Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/382 E. 2020/445 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/382 Esas
KARAR NO : 2020/445

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin uzun yıllar ilaç yapımında kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı’na akrep ve akrep zehiri temin ettiğini, Sağılık Bakanlığının bu işten vazgeçmesi eli müvekkilinin uzmanlaştığı bu konuda proje hazırladığını, bu projenin çeşitli yatırımcıların ilgi gösterdiğini, Melek yatırım ağı müvekkilinin şirket ortağı çerçevesinde kurulacak şirketin %51 i nin taahhüt edildiğini ancak daha sonra 26/12/2016 tarihinde imzalanan hissedarlar sözleşmesinde müvekkilinin %5 paya razı olduğunu, proje girişimcilerine %51 pay verilmesi ile proje ‘melek yatırım ağı’ niteliğini kaybetmiş olsada şirkete hissedar olarak Türkiye nin önde gelen iş insanlarının dahil olmasının müvekkilinin bu razı gelişine etkili olduğunu, daha sonra müvekkilinin çeşitli baskılara maruz bırakılarak, hissedarlar sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmesi için yaptığı başvurulara dahi cevap verilmediğini, daha sonra 19/09/2018 tarihli sicil gazetesinde yayınlanan genel kurul kararı ile müvekkilinin hissesinin %2 ye düşürüldüğünü, müvekkilinin kendisine ait projeden bu şekilde dışlanmasına ve kendi projesine dayalı olarak kurulan şirkette hissesinin giderek azaltılmasına karşı itirazda bulunmuş olsada bunlara yanıt alamadığını, ve daha sonra 26/03/2019 tarihli genel kurulda alınan karar ile müvekkilinin hissesinin %1,46 ya düşürüldüğünü, ve ayrıca yönetim kurulu üyeliğine seçme konusunda azınlığa imtiyaz tanınmış ve yine hisselerin devri zorlaştırılmak suretiyle bu devrin ancak yönetim kurulu üyelerinin onayına tabi olacağı kararı alındığını, Genel kurulda müvekkilin karşı çıkmasına rağmen kararların alındığını, sermaye artırım ihtiyacı olmadığı halde sadece müvekkilin hisse oranının düşürülmesi amacıyla yapılan sermaye artırımının iyi niyet kuralına aykırı olduğunu, sermaye artırımın hangi gerekçelerle yapıldığının tam olarak somut bir şekilde davalı tarafından ortaya konulması gerektiğini, müvekkil ile davalı şirket hissedarları arasında yapılan hissedarlık sözleşmesi uyarınca yapılacak sermaye artışlarından müvekkilin hisse oranı sabit tutulması gerekirken, diğer bazı hissedarların hisse oranları korunarak sermaye artışından muaf tutulması hissedarlık sözleşmesine ve TTK ‘da öngörülen eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, hisse devrinin yönetim kurulunun onayına bağlanmasına ilişkin kararların da davalı şirketin hissedarlarının müvekkile karşı olan taahhütlerini yerine getirmemeleri sürekli müvekkili hisse oranının düşürmeye çalışmaları nedeniyle iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığından iptali gerektiğini beyan ederek davalı şirketin 26/03/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan sermaye artırımına ve hisse devrinin yönetim kurulunun onayına bağlanmasına ilişkin kararların butlanının tespitine mahkeme aksi kanaatte ise iptaline karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Taraf Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2017 yılında kurulduğunu, şirketin iştigal konusunun akrep ve yılan serumu üretimi ile her nevi hayvansal ve kimyasal biyokimyasal serum üretimi alım satımı olduğunu, şirketin toplam 25 ortak ile 51.000,00 TL sermaye ile kurulduğunu, şirketin sermayesinin 24/10/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sermayenin 51.000,00 TL den 187.000,00.TL ye 15/08/2019 tarihli olağan genel kurut toplantısında ise 187.002,00 TL den 352.670,00 TL ye çıkarılmasına oy birliği ile karar verildiğini, davacının tüm bu toplantılara bizzat katılarak sermaye artış kararına olumlu oy verdiğini, 26/03/2019 tarihinde müvekkili şirketin 2018 yılı mali olağan Genel Toplantısının usulüne uygun olarak yapıldığını ve bu toplantıda da sermaye artışı ve şirket ana sözleşmesinin belirli maddelerinin tadilinin de bulunduğu çeşitli konular görüşülmüş ve toplantı ilamlı olarak yasaya ve şirket ana sözleşmesine uygun şekilde bakanlık komiserinin de katılımı ile gerçekleştiğini, 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında gündemin 7. Maddesine uygun olarak sermaye artış konusunun görüşülerek şirket sermayesinin 352.670,00 TL den 19.986.000,00.TL ye çıkarılmasına genel kurula katılanların oy birliği ile karar verildiğini, davacının sermaye artış kararına olumlu oy verdiğini, aynı genel kurulun şirketin ana sözleşmesinin tadili konusundaki karara da davacının olumlu yönde oy kullandığını, davaya konu kararların iptali talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, kanuna göre yanlızca olumlu oy kullanıp bu muhalefetini tutanağa geçirten kişilerin dava açabileceğini, olumlu oy kullanan davacının davasının dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacının bir takım asılsız iddialar la mahkemeyi yönlendirme niyetiyle kurgulanarak ileri sürdüğü hukuka ve usule uygun kararın butlanı veya iptali talebinin kötü niyetli olduğunu, şirket kurucularından olan bir kişinin şirket esas sözleşmesini kendi iradesine aykırı olarak imzaladığını düşünmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sermaye artışının davacının hisselerinin düşürülmesi amacıyla yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının hisse devrinin yönetim kurulu onayına tabi olması kararının butlanını veya iptalini talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, genel kurul kararlarının butlanını gerektiren bir durum bulunmadığını, beyan ederek usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi incelemesi
Genel kurul toplantı tutanağı
Tarafların aşamalardaki yazılı ve sözlü açıklamaları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; anonim şirket genel kurul kararının butlanı ve iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, sermaye artışına ilişkin genel kurul kararı ve yönetim kuruluna yetki verilmesine dair genel kurul kararı dışında kalan ve bilirkişilerin incelemeye konu ettikleri talepler hususunda taleple bağlılık ilkesi gereği mahkemece karar verilemeyeceğini ileri sürmüştür. Dava dilekçesinin 5. ve 6. sayfaları incelendiğinde butlanına karar verilen genel kurul kararının dava konusu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı şirketin 23.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında şirket genel kurulunun 7. Maddesinde oy çokluğu ile aldığı kararın butlanına dair hüküm yönünden gerekçe;
4 Mart 2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde gündemin 7. Maddesi “sermaye artış kararının görüşülmesi ve karara bağlanması” ifadeleri ile ilan edilmiştir.
Genel kurul toplantısında 7 nolu gündem maddesinde yer alan sermaye artışına katılanların oybirliği ile karar verilmesinden sonra 8 nolu gündem maddesinin görüşülmesine geçilmeden önce,
“Hissedarlarımızdan … söz aldı: “Hissedarlarımızdan … ve …’ ın hisselerine düşen sermaye artış paylarını ödemekten muaf tutulmaları, artan nakit sermaye iştirak paylarını ödememeleri, hisse oranlarını setmaye artışından etkilenmeyecek şekilde ayni oranda kalmasını öneriyorum”. Dedi. Söz konusu öneri oylamaya sunuldu, hissedarlarımızdan Sn. … (7,053 hissedar) oranında hissedarın red oyuna karşılık katılanların oy çokluğu (308.480 adet hisse sahibi hissedar) ile kabul edildi.”
İfadeleri yer almaktadır. Bu husus gündemde olmadığı halde genel kurul görüşmeleri esnasında oylama yoluyla gündeme eklenmiştir. Bu karara davacı taraf olumsuz oy kullanmıştır. Genel kurul toplantısına tüm hissedarlar da katılmamıştır.
TTK’nın 446/1-b maddesine göre: “Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, iptal davası açabilir. Görüldüğü gibi gündemde olmayan bir konu, ‘gündemin gereği gibi ilan edilmediği’ kapsamında olduğu gibi, iptalini talep edebilmek için olumsuz oy kullanmak da gerekmemektedir.
TTK’nın 447. Maddesine göre; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.
TTK md. 413/2 maddesine göre; Gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz.
23.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında şirket genel kurulunun 7. maddesi ikinci paragrafında alınan karar, gündemde yer almayan bir konu hakkında, pay sahiplerinin önerisi ile alınmıştır. Gündeme bağlılık ilkesi genel kurul toplantılarında geçerli bir ilke olup, gündemde yer almayan konularda karar alınamayacağı TTK m. 413/2 maddesinde düzenlenmiştir. Anılan karar ile pay sahiplerinden bir kısmı sermaye artırımına katılmamakla birlikte pay oranları değişmemektedir. Pay adedi artan pay sahipleri tarafından şirkete bir sermaye girişi yapılmamasına rağmen kendilerine yeni pay verilmektedir. Bu işlem sermayenin korunması ilkesine ve anonim ortaklığın temel yapısına aykırı niteliktedir. Bu nedenle anılan kararın butlanına hükmedilmiştir.
Davalı taraf bu hususta uzman mütalaası sunmuştur. Yukarıda yer verilen açıklamalar gereğince uzman mütalaasındaki görüş mahkememizce benimsenmemiştir.
Sermaye artırımı, pay devrinin yönetim kurulu onayına bağlanmasına ilişkin genel kurul kararının butlanı ve iptali istemleri yönünden davanın reddine ilişkin gerekçe;
Davacı taraf 23.06.2019 tarihli genel kurulda alınan 7 nolu (ikinci paragraf) karar dışındaki diğer kararlara olumlu oy kullanmıştır. Davacı diğer kararlara da muhalif olduğunu, muhalefet şerhini tutanağa geçirmek istediğini ancak kararların hileli bir şekilde alındığını ileri sürmüştür. Davacı bu iddialarını doğrular somut bir delil sunamamıştır. İddiaları soyut açıklamadan ibarettir. Bu konuda tanık deliline de dayanmamıştır. Kaldı ki genel kurul toplantısında bakanlık temsilcisi de hazır bulunmuştur. Davacının 7. Maddeye olumsuz oyu tutanağa geçmesi karşısında diğer muhalefet şerhlerinin tutanağa geçmediği şeklindeki açıklamalarına itibar edilmemiştir.
Davacı genel kurulda alınan kararlara olumlu oy (7 nolu karar ikinci paragraf hariç) kullanmıştır. Sermaye artırım kararı kanuna ve esas sözleşmeye uygun şekilde alınmıştır. Sermaye artırımı için haklı bir neden bulunması şart değildir. Ancak sermaye artırımı MK m. 2’deki dürüstlük kuralına aykırı ve bir kısım pay sahiplerini zarara uğratma amacıyla yapılamaz. Davacı taraf sermaye artırımı kararının dürüstlük kuralına aykırı ve pay sahiplerini zarara uğratmak ve onların ortaklıktaki kar, oy oranlarını azaltmak sakiyle yapıldığını ispatlayamamıştır. Ayrıca olumlu oy kullandıktan sonra bunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürmek dürüstlük kuralına uygun değildir.
Pay devirlerinin yönetim kurulunun onayına bağlanmasında da kanuna ve esas sözleşemeye bir aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle bu yönlerden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1- Davalı şirketin 23.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında şirket genel kurulunun 7. Madde sinde oy çokluğu ile aldığı; … ve …’ ın hisselerine düşen sermaye artış paylarını ödemekten muaf tutulmalarına, artan nakit sermaye iştirak paylarını ödememeleri, hisse oranlarının sermaye artışından etkilenmeyecek şekilde aynı oranda kalmasına, ilişkin kararın butlanına,
2- Diğer istemlerin butlan talebi yönünden esastan, iptal talebi yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-)Davacı tarafça yatırılan 44,40.TL.peşin harcın 54,40.TL.karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 10,00.TL.harcın davalıdan alınarak HAZİNE ADINA İRAD KAYDINA;
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.400.TL.vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.400.TL.vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 44,40.TL. Harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 44,40.TL. Başvuru 6,40.TL vekalet Harcı, 2.400,TL bilirkişi ücreti, 66,20.TL posta gideri olmak üzere toplam 2.472,60.TL. bedelinin kabul ve redoranları dikkate alınarak 1.236,30.TL.sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde kendilerine iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2020

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)