Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/28 E. 2019/557 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/28 Esas
KARAR NO : 2019/557 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2019
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo evraklarına dayalı icra takibine geçildiğini, müvekkili şirketin işbu çekten dolayı hiçbir borcunun bulunmadığını, yapılan takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin şirket esas sözleşmesinde de belirtildiği üzere şirket yetkilisi ve müdürünün … olduğunu, kambiyo evraklarının imzalanmasında dahil olmak üzere borçlanmaya yönelik üçüncü şahıslara verilmiş bir yetkinin de bulunmadığını, müvekkili şirket yetkilisi … tarafından atılacak imza ile keşide edilen çekin şirketi bağlamadığını, müvekkili şirket tarafından takibe konulan çek ile ilgili olarak herhangi bir imza atılmadığını ve davaya konu icra takibinde borçlu tarafta gösterilen şahıslardan hiçbirisi ile de ticari bir münasebette bulunulmadığını,ileri sürerek itirazlarının kabulü ile öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasına için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkili şirketin borçsuzluğunun tespiti ile müvekkili şirket yararına % 20 dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın; 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 maddesindeki “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi nedeni ile dava şartı yokluğu sebebi ile REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının davacıya iadesine,
Dair verilen karar tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 19/06/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)