Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/137 E. 2019/1065 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/137 Esas
KARAR NO : 2019/1065 Karar

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 14/03/2019
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu şirkete ait karar defterinin kayıp olduğunu, karar defterinin kaybolduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Deliller;
İmza Sirküleri, … Vergi Dairesi Müdürlüğü Yazısı, … 10. Noterliğinin yazısı
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ünün Mahkememize hitaplı … tarihli ve … sayılı yazıları ile; davacı şirketin 19/03/2019 tarihi itibarıyla 39.947,98-TL vadesi geçmiş, 32.680,96-TL 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 2. Maddesi kapsamında yapılandırılan borç olmak üzere toplam 72.628,94-TL vergi borcu bulunduğu bildirilmiştir.
Davacı şirket yetkilisi … 10/07/2019 tarihli ilk duruşmada; “Eski imza sirkümün süresi dolduğu için bu davayı açtım, yeni imza sirküsü talebim vardır. Dava dilekçesinde karar defterinin zayi olduğuna dair tarafımıza zayi belgesi talep edilmiş ise de böyle bir talebimiz yoktur, talebim yeni imza sirküsü almaktır” demiş ve beyanını imza altına almıştır.
09/09/2019 tarihli 2. Celseye davacı şirket yetkili … ile davacı şirket muhasebecisi … iştirak ederek; “Şirketin karar defteri kayıp olduğu için karar alamıyoruz, imza sirküsü de karar defterine bağlı olduğu için karar defteri çıkarmak istiyoruz…” diyerek davalarının kabulünü talep etmişlerdir.
… 10 Noterliği’nce Mahkememize hitaplı … tarihli ve … sayılı yazıları ile, davacı şirkete ait 12/02/2009 tarihinde onaylanmış defterlerin bilgilerinin verildiği görülmüştür.
27/11/2019 tarihli karar duruşmasında davacı şirket yetkilisi; “karar defterini ne zaman kaybettiğimizi kullanmadığımız için bilmiyoruz, lazım olunca yerinde olmadığını anladık” diye beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :
Dava, zayi belgesi talepli hasımsız davadır. Davacı şirket yetkilisi şirketine ait Karar Defterinin kayıp olduğunu, karar defterinin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep etmiş olduğu dava dilekçesi sunmuştur.
Dava dilekçesinde karar defterinin ne zaman kaybolduğuna dair bir bilgi verilmemekle birlikte ilk duruşmada çelişkili beyanlarda bulunduğu, son duruşmada da lazım olunca yerinde olmadığını anladığımızdan ne zaman kaybettiklerini de bilmediğini dolayısıyla böyle bir dava açtıklarını beyan etmiş ve dava dilekçesi ile delillerini “kanuni ve takdiri her türlü delil” olarak belirlemiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, zayi belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. Dava TTK 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrar ise tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.
Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü içermektedir.
TTK 18/2 maddesi “Her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmünü içermektedir.
Tacir basiretli bir iş adamı olmanın gerektirdiği özeni göstererek defter ve belgelerini saklamalı ve zayi olmaması için üzerine düşen bütün yükümlülükleri ihtimam ile yerine getirmelidir. TTK 82 ve 18.madde kapsamında yapılan değerlendirmede; tacirin basiretli bir iş adamı olmanın gerektirdiği özeni göstererek defter ve belgelerini saklaması ve zayi olmaması için üzerine düşen bütün yükümlülükleri ihtimam ile yerine getirmesi gerekmektedir. Halbuki dava konusu somut olayda davacının defterlerini kaybederek şirketin basiretli tacir gibi davranmadığı, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği anlaşılmakla davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklandığı üzere:
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iade edilmesine,
Dair verilen karar davacı şirket yetkilisi …’ın ve davacı şirket Muhasebecisi …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.27/11/2019

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza