Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/358 E. 2022/40 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/358 Esas
KARAR NO : 2022/40

DAVA : Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkemenize hitaben verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile dava dışı … Ticaret Ltd Şti arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca borçluya çek taahhüt kredisi, ticari kredili mevduat hesabı, taksitli ticari kredi açılıp kullandırıldığını, davalıların ise müteselsil kefil sıfatıyla sözleşme kapsamında borçtan sorumlu olduklarını, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından kredi hesabının kat edildiğini, … 2.Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından … 26. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ihamsız takip yaptıklarını, davalıların icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların icra takibine itirazlarının haksız olduğunu, takip konusu alacağın borçlular tarafından imza altına alınmış genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde borcun vadesinde ödenmemesi durumunda hangi faiz oranının uygulanacağının açıkça belirtildiğini, davalıların imza altına aldıkları sözleşmenin faiz kaleminin önce kabul edip herhangi bir itirazda bulunmadan imzalamış olmalarına rağmen borcun ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibinde faize itiraz edilmesinin tamamen kötü niyetli olduğunu, kötü niyetli davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak haksız itirazın iptaline ve … 26.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin devamına, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden davalılar hakkında %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili Davaya Cevabında :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkilinin ikamet adresinin Kartal/İstanbul olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi olduğunu, beyan ederek yetki itirazında bulunduklarını, Taraflar arasında akdedilen GKS’nin kanunda yazılı olan şekil şartlarının tam anlamıyla yerine getirilmediğini, geçerlilik şartlarının ihtiva etmemesi nedeniyle akdedilen GKS ve diğer davalı borçlu … şirketine kullandırıldığı iddia edilen kredilerden dolayı müvekkilinin müteselsil kefil olarak borçtan sorumlu tutulmasının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi zamanaşımına uğradığını, davaya konu edilen sözleşme ve eklerinde müteselsil kefil olarak sorumlu gösterilen müvekkilinin sadece imzası olduğunu, iş bu sözleşme ve belgelerin banka tarafından tek taraflı ve matbu olarak hazırlanarak müvekkiline imzalatıldığını, ilgili sözleşmede kefilin sorumlu olacağı azami miktarın, kefalet tarihinin, ve müteselsil kefalet türünün, müteselsil kefil olarak gösterilen müvekkili tarafından el yazısı ile yazdırılmış olması gerekirken bu zorunlu ve geçerlilik şartının yerine getirilmediğini, müvekkilinin şahsını ilgilendirmeyen, ortağı ve hissedarı olmadığı bir şirketin borcundan sorumlu gösterilerek hakkında usul ve yasaya aykırı olarak takip başlatıldığını, bu hususun tespiti için müvekkilinin takbike medar imzaları ve alınacak imza ve yazı örnekleri ile sözleşmelerde kefalete ilişkin geçerlilik şartları için yazılmış yazı ve rakamlar üzerinde mukayese yoluyla bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacı bankanın kesin hükümsüzlük bir kefalet sözleşmesine dayanarak müvekkilinden ifa talebinde bulunamayacağını, aksi kanaat hasılı ile müvekkilinin sorumlu olduğu iddia edilse bile kefilin borcunun ikincil nitelikte bir borç olması kural olarak asıl borçlu hakkında takip yapılıp da semeresiz kalmadan ve kefillikten önce rehin verilmişse rehine başvurmadan adi kefile yönelmenin mümkün olmadığını, asıl borcun esasına sübutuna ilişkin itirazlarını belirttiklerini, temerrüt şartlarının olaşmadığını, talep edilen faiz oran ve miktarının ilgili mevzuat ve emredici hükümlere göre aykırı olduğunu, ayrıca kredi kullandırılan dava dışı şirket hakkında konkordato istemli davaların açıldığını, geçici mühlet kararları alındığını, iş bu davaların neticeleri kesinleşmeden dava dışı şirkete kullandırılan kredilerle ilgili olarak müvekkili hakkında usul ve yasaya aykırı olarak müteselsil kefil sıfatıyla takip başlatılmasının da hukuka aykırı olduğunu beyan ederek öncelikle yetki itirazlarının kabul edilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, aksi halde davanın usulden ve esastan reddine karar verilerek davacı bankanın müvekkili aleyhine kötü niyetle icra takibinde bulunması nedeni ile alacağın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili Davaya Cevabında :
Davalı …’e usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının davaya cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşıldı.
DELİLLER;
Genel kredi sözleşmeleri, ihtarname, İcra dosyası, bilirkişi incelemesi, banka kayıtları, … 26. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile dava dosyasındaki taraf açıklamaları.
GEREKÇE :
Dava, İİK m.67 kapsamında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya örneği ibraz edilen sözleşmenin incelenmesinde davacı banka ile dava dışı …Ticaret Limited Şirketi arasında 13/10/2017 tarihinde 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) imzalanmak suretiyle kredi kullandırıldığı, davalılar … ve …’ ün ise işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı görülmektedir.
Bu sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle bankaca keşide edilen hesap kat ihtarnamesi dava dışı borçlu ve kefillere 8.10.2018 tarihinde tebliğ edilerek verilen 1 günlük ödeme süresinin bitiminde 10.10.2018 günü davalılar temerrüde düşmüştür.
İhtilaf, davacı banka ve davalılar tarafından imzalanan kefalet sözleşmesi nedeniyle kefil olan davalı …’ün, asıl borçlunun kefalet sözleşmesinden kaynaklı genel kredi sözleşmesi kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, kefalet sözleşmesindeki hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, … yönünden kefaletin geçerli olu olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı … yönünden kefaletin geçerli olup olmadığı;
Davalı … vekili, davaya konu edilen sözleşmede yazılı kefilim sorumlu olacağı azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefalet türünün davalı tarafından yazılması gerekirken, bu zorunlu ve geçerlilik şartının yerine getirilmediğini savunmuştur.
…’e ait kefalet bilgilerine sözleşmenin 51/62 sayfasında yer verilmiştir. Anılan sayafadaki yazıların incelenmesinde yazıların iki farklı kalemle yazıldığı, sayfada yazılı “5000,00TL”, “Beşmilyon türklirası-“, “13.10.2017” ifadelerindeki yazıların, 50/62 sayfada kefalet bilgileri yer alan … yazısı ile benzerlik gösterdiği, yine bu yazılar ile aynı sayfada yazılı “”müteselsil” ifadesi ile adresin yazılı olduğu yazıların birbirinden farklı oldukları görülmüştür.
Yazı incelemesi için Adli tıp Kurumu Fizik İhtisas dairesinden alınan 15.10.2021 tarihli raporda;
6. BULGULAR ve SONUÇ:
6.1. İnceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesinde … adına atılı imzalar ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ün eli ürünü olduğu,
6.2. İnceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesinde 2/62, 51/62 sayfalarındaki ve Sözleşme Öncesi Bilgi Formundaki “…” isim yazıları ve 51/62 sayfadaki “Müteselsil”, “…” yazıları ile …’ün mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’ün eli ürünü olduğu,
6.3. İnceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesinde 51/62 sayfadaki “EVET” yazısında sol başta bulunan üzerinden gidilmiş “E” harfinin tanı unsurlarını yitirmiş olması nedeniyle söz konusu yazının aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’ün eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği,
6.4. İnceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesindeki diğer yazılar ile …’ün mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR.
Tespitlerine yer verilmiştir. Mahkememizce yapılan inceleme ve ATK Fizik İhtisas Dairesinden alınan 15.10.2021 tarihli rapor ile …’ün imzasının bulunduğu ve kefalet bilgilerinin yer aldığı 51/62 sayfasında yazılı “5000,000 TL”, “Beş Milyon Türk Lirası”, “13.10.2017” ibarelerinin davalı …’ ün el ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Anılan sayfadaki diğer yazılar ve imza ise …’e aittir.
Dava konusu kefalet hükmü de içeren ipotek akit tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nun 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir.
Davaya konu kefalet sözleşmesinde zorunlu unsur olan kefalet miktarı, kefalet tarihi davalı …’ ün el yazısıyla yazılmamış olup, bu haliyle TBK’nun 583. maddesinde yer alan kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını taşımadığından davalı … yönünden davanın reddine hükmedilmiştir.
Davalı … yönünden;
Kullandırılan kredilerden kaynaklanan borcun tespiti için takip dayanağı banka kayıtları ile defter ve belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir durum olduğundan HMK md. 266 gereği bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlara itibar etmeye engel gerekçeli bir itiraz olmadığı gibi bilirkişi tarafından yapılan hesaplama gerekçeli, tarafların ve hakimin denetimine açık olmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı bankanın davalı borçludan alacağının dava konusu takip tarihi itibariyle bilirkişi tarafından hesaplanması gerekir. Bu hesap yapılırken borçlunun borcu hesap kat tarihindeki muaccel alacak ile bu alacağın ödenmesi için çıkartılan ihtarname ile tebliğ tarihi arasındaki dönem için uygulanacak akdi faiz toplamı üzerinden bir hesap yapılır. Daha sonra temerrüt tarihinden dava konusu takip tarihine kadarki dönem içinse temerrüt faizi ve BSMV hesaplanmalıdır.
Bankacı bilirkişi …’dan alınan 5/5/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; 13/10/2017 tarihinde 500.000,00 TL limitli GKS imzalanmak suretiyle kredi kullandırıldığı, davalı … ise işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşme tarihinde davalının kredi sözleşmesinde taraf olan şirketin ortağı olması nedeniyle eşin rızasına gerek olmadığı, banka kayıtları, takip dosyası ve dava dosyası üzerinden yapılan inceleme neticesinde taksitli kredi yönünden 472.274,17 TL asıl alacak, 25.471,32 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 1.273,57 TL % 5 gider vergisi, 934,31 TL masraf olmak üzere toplam 499.953,37 TL banka alacağının bulunduğu, asıl alacağa fiili ödeme gününe kadar yıllık % 54 oranında temerrüt faizi ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, kredili mevduat hesabı alacağı yönünden 15.087,11 TL asıl alacak, 518,25 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 25,92 TL % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 15.631,28 TL banka alacağının bulunduğu, asıl alacağa fiili ödeme gününe kadar yıllık % 30.24 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 27. Maddesinde müşteri ve kefiller ile aralarında çıkan uyuşmazlıklarda bankanın defter kayıt ve belgelerinin HMK 193 gereği yazılı delil anlaşması niteliğinde olduğu imza altına alınmıştır.
Davalı … dava dışı asıl borçlu şirket yetkilisi(TBK md. 584/3) omakla kefaletin 6098 sayılı TBK m.583’deki şekli şartları taşıdığı ve geçerli olduğu görülmektedir.
Sözleşmenin 23. Maddesinde açıkça kefillerinde çek depo bedelinden sorumlu olacağı düzenlemiştir.
… 26. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında 21.03.2019 tarihli kararı ile Borçlulardan … yönünden herhangi bir borca itaraz olmadığından bu borçlu yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına yer olmadığına, dair karar verilmiş ise de icra dosyasının incelenmesinde borçlu …’ün 22.11.2018 de borca itirazının bulunduğu ve İcra Dairesinin 23.11.2018 tarihli karar ile borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verdiği anlaşılmıştır.. Dosyanın içeriğinde itiraz eden … vekilinin vekaletnamesi de bulunmaktadır. Bu durumda geçerli bir itiraz olduğu kabul edilerek yargılamanın esasına geçilmiştir. Taraflar arasında imzalanan yetki sözleşmesi ve sözleşmedeki imzanın davalıya ait olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Bu açıklamalar ve tespitler kapsamında:
Genel kredi sözleşmesi, kredi kullandırıldığına dair sunulan belgeler, dosya içeriği ve şube kayıtlarında bulunan belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan inceleme ile kullandırılan kredi miktarı ve her bir kredi yönünden davacının alacaklı olduğu miktar ayrı ayrı tespit edilmiştir. Böylelikle davacı kullandırdığı krediyi ve miktarını ispatlamıştır. Bundan sonra kullanılan kredinin ödendiğinin ispat yükü davalı … üzerindedir. Davalı ödenmemiş kredi borcunu ödendiğine dair delil sözleşmesi ve HMK hükümleri uyarınca ödemeye dair herhangi bir yazılı (makbuz ve dekont örnekleri vb) delil sunmamıştır. Bu nedenle davalı asıl borçlu asıl borç miktarından, kefiller kefalet limiti kapsamında ödenmeyen ve hüküm altına alınan kredi borcundan sorumlu tutulmuştur.
Sözleşmenin 23. Maddesi uyarınca 1 adet çek yaprak bedeli sorumluluk bedeli olan 1.600 ,00 TL çek yaprağı bedelinin davalı … tarafından alacaklı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesini teminen takibin devamına, davalı …’ün icra takibine haksız yere itirazda bulunması ve alacağın likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Tahsilde tekerrür olmamak üzere;
1-) Davalı …’ ün, … 26. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına konu ticari kredi alacağına yönelik itirazının;
– 472.274,17 TL asıl alacak, 25.471,32 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 1.273,57 TL % 5 gider vergisi, 934,31 TL masraf olmak üzere toplam 499.953,37 TL bakımından iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa fiili ödeme gününe kadar yıllık % 54 oranında temerrüt faizi ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Kredili mevduat hesabı alacağına yönelik itirazının;
– 15.087,11 TL asıl alacak, 518,25 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 25,92 TL % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 15.631,28 TL bakımından iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa fiili ödeme gününe kadar yıllık % 30.24 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
2-) İİK md. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan hükmedilen toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalı …’ ten alınarak davacıya ödenmesine,
3-) 1 adet çek yaprak bedeli sorumluluk bedeli olan 1.600 ,00 TL çek yaprağı bedelinin davalı … tarafından alacaklı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesini teminen takibin devamına,
4-) Davalı … hakkındaki davanın reddine, davacının açıkça kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-)Alınması gereken 35.219,59.TL. nispi karar harcından peşin yatırılan 6.333,49.TL.harcın mahsubu ile bakiye kalan 28.886,10.-TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-)Davacı tarafça yatırılan 6.333,49.TL peşin harcın davalı …’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 42.829,23 TL nisbi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
😎 Davalı …, vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 43.237,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-)Davacı tarafından yapılan toplam 3.214,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 3.164,14 TL nin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
10-)Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 20/01/2022

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)

Başvuru Harcı : 44,40 .- TL
Vekalet Harcı : 6,40 .- TL
Bilirkişi Ücreti: 900,00.-TL
ATK Fatura : 1.810,00,- TL
Posta Giderleri: 453,40.- TL
Toplam : 3.214,20.- TL