Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/176 E. 2022/795 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/176 Esas
KARAR NO : 2022/795

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/12/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil … Başkanlığı’nca … ilçe genelinde önleyici sağlık hizmetleri ve hastaneye erişim imkanı bulamayan hastalara yerinde teşhis ve tedavi hizmeti vermek amacıyla “Gezici Sağlık Hizmetleri” adıyla bir proje çalışması yapıldığını, bu proje Başbakanlık Hazine Müsteşarlığınca da uygun bulunarak proje için gerekli (74.951 USD) parasal kaynak tahsis sağlandığını, müvekkil belediye başkanlığınca bu projenin hayata geçirilebilmesi amacıyla tahsis edilen bu paranın aktarılabilmesi için davalı … Bankası A.Ş. … şube müdürlüğünden müvekkil … Belediyesi adına …Projesi Dolar Hesabı açılması talep edildiğini, proje için yurt dışından tahsis edilen kaynak davalı tarafından açılan hesaba aktarıldığını, daha sonra söz konusu hesaptaki paranın 132.993,35 TL’sinin müvekkil .. Belediye Başkanlığı’nın bilgi ve onayı dışında haczedildiğini, ve … İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyasına aktarıldığını, ve diğer davalılar …ve …’e ödendiğinin öğrenildiğini, bunun üzerine yapılan araştırmada davalının anılan banka hesabına müvekkilin talebinde açıkça belirtmesine rağmen proje hesabı olarak açmadığını, bu hesabın projenini finansmanı için kullanılacağını, proje hesaplarındaki paranın haczedilemeyeceğini bildiğini, veya bilmesi gerektiği halde haciz işlemine itiraz etmediğinin anlaşıldığını, davalı bankacılık mevzuatına ve Belediye Kanununa aykırı olarak bu hatalı işlemi ile müvekkilin uzun süre çalıştığını, bölge insanı için çok önemli bir sağlık hizmeti desteği sağlayacak bu önemli projenin hayata geçirilmesine engel olduğunu, müvekkil zarara uğrattığını, davanı konusu paranın iadesi davalıdan talep edildiğini, davalı bu talebe cevap bile vermediğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. Maddesinin 6. Fıkrasında yer alan ” Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği” gelirleri şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi resim ve harç gelirleri haczedilemez” hükmüne göre müvekkil … Belediyesi’nin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirlerine ait banka hesaplarına haciz konulmamalı ve para icra dosyasına gönderilmemesi gerektiğini, müvekkilin proje için tahsis edilen borçlanma yoluyla elde ettiği gelir mahiyetinde olduğunu, davalının hatalı işlemi nedeniyle haczedilen 132.993,35 TL’nin 28.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 13/07/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin banka nezdindeki hesaplarına hesaplarına … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasından uygulanan haciz sonucu haczedilen bedelin icra dosyasına gönderilmesinin ardından ödenen tutarın iadesi talebi ile müvekkilin banka ve icra dosyası alacaklıları hakkında mahkemeniz nezdindeki işbu istirdat davası açtığını, müvekkilin banka tarafından gerçekleştirilen işlemler icra müdürlüğü emir ve talimatlarını 3. Kişi sıfatıyla yerine getirmekten ibaret olduğunu, dava konusu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihler itibariyle gerek davacı belediye gerekse de icra müdürlüğü tarafından müvekkilin bankaya dava konusu hesabın kamuya tahsisli hesap olduğuna ilişkin yapılan bir bildirim bulunmadığını, işlem tarihleri itibariyle davacı tarafından dava konusu hesabın kamuya tahsisli hesap olduğuna ilişkin müvekkilin bankaya sunulan hiç bir kayıt belge bulunmadığını, hesaba haciz uygulanması mümkün olmadığını, bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, bir hesabın kamu yararına özgülendiğinin hesap sahibi belediye tarafından ispat edilmesi ve icra müdürlüğü tarafından da sunulan belge bilgi ve kayıtlara hesabın kamu yararına özgülendiğinin tespit edilmesi ve işbu durumun hesabın bulunduğu bankaya bildirilmesi gerektiğini, dava konusu olayda ise ne belediye ispat yükünü yerine getirdiğini, ne de icra müdürlüğü bir karar verdiğini, kaldı ki yerleşik yargıtay içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında davacının dava konusu hesabın kamuya tahsisli hesap olduğu yönünde meclis kararı bulunması yeterli olmadığını, aynı zamanda hesabın fiilen kamu yararına özgülenerek kullanıldığını da ispat etmesi gerektiğini, dava konusu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihte haciz uygulanan hesabın kamuya tahsisli hesap olduğu yönünde meclis kararı bulunduğunu, bu kararın işlem gerçekleştirmek üzere müvekkil bankaya ve icra müdürlüğüne ibraz edildiğini, dava konusu hesabın fiilen kullanımı ile de hesabın kamuya tahsis edilen kamu yararına özgülenen hesap olduğunun sabit olduğunu, ispat etmekle mükellef olduğunu, dosya kapsamı itibariyle işbu ispat konusu başlıkların hiçbirinin ispatı ispata yarar bir delil dahi bulunmadığını, mahkemeniz nezdindeki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Bilirkişi raporları, banka dekontları, … İcra Dairesinin …esas sayılı dosya aslı, banka kayıtları dosya arasında delil olarak mevcuttur.
Dava dosyasının … 17.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve …Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın … 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin tevzi edildiği, Mahkemece davalı … Bankası A.Ş. Yönünden davanın tefrik edilerek … Esas ve …Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği ve Mahkememizin işbu esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; bankanın genel müdürlüğünde yapılan incelemede belediye ile banka arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesine ulaşılamadığı tarafına bildirildiğini, ancak dava konusu hesabın açılışına ilişkin ilişikte sunulan belediyenin 24.02.2017 tarihli hesap açma talimatı “belediyemiz adına şubeniz nezdinde Gezici Sağlık Merkezi projesi Dolar Hesabı açılması hususunda gereğinin yapılmasını rica ederim” doğrultusunda (EK:1 TALİMAT) davalı banka tarafından 24.02.2017 tarihinde … nolu USD döviz hesabı açıldığını, ve hesaba 09.03.2017 tarihinde 74.951.00 USD havale geldiğini, (EK:2 HESAP EKSTRESİ), iş bu talimatta hesabın kamuya tahsisli olduğuna ve bu hususta belediye meclisi kararı bulunduğuna, ve haciz işlemi uygulanmayacağına ilişkin hiçbir ifade yer almadığını, davacı belediye ise eft işleminden çok sonra 06.10.2017 tarihinde belediye meclis kararı aldığını, belediye hakkında icra takibi yapıldığını, belediye hesaplarına haciz uygulandığı tarih itibariyle belediyenin davalı nezdindeki hesaplarının kamuya tahsisli olduğuna ilişkin bir belediye meclisi kararı bulunmadığını, bu nedenle davalı banka tarafından haciz uygulanan hesabın kamuya tahsisli olduğuna ilişkin haciz işlemleri tarihi itibariyle bir meclis kararı bulunmadığından hesabın kullanım amacına ilişkin bir şüphe duyulması araştırma yapılmasını gerektiren yasal koşulların oluşmadığını, icra takibinin kesinleşmesi için gerekli işlemler de düşünüldüğünde davacı belediye tarafından yapılması gereken hesaplarının kamuya tahsisli olduğu iddiasının icra takibi üzerine icra uygulamasının ardından icra müdürlü emrini yerine getiren bankaya bir kusur atfedilemeyeceğini, ayrıca paranın icra dosyasına gönderildiği tarihte bir meclis kararı bulunsa dahi sadece bu karara dayanarak bankanın bir hesabın kamuya tahsisli olup olmadığını değerlendirme yetkisi ve icra talimatını yerine getirmeme hakkı bulunmadığını, bu nedenle davacının haczedilmezlik şikayetinin yerinde olmadığını, mahkemenizce aksi görüşte olması yani belediye hesaplarına haciz uygulandığı tarih itibariyle belediyenin davalı nezdindeki hesaplarının kamuya tahsisli olduğuna ilişkin bir belediye meclisi kararı bulunmaması karşısında bankanın haciz tarihinde hesabının kamuya tahsisli olup olmadığını araştırması gerektiğini, yönünde karar verilmesi halinde davacının talebinin yerinde olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; huzurda görülmekte olan davada uyuşmazlık konusu vakıanın davacı … Belediye Başkanlığının “Gezici Sağlık Merkezi Sağlanması Projesi” nin finansmanı için … Büyük elçiliği tarafından sağlanan şartlı bağış niteliğindeki 74.951 USD tutarındaki kaynaklat (USD 36,397,55+USD 1,656,50) olmak üzere toplam 38,054,05 USD tutarın TL’ye çevrilerek 28/07/2017 ve 07/09/2017 tarihlerindeki iki ayrı ödeme halinde (127,168,85+5,824,50) olmak üzere toplam 132.993.35 TL’nin … İcra Dairesinin davalı … Bankası A.Ş.’ye gönderdiği haciz ve ödeme tebligatı gereğince EFT yoluyla ödenmesi olduğunu, davacı … Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından … Bankası … Şube Müdürlüğü’ne yazılan 24/02/2017 tarihli ve …. sayılı resmi yazıyla aynen “Belediyemiz adına şubeniz nezdinde Gezici Sağlık Merkezi Projesi Dolar Hesabı açılması hususunda gereğinin yapılmasını rica ederim.” şeklinde verilen talimatla hesap açılması talep edildiği ancak davalı banka şubesi tarafından normal vadesiz döviz tevdiat hesabı açıldığını, davacı belediye tarafından davalı bankanın şubesine verilen yazılı talimatta açıkça belirtildiği gibi açılması talep edilen hesabın “Gezici Sağlık Merkezi Projesine Özgü” bir hesap olacağının anlaşılması gerektiğini, bankanın müşterisi ile imzaladığı sözleşmeyle kendisine ödünç verilen mevduatı müşterinin verdiği talimat doğrultusunda hesap açıldığını, ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde saklamak değerlendirmek ve talep halinde müşterisine geri ödemek borcunun altında girdiğini, bu çerçevede TBK Md. 115/3 hükmü gereğince “Uzmanlığı gerektiren bir hizmet meslek veya sanat ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.” denilerek yasa koyucu tarafından bankaların objektif özen sorumluluğunun normal bir tacire göre ağırlaştırıldığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 1. Maddesinin “bu kanununun amacı finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” hükmü müşterisinin hak ve menfaatini korumakla yükümlü bulunduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3. Maddesinde mevduat “yazılı ya da sözlü olarak veya herhangi bir şekilde hakla duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz karşılığında, istendiğinde ya da belli bir vadede geri ödenmek üzere kabul edilen para” olarak tanımlandığı göz önüne alındığında hatalı bankacılık işlem ve uygulamalarıyla ilgili 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. Maddesi gereğince hacze konu edilmemesi gereken şartlı bağış niteliğindeki belediye gelirinin bir kısmının bloke edilmesine ve icra dairesi hesaplarına ödenmesine sebep olan ve re’sen hesaptan para transferi gerçekleştiren davalı bankanın davacı müşteri olan Belediye’ye karşı kendisine emanet edilen 38,054,05 USD tutarındaki vadesiz mevduatı aynen iade yükümlülüğünün bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; … İcra Dairesinden Davalı … Bankası … Şubesine gönderilen haciz bildiriminde bankanız nezdinde bulunan hak ve alacaklılarının borç miktarı kadarının (maaş hesapları hariç olmak üzere) haczine karar verilmiştir “ifadesi bulunmasına rağmen banka tarafından bloke edilecek hesabın haciz kararındaki koşulları sağlayıp sağlamadığına ilişkin bir araştırmanın yapılmadığını, borçlu hesap sahibi Davacı … Belediyesine blokaj ile ilgili herhangi bir bildirim yapılmadığını, ve söz konusu hesaptan toplam 38.054,05 USD’nin TL’ye çevrilerek 28.07.2017 tarihinde 127.168,85 TL, 07.09.2017 tarihinde 5.824,50 TL olmak üzere toplam 132.993,35 TL’sinin … İcra Dairesinin …esas sayılı icra dosyasına haciz ve ödeme tebligatı gereğince ödendiğini, davacı belediye hesabından resen yapılan ödeme dolayısıyla bankanın sorumluluğunun bulunduğunu, davalı banka tarafından davacı … Belediyesine blokaj işlemi hakkında herhangi bir bildirim yapılmadığı için haciz kararına karşı itiraz hakkını kullanamadığını, oysa blokaj işlemi hakkında belediyenin bilgisinin bulunması halinde haciz kararına karşı hesaptaki paranın şartlı bağış ve proje geliri olduğu konusunda ilgili icra dairesi nezdinde yasal haklarını kullanmasının mümkün olabileceği böylece belediye adına açılan hesabın “kamuya tahsisli hesap” niteliğinde olmadığını, vadesiz döviz mevduat hesabı olduğunun görülebileceği ve hesap niteliğinin “Kamuya Tahsisli Hesap” olarak düzeltilerek Belediyenin mağduriyetinin önlenebileceğini, dosyaya sunulan belgeler üzerinde görüleceği üzere belediye tarafından davalı bankaya hitaben düzenlenen hesap açma talimatında “Gezici Sağlık Projesi Dolar Hesabı”nın “kamuya tahsisli hesap” niteliğinde olduğu hususunun somut olarak belirtilmediğini, bankanın kamuya tahsisli hesaplardaki paranın haczedilmeyeceğini bildiği veya bilmesi gerektiğinin ifade edildiğinin, oysa hesap açma talimatının operasyonel olarak herhangi bir yoruma dahi imkan vermeyecek kadar anlaşılabilir açık ve net ifadeleri içermesi gerektiğini, her halükarda belediye tarafından açılması talep edilen banka hesabı ile bankanın açmış olduğu hesabın niteliklerinin belge ve kayıt düzeni çerçevesinde belediyenin talimat ve iç prosedürlerine mevzuatına uygun olup olmadığının kontrol edilmemesinden dolayı belediyenin de sorumluluğunun bulunduğunu, sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; davalı … Bankası tarafından Bankacılık Kanunun etik ilkeler başlıklı 75. Maddesine istinaden oluşturulan Bankacılık Etik İlkelerine aykırı olarak Davalı Banka tarafından Davacı … Belediyesine haciz işlemi hakkında herhangi bir bildirim yapılmadığı için haciz kararına karşı itiraz hakkını kullanamadığını, oysa blokaj işlemi hakkında Belediyenin bilgisinin bulunması halinde haciz kararına karşı hesaptaki paranın şartlı bağış ve proje geliri olduğu konusunda ilgili icra dairesi nezdinde 27.10.2017 tarihli icra dosyası kararında olduğu gibi yasal haklarını kullanmasının mümkün olabileceğini, böylece belediye adına açılan hesabın “kamuya tahsisli hesap” niteliğinde olmadığını, vadesiz döviz mevduat hesabı olduğunun görülebileceğini ve hesap niteliğinin “Kamuya Tahsisli Hesap” olarak düzeltilerek Belediyenin mağduriyetinin önlenebileceğini, resmi yazıda açıkça “Proje Hesabı” açılması talimatı verildiği halde hesabın talimattan farklı olarak döviz mevduat hesabı olarak açıldığı hesap cüzdanında görüldüğünü, ayrıca hesaptaki parasal hareketlerin Belediye muhasebe kayıt sistemine aktarılması aşamasında iç kontrol ve denetim sistemi tarafından açılması talep edilen banka hesabı ile açılan banka hesabının nitelikleri açısından kontrol edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığını, ve bu konuda bankanın sorumlu olduğunu, kanaatine varıldığını, bu bildirim yükümlülüğü ve davalı Garanti Bankasının hatalı açtığı hesap sebebiyle davacı … Belediyesinin zarara uğradığı ve bu zararın istirdat-ı konusunda husus mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davacı belediyenin Belediye Kanunu’nun 15/6 maddesi kapsamında haczedilmemesi gereken hesapta bulunan paranın haciz talebinde bulunan dava dışı kişilere icra aracılığıyla ödenmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Dava konusu hesaptaki paranın aktarıldığı … İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dava dışı … tarafından davacı belediye aleyhinden 25.04.2017 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının … İdare Mahkemesinin 15.12.2016 tarih, 2016/1638 Esas ve 2013/1249 Karar sayılı hizmet kusuru nedeni ile tazminat davası sonucunda verilen ilamı olduğu görülmüştür.
Davacı yan, davaya konu edilen hesabın … ilçe genelinde önleyici sağlık hizmetleri ve hastaneye erişim imkanı bulamayan hastalara yerinde teşhis ve tedavi hizmeti vermek amacıyla “Gezici Sağlık Hizmetleri” adıyla bir proje çalışması yapıldığını, bu proje Başbakanlık Hazine Müsteşarlığınca da uygun bulunarak proje için gerekli (74.951 USD) parasal kaynak tahsis sağlandığı, bu kapsamda davalı bankadan proje kapsamındaki miktarın aktarılabilmesi için hesap açılması talebinde bulunulduğu, Belediye Kanunu’nun 15/6 maddesi kapsamında dava konusu hesabın haczedilmemesi gerekirken, … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından yapılan haciz talebi kapsamında proje bedelinin icra dosyasına ödendiği ve davalı bankanın bu nedenle ödenen bedelden sorumlu olduğu iddia edilmiştir.
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 Sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nda 15. maddenin son fıkrasına “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz” hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/son maddesinde açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da “fiilen kamu hizmetinde kullanılma” koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu Belediye ispatlamalıdır. Bu nedenledir ki hacizli banka hesabındaki paralara ilişkin olarak kamuya tahsis kararı bulunmasının sonuca etkisi yoktur.
Buna göre, borçlu Belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiği tartışmasız olup, bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için ise, o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerekir.
Haciz konulan borçlu Belediyenin banka hesaplarında vergi, resim ve harç gelirleri olduğu gibi haczi kabil paraların da bulunduğu durumlarda, haczedilen hesap havuz hesabı niteliğindedir. Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi, yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkân yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu Belediye iddiasını ispat imkânını kendisi kaldırmış bulunmaktadır. Bir başka deyişle borçlu Belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını farklı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının iyi niyetle de bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM’nin AİHS’nin 6 § 1. ve Ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır. Böyle bir durumda borçlu belediyenin, hesaplardaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekir.
Öte yandan borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/1197 esas, 2019/9336 karar sayılı kararı)
O hâlde, mahkemece, haczedilen hesabın havuz hesabı olup olmadığı hususunu ve haczin kaldırılmasına ilişkin şikâyetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz bulunmuştur.
Yukarıda anlatılan kapsamda davacı Belediye’nin davaya konu ve haczedilen banka hesabına giren paranın niteliğinin araştırılması gerekmektedir. Mahkememizce banka hesap hareketleri celp edilmiş ve dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Hazırlanan bir kısım bilirkişi raporlarında davalı bankaya kusur atfedilmemiş, bir kısım raporlarda ise müterafik kusur tespiti yapılmış ise de; yukarıda anlatılan gerekçe de ele alındığı üzere kamu yararı tahsis kararı alınmasına gerek duyulmadığı, davacı Belediye tarafından proje hesabı olduğu açıkça talimatta belirtilmesine rağmen, normal hesap açıldığı ve ödeme nedeniyle davalı bankanın kusuru olduğu görülmektedir.
Anlatılan gerekçeyle ve hükme esas alınan 18.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda da bahsedildiği üzere; dava konusu hesabın Avrupa Birliği proje hesabı olduğu, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından hesaba hibe niteliğinde para yatırıldığı, hesabın karma ya da havuz hesabı olmadığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulü ile hatalı işlem neticesinde ödenen bedelin tazminine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerine göre;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ödemiş olduğu 132.993,35 TL’nin ödeme tarihi olan 28/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 9.084,78 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 2.271,20 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.813,58 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 20.949,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 15.157,1‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)