Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/230 E. 2020/556 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/230 Esas
KARAR NO : 2020/556

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adresinde bulunan … AŞ’ye ait Termik santral ve Liman sahası tesislerinin müvekkili tarafından … nolu geniş kapsamlı işletme sigortası poliçesi ile %38 oranında sigortalandığını, diğer müşterek sigortacıların ise … Sigorta A.Ş %55 pay ile, … Sigorta AŞ %5 pal ile ve … Sigorta A.Ş, nin ise %2 olduğunu, davalı şirketin ise 28/12/2016 tarihli Reasürans Poliçesi ile müvekkil şirkete ait riskin %6,579 una isabet eden tutarı üstlendiğini, sigortalı … AŞ ye ait termik santral tesisleri kapsamında bulunan 3. Ünütede yapılan A sınıfa bakım esnasında ünitenin buhar türbirine ait HP ve İP sabit kanatlarında çatlarlar tespit edildiğini, bu çatlakların kök sebebinin belirlenmesi için iki adet parçanın işaretlenerek Almanya’ya gönderildiğini, yedek parça tedariğinin uzun sürecek olması nedeni ile parçalar gelene katar türbinin taşlama ve kaynak işlemi ile çalıştırılmasına karar verildiğini, sigortacılık kanunu 22. Maddesine göre görevlendirilen sigorta eksperti tarafından yapılan ekspertiz tespiti ve yapılan diğer tespitler sonucunda sigortalı santralde oluşan hasarın teminat kapsamı dahilinde olduğu sonucuna varılarak 2.238.716,04 USD sigortalı zararının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davalı şirketin bu hasar tazminatının %6,579’u olan 147.285,13 USD ‘dan sorumlu olmasına rağmen müvekkil şirkete ödeme yapmaktan imtina etmesi üzerine iş bu davaya açtıklarını beyan ederek 147.285,13.USD rucuen tazminat alacağının sigortalıya ödeme yapılan 07/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının 1 yıl vadeli döviz hesabına işlettiği en yüksek döviz faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili mahkememize hitaben verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkili açısından baştan sona mesnetsiz olduğunu, hiçbir yasal zemine dayanmadığını, davacı tarafından reasürans poliçesi kapsamında tazmin etmek istedikleri hasar tazminatı ile ilgili davayı tamamen farazi iddialarla ikame ettiğini, yetki itirazında bulunduklarını, sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda sigortacının esas işyeri veya sigorta sözleşmesini yapan şubenin yada acentesinin Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi yetkili olduğunu ancak sigorta ettirene sigortalıya veya lahdara karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme onların Türkiye deki yerleşim yeri veya mutad meskeni mahkemesi olduğun şeklinde düzenlendiğini, ilgili madde uyarınca Türk mahkemelerinin yetkili sayılabilmesi için sigortacının esas yeri Türkiye’de ise veya Türkiye’de sigorta sözleşmesini yapan şubesi veya acentesi bulunmuyorsa söz konusu uyuşmazlığa ilişkin yetkili mahkeme esas işyeri, şube veya acentenin Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi olacaktır, ancak somut olayda böyle bir durum sözkonusu olmadığını, sigorta sözleşmesinin doğrudan Viyana Avusturya’da mukim müvekkil tarafından yapıldığını, müvekkilinin Türkiye’de mukim bir acentesi yahut şubesi bulunmadığını bu nedenle Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi bulunmadığını, diğer ihtimalin ise sigorta sözleşmesinden doğacak uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarından sigorta ettirene, sigortalıya veya lehdara karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme onların Türkiye deki yerleşim yeri veya mutad meskeni mahkemesi olacağının düzenlendiğini, bu nedenle yetkili mahkemenin Türk mahkemeleri olmadığını, esasa ilişkin beyanlarında ise davacı sigortalasının santralinde meydana gelen patlama neticesinde oluşan hasar nedeni ile davacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin müvekkilden rucuen tazmin edilmesinin mümkün olup olmadığı CMI hükümleri uyarınca tespit edileceğini, taraflar arasında mutabık kalınan CMI poliçesinin genel hükümlerine göre meydana gelecek risklerin hangi şartlar altında kuvertür dahilinde olduğu açıklanmadığını, davacının dilekçesinde belirtiği üzere bahse konu hasar imalat/üretm hatasından kaynaklanmamasına rağmen sigortalısına ödeme yaptığını, ayrıca dava dilekçesinde gerekse davacının delillerinde hasar nedenine ilişkin teknik bir detaya yer verilmediğini, anacak hasar nedenine ilişkin olarak … tarafından tanzim edilen raporda Türbinin HP ve IP bölümlerinin diyafram plakalarının kaynak kusurlarına sahip olduğu, kaynak tamiri için ana metalle aynı tipte kaynak malzemesinin kullanılmadığı, füzyon eksikliği, alttan kesimler ve oyukların kaynaklarda izin verilmeyen düzensizlikler olduğu iş bu durumun tipik düşük üretim kalitesini ve kaynak kusurlarının üretim sırasında olduğu belirtildiğini, türbinin garanti süresi dolmasına rağmen meydana gelen hasar üretici tarafından ücretsiz olarak onarıldığını, hasarın meydana gelmesinde imalat-üretim /işçilik hatasından kaynaklandığının en büyük kanıtı olup böyle bir durumun varlığı CMI hükümleri kapsamında kuvertür dışında olduğundan müvekkil tarafından davacıya ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, CMI hükümleri çerçevesinde imalat hatasından kaynaklanan riskler teminat dışı bırakıldığını, makine arızasından kaynaklanan iş kesintisi nedeniyle uğranılan kar kayıplarını teminat altına almadığını dava konusu olayda davacı tarafından açıkça kabul edildiği üzere bahse konu hasar garanti süresi dışında meydana geldiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için dava konusu hasarın CMI hükümleri çerçevesinde kuvertür kapsamında olduğu varsayımında dahi davacı tarafından sigortalısına hasar nedeniyle uğranılan maddi zararın ve işin durdurulması nedeniyle uğranılan kar kaybının tazmini amacıyla yapılan ödeme CMI hükümlerinde belirtilen muafiyetlerin altında kaldığını, davacı ile müvekkili arasında akdedilen poliçe ile reasürans kuvertürü olarak açıkça CMI hükümlerine atıfda bulunulduğundan e mevcut hasarın kuvertür dışında kaldığı, tespit edildiğinden davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin müvekkilinden talep etmesinin mümkün olmadığını, beyan ederek MÖHUK madde 46 uyarınca Türk Mahkemelerinin milletlererası yetkisi bulunmadığından yetkisiz kararı itiraz edilerek müvekkilinin mukim bulunduğu Viyana mahkemelerinin yetkili olduğuna her halükarda davacı tarafından ikame edilen davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Davacı tarafça ibraz edilen sözleşme incelenmiştir.
GEREKÇE :
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalı taraf, cevap dilekçesi ile usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Taraflar arasında akdedilen reasürans sözleşmesinde yer alan yetki şartında Türk Mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiş ise de Türkiye’deki hangi mahkemenin yetkili olduğu kararlaştırılmamıştır.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları başlıklı 18. maddesi ” (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili mahkeme veya mahkemenin gösterilmesi şarttır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesinde kararlaştırılan yetkili mahkemenin somut olarak belirlenmemiş olması nedeniyle taraflar arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli değildir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un 46.maddesi uyarınca bir davada ileri sürülen alacak talebi sigorta sözleşmesinden kaynaklanıyorsa davaya bakmaya yetkili olan mahkeme; sigortacının esas işyeri veya sigorta sözleşmesini yapan şubesinin veya acentasının Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak sigorta ettirene, sigortalıya veya lehdara karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme, onların Türkiye’deki yerleşim yeri veya mutad meskeni mahkemesidir.
Benzer olayda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2019/3131-2020/1131 sayılı kararında Viyana mahkemelerinin yetkili olduğuna karar vermiştir.
Somut olayda; sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkta, sigorta ettirene, sigortalıya veya lehtara karşı açılmadığından MÖHUK 46. maddesinin ilk cümlesi uyarınca sigortacının esas işyeri Türkiye’de ise veya sigorta sözleşmesini yapan şubesi veya acentesi bulunuyorsa söz konusu uyuşmazlığa ilişkin yetki esas işyeri, şube veya acentenin Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacaktır. Ancak söz konusu sözleşmenin sigortacı davalının şubesi veya acentası aracılığı ile imzalanmadığı bizzat davalı şirket tarafından akdedildiği, sigortacının esas iş yeri mahkemesi Viyana Mahkemesi olup MÖHUK 46. Maddesi uyarınca Türk Mahkemelerinin yetkisi bulunmadığından yetkisizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;.
1-) Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE,
2-) Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-) -Alınması gereken maktu 54,40 -TL harcın, peşin alınan 14.870,74TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.816,34.-TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı… 12/11/2020

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)