Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/314 E. 2021/802 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/314 Esas
KARAR NO : 2021/802 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın hayat ve hayat dışı branşlarda sigortacılık faaliyeti gösterdiğini, bu faaliyetler kapsamında davalı ve davalı yanın o dönem yetkilisi konumunda faaliyetlerini sürdürdüğü ….Ltd. Şti ile 11/03/2013 tarihinde Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedilen işbu sözleşmenin konusunun davalı ile dava dışı …Şti’nin 30.04.2013 tarihi itibarıyla sigorta acentesi sıfatı ile müşteri portföyü devir ve sigortacılık faaliyetlerine son verilmeleri, iş bu sözleşmenin imzalanmasını takiben 01.05.2012 – 30.04.2013 tarihleri arasında davalı ve dava dışı sigorta şirketinin listelerindeki poliçelerin örnek ve tüm detaylarını ve yine ilgili poliçelerin sigortalı ve sigorta ettirenlerinin isim, unvan, iletişim bilgisi ve TC / Vergi numaralarının müvekkile devretmeleri, 01.05.2013 tarihi itibarıyla yapılması gerekli poliçe yenilemelerinin müvekkil tarafından yapılacağını, dava dışı sigorta şirketinin 01.05.2013 tarihinden itibaren tasfiye haline gireceğini, ilgili devir işlemi sonrasında dava dışı sigorta şirketi ve / veya davalının bahsi geçen müşteri porföyü üzerinde hiçbir hak ve talebinin bulunmayacağını, davalının 01.05.2013 tarihinden itibaren 12 ay süre ile müvekkili şirkete sigortacılık hizmetlerinde aracılık konusunda danışmanlık hizmeti vereceği hususlarını kapsadığını, davalının bu sözleşmeye aykırı davrandığını ve davacıyı zarara uğrattığını, bu haksız eylem ve işlemlerden dolayı dava konusu haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, meninin, kaldırılmasını ve uğranılan zararların tazminini talep ettiğini, davalının davacıya hitaplı 31/12/2018 tarihinde noter ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini, dolayısıyla 01/05/2017 tarihinde rekabet yasağının sona erdiğini beyan ettiğini, bu ihtarın kötüniyetli olduğunu, cevabi ihtarname ile davalı yanın haksız olduğunun bildirildiğini, davacı şirketin maddi zararlarının olduğunu, müşterileri nezdinde uğramış olduğu manevi zararlarının bulunduğunu, dolayısıyla davalı tarafın gerçekleştirmiş olduğu eylemlerin sözleşmeye aykırılık ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, sözleşmeye aykırılık ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesini, men edilmesini, kaldırılmasını, şimdilik 10.000-TL tutarındaki maddi tazminat ile 40.000-TL tutarında manevi tazminatın tahsil anına kadar işleyecek olan mevduata en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 11/03/2013 tarihinde Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmesinin 3. Maddesi gereğince rekabet yasağının 11/05/2017 tarihinde sona erdiğini, maddi tazminat talebi bakımından sigorta sözleşmelerinin doğası gereği sigorta sözleşmesi yapma iradesinin müşteri ile ilgili olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin davranışlarının haksız rekabet oluşturduğundan bahisle bunun tespitine ilişkin taleplerini kabul etmediklerini, davacı tarafın iddialarını ispat etmekle yükümlü olduğunu, öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, haksız rekabet yaratan fiilin öğrenilmesinden itibaren davanın 1 sene içinde açılması gerektiğini, davacı vekilinin dilekçe içeriği ile dilekçe konusu taleplerinin birbiri ile uyuşmadığını, talebinin haksız rekabet mi yoksa rekabet yasağı mı olduğu yolunda açıklamada bulunması gerektiğini, davanın rekabet yasağına dair bir dava ise bunun şekli unsurlarının taşımadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre rekabet yasağının 01/05/2017 tarihinde sona erdiğini, sigorta sözleşmesi yapma iradesinin müşteri ile ilgili olduğunu, portföy kaybında kusurun davalıya yükletilemeyeceğini, haksız rekabetin şartlarının oluşmadığını, davalının sözleşmenin 6. Maddesindeki tazminatı ödeme yükümlülüğünün olmadığını, kabul etmemekle beraber “yapılan ödemelerin %50 fazlası” olarak yazılan kısmın likit ve fahiş olduğunu, belirsiz alacak söz konusu olmadığını, davacının manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, HMK 329.un uygulanmasını talep ettiklerini, öncelikle zamanaşımından dolayı davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının davasının “haksız rekabete” mi yoksa “rekabet yasağı”na mı dayandırdığının belirlenmesi gerektiğini, maddi tazminat kalemlerinin ayrıştırılmasını ve harcın tamamlattırılması gerektiğini, davanın reddine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi, Portföy devrine konu müşteri listesi, İhtarnameler, e-mail yazışmaları, Taraf ticari defter ve kayıtları, Bilirkişi İncelemesi.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konusunda rapor hazırlamak üzere dosyanın Sigortacı Bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi …’ya tevdiine karar verilerek Bilirkişi Heyet Raporu aldırılmıştır. Sigortacı Bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu 17.01.2020 havale tarihli Bilirkişi Heyeti Raporuna göre özetle;
“…Davalının haksız rekabet teşkil edecek bir fiilini gösterir bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı,
Davalının rekabet etmeme yükümlülüğünün 01 Mayıs 2017 tarihinde sona erdiği,
Davalının davacı ile arasındaki sözleşmeye aykırı davrandığından söz edilemeyeceği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyet Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince Bilirkişi Heyet Raporuna dair itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı ve evvelce alınan Bilirkişi Heyet Raporuna itirazların değerlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilerek Bilirkişi Heyeti Ek Raporu aldırılmıştır. Sigortacı Bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu Bilirkişi …, Bilirkişi … ve Mali Müşavir …’nun hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyeti Ek Raporuna göre özetle;
“…Dosya kapsamına göre … ‘nin sözleşme tarihi 11.3.2013 itibaren davalının 1 yıl boyunca haftada en az 4 gün davacı namına çalışmayı taahhüt ettiği ve bu kapsamda ticari sır niteliğindeki davacı portföyünü, iletişim bilgileri ile bildiği görülmüştür. Sayın Mahkeme dosyasında mübrez 17.01.2020 tarihli Kök Bilirkişi Raporunda Müşteri portföyü Devir Ve Danışmanlık Sözleşmesinin ilgili Maddelerine yer verilmiş sözleşmenin “Bu devirden sonra … ve/veya …’nin bu müşteri portföyü| üzerinde hiçbir hak ve talebi bulunmayacaktır” düzenlemesinin yer aldığı 1. Maddesi gereği devredilen portföy üzerinde sözleşmenin imza tarihinden sonra davalının hiçbir hak ve talebi olmayacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalı yanın devir ve satışa konu müşteri portföyüne teklif götürdüğü, kendi nam ve hesabına ya da menfaati olan şirketler nam ve hesabınâ işlemler tesis ettiği hususu ile ilgili dava dosyasına yansıyan bir tespit yapılamamıştır .
Davalının haksız rekabet yaptığının belirlenebilmesi için söz konusu müşteri çevresini kullanmak suretiyle kendi adına sigorta poliçeleri düzenlemiş veya düzenlenmesine aracılık etmiş olup olmadığının tespit gerektiğinden dosya münderadatından bu yönde herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmadığı hususu Sayın Mahkeme dosyasında mübrez 17.01.2020 tarihli Kök Bilirkişi Raporunda ifade edilmiş, işbu ek rapor tanzimi öncesinde de 12.02.2020 tarihli dilekçesi ile Kök Rapora itiraz eden davacı taraf dile çesi ekşide bu yöne ilişkin bir belge ve veya vesaikin dava dosyasına sunulmamış olduğu tespit edilmiştir,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyeti Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince Bilirkişi Heyeti Ek Raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce Bilirkişi Heyetine Bilirkişi …’un eklenerek, tüm dosya kapsamı ve evvelce alınan Bilirkişi Heyet Raporuna itirazların değerlendirilerek ek rapor alınmasına, karar verilerek Bilirkişi Heyeti 2. Ek Raporu aldırılmıştır. Sigortacı Bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu Bilirkişi …, Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyeti 2. Ek Raporuna göre özetle;
“…“Davacı … ile davalı … ve dava dışı … Şirketi arasında 11/03/2013 tarihinde Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi akdedildiği,
Sözleşmenin 1. maddesinde esasen dava dışı …Şirketi için portföy devir, 2. maddede davalı … için danışmanlık hizmeti ve 3. madde de dava dışı … Şirketi ile davalı … için rekabet yasağı yükümlülüklerinin getirildiği; Sözleşme m. 1’de dava dışı B&G Sigorta şirketinin portföy devir yükümlülüğünü 01 Mayıs 2012 -30 Nisan 2013 tarihleri arasında yerine getirdikten sonra, 0l Mayıs 2013’te tasfiyeye gireceği, tasfiye sürecinin de bir yıldan uzun olmayacağı öngörüldüğü; … şirketine karşı dava ikame edilmediğinden, esasen bu hususun dava konusu olmadığı, Sözleşmenin 2. maddesinde “01 Mayıs 2013 tarihinden itibaren 12 ay süre ile … Sigorta’ya sigorta hizmetlerinde aracılık konusunda danışmanlık hizmeti verecektir” denilerek, davalı … için danışmanlık hizmeti vermesi yükümlülüğünün getirildiği, dosya kapsamından davalının bu yükümlülüğünü sözleşmede belirtilen süreden sonra da ifa ederek sözleşmenin feshedildiği 31/12/2018 tarihine kadar devam ettirdiği,
Sözleşmenin 3.2. maddesinde “… bizzat kendisi veya eşi veya birinci derece akrabaları veya herhangi bir 3.ncü şahıs vasıtasıyla, ister ortak, ister yönetici veya danışman olarak 01 Mayıs 2014 tarihinden itibaren (işbu sözleşme gereğince danışmanlık hizmeti bitişinden sonra) 3 yıl süre ile hiçbir şekilde ve hiçbir sıfatla sigortacılık faaliyetlerinde bulunmayacaktır. Rekabet yasağı 0l Mayıs 2017’de dolacaktır.” denilerek, davalı … için 01 Mayıs 2014 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile 01 Mayıs 2017 tarihinde sona erecek şekilde sözleşmesel rekabet yasağı yükümlülüğü getirildiği; sözleşmenin tamamı ve özellikle 2 ile 3.2. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davalının sözleşmesel rekabet yasağı yükümlülüğünün 01 Mayıs 2017 tarihinde sona erdiğinin söylenebileceği;
Her ne kadar davacı şirket vekilince, sözleşmenin belirsiz süreli hale geldiği ve davalı …’nin danışmanlık hizmeti vermeye devam etmesi sebebiyle sözleşmenin 3.2. maddesinde rekabet yasağı yükümlülüğün sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 31/12/2018 tarihinden itibaren 3 yılın dolunca sona ereceği iddia edilmekteyse de, sözleşmede rekabet yasağının bitiş tarihinin 01 Mayıs 2017 olarak açık bir şekilde belirlendiğini; ayrıca sözleşmenin akdedildiği 11/03/2013 tarihinden davalının çalışmaya başlayacağı 01 Mayıs 2013 ile 0l Mayıs 2014 tarihlerini kapsayacak şekilde bir rekabet yasağı öngörülmediği; başka bir ifadeyle taraflar arasında akdedilen 11/03/2013 tarihinde Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesinde davalı … bakımından sözleşmenin akdedildiği tarihten başlayarak danışmanlık verdiği ve danışmanlık vermeye son verildiği tarihten itibaren de 3 yıl boyunca, yani sözleşme süresince ve sözleşmenin sona ermesinden sonraki 3 yılı kapsayacak tarzı bir rekabet yasağı yükümlülüğünün kararlaştırıldığını söylemenin zor olduğu, ancak nihai takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Davalı …’nin 11/03/2013 tarihli Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesine aykırı davrandığı ve özellikle rekabet yasağına uymayarak davacı şirkete zarar verdiği yönündeki davacı taraf iddialarının ispatı gerektiği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyeti 2. Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Heyet Raporları hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Taraflar arasında yapılmış olan sözleşmeye davalının aykırı davranmış olup olmadığı, davalının sözleşmeyi feshinde haklı olup olmadığı, davalının ticari faaliyetlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, davalı tarafın haksız bulunması halinde davacının maddi ve manevi zararlarının tespiti ile davalı tarafın eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmesi halinde bu eylemlerin önlenmesi , meni ve kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar ve dava dışı … Ltd Şti arasında 11.03.2013 tarihinde Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi düzenlendiği, davalı …’nin … Ticaret Siciline kayıtlı olduğu, dava dışı sigorta şirketinin sahibi ve en büyük ortağı ve yetkili müdürü olduğu, dava dışı sigorta şirketi ve davalı bu sözleşmede belirtilen şartlarla müşteri portföyünü davacıya satmak ve devretmek istedikleri, davalının 1 yılı süre ile davacıya sigorta hizmetlerinde aracılık faaliyetinde danışmanlık hizmeti vermek istediği, davacının da bu sözleşmede belirtilen şartlarla dava dışı sigorta şirketinin müşteri portföyünü satın ve devir almak ve ayrıca davalının danışmanlık hizmetlerinde istifade etmek istediği, Sözleşmenin 1inci maddesinde esasen dava dışı şirket için portföy devir, 2nci maddesinde davalı için danışmanlık hizmeti ve 3üncü maddesine de dava dışı şirket ile davalı için rekabet yasağı yükümlülüklerinin getirildiği, Sözleşme m1de dava dışı sigorta şirketinin portföy devir yükümlülüğünün 01.05.2012 – 30.04.2013 tarihleri arasında yerine getirdikten sonra, 01.05.2013’de tasfiyeye gireceği, tasfiye sürecinin de 1 yıldan uzun olmayacağının öngörüldüğü, dava dışı sigorta şirketine karşı dava ikame edilmediği, Sözleşmenin 2nci maddesinde 01.05.2013 tarihinden itibaren 12 ay süre ile davacıya sigorta hizmetlerine aracılık konusunda danışmanlık hizmeti verecektir denildiği, o halde davalı için danışmanlık hizmeti vermesi yükümlülüğünün getirildiği, dosya kapsamından davalının bu yükümlülüğünü sözleşmede belirtilen süreden sonra da ifa ederek sözleşmenin feshedildiği 31.12.2018 tarihine kadar devam ettirdiği, Sözleşmenin 3.2 maddesinde “… bizzat kendisi veya eşi veya birinci derece akrabaları veya herhangi bir 3ünci şahıs vasıtasıyla, ister ortak, ister yönetici veya danışman olarak 01.05.2014 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile hiçbir şekilde ve hiçbir sıfatla sigortacılık faaliyetlerinde bulunmayacaktır. Rekabet yasağının 01.05.2017 tarihinde dolacaktır.” denilerek, davalı için 01.05.2014 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile 01.05.2017 tarihinde sona erecek şekilde sözleşmesel rekabet yasağı yükümlülüğü getirildiği, sözleşmenin tamamının ve özellikle 2 – 3.2 maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden davalının sözleşmesel rekabet yasağı yükümlülüğünün 01.05.2017 tarihinde sona erdiği, Sözleşmede rekabet yasağının bitiş tarihinin açıkça belirlendiği, ayrıca sözleşmenin akdedildiği 11.03.2013 tarihinden davalının çalışmaya başlayacağı 01.05.2013 – 01.05.2014 tarihlerini kapsayacak şekilde bir rekabet yasağı öngörülmediği, taraflar arasında akdedilen 11.03.2013 tarihinde Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesinde davalı bakımından sözleşmenin akdedildiği tarihten başlayarak danışmanlık verdiği ve danışmanlık vermeye son verildiği tarihten itibaren de 3 yıl boyunca, yani sözleşme süresince ve sözleşmenin sona ermesinden sonraki 3 yılı kapsayacak şekilde bir rekabet yasağı yükümlülüğünün kararlaştırılmadığı,
Davalının sözleşmeye aykırı davrandığının ve rekabet yasağına uymayarak davacı şirketi zarar uğrattığı iddialarının ispat edilemediğinden davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin olarak yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 794,58-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince nispi 7.300,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 15/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır