Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/275 E. 2021/72 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/275 Esas
KARAR NO : 2021/72 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın davalı firma ile yapmış olduğu ticari alım-satım neticesinde 18.527,56-TL cari hesap alacağı bulunmakta olduğunu, bu hususun cari hesap ekstresi ile sabit olduğunu, davalı/borçlu firma ile yapılan tüm şifahi görüşmelere rağmen, kat edilen cari hesap alacağının ödenmediğini, davalı firmanın borcunun tahsili amacıyla, … 11. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalı firmanın icra takibi konusu borca itiraz ettiklerini, borçlu firmanın borca itirazı üzerine itirazın iptali davasının dava şartı olan Arabuluculuk kurumuna başvuru yapıldığını, davalı firma ile anlaşma sağlanamadığını, davalı firma tarafından sunulan itiraz dilekçesinde borcun vadesinin gelmediğini, borcun muaccel olmadığını, müvekkili firmadan 30.11.2018 tarihli 18.000-TL, 30.11.2018 tarihli 12.500-TL ve 31.12.2018 tarihli 12.000-TL tutarlı çek alacağı olduğu iddiasıyla borca itiraz ettiğini, müvekkili firmanın cari hesap alacağı takip tarihi olan 13.11.2018 tarihinden önce yani muaccel olan bir alacağa ilişkin olduğunu, davalı/borçlu tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği çeklerin ise takip tarihinden sonraya ilişkin olan alacaklar olduğunu, müvekkili firma tarafından davalı/borçlu firmaya süresi içerisinde ödendiğini, davalı/borçlu tarafın itiraz dilekçesinde alacaklı olduğunu iddia ettiği çeklerin ileri tarihli olduğunu, müvekkili firmanın değil borçlu tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği çek alacağının muaccel olmadığını, bu nedenlerle vaki itirazın iptali takibin devamına, takip tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa 10.06.2019 tarihinde usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
Deliller: … 11. İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra dosyası, Ticari defter ve Kayıtlar, Banka Müzekkere cevapları, Bilirkişi incelemesi
… 11. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden; … Ltd. Şti vekili tarafından … Ltd. Şti. aleyhine 13.11.2018 tarihinde 18.527,56-TL cari hesap asıl alacağı üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 14.11.2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 15.11.2018 tarihinde davalı borçlunun ileri vade tarihli çekleri sebep göstererek kendilerinin alacaklı olduğundan borçlu olmadıklarını beyan ettiği ve itiraz ile icra takibinin durdurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dosya tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 05/11/2019 tarihinde Mahkememizde inceleme günü ihdas edilmiş, incelemeye davacı vekili katılmış ve davacı tarafın ticari defter ve belgeleri sunulmuş, dosya Mali Müşavir Bilirkişi …’a tevdi edilerek Bilirkişi Raporu hazırlanmış 06/01/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
“…Davacı tarafından davalı aleyhine girişilen … 11. İcra Müdürlüğünün 13/11/2018 tarih … esas sayılı takip tarihi itibariyle davacının davalı yana 24.472,43-TL borçlu olduğu, söz konusu 43.000-TL bedelli 3 adet çekin davacı tarafından davalıya 13/11/2018 takip tarihinden sonra ödendiğinden, davacının davalıdan 31/12/2018 tarihi itibariyle 18.527,57-TL alacaklı duruma geçtiği, iş bu tespit ile davacı tarafından davalı aleyhine 13/11/2018 tarihli … esas sayılı icra takip tarihi itibariyle ileri tarihli çekler henüz ödenmediğinden alacaklı durumda olmadığından takibin yerinde olmadığı, takip sonrası olmak üzere 31/12/2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 18.527,57-TL alacaklı duruma geçtiği, davacının takip sonrası olmak üzere 31/12/2018 tarihinde doğan 18.527,57-TL lik alacağın huzurdaki itirazın iptali davasında talep edilip edilemeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların diğer taleplerinin (icra inkar tazminatı vs. Dahil olmak üzere…) mahkemenin takdirinde olduğu ,…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 27/01/2020 tarihli duruşmasında “İlgili çeklerin bankalarına müzekkere yazılarak çeklerin ödenip ödenmediğinin sorulmasına, ödenmiş ise ödeme tarihlerinin bildirilmesi akabinde dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdii edilmesine…” karar verilmiştir.
…bank 03.02.2020 tarihli ve 36 sayılı yazısı ile, keşide yeri …, keşide tarihi 30.11.2018, keşidecisi … Ltd. Şti olan 18.000-TL bedelli … çek seri nolu çekin 30.112018 tarihinde ödenmiş olduğu bildirilmiştir.
… Bankası’nca Mahkememize hitaplı 30.01.2020 tarihli yazı ile, 30.11.2018 keşide tarihli, 12.500-TL bedelli çek ile 31.12.2018 keşide tarihli 12.500-TL bedelli çekin aynı tarihlerde … A.Ş’ye ödenmiş olduğunun bildirilmiştir.
Dosya günsüz olarak ek rapor alınmak üzere Mali Müşavir Bilirkişi …’a tevdi edilerek Bilirkişi Ek Raporu hazırlanmış 12/06/2020 havale tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle;
“…Kök raporda belirtildiği üzere davacının takibe konu ettiği 18.527,57-TL’lik alacağı takip 13/11/2018 tarihinden sonra olmak üzere, söz konusu çeklerden davalıya yapılan ödeme tarihi olan 31/12/2018 tarihi itibariyle doğduğu, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yerinde olmadığı, icra takibine konu edilen ancak takipten sonra olmak üzere 31/12/2018 tarihinde davalıdan alacaklı hale gelen davacı yanın 18.527,57-TL’lik alacağın, itirazın iptali konulu huzurdaki davada talep edilip edilemeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların diğer taleplerinin (icra inkar tazminatı vs. Dahil olmak üzere…) mahkemenin takdirinde olduğu ,…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilince 16/06/2020 tarihli dilekçesi ile Bilirkişi Raporuna itiraz ettikleri, Mahkememizin 23/09/2020 tarihli celsede verilen 1 nolu ara karar gereğince tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Dosya tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 13/10/2020 tarihinde Mahkememizde inceleme günü ihdas edilmiş ve dosya Mali Müşavir Bilirkişi …’ya tevdi edilerek Bilirkişi Raporu hazırlanmış 22/10/2020 havale tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
“…Davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2018-2019 yılına ait Ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, davacı yana ait 2018-2019 yılına ait ticari defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tasdik edildiği ve sahibinin lehine delil olma vasfına haiz olduğunun sayın Mahkemece irdelenebileceği,
Davalı Ticari Defterlerinin “Usulüne Uygunluk Yönünden” tetkik edilmesi;
Davalı yan 13.10.2020 günü saat 14:15 de duruşma salonunda yapılan defter incelemesine katılmayıp 2018 yılına ait ticari defterlerini tarafıma sunmadığı, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, davacı şirket, davalı şirketten kendi ticari defterlerinde icra takip tarihi olan 13.11.2018 tarihinde 18.527,56 TL alacaklı olduğu, (30.11.2018 vadeli 18.000,00 TL, 30.11.2018 vadeli 12.500,00 TL, 31.12.2018 vadeli 12.500,00 TL toplam tutarları 43.000,00 TL olan çekler hesaba dahildir) bu itibarla davacı şirketin düzenlediği çekler vadesinde ödendiği görülmüş olup davacı şirket dava tarihi itibariyle belirlenen 18.527,56 TL tutarındaki alacağını talep edebileceği, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden 18.527,56 TL tutarlı alacağının, 6.027,56 TL’lik kısmına 30.11.2018 tarihinden itibaren, 12.500,00 TL tutarlı kısmına 31.12.2018 tarihinden itibaren %9 yasal faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine muhasebesel inceleme ile varılmaktadır. Ancak yanlar arasındaki ilişkinin “Ticari iş” olması hasebiyle, TC Merkez Bankası kısa vadeli avans faizinin takip tarihinden itibaren somut olaya tatbiki, Sayın Yargı Makamının tercih ve takdirine bağlıdır…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafa Bilirkişi Raporu TK.35inci maddesine göre tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki ihtilaf; İcra takibinden dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davalının itirazının haklı olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında ticari alım -satım ilişkisi olduğu, aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğu, aralarındaki cari hesap alacağının 18.527,56-TL bulunmakta olduğu iddiasıyla davacı tarafından davalı aleyhine … 11. İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takibi başlatıldığı ve icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz sonucu itiraz ile duran takibe devam edilebilmesi açısından iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu, davalının itirazında çeklerden dolayı alacaklı olduğunu beyan ettiği, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için inceleme günleri ihdas edildiği, inceleme günlerine davalı tarafın iştirak etmediği, ticari defterlerini sunmadığı, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinde davalı taraftan 13.07.2018 tarihi olan son işlem tarihi itibarıyla ve icra takip tarihi olan 13.11.2018 tarihi itibarıyla 18.527,56-TL cari hesap alacağı olduğu, davacı tarafın ilgili alacağının 2019 yılı hesaplarına devredildiği, taraflar arasında 2016 – 2017 – 2018 yıllarında ticari ilişki olduğu, incelenen davacı ticari defterlerine istinaden davacı şirketin davalı şirketten 2017 yılından devreden alacak toplamının 19.300,55-TL olduğu, davacı şirketin davalı şirkete 2018 yılında keşide ettiği çek toplamının 123.000,00-TL olduğu, davalı şirketin davacı şirkete 2018 yılında düzenlediği fatura toplamının 123.772,99-TL olduğu, davacı şirketin davalı şirketten dava tarihi itibarıyla 18.527,56-TL alacaklı olduğunun Bilirkişi marifetiyle hesap edildiği, davacı tarafından icra takibine başladığı 13.11.2018 tarihinde, davalı şirkete keşide ettiği 30.11.2018 tarihli 18.000,00-TL bedelli, 30.11.2018 tarihli 12.500,00-TL bedelli ve 31.12.2018 tarihli 12.500,00-TL bedelli toplam tutarları 43.000,00-TL olan çeklerin davacı şirket tarafından vadelerinde ödenmiş olduğu, bu anlamda davacı şirketin dava tarihi itibarıyla davalı şirketten 18.527,56-TL alacaklı olduğu, icra takip tarihinde vadeleri gelmemiş olan çeklerin dava tarihinde ödenmiş olduğu, davalının çekleri sebep göstererek yapmış olduğu itirazının temelinin olmadığı, dolayısıyla davalının … 11. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile davacının davasının kabulüne, icra takibinin kaldığı yerden devamına, taraflar arasında ticari alım – satım ilişkisi bulunduğundan 18.527,57-TL asıl alacağın 6.027,56-TL’lik kısmına 30.11.2018 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar ticari avans faizi işletilmesine, 12.500,00-TL’lik kısmına 31.12.2018 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar ticari faiz işletilmesine, alacak likit bulunduğundan 18.527,56-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı ödenmesine dair karar verilmiştir.
Hüküm: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davalının icra takibine yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİ ile davacının davasının KABULÜNE,
İcra takibinin kaldığı yerden DEVAMINA,
18.527,56-TL asıl alacağın, 6.027,56-TL’lik kısmına 30.11.2018 tarihinden fiili ödeme gününe kadar ticari avans faizi İŞLETİLMESİNE, 12.500,00-TL’lik kısmına 31.12.2018 tarihinden fiili ödeme gününe kadar ticari faiz İŞLETİLMESİNE,
18.527,56-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-)Alınması gerekli 1.265,62 -TL harçtan peşin yatırılan 316,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 949,21- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Davacı tarafından yatırılan 316,41-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 1.750,00-TL bilirkişi ücreti ve 140,40-TL posta giderinden ibaret toplam 1.941,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.27/01/2021
Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)