki dalgalanmalar, kapıların raydan çıkması, Faz 1 Bölge ve Enerji Merkezinde imal edilen kapılarda kapı kanadında meydana geldiği beyan edilen hasar ve ezikler ile kapı yüzeyindeki dalgalanmaların doğrudan montaj kusuru kaynaklı olduğu, değerlendirilmiştir. Davalı tarafça iddia olunan “sağlanan ürünlerdeki ölçüsel uygunsuzluk” işin en başında henüz birinci kapı montajının yapıldığı sırada tespit edilebilecek bir husus olup, işin montajını gerçekleştiren üst yüklenici olarak, teknik denetim ve kalite kontrol prosedürleri ile gerekli önlemleri alması mümkündür. Davalı taraf bu iddiasını destekler tespit gibi somut bir delil sunamamıştır.
Davalı şirket tarafından dosyaya bir klasör olarak sunulan ve davacı şirketin eksik ve hatalı imalatlarının düzeltilmesine yönelik yapılan malzeme ve hizmet satın almalarına ilişkin olduğu beyan edilen belgelerin incelemesinden bahse konu satınalmaların doğrudan davacı şirket imalatlarının düzeltilmesine yönelik masraflar olp olmadığı belirgin değildir. Beyan edilen masrafların büyük oranda kapıların montaj işini kendisi gerçekleştiren davalı şirketin işin gereği olan masrafları, diğer alanlardaki imalatlara konu masraflar veya sonradan gerek görülen değişiklikler kaynaklı masraflar kaynaklı da olabileceği değerlendirilmiştir. Bu nedenle beyan edilen masraflar davacı şirket kusuru hususunda belirleyici kesin kanıt değildir. Sonuç olarak keşif icrası sırasında davacı tarafın, taraflar arasında yapılan sözleşme ve eki teknik şartnamelere aykırı, mal ve hizmet sunduğu fiili olarak, tespit edilmemiştir.
Davalı tarafça kesintilere delil olarak malzeme ve hizmet alım, kiralama faturaları sunulmuştur. Faturaların incelenmesinde konu taşınmazların tüm inşai ve imalat işlerinde ortak olarak yapılan doğal masraflar oldukları, değerlendirilmişlerdir. Bahse konu masrafların davacı tarafın eksik imalatlarının düzeltilmesi faaliyetleri için yapıldıkları tespit edilmemiştir. Örnek olarak, aşağıdaki 12.486.-TL tutarlı hizmet alım faturası açıkça dava konusu otomatik kapıların iş ve imalatlarıyla ilişkili olmayan birçok farklı iş için hizmet satınalması yapıldığını göstermektedir. Davacı şirket tarafından yapılan iş ve imalatlar davacı tarafça sözleşme kapsamında tayin edilmiş olan teknik şartnameye göre yapılmıştır. İşin yapımı sırasında ve sonrasında öngörülen/ gerekli görülen değişiklikler sebebiyle yapıldığı iddia olunan ek iş ve imalatların bedelinin davacı şirketin yükümlülüğü olmayacağı, değerlendirilmiştir. Bunun yanında, davacı şirketin tüm iş ve imalatları davalı şirket tarafından işin yapımı öncesi ortaya konan teknik kriterler ve şartnamelere göre yürütülmüş devamında uygulama sırasında ve sonrasında tespit edilen ve şartnamede öngörülmemiş değişiklikler yapıldığı, bu sebeple davacı şirketin bir kusur ve kusurlu imalat ayıbının bulunmadığı, kanaatine varılmıştır.
Hasarlı kapılarda meydana gelen hasarin kaynağının temin edilen motorların hatalı seçilen devirde olması ve montajından kaynaklandığı bilirkişi incelemesi ile sabit görülmüştür.
Bu kapsamda yapılan incelemede;
Davalı sözleşmede kararlaştırılan işlerdeki ayıpların dava dışı üçüncü kişi tarafından yapıldığını iddia etmiştir.
Eser sözleşmelerinde sözleşme konusu imalatların o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. Karinenin aksini ispat yükü iş sahibine aittir. Eserin tesliminden sonra eksik ve kusurlu işler tutanak veya raporla belirlenmişse eksik ve kusurların da iş sahibince giderildiği karine olarak kabul edilir. Bu karinenin aksini ispat yükü de yükleniciye aittir.(Yargıtay 15.H.D.2014/2376 E, 2015/860 K,)
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yine, gerek doktrinde gerekse Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere; ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kişiye düşer. Bu kabul, adi karine niteliğindedir. Nitekim; Dairemizin istikrar bulmuş içtihatlarında kabul edildiği üzere, bir sözleşme fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, o sözleşme kapsamında kalan işlerin, o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı kabul edilir. Ancak, sözleşme feshedilmiş ve işin üçüncü kişiye yaptırıldığı ileri sürülmüşse, bu kez karine, üçüncü kişi yararına oluşmaktadır. Elbette, her iki durumda da, bu karinelerin aksini ileri süren tarafın, bu savunmasını kanıtlanması mümkündür. Somut olayda davacı, sözleşme kapsamındaki işleri bitirerek teslim ettiğini iddia etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme feshedilmeyip ayakta kaldığından bu sözleşmeler kapsamında kalan işlerin tümüyle davacı taşeron tarafından ifa edildiği karine olarak kabul edilir. Bu karinenin aksini savunan davalı yüklenici, bu savunmasını yasal delillerle ispatlaması gerekir. (Yargıtay 6. HD 2021/423 E, 2021/1860 K,)
Sözleşmede yapılan işin yapıldığı ve sözleşmenin feshedilmediği sabittir. Bu durumda davacı lehine olan karinenin aksini, işin dava dışı üçüncü kişi tarafından yapıldığının ispatı yükü davalı üzerindedir.
Davacı lehine olan karinenin aksini iddia eden davalı bir kısım faturalar sunmuş ve tanık deliline dayanmıştır. Sunulan faturaların incelenmesinde faturaların birçoğunun platform kiralama hizmetlerine ilişkin olduğu, bir kısmının civata, somun, bir kısmının kablo, profil vb. malzemelere ait olduğu, söz konusu iş ile birebir ilgili olduğuna dair bir detayın faturalar içeriğinde yer almadığı, söz konusu işler için yapılan harcama oldukları, yani fatura içerikleri tüm inşai ve imalat işlerinde ortak olarak yapılan doğal masraflara ilişkin olup sunulan faturalar ile yapılan iş/hizmet arasında illiyet bağı kurulamamıştır. Davalı şirket tarafından dosyaya bir klasör olarak sunulan ve davacı şirketin eksik ve hatalı imalatlarının düzeltilmesine yönelik yapılan malzeme ve hizmet satın almalarına ilişkin olduğu beyan edilen belgelerin incelemesinden bahse konu satınalmaların doğrudan davacı şirket imalatlarının düzeltilmesine yönelik masraflar olp olmadığı açık değildir. Beyan edilen masrafların büyük oranda kapıların montaj işini kendisi gerçekleştiren davalı şirketin işin gereği olan masrafları, diğer alanlardaki imalatlara konu masraflar veya sonradan gerek görülen değişiklikler kaynaklı masraflar kaynaklı da olabileceği bilirkişi incelemesi ile anlaşılmıştır. Dolayısıyla beyan edilen masraflar davacı şirket kusuru hususunda ve davacı lehine olan karinenin aksini belirleyici kesin kanıt değildir.
Dinlenen davacı tanıkları da bildirile ayıplı işlerin davacı firma tarafından giderildiğini açıklamıştır. Yine bilirkişi incelemesi ile de belirtilen ayıpların büyük bir kısmının montajdan kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Montaj işi bizzat davalı tarafından yapıldığından montaj hizmetinden kaynaklanan kusurlardan davacının sorumluluğu bulunmamaktadır.
Davalı tanıkların ayıpların giderilmesinde davacı tarafın herhangi bir yardımda bulunmadığını açıklamış ise de, davacı tanıklarının bunun aksini açıklamaları ve dosyada ayıpların davalı tarafından giderildiğine ilişkin yazılı bir delil, tespit bulunmadığından bu beyan hükme esas alınmamıştır.
Sonuç olarak keşif icrası sırasında davacı tarafın, taraflar arasında yapılan sözleşme ve eki teknik şartnamelere aykırı, mal ve hizmet sunduğunun tespit edilememesi ve davacı lehine oluşan karinenin aksinin ispatlanamaması ile 28.02.2023 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda yapılan hesaplama ve tespitler uyarınca, davalı temerrüde düşürülmediğinden 41.290,60 Euronun dava tarihinden itibaren işleyen 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte, 395.858,80 TL nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- 41.290,60 Euronun dava tarihinden itibaren işleyen 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte, 395.858,80 TL nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 45.487,58-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 11.371,90-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 34.115,68-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 150.424,28-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 11.371,90 TL Peşin Harç, 44,40 TL Başvuru Harcı, 6,40 TL Vekalet Harcı, 9.000,00 TL Bilirkişi Ücreti, 225,30-TL Posta Gideri ve 980,00 TL ATGV Araç ücretleri olmak üzere toplam 21.628,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır