Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/353 E. 2019/541 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/353 Esas
KARAR NO : 2019/541

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 18/12/2018 tarihinde sponsorluk sözleşmesi imzalandığını ve müvekkili şirketin … Festivalinin resmi sponsoru olduğunu, davalı tarafın yapılan organizasyonda üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından davalıya sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi için süre tanındığını ancak davalı tarafça bu hususta eylem gerçekleştirilmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini, davalı tarafın fesihten sonra 12/04/2019 ile 18/12/2023 tarihleri arasında doğacak 106.200,00 TL’lik lacaklarını “… Adi Ortaklığı” ünvanlı firmaya devrettiğini, davalı tarafın müvekkili şirkette ön ödeme olarak almış olduğu 59.000,00 TL’yi iade etmesi gerekirken müvekkilinin haklı fesih sonucu feshedilen sözleşmeden dolayı 106.200,00 TL’lik borcu olduğuna ilişkin icra takibi başlatıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının borcu temlik etmesi nedeni ile icra dosyasında alacaklı olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi için davalıya ihtarname çıkarttığını ancak geri dönüş alamadığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davalı tarafın kötüniyetli takip yapması sebebi ile %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, bu nedenlerle; öncelikle tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile müvekkili şirketin davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı icra takibi nedeni ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Deliller:
Sponsorluk sözleşmesi, temlikname, ihtarname, fesih bildirimi, … 37. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, bilirkişi, ticari defter.
GEREKÇE :
Dava; menfi tespit talebine ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın menfi tespit davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın; 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 maddesindeki “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi nedeni ile dava şartı yokluğu sebebi ile REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan 2.049,30-TL. Peşin Harçtan alınması gereken 44,40-TL Karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.004,90-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımların davacıya iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda tensiben verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı.14/06/2019
Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)