Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/387 E. 2019/1245 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/387
KARAR NO : 2019/1245

DAVA : ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Anonim Şirket Genel Kurul Kararının İptali Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 2018 yılı Olağan Genel Kurulunun 28/03/2019 tarihinde şirket merkezinde toplandığını, toplantının gündem maddelerinin, “Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması, Yönetim kurulu faaliyet raporu ile bağımsız denetim raporunun okunması ve müzakere edilmesi, 2018 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının okunması müzakeresi ve onaylanması, Yönetim kurulunun ayrı ayrı ibra edilmesi, Türk Ticaret Kanunu gereğince Bağımsız Dış Denetleme Kuruluşu’nun seçimi, Yönetim Kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine T.T.K’nun 395 ve 396 maddeleri gereğince müsaade edilmesi ve Dilekler ve kapanış maddelerinden ” oluştuğunu, Genel Kurul Toplantısının açılması ile birlikte ilk gündem maddesi uyarınca divan heyetinin seçildiğini ancak diğer maddelerin görüşülmesine geçilmeden ,azınlık pay zahibi müvekkilinin finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülmesinin ertelenmesi talebinde bulunması üzerine gündemin 2-3-4 ve 6. Maddelerinin görüşülmesinin toplantı başkanınca ertelendiğini, gündemin Türk Ticaret Kanunu gereğince Bağımsız Dış Denetleme Kuruluşu’nun seçimine ilişkin 5.maddesinin görüşülmesinin müvekkilinin iradesine aykırı ve hukuka aykırı olarak ertelendiğini, bu durumun müvekkilinin ve diğer azınlık pay sahibi vekillerinin itiraz etmelerine ve bu itirazlarını toplantı tutanağına geçirmiş olmalarına rağmen oyçokluğu ile söz konusu kararın alındığını, müvekkili …’nin şirketin sermayesinin %15 lik oranında pay sahibi olarak karara karşı itiraz ederek karara karşı muhalif olduğu kararda dava hakkını saklı tuttuğunu, ancak T.T.K.’ nun 420.maddesi uyarına finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülmesinin sermayenin onda birini istemi üzerine genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın toplantı başkanın kararıyla bir ay sonraya bırakılması gerekirken toplantı başkanınca bu talebe bağlı konuların bir kısmının görüşülmesinin ertelendiğini, bağımsız denetçi seçimine ilişkin gündem maddesi ise hukuka aykırı olmasına rağmen ertelenmediğini, genel kurul toplantısında toplantı başkanının azınlığın yaptığı erteleme talebinin bir kısım gündem maddesinin görüşülmesini ertelerken bağımsız denetçi seçimine ilişkin 5.Gündem maddesinin ertelemeyip görüşülmesine karar vererek, yetkisini aştığını ve T.T.K. ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiğini, iptalini istedikleri genel kurur kararı ile 2019 mali yılı için seçilen bağımsız denetçi … A.Ş.’nin aynı zamanda 2017 ve 2018 mali yıllarında da şirketin denetçiliğini yaptığını, şirketin sermayesinin karşılıksız kaldığı ve borca batık olduğu yönünde ciddi şüpheler bulunduğu, şirketin finansal tablolarına güven duyulmamaya başlandığı ve bu durumun uyuşmazlık boyutuna vardığını tüm bu yıllarda aynı bağımsız denetçi tarafında yapılan denetimde kayda değer hiç bir problem görülmemesinin bağımsız denetçiye duyulan güveni sarstığını, nitekim pay sahiplerinden …’in açtığı … 9. ATM’ nin … sayılı dosyasında görülen özel denetim davası kapsamında alınan bilirkişi raporunda şirketin finansal tablolarının gerçeği yansıtmadığı ve şirketin borca batık olduğunun açıkça ifade edildiğini, ortada böyle bir durum varken gerçeği yansıtmayan finansal tabloların denetimini yaparak mevzuata uygun bulan bağımsız denetçinin güvenilirliğini yitirdiğini, bu nedenle 2019 mali yılının denetimi için tekrar seçilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğundan iptali gerektiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilerek Genel Kurlu Toplantısında alının 5. Sayılı kararın TTK’nun 445.maddesi uyarınca iptaline karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekarar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle huzurdaki davanın müvekkili şirketin muhtemel zararına karşılık davacının TTK 448 ve 451 maddeleri gereğince mahkemenin uygun göreceği miktarda teminat yatırması gerektiğini, Genel Kurul Karararları aleyhine kötü niyetli iptal davacı açıldığı taktirde davacının bu yüzden uğradığı zarardan müteselsilen sorumlu olacağını, davacının iptal davası açabilmek için kanunun aradığı alınan kararlara muhalif kalma koşulunu yerine getirmediğini, Genel Kurulda davacının 5 nolu gündem maddesine daha karar alınmadan önce karşı çıkarak itiraz ettiğini, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkma bulunmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının denetçinin şahsına ilişkin sebepler ileri sürerek ve denetçiye karşı güvenin sarsıldığını ileri sürerek genel kurul iptali davası açamayacağını, ancak görevden alma ve yeni denetçi atama davası açabileceğini bu yönüyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, görevden alma ve yeni denetçi atama davasının da denetçinin seçiminin sicil gazetesinde ilanından itibaren üç hafta içinde açılması gerektiğini, davacının bu süreyi kaçırdığını, bu nedenle dahi davasının reddi gerektiğini, ayrıca eğer bu davanın bağımsız denetçinin bağımsızlığını yitirdiği gerekçesi ile açılyor ise bu halde davanın davalısı konumunda bağımsız denetçinin olması gerektiğini, ayrıca Türk Ticaret Kanununda bağımsız denetçi tayininin finansal tabloların ertelenmesi ile ilgili olduğuna dair hiçbir hüküm bulunmadığını, davacının İstanbul 10.ATM’ de denedim şirketi seçiminin iptaline ilişkin talebinin reddine karar verildiğini, denetçinin her faaliyet dönemi ve herhalde görevini yerine getireciği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesinin şart olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden Davalı şirketin Sicil Kaydı celp edilip incelenmiştir.
… 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının, … 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının ve … 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının örneği celp edilip incelenmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı taraf özetle; Davalı şirketin 28/03/2019 Tarihinde yapılan 2018 yılı Genel Kurulunda alınan (5) sayılı kararının 6102 Sayılı kanunun 6102 Sayılı Kanunun 445.md. si uyarınca iptalini talep etmiştir. Davalı taraf ise ; iptal davası açabilmek için kanunun aradığı alınan kararlara muhalif kalma koşulunun yerine getirilmediği gerekçesi ile dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddini, 6102 Sayılı Kanunun 399/4 maddesi uyarınca belirtilen usule uyulmaması nedeni ile husumet ve süre yönünden davanın reddine, kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve afaki iyi niyet kurallarına uygun yapılan Genel Kurul Kararının iptali isteminin esastan reddini talep etmiştir.
Davacı Tarafın Davası; 6102 Sayılı Kanunun 445.md de ifadesi bulan ”Genel Kurul Kararlarının İptali ” davasıdır. Davamızın konusu; Dava dilekçesinde belirtildiği üzere 28/03/2019 Tarihinde yapılan 2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan (5) nolu kararların iptaline ilişkindir. Davacı Tarafın İptal istemine konu talebinin yasal dayanağı; 6102 Sayılı Kanunun 445. ve 446.maddeleridir. 6102 Sayılı Kanunun 445.md uyarınca İptal davası karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde açabilir. Davalı şirketin merkezi mahkememizin yetki alanında kalmakla birlikte, 28/03/2019 Tarihli genel Kurul toplantısında alınan kararın İptali talebine ilişkin dava 26/06/2019 günü üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. 6102 Sayılı Kanunun 446.md. de İptal Davası açabilecek kişiler belirtilmiştir. Davacı taraf, genel kurul muhalefet tutanağında 2019 yılı hesap dönemi için bağımsız denetçi seçimine ilişkin gündem maddesinin ertelenmesini talep etmiştir. Davacı tarafın muhalefetine rağmen, … A.Ş.’ nin seçimine karar verilmiştir. Davacı taraf seçilen şirkete ilişkin muhalefetini belirtmemiş olmakla birlikte 2019 yılı hesap dönemi için bağımsız denetçi seçimine ilişkin gündem maddesinin ertelenmemesine muhalif kalmıştır. Bu hali ile 6102 Sayılı Kanunun 446.md./1 uyarınca dava şartı gerçekleşmiştir.
Davacı tarafın genel kurulun ertelenmesi talebinin yasal dayanağı 6102 Sayılı Kanunun 420.md.sidir. Mahkememizce incelenecek husus; davacı tarafın ”denetçi seçimine ilişkin toplantının ertelenmesi talebinin” 6102 Sayılı Kanunun 420.md.si kapsamında yasaya uygun olup olmadığının değerlendirilmesine yöneliktir. 6102 Sayılı kanunun 420.md.si aynen ”MADDE 420- (1) Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır.
(2) Azlığın istemiyle bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesi, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması şarttır.” şeklindedir.
6102 Sayılı kanunun 420.md.si kapsamında bağımsız denetim şirketi atanmasının ”Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular” kapsamında kalıp kalmadığının tespiti gerekmektedir. Dava konusu uyuşmazlığı oluşturan Denetçi seçimi 6102 Sayılı Kanunun 399.md.sinde düzenlenmiştir. 6102 sayılı Kanunun 399.md.si aynen ”MADDE 399- (1) Denetçi, şirket genel kurulunca; topluluk denetçisi, ana şirketin genel kurulunca seçilir. Denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan eder. ” şeklindedir. Dava konusu Genel Kurulda 2019 yılına ilişkin denetçi seçimine karar verilmiştir. Davalı şirketin genel kurulunda 2,3,4 ve 6.maddelerinin ertelemesine karar verilmiştir. Ertelenen konular 2018 yılına ilişkin Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular kapsamında kalmakla birlikte 2019 yılı hesap dönemine ilişkin Bağımsız Denetçi seçilmesinin ”Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular” kapsamına girmeyeceği açıktır. Kaldı ki; davamızın konusu sadece Denetçi atanmasına ilişkin görüşmenin ertelenmesi talebinin talebinin reddine ilişkin kararın iptali olmakla birlikte davacı tarafın iddia ettiği gibi Denetçi şirketin daha önceki hesap dönemine ilişkin güvenirliğini yitirdiği ve yeni hesap döneminde ihmali veya kötüye kullanımının tespit edilmesi halinde 6102 sayılı kanunun 399.md.sinin 4.-6 fıkrası kapsamında yeni denetçi atanması talep edileceğinden davacı tarafın davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE;
2-)Peşin alınan harç Karar ve İlam harcını karşıladığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 2.725,00.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafça yatırılan 6,40.TL.harcın davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiyesinin yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı.26/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …