Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/293 E. 2021/766 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/293 Esas
KARAR NO : 2021/766 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2014
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Kapatılan İstanbul 48.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/91 E. Sayılı dosyasında açılan ve Mahkememizin 2014/657 esas sayılı dosyasına kaydedilen dosyada verilen 16/09/2015 tarihli 2015/626 K. Sayılı Kararının davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/01/2019 tarih ve 2017/1547 Esas 2019/50 Karar sayılı Bozma İlamı ile bozulması sonrasında Mahkememizin 2019/293 E. Sayılı dosyasına kayden devam etmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin yapmış olduğu ve …’de yayınlanan “…” adlı televizyon programının çekimlerinin, 22-23-24-25-26 Nisan, 30 Nisan, 1-2-3 Mayıs tarihlerinde, davalı şirket ile karşılıklı varılan mutabakat çerçevesinde, davalının sahibi olduğu Alışveriş merkezinde yapıldığını, bunun karşılığında davalıya fatura kesildiğini ve borcunu ödemesinin talep edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için … 8. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe karşı yaptığı itiraz işlemi neticesinde takip durduğunu belirterek itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %40’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket ve davacı şirket arasında 25.03.2013 tarihinde mekân sponsorluğu sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre 29.04.2013, 30.04.2013, 01.05.2013, 02.05.2013,03.05.2013 tarihlerindeki … kanalında yayınlanan “…” adlı programın yayının davalının sahibi olduğu … alış veriş merkezinin çekim mekânı olarak kullanılmasına izin verilmesinin düzenlendiğini,sözleşmeye göre davacı, programı … kanalında yayınlandığı ve davalı şirket de sözleşme hükümlerine göre yayın bedelini davacıya ödediğini,böylece başkaca bir merasime mahal olmaksızın sözleşmenin sona erdiğini,sözleşmenin 6.1 Maddesine göre sözleşme kapsamında yapılacak olan her türlü ilave değişikliğin yazılı şekil şartına bağlı olduğu açıkça düzenlendiğini,davalı şirketin verilmiş bir hizmet karşılığında ödememiş olduğu bir bedel söz konusu olmadığını,davacının takip dayanağı yaptığı fatura davalı şirkete tebliğ edilmediğini,takibe dayanak faturanın davalı şirketin kayıt ve defterlerinde olmadığını davacının takibe dayanak faturasının TTK hükümlerine göre tebliğ / teslim edildiğinin ve itiraza uğramadığını,borç olmadığından temerrütten de bahsedilemeyeceği,davacı %40 oranında icra inkâr tazminatı talep etmişse de İ.İ.K’nın 67/2 maddesine göre icra inkâr tazminatı %20 oranında uygulanacağı hüküm altına alındığını belirterek açılan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine,yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; Televizyon kaydı CD kaydı , Sözleşmeler, Faturalar, … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyası, Tanık Beyanları, Taraf ticari defter ve kayıtları, Bilirkişi İncelemesi
… 8. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinden; Davacı alacaklının fatura alacağı sebebine dayalı olarak davalı borçlu aleyhine toplam 75.677,08-TL üzerinden asıl alacak olmak üzere 30/10/2013 tarihinde ödeme emri düzenlendiği, davalı borçlunun süresi içinde icra takibine, borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiş olduğu, yapılan bu itirazla icra takibinin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/09/2015 tarihli ve … E., … K. Sayılı Karar ile;
“…Davacı tarafından davalı aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında davacının yapmış olduğu ve davalı şirketin alışveriş merkezinde yapılan programının televizyon kanalında yayınlanması sonucu yapılan iş ile ilgili davacının düzenlediği faturaya ilişkin yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine yapılan yargılamada, davacı ve davalı arasında mekan sponsorluğu sözleşmesi imzalandığı, davalının sponsor olduğu, sözleşmenin konusunun 27.03.2013 tarihinde stand kurulumu ve yarışmacı kaydı ile başlayıp 15.04.2013 – 20.04.2013 tarihleri arasında … A.Ş’nin yayın hakkı sahibi olduğu … kanalında bant yayın olarak hafta içi her gün yayınlanacak olan … tarafından üstlenilen “…” isimli programın ikinci bölümünün 10.05.2011 tarihinde yayınlandığının bildirildiği, bu tarihin 10.05.2013 olarak anlaşılması gerektiği, bu durumda davacının sözleşmede belirtilen tarihte televizyon programı yayınlatmadığı ve yapılan mali incelemede de takibe konu faturanın davalı şirkete teslim edildiğine dair dosyada yeterli delilin olmadığı, bu durumda davacının takip yapmakta haksız olduğu ve davanın reddine karar verildiği, yasal şartları oluştuğundan davalı yararına icra inkar tazminatı verilmesinin gerektiği” gerekçesiyle
“Davanın reddine,
Davalı yararına dava değeri 76.000,00 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,..” dair karar verilmiştir.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/09/2015 tarihli ve … E., … K. Sayılı Kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/01/2019 tarih ve 2017/1547 Esas 2019/50 Kararı ile;
“…Dava, sponsor sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin ilk etabının ifa edildiği ve buna ilişkin ödemenin de gerçekleştiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı 2. dönem içinde anılan sözleşme kapsamında dava dışı TV kanalında yayımlanmak üzere çekimler yapıldığını iddia ederek iş bu davayı açmıştır. Mahkemece dava dışı ilgili TV kanalıyla yapılan yazışmada yayının en son 2011 tarihinde yapıldığına dair bilgi verilmiştir.Sözleşmenin 2013 tarihinde yapılmış olmasına istinaden mahkemece bu tarih 2013 olarak yorumlanmış ise de; bu yorum tam olarak dosya kapsamı ile örtüşmemektedir.
Mahkemece yapılacak iş sözleşmenin 2. aşamasının gereğince ifa edildiğinin ispatının davacı üzerinde olduğu gözetilerek, taraf delilleri toplanıp uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yetersiz inceleme ve bilirkişi raporuna istinaden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,…” şeklinde Mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkememizin 2014/657 E sayılı dosyasında karar verilmeden evvel alınan Bilirkişi Raporlarında sırasıyla;
Mali Müşavir Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Davacının 2013 yılı Yevmiye ve kebir defterlerinin açılış tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğu görülmekle beraber envanter defterinin ibraz edilmemiş olması nedeniyle HMK 222. Md, gereği ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşımadığı,
Davalının 2013 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğundan ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı,
Davacının ticari defterlerinde takibe dayanak faturasının kayıtlı olduğu görülmekle beraber ne davalı şirkete dair ne de başkaca bir müşterisine dair tahsilât kaydının olmadığı, (ek:1 120 -ALICILAR HESABI KEBİR DEFTERİ) Bu itibarla tahsilât kayıtlarının olmaması nedeniyle davacının ticari defterleri üzerinden borç/alacak tespiti yapmanin mümkün olmadığı, Davacının ticari defterlerinin ihticaca salih ve iddiasını ispat eder mahiyette olmadığı,
Davalının ticari defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle, davalının davacıya borç / alacağı olmadığı,
Davacının takibe dayanak faturasının davalıya teslim/tebliğ edildiğinin ispata muhtaç olduğu,
Davacının takip konusu alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu,
Davacının alacak iddiasının kabulü hususunda nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğu gözetilerek, Merkez Bankası verilerine göre, 30.10.2013 takip tarihi itibariyle avans faiz oranın 11 olduğu anlaşıldığından davacının alacak iddiasının benimsenmesi halinde asıl alacağına, takip tarihinden itibaren %11 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu Bilirkişi Ek Raporuna göre özetle;
“…Davacının defterlerinde alt hesaplarda davalı şirket adına müstakil bir hesap tanımlanmadığı,
Kayıtlar da yer alan açıklamalarda tutarsızlıklar bulunduğu, örneğin davalı şirket kayıtlarında bulunan ve bedeli davalı şirket tarafından ödeyip alan 05.03.2013 tarihli … sayılı 88.500,00TL tutarlı faturanın yevmiye ve kebir defterindeki açıklamasında “… A.Ş” yazılı olduğu,
Diğer taraftan davacının takibe dâyanak 01.08.2013 tarih, … sayılı ve 88.500,00TL tutarlı faturasının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmekle beraber faturanın 75.000,00TL bedelle takibe konulduğu,
Davacının ticari defterlerinde ne davalı şirkete dair ne de başkaca bir müşterisine dair tahsilât kaydının olmadığı,
Bu itibarla tahsilât kayıtlarının olmaması nedeniyle davacının ticari defterleri üzerinden borç/alacak tespiti yapmanın mümkün olmadığı,
Davacının ticari defterlerinin ihticaca salih ve iddiasını ispat eder mahiyette olmadığı,
Davalı şirketin 2013 yılı ticari defterlerine göre, davalı şirketin davacı şirkete borcu/alacağı olmadığı,
Davacının takibe dayanak faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde tanzim edilen 21.03.2013 tarihli … sayılı davacı faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu onun bedelinin de davalı tarafından davacıya tamamen ödendiği,
Davacının takibe dayanak faturası incelendiğinde, faturanın davalı şirkete teslim/tebliğ edildiğine dair fatura üzerinde bir ibare ya da emare olmadığı
Her ne kadar dosyaya mübrez olan CD’lerde taraflar arasındaki sözleşmenin ek1’inde belirlenen tarihler dışında olan tarihlerde de yayın yapıldığı anlaşılmışsa da taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1. ve 6.7 maddesi Hükmü çerçevesinde de bir teslimin söz konusu olmadığı,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 16/09/2015 tarihli ve 2014/657 E., 2015/626 K. Sayılı Kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/01/2019 tarih ve 2017/1547 Esas 2019/50 K sayılı Bozma İlamı sonrasında Mahkememizin 08.07.2019 tarihli celsesinde Bozma İlamına uyulmuştur ve taraflara 2 haftalık süre verilerek beyanlarını ve delillerini sunmaları istenmiştir.
Mahkememizin 11.12.2019 tarihli celsesinde davacı tanıkları dinlenmiştir.
Mahkememizin 11.11.2020 tarihli celsesinde; Taraf vekillerine “taraflar arasında keşide edilen faturaların, evvelden aynı sebebe istinaden keşide edilip de ödenmiş olan faturaların hangi tarihlerde yayınlanmış yayınlar için kesildiğinin, davacı tarafın yayınlandığını iddia ettiği ve keşide edip de davalı tarafından ödenmediğini iddia ettiği faturaların hangi tarihlerdeki yayına ya da çekime ait olduğuna dair HER FATURA KALEMİNE DAİR AYRINTILI VE LİSTELİ VE OLARAK beyanda bulunulması” talep edilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay Bozma İlamı sonrasında ve taraflarca beyan sunulmasından sonra dosyanın Ek Rapor alınmak üzere dosyanın Mali Müşavir …’a tevdiine karar verilmiştir. Mali Müşavir Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle yüce mahkemenin kabulü halinde, davalının itirazlarına ilişkin hususlara Kök Rapor’da değinildiği ve ek rapor aşamasında da davalının yeni bir bilgi ve belge sunmadığı, va konusu alacak iddiasının ispatı açısından Mart 2013 döneminde veya sözleşmenin ek:1 maddesinde belirlenen 03.05.2013 tarihinden sonra davalının mekânında yapılan çekimlerin yayınlarının kayıtları dosyaya sunulması gerektiği gözetilerek, bu aşamada da, aynı perspektif ile Kök Rapor’daki görüşün özünün muhafaza edildiği, ancak Sayın Mahkemenin HMK 282 gereği bilirkişi görüşü ile bağlı olmadığı gözetilerek, Sayın Mahkemenin davacı savları yönünde hüküm kurmakta muhtar olduğu mütalaa edilmiştir,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Raporları hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; İcra takibinden dolayı davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı, davacı alacaklı ise bunun miktarı, itiraz haksız ise davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, davalının itirazları haklı ise davalının kötüniyet tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında Mekan Sponsorluğu Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin konusunun 27.03.2013 tarihinde stand kurulum ve yarışmacı kaydı ile başlayıp … kanalında bant yayın olarak hafta içi her gün yayınlanacak olan … isimli yarışma türü Tv Programında Sponsorun mekan destekleyicisi olması, …’nin çekim mekanı olarak kullanılmasına izin verilmesi ve buna ilişkin karşılıklı hak ve yükümlülüklerin düzenlenmesinden ibaret olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturanın ödenmemesi üzerine icra takibine başlandığı, icra takibine itiraz edildiği, icra takibine yapılan itirazın giderilerek takibe devam edilebilmesi için itirazın iptali davasının ikame edildiği, davacının takibe dayanak faturasının, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1 maddesindeki “işbu sözleşme konusu organizasyon ve hafta içi beş gün … kanalında yayınlanacak programın mekan sponsorluğu ve reklam ücretleri için Sponsor, Vizyon’a 75.000,00-TL + KDV ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Vizyon ayrıca her ne surette olursa olsun Sponsor’dan başka bir reklam veya ücret talebinde bulunmayacaktır” ve 6.1. Maddesindeki “Sözleşme’de yapılacak her türlü değişiklik ve ilaveler taraflarca imzalanacak yazılı şekil şartına tabidir” hükmüne havi olduğu, bu hüküm çerçevesinde bir teslimin söz konusu olmadığı, taraflar arasındaki 25.03.2013 tarihli sözleşmenin ek1inde sözleşme konusu program çekimlerinin 15.04.2013 – 19.05.2013 tarihlerinde yapılacağı ve program yayınlarının ise 29.04.2013- 03.05.2013 tarihleri arasında yapılacağı, taraflar arasında 25.03.2013 tarihli sözleşme dışında dosyaya bir sözleşme olmadığı, davalının yaptığı ödemelerin;
03.04.2013 tarihinde 35.400,00-TL
08.04.2013 tarihinde 35.400,00-TL
23.05.2013 tarihinde 17.700,00-TL olmak üzere toplamda 88.500,00-TL olarak davacıya ödeme yapıldığı, söz konusu ödemelerin taraflar arasındaki 25.03.2013 tarihli sözleşmeye ilişkin olduğu,
Dosyaya sunulu dava konusu sponsorluk hizmetine konu TV Programının 15.04.2013 – 09.05.2013 tarihleri arasındaki bölümlerin yer aldığı CD nin incelendiği, yapılan yayım tarihleri ve çekim mekanlarının incelenmesinden
15.04.2013 – 19.04.2013 tarihleri arasında 5 bölümün …’de çekildiği,
23.04.2013- 26.04.2013 tarihleri arasında 4 bölümün …’de çekildiği
29.04.2013 – 03.05.2013 tarihleri arasında 5 bölümün …’de çekildiği,
06.05.2012- 09.05.2013 tarihleri arasında 4 bölümün …’de çekildiğinin belirlendiği,
Dosyaya sunulu dava konusu sponsorluk hizmetine konu TV Programının bölümlerinin yer aldığı CD içeriğinin incelendiği, taraflar arasındaki 25.03.2013 tarihli sözleşmenin Ek1’inde yer alan tarihler dışında bir tarihte program yayını yapılmadığı, …’deki yayının 03.05.2013 tarihinden sonra CD içeriğinde bulunmadığı,
Davacı vekilince 23.11.2020 tarihindeki beyan dilekçesinde davalının ödediği tutarların Mart 2013 dönemine ilişkin olduğunu beyan ettiği ancak Mart 2013 dönemine ilişkin program yayın kayıtlarının dosyada bulunmadığı,
Taraflar arasındaki sözleşmesinin ek1 maddesi çerçevesinde yayınlanacak programda minimum yayın süresinin belirlendiği, bu yönden bakıldığında aynı program birden fazla yayınlansa bile davacının başkaca bir ücrete hak kazanamayacağı, sözleşme kapsamında davalıya ait AVM’de kaç defa çekim yapıldığının ve ilk yayın esas alınmak üzere kaç defa yayın yapıldığının belgelendirilerek ispat edilmesi gerektiği, Yargıtay bozma ilamından sonra dosyaya yeni bir bilgi ya da belge sunulmadığı, davacı tanıklarına itibar edilmediği, dolayısıyla davacının davasının reddine ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
Kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin olarak yatırılan 919,60-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 860,30-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan nispi 10.680,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır