Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/208 E. 2021/238 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/208 Esas
KARAR NO : 2021/238 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/03/2009
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Mahkememizce verilen 03/06/2015 tarihli ve 2014/339 Esas 2015/403 Karar Sayılı Kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 25/12/2018 tarihli ve 2016/4222 Esas, 2018/12785 Karar sayılı BOZMA İLAMI sonrasında Mahkememizin 2019/208 E. Sayılı dosyasına kaydolan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in 06.12.2008 tarihinde davalılardan … A.Ş adına kayıtlı olan ve diğer davalı … tarafından kullanılan … plakalı aracın çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını davalı …’in olayda tam kusurlu olduğunu kazayı yapan aracın … Sigorta A.Ş tarafından 13.5.2008-2009 tarih ve … nolu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı olduğunu beyanda 15.000 TL manevi tazminatın davalılar … ile … A.Ş’den olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın toplam 25.000 TL’nin sigorta şirketi bakımından faizin dava tarihinden başlatılması kaydı ile tüm davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … A.Ş . ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kazanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini bu sebeple iş bölümü itirazında bulundukları daha sonra davanın esası hakkında da kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını ,davanın hareket halindeki araç önüne aniden çıkması sonucu kazanın meydana geldiğini belirterek öncelikle yetki ve iş bölümü itirazının kabulüne haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Poliçelerden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında kalmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 125.000,00 TL ile sınırlı olduğunu ,söz konusu dava ile ilgili davadan önce müvekkil şirkete başvurulmadığını,müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyşet vermediğini bu sebeple müvekkil şirket faiz masraf ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belireterek açılan davanın yersiz olduğunu reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; … 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı Dosyası, Hastane kayıtları, Fatura ve Makbuzlar, Tanık beyanları, Adli Tıp Kurumu Raporu, Bilirkişi raporu ve ek raporları, Kaza Tespit Tutanağı, Aile Nüfus Tablosu.
Mahkememizin ara karar gereği, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. İTÜ Emekli Öğretim Üyesi Trafik Kazaları Kusur Uzmanı Bilirkişi …’nın hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Davalı … Dış Tic. A.Ş.’nin maliki olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin maliki olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’ne ZMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü diğer davalı …’in %40 (kırk),
Kazada yaralanan davacı yaya Nihat ŞEN’in de %60 (altmış) oranlarında kusurlu sayılmalarının uygun olacağı, …” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin ara karar gereği, destekten yoksunluk, iş gücü kaybı tazminat hesabı hususlarında uzman hesap bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Aktüerya Tazminat Hesabı Uzmanı Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesinde; “…. MADDE 99-Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…”
Dava dilekçesinde davalı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden itibaren diğer davalılar bakımından olay tarihinden itibaren faiz talep edilmektedir.
Hukuki durumun ve delillerin Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 06/12/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %9,2 oranında makul kalan davacı …’in Nihai ve Gerçek Maddi Zararının (16.624,28-) TL den ibaret bulunduğu, …” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilince 04/03/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; Müvekkili fazlaya ilişkin dava ve takip hakları saklı kalmak kaydıyla, maluliyet tazminatına yönelik tazminat taleplerini 9.000-TL a ek olarak 7.624,28-TL daha arttırdığını, toplam olarak 16.624,28-TL tazminat bedelinini davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 06/12/2008 tarihinden itibaren %27 ve artan oranlarda avans faizi ile beraber tahsiline, 15.000-TL manevi tazminat bedelinin 06/12/2008 kaza tarihinden işleyecek %27 ve artan oranlarda avans faizi ile birlikte sigorta hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen 03/06/2015 tarihli ve 2014/339 Esas 2015/40 K. Sayılı Kararında;
“…1-Davacının maluliyete ilişkin talebinin kabulü ile 16.624,28 TL ‘nin tüm davalılardan 06.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek %27 ve artan oranlarda yasal faiziyle birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 7.500 TL Manevi tazminatın davalı … Davalı …’Den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine fazla talebin reddine
3-Davacının tedavi giderler ile ulaşım ve bakım giderleri ile ilgili feragat sebebi ile buna ilişkin taleplerinin reddine ,…” dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararını davalı taraflar temyiz etmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 25/12/2018 tarihli ve 2016/4222 Esas, 2018/12785 Karar sayılı BOZMA İlamında;
“…Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin yaralanması nedeniyle, tedavi, ulaşım, bakım ve çalışamamaktan dolayı pek çok zararı ve harcaması olduğunu, sakatlık durumunun netlik kazanmadığını, beyanla, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, ancak, dilekçede bahsi edilen maddi zarar kalemleri yönünden ne kadar tazminat talep edildiği belirtilmemiş, bununla birlikte;05.05.2011 tarihli duruşmasında müvekkilinin iyileştiğini, maluliyetinin kalmadığını, isteklerini sağlık harcamaları ve tedavi süresinde çalışamamasından kaynaklanan gelirler olarak somutlaştırdıklarını beyan etmek suretiyle duruşma tutanağını imzalamış,03.06.2015 tarihli duruşmada ise bakım ve yol masrafı ile ilgili taleplerinden vaz geçtiklerini ve tedavi gideri ile ilgili talepte bulunmadıklarını beyan etmiş, Mahkemece hükme esas alınan Aktüerya Bilirkişisi raporunda hesaplanan davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı toplamı 16.624,28TL nın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, dava dilekçesinde davacının hangi zarar kalemi nedeniyle ne kadar maddi tazminat talep ettiğinin açıklattırılması ve sonucuna göre de davacının her bir talebi hakkında ayrı ayrı karar verilmesi, gerektiğinin gözetilmemesi isabetli olmamıştır.
Kabule göre;
3-Feragat edilen maluliyet tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,hüküm fıkrasının 3. bendinde reddine karar verilen tazminatlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
4-Davacı vekili dava dilekçesinde dava dilekçesindeki tazminat kalemlerinin olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş,04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesinde ise kusurlu araçlar ticari olduğundan avans faizi talep etmiştir. Somut olayda kazaya karışan araç ticari kamyonet niteliğinde olduğundan, hükmedilen tazminatlara avans faizi yerine yasal faiz işletilmesine karar verilmesi değildir.
5-Diğer yandan, HMK ‘nun 323. maddesinde;bilirkişiye ödenen ücret ve giderler yargılama giderleri kapsamında olup, mahkemece gerekçeli kararda 12.03.2014 tarihli ATK raporu nedeniyle davacı tarafça ödenen 612,75TL bilirkişi ücretinin yargılama giderine dahil edilmemiş olması isabetli değildir.
6-Davalı … Sigorta A.Ş.nin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin (f) bendi ile Zorunlu Trafik Genel Şartları’nın 3. maddesinin (e) bendi uyarınca manevi zararlar trafik sigortası teminatının dışındadır. Bununla birlikte somut olayda davacı vekilince dava dilekçesi içeriğinden de anlaşıldığı üzere davalı zorunlu trafik sigortacısından manevi tazminat isteminde bulunulmadığı ve … Sigorta A.Ş. aleyhine manevi tazminata hükmedilmediği halde, mahkemece hükmedilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan harçtan davalı Sigorta Şirketinin diğer davalılarla birlikte davalı sorumlu tutulması da doğru olmamıştır.
…açıklanan nedenlerle… Tic. A.Ş. Vekilinin, (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA,…” şeklinde Mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce 25.09.2019 tarihli celsede Yargıtay Bozma İlamına uyulmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacının davalılardan meydana gelen trafik kazasından dolayı maddi ve manevi tazminat talepleri hususunda alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise maddi ve manevi alacaklarının ne olduğu hususlarında toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı …’in 06.12.2008 tarihinde davalılardan … AŞ adına kayıtlı olan ve diğer davalı … tarafından kullanılan … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanmış olduğu, davacı vekilince trafik kazası (haksız fiilden dolayı) tazminat talebiyle, davalı aracın ZMMS sigortacısı
… Sigorta A.Ş, … AŞ ile … aleyhine maddi ve manevi tazminat davası ikame etmiş olduğu, Mahkememizce verilen 03/06/2015 tarihli ve 2014/339 Esas 2015/40 K. Sayılı kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 25/12/2018 tarihli ve 2016/4222 Esas, 2018/12785 Karar sayılı Bozma İlamı ile bozulduğu, davacı vekilince 05.05.2011 tarihli celsede müvekkilinin iyileştiğini, maluliyetinin kalmadığını, isteklerini sağlık harcamaları ve tedavi süresinde çalışamamasından kaynaklanan gelirler olarak somutlaştırdıklarını beyan ederek duruşma zabtını imzaladığı, 03.06.2015 tarihli duruşmada ise bakım ve yol masrafı ile ilgili taleplerinden vazgeçtiklerini ve tedavi gideri ile ilgili talepte bulunmadıklarını beyan ettiği, Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda davacı vekilince taleplerin açıklığa kavuşturulması için mühlet verildiği ve davacı vekilince beyanda bulunulduğu ve fakat Bozma İlamındaki hususlar haricinde başkaca bir açıklamaya yer verilemediği, uyulan Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda davacının davasının maddi tazminat talepleri yönünden feragat nedeniyle reddine, bozma ilamında manevi tazminat yönünden ticari avans faizi hususuna değinilmiş olduğundan davacının davasının manevi tazminat talepleri yönünden kısmen kabulü ile 7.500,00-TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi işletilerek davalılardan … AŞ ile …’den tahsiline, fazlaya dair taleplerin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının
Maddi tazminat talepleri yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Manevi tazminat talepleri yönünden; KISMEN KABUL ile 7.500,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi işletilerek davalılardan …Tic. AŞ ile …’den TAHSİLİNE
FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 512,33-TL ilam harcından peşin ve ıslah olarak yatırılan toplam 363,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 148,78-TL harcın davalılar … AŞ ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Davacılar tarafından yatırılan 363,55-TL peşin ve ıslah harcının davalılar … AŞ ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan manevi tazminat yönünden 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davalılar… AŞ ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan manevi tazminat yönünden 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılar … AŞ ile …’e verilmesine,
6-)Davacılar tarafından yapılan 15,60-TL başvuru harcı, 2,50-TL vekalet harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, ATK raporu nedeniyle davacı tarafça ödenen 612,75 TL Bilirkişi ücreti, 430,00-TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.560,85-TL yargılama giderlerinden davanın kısmen kabulü oranında 1.280,42-TL’sinin davalılar … AŞ ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalılar … AŞ ile … tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderlerinden davanın kısmen kabulü oranında 50,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalılar …AŞ ile …’e verilmesine, geri kalan kısmın bu davalılar üzerinde bırakılmasına,
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … ve …A.Ş. vekilinin yokluğunda, diğer davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.24/03/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır