Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/221 E. 2023/114 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/221 Esas
KARAR NO : 2023/114

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili ve … aleyhine … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 3.500,000 TL ve işlemiş 654.732,72 TL faizi ile birlikte toplam 4.154.739,72 TL bedelli bir adet bonoya dayalı olarak icra takibi yapıldığını, icra takibine konu senet incelendiğinde müvekkilinin bu seneni … adına vekaleten imzaladığının görüldüğünü, ancak senette borçlu olarak gösterilen … tarafından müvekkiline bu senedi onun adına imzalaması için verilen bir vekaletname bulunmadığını, müvekkilinin ve …’ın böyle bir borcu bulunmadığını, söz konusu bono üzerinde borçlu olarak …’ın imzası bulunmadığını, bilerek özel vekaletname olmadan bu senedin düzenlendiğini, müvekkilinin senedi imzalarken senet üzerine “aval içindir” veya buna eş anlamlı başka bir ibarenin bulunmadığını, müvekkilinin ismi sonradan yazılarak kefil olarak şahsen borçlu gösterildiğini, bu işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, kefalet sözleşmesinin feri bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin geçerliliği, geçerli asıl bir borcun varlığını gerektirdiğini, doğuş sona erme bakımından asıl borcun varlığına bağlı olduğunu, ortada asıl borç ilişkisi bulunmadığından kefilinde sorumluluğu olmadığını, bu durumda müvekkilinin senet borçlusu olmadığı gibi kefil de olmadığını, icra müdürünün icra takibi sırasında senedi incelediğinde vekaleten imzalandığını görüp vekaletname örneğinin istemesi gerektiğini, bu yapılsaydı icra takibinin yapılmayacağını, bu nedenle icra müdürü tarafından yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, icraya konu edilen senede kefil olarak müvekkilinin sonradan eklendiğinin açıkça görüldüğünü, müvekkilinin ismi sonradan yazılarak kefil olarak şahsen borçlu gösterildiğini, davalı tarafından …’a ve müvekkiline senette belirtilen miktarlık bir ödeme yapılmadığını, ayrıca bu senet ile ilgili alacağın olduğunu ve ödemesi için … ile yapılan görüşme üzerine … tarafından … CBS’na dolandırıcılık sebebiyle … ve … ile müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine soruşturma no: … nolu dosyası açıldığını, daha sonra yetkisizlik ile … CBS … dosya numarasını aldığını, takibe konu senette borçlu gösterilen … tarafından senetteki imzanın kendisine ait olmadığı ile ilgili imzaya itiraz davasının … 8. İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında açıldığını, davalının senet asıl borçlusu ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, mal yada gayrimenkul satışı olmadığını, bu senedin müvekkilinin anlattığına göre davalının babasının kendisini ve ailesini ölümle tehdit ederek zorla düzenlendiğini ve elinden alındığını, açıklanan bu nedenlerle; öncelikle … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden 02/12/2016 tarihli 3.500.000,00 TL bedelli bono ile ilgili müvekkilin davalılara karşı borçlu olmadığının tespitini, bononun iptalini, … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili takibin iptaline karar verilmesini, kötü niyetle hareket ederek müvekkilin ticari hayatına onarılmaz zararlar veren davalıların %20den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…” ticaret unvanlı şahıs şirketi sahibi olduğunu, yangın sistemleri kurulumu ve bakımı ile yangın sistemleri malzemeleri satışı yaptığını, müvekkilinin davacı ile ortak ve yetkilisi olduğu şirket ile ticari ilişki nedeni ile tanıdığını, davacının amcasının oğlu … ile …A.Ş.’nde birlikte ortak ve yetkili olduğunu, …’ın 3.500.000,00 TL paraya ihtiyacı olduğunu, vekaleti olduğunu, bu tutar için senet de vereceğini bildirdiğini, akabinde müvekkili tarafından 3.500.000,00 TL para …’a vermek üzere davacıya verildiğini, davacının da müvekkile … adına vekaleten ve kendisi de aval olarak davaya konu senedi verdiğini, müvekkilin bu senedin vadesi geldiğinde davacıyı aradığını, senet bedelini ödemediği taktirde senedi takibe koyacağını söylediğini, davacının da müvekkile senet bedelini kendisinin ödeyeceğini, senedi takibe koymamasını söylediğini, müvekkilini yıllarca oyaladığını, müvekkilinin davacının kendisini oyaladığını anlayarak senedi takibe koyduğunu, senet takibe koyulduktan sonra yapılan itirazla …’ın …’a vekalet vermediğini öğrendiğini, davacının … adına müvekkilden 3.500.000,00 TL para aldığını, müvekkili aldatarak kendi lehine hasız menfaat elde ettiğini, davacının … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 15/12/2016 vade 3.500.000,00 LT bedelli senetle ilgili …. CBS … soruşturma sayılı dosyasında bu senedi imzaladığını hatırlamadığını, imzalamış olsa dahi düzenleyen olarak kişisel olarak sorumlu olacağını belirttiğini, davacının beyanının kendi içinde çelişkili olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; bizzat davacının kendi savcılık beyanları ile ikrar ettiği borç nedeni ile açıkça haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini, kötü niyetle hareket eden davacının dava değerinin %40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve senet bedellerinin %10u oranında para cezasına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 2. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas, …Karar sayılı dosyası, … 39. Ağır Ceza Mahkemesi 17/03/2022 tarih, …(E), … (K) sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyası, tanık anlatımları, yemin, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
Davalı vekili davacı tarafından sunulan ikinci tanık listesine itirazda bulunmuştur. Davacı tarafça ilk sunulan tanık listesi ön inceleme duruşmasından önce sunulmuştur. Ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konularını tam olarak belirledikten sonra tarafların delillerini sunmaları, ve delillerin toplanması için verilen süreden sonra sunulan tanık listesi, ikinci tanık listesi olarak kabul edilemeyeceğinden davalının talebinin reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava kambiyo senedinden dolayı bedelsizlik ve tehdit iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı … tarafından, davacı … ve dava dışı … aleyhine … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile, 3.500.000,00 TL bedelli, 15.12.2016 vade tarihli, 02.12.2016 keşide tarihli bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 3.500.000,00 TL asıl alacak ve 654.732,72 TL işlemiş faizi ile birlikte toplam 4.154.739,72 TL üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
Davacı vekili icra takibine konu senedi müvekkili …’ ın … adına vekaleten imzaladığını, ancak senette borçlu olarak gösterilen … tarafından …’a senedi imzalaması için TBK md. 504 uyarınca özel yetki içeren verilmiş bir vekaletname ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 502 maddesi kapsamında taraflar arasında vekalet ilişkisi bulunmadığını dolayısıyla davacının şahsi olarak sorumlu olmadığını, takibe konu senette borçlu gösterilen …’ın davalı …’yı tanımadığını, aralarında hiçbir ticari ve özel bir ilişki bulunmadığını, davacının … ‘tan bu senede dayalı alacağının bulunmadığını ve davalının borç batağı içinde bulunduğunu, davalının babası …’ nın kendisi ve ailesini ölümle tehdit ederek zorla düzenlendiğini ve elinden alındığını belirterek borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Takibe konu senedin incelenmesinde; düzenleyenin … (dava dışı), lehtarın … (davalı) olduğu, düzenleme tarihi altında “… velayeten” ibareleri ile bu ifadelerin altında görünüşte aynı el ürünü olan iki imzanın bulunduğu, vade tarihinin 15.12.2016, düzenleme tarihinin 02.12.2016, senet bedelinin 3.500.000,00 TLolduğu görülmüştür.
… 39. Ağır Ceza Mahkemesi 17/03/2022 tarih,… (E), … (K) sayılı dosyasının incelenmesinde; katılanın dava dışı …, şüphelilerin davacı …, davalı … ve dava dışı … olduğu,
Sanıklardan … tarafından katılan …’ın bilgisi ve rızası dışında düzenlenen, …’ın, borçlu katılan … adına vekaleten imzaladığı ve kendisinin de aval veren sıfatının bulunduğu 3.500.000 TL bedelli bonoyu, alacaklı sanık …’ya verdiği, 02/12/2016 tanzim ve 15/12/2016 vade tarihli bono ile ilgili olarak … 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden borçlu sanık … ve borçlu katılan … aleyhinde icra takibi başlatılması üzerine, bahse konu bononun varlığından haberdar olan katılan …’ın şikayette bulunduğu olayda; Kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların 5237 Sayılı TCK’nın 37/1, 158/1.d, 204/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
Mahkemece; “sanık …’un vekaleten diyerek ve kendi adına attığı imzanın katılana ait olmadığının tespit edildiği, sanık …’un alınan savunmasında vekaleten kendi adına attığı imzanın kendisine ait olduğunu ifade ettiği, sanıklar yönünden müştekiye yönelik olarak bir borç doğurması mümkün olmayan senedin icra takibine konu edilmesinin katılan açısından hukuki bir sonuç doğurmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçların unsurlarının oluşmaması sebebiyle sanıkların eylemlerinin kanunda suç olarak düzenlenmediği anlaşıldığından sanıkların ayrı ayrı CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatlerine” gerekçesiyle sanıkların beraatine karar verildiği ve bu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi 17.10.2022 tarihli, 2022/1699 E, 2022/1868 K, sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan kesin olarak reddine karar verilmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma, … Karar sayılı dosyasında dava dışı … ve davacı … ın şikayeti üzerine yapılan soruşturmada;
“Müşteki … 21.11.2018 tarihli ifadesinde … isimli kişinin 2018 yılı mayıs ayından itibaren kendisini ve çocuklarını öldürmekle tehdit ederek oğlu Abdulsamet Yazıcı üzerinden para tahsil ettiği, … veya …’ya herhangi bir borcu veya mal alışverişi olmadığı, korktuğu için savcılığa başvuru yapmadığı, şikayetçi olduğunu beyan ettiği,
Müşteki … 11.12.2018 tarihli ifadesinde özetle 2018 yılı ocak, şubat ayı içerisinde kendisine zorla çek imzalattırıldığı mart ayında ise alacağını aldığını dair evrakı zorla imzalattırdığı, şüphelilerin daha sonra bunları çekleri icraya koyduğu, şikayetine konu olayların tamamının Topkapı’da meydana geldiğini beyan ettiği,…
Olaya ilişkin tanık ve görüntü kaydı olmadığı, dosya sunulan mesaj içeriklerinin incelenmesinde tehdit olarak değerlendirilemeyeceği, Müşteki …’a karşı tehdit iddiasına yönelik ise şüphelilerin suçlamayı kabul etmedikleri, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki mahiyette olduğu, borcunun olmadığını iddia eden müştekilerin ilgili hukuk mahkemelerine başvurabileceği,
Yapılan soruşturma ve tüm dosya kapsamına göre şüpheliler hakkında kamu davasının açılmasını gerektirir yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediği anlaşılmakla;
CMK’nın 172/1 maddesi gereği kamu adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına,” Karar verilmiştir.
… 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2021/830 Esas, 2022/578 Karar sayılı dosyasında dosyasında;
“Sanıkların aşamalarda suçlamaları kabul etmemiş olması, sanıkların üzerine atılı ve iddianamedeki olay kapsamında kalan katılan …’a icbar suretiyle senet/çek imzalattıklarına ilişkin diğer katılanların tanıklığının olmadığı, olayı doğrudan gören hiçbir tanığın bulunmadığı, … Cumhuriyet Savcılığı’nın …soruşturma nolu dosyasının mahkememiz soruşturma dosyası şikayetinden önce olduğu ve ilgili soruşturma dosyasında katılanın kafede çek imzalattığını, mahkememize ait soruşturma dosyasında evde çek imzalattığını beyan etmesinin karşısında sanıkların üzerlerine atılı yağma suçunu işlediklerinin sabit olmadığı, dosyaya mübrez mesaj kayıtlarının da yağma suçunu sanıkların işlediğini ortaya koymaya tek başına yetmediği, sanıkların alacaklı olduklarını iddia ettikleri meblağın ticari kayıtlara tam olarak yansıtılmamış olmasının hukuki mesele olduğu, katılanın soyut ve … Cumhuriyet Savcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyasında değişiklik gösteren ve tanık beyanıyla da desteklenmeyen beyanları dışında sanıkların savunmasının aksine üzerine atılı suçu işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin maddi bir delilin elde edilemediği anlaşılmakla;” gerekçesi ile sanık … ve … nın beraatine karar vermiştir.
Bu kapsamda davacının;
Takip konusu senedin vekaleten imzalandığı ve özel yetki içeren bir vekaletname bulunmadığı, senedin kambiyo vasfının bulunmadığı iddiaları yönünden;
Davacı vekili icra takibine konu senedi müvekkili …’ ın … adına vekaleten imzaladığını, ancak senette borçlu olarak gösterilen … tarafından …’a senedi imzalaması için TBK md. 504 uyarınca özel yetki içeren verilmiş bir vekaletname ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 502 maddesi kapsamında taraflar arasında vekalet ilişkisi bulunmadığını dolayısıyla davacının şahsi olarak sorumlu olmadığını iddia etmiştir.
TTK’nun 778. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK’nun 678. maddesinde; “Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur…” hükmü yer almaktadır. Borçlunun atmış olduğu imzadan sorumluluğu için senet üzerinde imzasının bulunması yeterli olup, ayrıca isminin yazılı olması da gerekli değildir.
Temsil yetkisi olmadığı halde keşideci dava dışı … adına senet imzalayan ve imza inkarında da bulunmayan muteriz borçlu davacı … attığı imzadan dolayı keşideci sıfatıyla sorumlu olacağından hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18/11/2019 tarih 2019/12684 esas 2019/17224 karar)
Davacı senetten dolayı TTK md. 678 gereği şahsen sorumlu olduğundan, senedin kambiyo vasfında bulunmadığı, vekaletname olmadan senedin dava dışı … adına imzalandığı, aval şerhinin bulunmadığına ilişkin savunmalar kabul edilmemiştir.
Davacı taraf kefil olarak isminin sonradan yazıldığı iddiasını yazılı delil ile ispatlayamadığı gibi davacının imza inkarında bulunmaması ve ayrıca isminin yazılı olması da zorunlu unsur olmadığından bu savunması da kabul görmemiştir.
Senedin bedelsiz olduğu, dava dışı … ın davalıyı tanımadığı ve davalıya borcu bulunmadığı iddiası yönünden;
Davacı, takibe konu senette borçlu gösterilen …’ın davalı …’yı tanımadığını, aralarında hiçbir ticari ve özel bir ilişki bulunmadığını, davacının … ‘tan bu senede dayalı alacağının bulunmadığını ve davalının borç batağı içinde bulunduğunu iddia etmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacı ve davalı arasında 01.01.2015 -31.08.2018 tarihleri arasında uzun döneme yayılan banka havale işlemlerinin ve yangın söndürme malzemelerinin alımı ile ticari ilişkinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı bedelsizlik iddiasını yazılı belgeye karşı HMK’nın 201. Maddesi uyarınca yazılı belgeyle kanıtlamak zorundadır. Davacı senetten dolayı TTK md. 678 gereği şahsen sorumlu olup, senetten dolayı borcunun bulunmadığını ve senedin bedelsiz olduğunu ispatlar yazılı delil sunmamıştır.
Senedin tehdit sonucu, irade fesadına uğratılarak düzenlendiği iddiası yönünden;
Davacı, davalının babası …’ nın kendisi ve ailesini ölümle tehdit ederek zorla düzenlendiğini ve elinden alındığını belirtmiştir.
Davacı taraf senedin tehdit sonucu düzenlendiğini savunmuştur. Yukarıda yer verilen soruşturma dosyaları, KYOK kararı ve ceza mahkemeleri kararlarında davacı tarafın tehdit iddiası kabul görmemiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma No: … Esas No: … İddianame No: … sayılı iddinamesinde de belirtilen (… 2. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas,… Karar sayılı dosyası) ;” Şüphelilerinin … numaralı hat üzerinden ” Malların üstünden haciz kalktı itiraz ettiğiniz senette red oldu ben …, ” diye mesaj gönderdiği, … numaralı hattan ” Millati dolandırdın ama yakında çocukların kocan hapiste ziyaret edersiniz müslüman görünüp evlerinizde haciz getirecek merak etmeyin dolandırın milleti yeni şirketler kurun ” diye mesaj gönderdikleri, … numaralı hattan ” Abla bak çok pişman olacaksınız çekleri başkasına veriyorum ben onlardan paramı alacağım ben sizin iyiliğiniz için söylüyorum aç bir insanca konuşalım” diye mesaj gönderdikleri,” mesaj içeriklerinin incelenmesinde davacının iradesini fesada uğratacak ifadelere rastlanmadığı, mesaj içeriklerinde davacının dolandırıcılık eylemlerini gerçekleştirdiğinden bahsedildiği, davacı ile iletişime geçilmeye çalışıldığı ve hacizlerden bahsedildiği görülmektedir. Bu haliyle davacının tehdit edildiği ve iradesinin fesada uğradığından bahsetmek mümkün değildir.
Tehdit iddiası yönünden mahkememizce bildirilen tanıklar dinlenmiştir. Tanıklar davacıdan duyduklarını aktarmış olup, tehdit ve hile iddiası yönünden doğrudan bilgi ve görgü sahibi olmadıklarından beyanları hükme esas alınmamıştır. Tehdit iddiasının konusu suç teşkil ettiğinden bu konuda yemin teklif edilmemiştir.
Davacı yemin deliline dayandığından irade fesadı iddiası yönünden davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı yemin teklifinde bulunmamıştır.
Davacının iddialarını ispatlar yazılı delil sunamaması, tehdit iddiasını yukarıda yer verilen açıklamalar uyarınca ispatlayamadığı ve yemin deliline de dayanmadığından ispatlanamayan davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu somut deliller ile ortaya konulmadığından tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine ilişkin taleplerin reddine,
3-)Davacı tarafından yatırılan 59.771,25 TL Peşin harçtan 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 59.591,35‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-) Davalı vekilli lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 256.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-)Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır