Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/277 E. 2020/235 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/277
KARAR NO : 2020/235

DAVA : MENFİ TESPİT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın diğer davacı şirket olan …nin sahibi ve yetkilisi olduğunu, müvekkili …’ın aynı zamanda 05/08/2014 tarihine kadar diğer borçlu şirket …nin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkili …’ın …ye ait şirket hisselerini 05/08/2014 tarihinde …’a devir ettiğini ve şirket ortaklığından çıktığını, ortaklık hissesinin devri sırasında taraflar arasında 05/08/2014 tarihli protokol imzalandığını, bu protokol ile … spora ait borçlar ve borçlular isim isim sayılarak bu borçlar ile devrin gerçekleştirileceğini, isim isim sayılan bu borç ve borçlu listesinden başkaca borçtan …’ın sorumlu olmayacağının kabul edildiğini, taraflarca yapılan bu protokol ile müvekkili …’ın ve …’nun … Spor’a borcu olmadığının kabul edildiğini, taraflar arasındaki protokol de ne 800.000 TL bedelli bonodan ne de bu miktarlı borçtan söz edilmediğini, bu protokol ile .…A.Ş.nin de …’a herhangi bir borcunun olmadığının kabul edildiğini, ancak … Spor hisselerini devir alan … 05/08/2014 tarihinden sonra iade etmesi gereken iş bu bonoyu müvekkillerine iade etmediğini, … cirosu ile akrabası …’a devir ettiğini, sözde iyiniyetli 3.kişi korumasından istifade edebilmek için onun adına müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, alacaklı görünen …’ın iş bu takibi … A.Ş. adına başlatması halinde müvekkilinin borçlu olmadığını tespitinin çok daha kolay olacağını bildiğinden iyiniyetli 3.kişi korumasından istifade etmek için senedi ciro yoluyla devir alarak icra takibi başlattığını, … 11.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen 25.01.2014 düzenleme tarihli 31.12.2014 vade tarihli bononun düzenleme tarihi olan 25.01.2014 tarihinden de anlaşılacağı üzere henüz daha müvekkili …’ın şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde düzenlendiğini, 05.08.2014 devir tarihinde …’ın ve …’nun …A.Ş.’ye borcu olmadığı kabul edildiği halde bono müvekkiline iade edilmeyerek ve vade tarihi de senedi ellerinde bulunduranlar tarafından doldurularak icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin … 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve takibe konu bono için borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, müvekkilleri aleyhine haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatan davalılar aleyhine % 40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin müştereken ve müteselsilen davalılara yüklenilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı taraf 04/03/2020 Tarihinde ibraz ettiği dilekçe ile davayı tamamen ıslah edeceği yönünde talepte bulunarak mahkememizden 1 haftalık süre talep etmiştir. Mahkememizin 05/03/2020 Tarihli duruşmasında davalı tarafa 1 haftalık süre verilmiş davacı tarafça davanın tamamen ıslahı ile yeni dava dilekçesi ıslah ile birlikte 12/03/2020 Tarihinde ibraz edilmiştir.
Davalılar Vekili Davaya Cevabında :
Davalılar vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; dava konusu senetin müvekkili …’ın …’a verdiği borç karşılığında borcun ifası için alınmış -ifa uğruna verilmiş- bir borç senedi olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmadığını, bu sebeple ticari bir iş niteliğinde olmayan bu dava açısından görevli mahkeme İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu, müvekkilinin kuzeni … ’un sahibi olan …’ni tüm borçlarıyla birlikte devir almaya karar verdiğini ve davacı … ile bu konuda anlaştıklarını, dava konusu senetin …’ın …’a elden nakit olarak vermiş olduğu borcun ödenmesine yönelik olarak -ifa uğruna edim– niteliğinde verilmiş bir borç senedi olduğunu, …’ın da bu senedi müvekkili …’a aldığı borç karşılığında borcun ifası için verdiğini, 05.08.2014 tarihli devir sözleşmesinin 2. maddesinin son paragrafında …’ın …’a 800.000,00-tl borç verdiği ve bu borç karşılığında dava konusu senedi aldığı ve bu senet borcunun 31.12.2014 tarihinde ödeneceği açıkça belirtildiğini, söz konusu devir sözleşmesinde dava konusu senedin bedelinin henüz ödenmediği ve bu senedin bir borç senedi olduğu apaçık bir şekilde belirtildiğini, devir sözleşmesinin altında bizzat davacı …’ın imzasının olduğunu, dava konusu sözleşmede …’ın ve …’nin değil,…’un borçlarından bahsedildiğini, söz konusu sözleşmenin hiçbir yerinde …’ın ve …’nin K.maraşspor’a borcu olmadığından bahsedilmediğini, söz konusu sözleşmede dava konusu senedin bedelinin henüz ödenmediği ve bu senedin bir borç senedi olduğu apaçık bir şekilde belirtildiğini, müvekkili …’ın 28.04.2014 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığını, …’u devir edenin … devir alanın … olduğunu, 05.08.2014 tarihli sözleşmede de bu hususun açıkça belirtildiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, haksız ve mesnetsiz dava nedeniyle davacıların %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın ıslah dilekçesine cevap dilekçesi ile ; ıslahın süresinde yapılmadığını belirterek ıslahın yapılmamış sayılmasına karar verilmesini, asıl davanın ve ıslah edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
… 11. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir. Delil olarak ibraz edilen 05/08/2014 Tarihli protokol ve sair deliller incelenmiştir.
Davacı taraf yargılama aşamasında davanın tamamen ıslahını talep etmiş ve ıslah ile yeniden dava dilekçesi ibraz etmiş olmakla birlikte ; 6100 Sayılı kanunun 180.md.si uyarınca davanın tamamen ıslahında bir hafta içinde yeni dava dilekçesinin verilmek zorunda olduğu, Davacı tarafa davanın tamamının ıslahı için 05/03/2020 günü 1 haftalık süre verilmişse de;6100 Sayılı kanunun 90.md.si uyarınca kanundan doğan sürelerin haklı sebep olmaksızın uzatılmasının söz konusu olamayacağı, davacı tarafın davayı tamamen ıslah edeceğini 04/03/2020 günü bildirdiği, süre uzatımına ilişkin haklı görülebilecek bir sebep öne sürülmediği, bu hali ile 1 haftalık ıslah dilekçesi ibraz süresinin 11/03/2020 gününün son günü olduğu ıslah dilekçesinin ise 12/03/2020 Tarihinde ibraz edildiği anlaşılmakla 6100 Sayılı kanunun 180.md.si uyarınca ıslah hakkının kullanılmamış sayılmasına, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamına göre; Davacı taraf; …’ ın …A.Ş.’ ye ait hisselerini 05/08/2014 tarihinde …’ a devir ettiğini, 05/08/2014 tarihinde düzenlenen protokol ile …’a ait borç ve borçlu listesinden başkaca borçtan …’ın sorumlu olmayacağının kabul edildiğini, taraflar arasındaki protokol de ne 800.000 TL bedelli bonodan ne de bu miktarlı borçtan söz edilmediğini, bu protokol hükümlerinden de anlaşılacağı üzere ne … şirketinin ne de …’ın 05/08/2014 tarihli protokol tarihi itibarı ile …’a borcu bulunmadığının taraflarca kararlaştırıldığını, … hisselerini devir alan …’ın 05/08/2014 tarihinden sonra iade etmesi gereken bu bonoyu müvekkillere iade etmeyerek … cirosu ile akrabası …’a devir ettiğini ve onun adına davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, …’ ın iyiniyetli hamil olmadığını, icra takibine konu edilen 25.01.2014 düzenleme tarihli 31.12.2014 vade tarihli bono düzenleme tarihi olan 25.01.2014 tarihinden de anlaşılacağı üzere henüz daha davacı …’ın şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde yani devir tarihi olan 05/08/2014 tarihinden önce düzenlendiğini belirterek davacıların … 11.İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ve takibe konu bono için borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise ;davalının kuzeni … ’un sahibi olan …’ni tüm borçlarıyla birlikte devir almaya karar verip davacı … ile 05.08.2014 tarihli Devir Sözleşmesini düzenlediklerini, … Devir Sözleşmesi imzalanmadan aylar önce …’a elden nakit 800.000.TL. borç verdiğini ve dava konusu borç senedini aldığını, dava konusu senet borcu … tarafından ödenmeyince senet hamili … icra takibi başlattığını, … ve … ise söz konusu senedi ise…’ın şahsi borcuna kefil olmak amacıyla …’ın bilgisi ve kararı dahilinde keşide ve ciro ettiklerini, dava konusu senet borcu ödenmediğinden icra takibine konu edildiğini, 05.08.2014 tarihli devir sözleşmesinin 2. maddesinin son paragrafında …’ın, …’a 800.000.TL. borç verdiği ve bu borç karşılığında dava konusu senedi aldığı ve bu senet borcunun 31.12.2014 tarihinde ödeneceğinin açıkça belirtildiğini, dava konusu senet sebepten mücerret borç senedi olup, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, müvekkili …’ ın iyi niyetli senet hamili olduğunu, davacı şahsı defilerini müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde protokolde ne 800.000.TL.bedelli bonodan ne de bu miktarlı borçtan söz edilmediğini, davacı …’ ın 05/08/2014 Tarihi itibari ile … spora borcu bulunmadığının taraflarca kararlaştırıldığını bu senedin müvekkillerine iade edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Bu hali ile ilgili protokolün incelenmesi gerekmektedir. Tarafların delil olarak dayandığı, 05/08/2014 Tarihli ”Devir Sözleşmesi” başlıklı belgenin içeriği, … A.Ş.’ nin tüm nama yazılı hisselerinin satım ve devrine ilişkin sözleşme olduğu, sözleşmenin … ve … ile …arasında düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Davalılar sözleşmenin tarafı olmadığı gibi, senet metninde mücerret borç ikrarı niteliğini kaldıracak bir ibarede bulunmamaktadır. Kaldı ki; sözleşmenin 2.maddesinin son paragrafında dava konusu senede atıf yapılmıştır. Sözleşmenin 2.maddesinin son paragrafı aynen ” … tarafından … ve …’ e elden verilen 800.000.TL.alacak karşılığında …’ a 25/01/2014 tanzim tarihli şahsi senet 31/12/2014 tarihinde ödenecektir.Ek-1 ‘ de borç listesinde belirtilen alacaklardan … tarafından ödenen olursa ibraname karşılığında bu senetten düşülecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür. Davacı tarafın iddiasının aksine Sözleşmenin 2. Maddesinde açıkça dava konusu seneden atıf yapılmıştır. Senedin ne şekilde bedelsiz kalacağına ilişkin düzenleme dahi yapılmış ”Ek-1’de borç listesinde belirtilen alacaklardan … tarafından ödenen olursa ibraname karşılığında bu senetten düşülecektir.” denilmiştir. Davacı tarafça sözleşmede belirtilen Ek-1’ de borç listesinde belirtilen alacaklardan ödeme yapıldığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır. Sunulu nedenlerle Sözleşmenin açıklığı karşılığında davacı tarafın iddiaları mahkememizce sübut bulmamış olmakla davacı tarafın davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;.
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE;
2-)Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-)Davacı tarafından yatırılan 17.125,21.TL peşin harçtan 54,40.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile 17.071,11.TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-)Davalı vekili lehine 67.190,54.TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davalı tarafça yatırılan 12,80.TL. vekalet harcının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
6-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere oy birliği ile taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 02/07/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …