Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/278 E. 2020/310 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/278 Esas
KARAR NO : 2020/310 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … ilinde ağırlıklı olarak boya ve izolasyon işi yaptığını, bu nedenle ürün temini amacıyla davalı şirketin müşterisi olduğunu, davalı şirket tarafından parça parça gönderilmek üzere ürün temini amacıyla müvekkili şirket ile anlaşıldığını, müvekkili şirket tarafından işbu ilişki sebebiyle davalı lehine toplam 122.500.00-TL olmak üzere on beş adet emre yazılı senet düzenlendiğini, ürünlerin tamamı teslim edilmeden tek seferde davalı şirkete teslim edildiğini, bahse konu senetlerde belirtilen miktar ile eşdeğer oranda olmak üzere mal temini hususunda davalı şirket ile anlaşıldığını, bahse konu anlaşma neticesinde davalı şirket tarafından teslim edilen malların miktar ve değeri itibariyle müvekkili şirketin sorumluluğu doğacağını, davalı şirket tarafından belirli aralıklarla gönderilen malların faturalarda görüleceği üzere toplam 78.960,00-TL değerinde olmakla beraber belirtilen miktarı aşan başka bir mal teslimi söz konusu olmadığını, belirtilen mal teslimleri nezdinde müvekkili şirketin belirli aralıklarla ödemelerde bulunduğunu, ödemelerin, 21.06.2014, 22.08.2014 ve 30.09.2014 ödeme tarihli toplam 22.500,00-TL değerinde olan senetler müvekkili şirket tarafından bedelleri ödenmek suretiyle elden teslim alındığını, müvekkili şirkete ait banka hesap dökümleri incelendiğinde davacı şirket lehine toplam 44.500.00-TL değerinde ödeme yapıldığının görüleceğini, davalı şirket tarafından 05.09.2014 tarihinde müvekkili şirketten 944,00-TL değerinde ödeme alındığını, davalı şirket tarafından düzenlenen … ve … numaralı faturalardan kaynaklı toplamda 4.176,79-TL değerinde fiyat farkı mevcut olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalıya yapılan ödemelerin toplamı 72.120,79-TL olmakla beraber davalı şirket tarafından teslim edilen malların değeri ise 78.960,00-TL olduğunu, bahse konu somut olay itibariyle müvekkil şirketin davalı şirkete 6.839,21-TL borcu olduğunu, İhtiyatı tedbir kararı verilmesine, davalıya borçlarının olmadığının tespitine, asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, avukatlık ücreti ile mahkeme masraflarının karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, davanın dava şartı yokluğunda reddinin gerektiğini, davacının dava dilekçesinde alacak hususuna ilişkin olarak net tutarlar ifade ettiğini, bu durumda ne kısmi dava ne de belirsiz alacak ve tespit davası açmasının mümkün olmadığını, 105.945,53-TL tutarındaki takibe konu alacak için 10.000,00-TL tutarlı kendi açıklamalarıyla dahi çelişen tutar üzerinden dava açmakta olduğunu, bu durum açıkça kötü niyetli olup işbu haksız davanın reddedilmesi gerektiğini, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, icra veznesine yatan tutarın müvekkiline ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 13. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyası, senet örnekleri, fatura suretleri, davacı ticari defterleri
… 13. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinden; Davalı – icra takibi alacaklısı vekilince davacı- icra takibi borçlusu aleyhine bono sebebine dayanılarak 04.02.2016 tarihinde 90.000,00-TL asıl alacak, 14.070,14-TL faiz, 270,00-TL komisyon ve 706,39-TL Protesto bedeli olmak üzere toplamda 105.046,53-TL üzerinden ödeme emri düzenlendiği, bu ödeme emrinin davacı – icra takibi borçlusuna tebliğ edilmediğinin iddia edildiği, … 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02.07.2018 tarihli ve … E., … K. Sayılı kararda borçluya çıkarın ödeme emrinin 05.06.2019 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiği, dolayısıyla İcra Hukuk Mahkemesine yapılan itirazın süreden dolayı reddedilmiş olduğu, takibin devam etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava menfi tespit davası olduğu için Arabuluculuk Dava Şartına tabi değildir bundan dolayı davaya devam edilmiştir.
İcra İflas Kanunu 72/VIII’e göre icra takibinin başlamasından sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin açılmış olduğu yer Mahkemesi davaya bakmakla görevli olduğundan davaya devam edilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir
Dosyanın ilk celsesinde davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi kabul edilerek icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine dair karar verilmiş, davalının ihtiyati tedbir kararına dair itirazı reddedilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmek üzere … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat dosyasından Bilirkişi Raporu alınmıştır. Mali Müşavir Bilirkişi …’ca düzenlenen 16.12.2019 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
“…Yapılan inceleme ve hesaplamalar neticesinde, incelemenin ticari defterler üzerinde değil de faturalar, ödeme dekontları, ödeme makbuzları ve verilen senetler gibi resmi tevsik edici belgeler üzerinden yapılması daha doğru bir yaklaşım olacağı için takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere, tevsik edici fatura, dekont ve makbuzlardan yola çıkılarak raporumuzun h maddesinde yapmış olduğumuz hesaplamalara göre davalı şirketin, davacı şirketten 29.339,24-TL’lik bir alacağının söz konusu olduğu kanaatine varılmıştır…” görüşünde bulunulduğu,
Talimat Bilirkişi Raporu taraflara tebliğ edilmiş olup taraf vekillerince beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Davalı tarafın ticari defterlerinin 27.02.2020 tarihinde Mahkeme kaleminde incelenmek üzere gün tayin edilmiş olup dosya Mali Müşavir Bilirkişi …’ya tevdi edilmiştir. Bilirkişi Raporunu 02.06.2020 tarihinde sunmuştur. Buna göre;
“Dava konusu uyuşmazlıkta uzmanlık alanlarımız ile ilgili olarak analiz ve değerlendirme yapılabilmesi, davalı şirket ticari defter kayıtları ve dayanağı belgelerin ibrazına muhtaç bulunmakla birlikte, davalı vekilleri ve yetkilisince bu doğrultuda somut bir adım atılmadığından ve aradan geçen süre de dikkate alınmakla, incelemeler dava dosyasına sunulu bilirkişi raporu ve dosyaya sunulu diğer belgeler üzerinden gerçekleştirilmiştir
Çek de dâhil olmak üzere, kambiyo senetleri ihdasî nitelikte senetlerdir. Çekin ihdasi nitelikte olması, senetle mündemiç olan hakkın, çekin düzenleyen tarafından imzalanarak lehtara (ilk hamile) verildiği anda doğmuş olmasıdır. Tabi ki bu hak, kambiyo ilişkisi çerçevesinde (kambiyo hukukuna dayalı) ortaya çıkan bir alacak hakkıdır. Bununla birlikte kambiyo ilişkisinin temelinde çoğunlukla başka bir borç ilişkisi bulunmaktadır. Ancak kambiyo ilişkisi bu temel ilişkiden tamamen bağımsız olarak meydana gelir. Bu anlamda kambiyo senetleri aynı zamanda mücerret senetlerdir. Kambiyo senetlerinin mücerret (soyut) senetler olmasının en önemli sonucu, temel ilişkideki sakatlığın ve hükümsüzlüğün, kambiyo senedini etkilememesidir. Bedelsiz kambiyo senedi kavramı ya da kambiyo senetlerinde bedelsizlik kavramı, kanunî bir kavram olmayıp, uygulamada ve özellikle Yargıtay kararlarıyla oluşmuş bir kavramdır. Burada bedel, senedi alan kişinin senet karşılığında yerine getirdiği veya getireceği edim anlamında kullanılmaktadır. Kambiyo senetlerinin düzenlenmesine vesile olan temel alacak, aynı zamanda temel borç ilişkisinden doğan dar anlamda bir borç olup, daima bir para alacağıdır ve de çoğu zaman karşı bir edimle mübadele ilişkisi içindedir. Temel alacak niteliğindeki bu para alacağı ifa, takas, ibra, satılan malın hasarlı veya ayıplı çıkması nedeniyle iade edilmesi, keza satılan malın teslim edilmemiş olması, temel borç ilişkisinin geçersiz olması veya irade fesadı nedeniyle iptal edilmiş olması gibi, değişik nedenlerle karşılıksız (bedelsiz) kalmış olabilir. Dava konusu uyuşmazlıkta davacı yan tarafından davalıya verilen 90.000,00 TL tutarlı senetlerin bedelsiz olduğunun tespiti ile senetlerin iptal edilmesi gerektiği üzerinde olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen faturalar toplamı olan 78.960,03 TL olduğu görülmekte olup buna mukabil davacı yan tarafından davalı yana 44.500,00 TL banka havalesi, 994,00 TL nakit ve 4.176,79 TL iade mal faturası, 22.500,00 TL elden senet tahsilatı olmak üzere toplam 72.120,79 TL ödeme yaptığı görülmektedir. Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü davalı olan alacaklıdadır. Bu durumda, davalı şirket tarafından temel alacağın karşı edimi olan mal tesliminin yerine getirildiği ispat edilmelidir. Davalı yanın davacı yana düzenlediği faturalar karşılığında davacı yan tarafından 72.120,79 TL ödeme yapılmış olup davacı yanın davalı yana, ( 78.960,00 TL – 72.120,79 TL= 6.839,21 TL borcu olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilafa konu senetler 6.839,21 TL borç haricinde borçlu bakımından bedelsiz hale gelmiştir…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilinin beyan dilekçesi sunmuş olduğu davalı vekilinin Bilirkişi Raporuna dair itiraz dilekçesi sunmuş olduğu ancak Bilirkişi Raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
GEREKÇE :
Dava icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair Menfi Tespit Davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davacı taraftan davalı tarafa verilen senetlerin bedelsiz olduğu, davalıya bu tutarlar üzerinden borçlu bulunmadığının tespiti ile icra takibinin tespit edilen meblağ üzerinden devamına dair açılan menfi tespit davasında; davalı taraftan davacı tarafa 20.11.2013 tarihinden 15.11.2014 tarihine kadar muhtelif malzeme olarak toplamda 78.960,03-TL’lik fatura düzenlendiği, davacı tarafından davalı tarafa Akbank / Şanlıurfa şubesinden 31.12.2013 ile 10.04.2015 tarihleri arasında toplam 44.,500,00-TL ödeme yapıldığı, dosyaya sunulan delillere göre aşağıda listelenen senetlerin davacı tarafından keşide edilerek davalı şirkete verildiği,
S.N DÜZENLEME TARİHİ VADE TARİHİ TUTAR
1 31.01.2014 30.04.2014 10.000,00
2 31.01.2014 26.05.2014 7.500,00
3 31.01.2014 31.05.2014 7.500,00
4 31.01.2014 30.06.2014 10.000,00
5 31.01.2014 30.07.2014 5.000,00
6 31.01.2014 31.08.2014 10.000,00
7 31.01.2014 18.09.2014 7.500,00
8 31.01.2014 02.10.2014 7.500,00
9 31.01.2014 16.10.2014 7.500,00
10 31.01.2014 31.10.2014 7.500,00
11 31.01.2014 30.11.2014 10.000,00
12 31.01.2014 31.12.2014 10.000,00
13 25.03.2014 22.05.2014 7.500,00
14 25.03.2014 21.06.2014 7.500,00
15 25.03.2014 30.09.2014 7.500,00
Bu senetlerin toplam 122.500,00-TL’lik olduğu,
Davacı delillerinde iade faturalarının bulunduğu, bu fatura toplamlarının 4.176,79-TL’lik olduğu,
Davacı tarafın davalı tarafa 944,00-TL nakit ödeme yapmış olduğu,
Davalının davacıya düzenlediği faturaların 78.960,03-TL olduğu,
Davacı tarafın yapmış olduğu ödemeler ve iade faturaları toplamının 172.111,79-TL davalının bu ödemeler karşılığında düzenlediği faturalar toplamının 78.960,03-TL olduğu, davacı tarafın yapmış olduğu fazla ödeme toplamının 93.160,76-Tl olduğu,
Takibe konu senetlerin 90.000,00-TL bedelli olduğu, senetlerin davacı tarafından davalı emrine düzenlendiği,
Kambiyo senetleri soyut senetlerdir. Kambiyo senetlerinin düzenlenmesine sebep olan temel alacak, aynı zamanda temel borç ilişkisinden doğan dar anlamda bir borç olup, daima bir para alacağı ve çoğu zaman karşı bir edimle mübadele ilişkisindedir.
Somut olayda; davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen faturalar toplamının olan 78.960,03-TL olduğu, davacı tarafça davalı tarafa 44.500,00-TL banka havalesi, 994,00-TL nakit ve 4.176,79-TL iade mal faturası, 22.500,00-TL elden senet tahsilatı olmak üzere toplam 72.120,79-TL ödeme yapıldığı,
Menfi tespit davalarında ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı şirketin temel alacağın karşılığı olan mal tesliminin yerine getirildiğinin ispat edilmesi gerektiği, ancak davalı ticari defterlerinin Bilirkişi tarafından tüm çabalara rağmen incelenemediği, davalının ticari defterlerin sunulmasından kaçınıldığı,
78.960,00-TL ile 72.120,79-TL arasındaki farkın 6.839,21-TL olduğu dolayısıyla taraflar arasındaki ihtilafa konu senetlerin 6.839,21-TL harici borçlu bakımından bedelsiz hale geldiği anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasından davalı tarafa 6.839,21-TL borçlu olduğunun tespitine, İcra takibinin 6.839,21-TL üzerinden DEVAMINA, Davacı tarafın Kötüniyet Tazminatı talebinin kabul edilerek 83.160,79-TL’nin %20si kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile
-… 24. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasından davalı tarafa 6.839,21-TL borçlu olduğunun TESPİTİNE,
-İcra takibinin 6.839,21-TL üzerinden DEVAMINA,
-Davacı tarafın Kötüniyet Tazminatı talebinin kabul edilerek 83.160,79-TL’nin %20si kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 467,19-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 296,41-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.160,79-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 170,78-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 655,90-TL posta giderinden ibaret toplam 1.956,70-TL yargılama giderinin kabul ve redoranları dikkate alınarak 1.338,22-TLsinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.09/09/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)