Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/136 E. 2021/764 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/136 Esas
KARAR NO : 2021/764 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu olayın gerçekleştiği 01/12/2018 tarihinden bir kaç gün evvel davalı bankanın müşteri hizmetleri ile görüşme gerçekleştirildiğini, bankadan kredi kartı alırken herhangi bir bedel alınmayacağının kendisine belirtilmesine rağmen bu bedelin alınma sebebini öğrenmek istediğini söylediğini, bu talebin değerlendirilmeye alınacağının belirtildiğini, davacının … numaralı telefonundan 01/12/2018 cumartesi gününde ve sonrasında … numaralı telefon ile davalı bankanın müşteri hizmetleri adı altında bir şahsın aradığını, bu şahsın davacının adını soyadını, kart numarasını ve kart limiti dahil bilgilerini söyleyerek davacıda güven uyandırdığını, bugune kadar alınan ve banka hesabından kesilen masrafların kendisine iade olacağını söyleyerek bunun için telefonuna SMS ile gelecek olan kodları kendilerine söylemesini istediklerini, bu işlemlerden sonra görüşmelerin uzaması üzerine internet bankacılığı ile hesabına bağlandığını, banka internet şubesine girdiğinde …bank … şubesindeki hesaptan … isimli şahıs hesabına 01/12/2018 tarihinde 1 kez 490,00-TL, 22 kez 200,00-TL havale yapıldığını ve yine aynı bankaya ait kredi kartından da 16 kez 200,00-TL ‘nin yine aynı hesaba havale yapıldığını gördüğünü, ayrıca …’tan 10.799,00-TL ve 10.799,00-TL olmak üzere iki kere alışveriş yapıldığını, davacının banka yetkililerinden hesabının kapatılmasını talep ettiğini ancak olumsuz yanıt aldığını, sonrasında …’ı aradığını 10.799,00-TL’lik ödemenin birini iptal ettirebildiğini ancak diğer 10.799,00-TL’lik satışın kargoya hazır olduğunu bildirildiğini, iptalin yapılamadığının bildirildiğini, davacının kendisini arayan 0850 no ile başlayan telefonu tekrar aradığında kullanım dışı yanıtını aldığını, davalı banka sonrasında işlemler hakkında bilgi vererek iç güvenlik soruşturması yapılacağının bildirildiğini, aradan geçen süreye rağmen mağduriyetlerinin giderilmediğini, bankanın kusuru nedeniyle davacının zararının tazmini için bu davanın açmanın zaruri olduğunu, bankaların müşterilerine ait gizli ve özel kişisel bilgilerini saklama sorumluluklarının olduğunu, davalı bankanın güvenlik açığından dolayı sorumlu olduğunu, davalı bankanın özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini, basiretli tacir gibi davranmalarının zorunlu olduğunu, bankaların siber suçlara karşı güven kurumları olarak sorumluluklarının olduğunu ve güvenlik açığından dolayı sorumlu olduğunu, tazminat hesabı sonucu vadesiz hesaptan 4.890,00-TL, Kredi kartından 14.154,8-TL olmak üzere toplamda 19.045,00-TL’nin ticari faizi ile davalıdan iadesini talep ettiklerini, davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra tehdidi altında tahsil edilen 19.045,00-T’nin ticari faizi ile davalıdan istirdadına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait tek kullanımlık şirfelerin davacı tarafından kendisini arayan şahıslarla paylaşıldığını, dolayısıyla bankaya husumet yöneltilmesi mümkün olmadığını, Yüksek Mahkemenin emsal olaylarda verdiği kararlarında kartın usulsüz kullanımından sorumluluğun bankalarda olmayacağını ve banka aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın … TC Kimlik Numaralı …’a ait hesap sahibinin lehine havalelerin yapıldığını, bu kişinin … adresinde mukim olduğunu, dolayısıyla davanın bu şahsa ihbar edilmesinin gerektiğini, bekletici sorun talebinin olduğunu, … CBS … Sorş Nolu dosya üzerinden soruşturma başlatıldığını, dava konusu olayın niteliği gereği öncelikle ceza soruşturma ve kovuşturmasının sonuçlanmasının gerektiğini, bu nedenle ilgili cezai işlemlerin tamamlanmasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, harcamaların davacının cep telefonuna gelen sms şifreleri kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğini, davacının saklamakla yükümlü olduğu şifresinin 3. Şahıslarla paylaşarak dava konusu olayın meydana gelmesine kendisi sebebiyet verdiğini, davacının kendisine gönderilen şifreleri banka personelleri dahil hiç kimse ile paylaşmaması gerektiği şifre metninde de yer aldığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının iddia ettiği şekilde işlemleri kendisi yapmamış dahi olsa, harcamaya kendi kusuru ile sebebiyet vermesi nedeniyle, dava konusu harcamalardan da kendisinin sorumlu olacağının muhakkak olduğunu, davaya konu işlemlerin müşterinin cep telefonuna gönderilen sms şifresinin kullanılması suretiyle oluşturulan internet bankacılığı hesabı üzerinden yapılmış olup bizzat müşterinin hesabı üzerinden gerçekleştirildiğini, davacının hesabından gerçekleştirilen dava konusu işlemlerin, davacının müvekkil banka kayıtlarında yer alan cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık şifreler ile gerçekleştirildiğinin sabit olduğunu, bu konuda çekişme olmadığını, dolayısıyla öncelikle davanın husumet yönünden reddine ve davanın esastan da reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;… CBS .. Sorş Sayılı dosyasının UYAP kayıtları, hesap ektresi, harcama tablosu, hesap hareketleri tablosu, İTO’nun firma detaylarını içeren alınan çıktılar, Bilirkişi İncelemesi
… CBS Bilişim Suçları Bürosu’ndan Mahkememize verilen müzekkere cevabında; … Sorş Sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verildiği, Soruşturmanın … nolu dosya üzerinden devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın bankacı bilirkişi … ve bilgi işlem bilirkişisi …’e tevdiine karar verilerek Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Bankacı Bilirkişi …ve Bilgi İşlem Bilirkişisi …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Davacının kredi kartından ve vadesiz hesabi üzerinden gerçekleştirilen harcamaların internet üzerinden gerçekleştirilmiş olduğu,
Davacının kredi kartı ile … isimli teknoloji mağazasının internet sitesi üzerinden gerçekleştirilen harcamalar için davacının banka sisteminde kayıtlı cep telefonuna, içeriğinde harcamaya dair bilginin de yer aldığı 3D Secure SMS’ i gönderilmiş olduğundan ve işlemin gerçekleşmesi için SMS içeriğinde yer alan kodun doğru bir şekilde giriş yapılması gerektiğinden, işlemin sorumluluğunun davacıda olduğu,
Davacının cep telefonuna gelen 3D Secure SMS içeriğini kimse ile paylaşmaması bekleneceğinden, bu SMS içeriğinde yer alan kodu kendisine arayan şahsa söylemiş olmasının, şifre bilgisini koruma hususunda üzerine düşen yükümlülüğü tam olarak yerine getiremediği anlamına geleceği,
Dolayısıyla davacının kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen 10.799 TL’ lik işlem için talep ettiği alacağın yerinde olmadığı,
Davacının internet bankacılığı hesabı üzerinden, vadesiz hesabı ve kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen havale işlemleri ile ilgili olarak; davacının cep telefonuna gönderilmiş olan şifre bilgisini koruma hususunda üzerine düşen yükümlülüğü tam olarak yerine getiremediği, bununla birlikte 10 saniye ara ile aynı kişiye bu kadar çok sayıda havale işleminin gerçekleştirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğu ve bu hususla ilgili davalı bankanın yeterince güvenlik önlemi uygulamadığı, Dolayısıyla davacının internet bankacılığı sisteminden gerçekleştirilen havale işlemlerinin ortaya çıkmasında tarafların mütefarik kusurlu oldukları,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyet Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince Bilirkişi Heyet Raporuna itiraz edilmiştir.
Dosyanın itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmak üzere Bilirkişi Heyetine tevdiine karar verilmiştir. Bankacı Bilirkişi … ve Bilgi İşlem Bilirkişisi …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Ek Raporuna göre özetle;
“…Davacı Vekilinin, müvekkilinin bilgilerinin dolandırıcıların eline davalı banka üzerinden geçtiği konusunda iddiasının ispata muhtaç durumda olduğu ve bu kapsamda dosya muhteviyatında somut bir delilin bulunmadığı, söz konusu bilgilerin davacının kendisi üzerinden elde edilme ihtimalinin de mevcut olduğu, bankacılık uygulamalarının güvenlik seviyeleri göz önüne alınarak bir değerlendirme yapıldığında, söz konusu bilgilerin banka üzerinden elde edilmesinin pek mümkün gözükmediği,
Davacının kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen işlem 3D secure SMS sistemi kullanılarak gerçekleştirilmiş olduğundan tüm sorumluluğun davacının kendisi üzerinde bulunduğu ve Davalı bankanın, Davacının cep telefonuna gelen şifre içeriğini kendisini arayan dolandırıcılar ile paylaşması konusunda alabileceği herhangi bir teknik önlemin mevcut olmadığı, Dolayısıyla davacının kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen 10.799 TL’lik işlem için talep ettiği alacağın yerinde olmadığı,
Davacının internet bankacılığı hesabı aracılığıyla, vadesiz hesabı ve kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen havale işlemleri ile ilgili olarak; davacının cep telefonuna gönderilmiş olan şifre bilgisini koruma hususunda üzerine düşen yükümlülüğü tam olarak yerine getiremediği, bununla birlikte 10 saniye ara ile aynı kişiye bu kadar çok sayıda havale işleminin gerçekleştirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğu ve güvenlik ve alt yapı sistemlerine büyük miktarda yatırım yapan bankalar tarafından; bu ve benzeri durumlara karşı müşterilerini korumaya yönelik önlemler alması bekleneceği, dolayısıyla söz konusu duruma karşı bir önlem uygulamamış olan davalı bankanın yeterince güvenlik önlemi uygulamadığından bahsedilebileceği, bu durumda işlemlerle ilgili tarafların birlikte sorumluluklarının varlığından söz etmenin mümkün hale geleceği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyeti Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Heyet Raporları hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacı tarafın icra tehdidi altında tahsil edilen meblağın tahsilinde davalının kusurlu hareketlerinin sebep olup olmadığı, söz konusu ihtilaflı olduğu iddia edilen banka hareketlerinden dolayı sorumlu olan tarafın hangi taraf olduğu hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacının kendisinde güven duygusu uyandıran kişilerce internent üzerinden dolandırıldığını iddia ederek 01.12.2018 tarihinde … isimli şahıs hesabına havaleler yapıldığı, …’tan iki kere olmak üzere mal alındığını, tazminat hesabı sonucu vadesiz hesabından 4.890,00-TL, kredi kartından 14.154,8-TL olmak üzere toplamda 19.045,00-TL’nin ticari faizi ile icra tehdidi altında davalı bankaya ödemek zorunda kaldığını, dolayısıyla bu meblağın harcanmasında davalı bankanın güvenlik açıklarının olduğunu, yeterli güvenlik önlemi almayan davalının bu bedeli davacıya ödemesi gerektiği yolunda menfi tespit ve istirdat davası ikame ettiği, davalı bankaca dava konusu harcamalara ilişkin detay bilgilerinin sunulduğu, dava konusu olayın, davacının, davalı bankada bulunan vadesiz hesabı ile kredi kartı üzerinden, bilgisi ve rızası dışında yapılan harcamaların, davalı bankanın güvenlik açığı nedeniyle gerçekleşmiş olduğu iddiasıyla istirdat talebine ilişkin olduğu, yapılan işlemlerle ilgili olarak davalı tarafından, davacı banka sisteminde kayıtlı cep telefonuna gönderilmiş olduğu ifade edilen SMS’ler üzerinde yapılan incelemede, davacının banka sisteminde kayıtlı bulunan cep telefonunda 3D secure SMS’lerin gönderilmiş olduğu, davacının kredi kartından gerçekleştirilen 200,00-TL’lik havale işlemlerinden 7 tanesi için bilgilendirme SMS’inin gönderilmiş olduğu, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi ekinde yer alan SMS kayıtlarına göre davacının banka sisteminde kayıtlı cep telefonuna 01.12.2018 tarihinde 4 kez internet şubesine giriş için tek kullanımlık şifre gönderilmiş olduğu, yine 01.12.2018 tarihinde para transferi için onay SMS’i gönderilmiş olduğu, buna göre dava konusu harcamaların teknik olarak 2 farklı şekilde gerçekleştirilmiş olduğu, birincisinin davacının kredi kartı ile … isimli şirketin internet sitesi üzerinden gerçekleştirilen harcamalar olduğu, ikincisinin ise davalının internet bankacılığı sistemi üzerinden gerçekleştirilen havale işlemleri olduğu, internet sitesi üzerinde gerçekleştirilen harcamalar için davacının banka sisteminde kayıtlı cep telefonuna 3D secure SMS’i gönderilmiş olduğu, işlem saatine bakıldığında davaya konu ilk iki işlemin bu harcamalar olduğu, bu şekilde gerçekleştirilen harcamaların kredi kartı fiziksel olarak kullanılmadan, 16 haneli kredi kartı numarası, kredi kartının son geçerlilik tarihi ve güvenlik numarasının internet üzerinden ilgili ödeme alanına doğru bir şekilde girişi ve sonrasında davacı banka sisteminde kayıtlı cep telefonuna gönderilen 3D güvenlik SMS’i içerisinde yer alan tek kullanımlık şifrenin ilgili ekrana doğru bir şekilde giriş yapılması ile tamamlanan bir işlem olduğu, söz konusu işlemin tamamlanabilmesi için, davacının banka sisteminde kayıtlı cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık şifre girişinin yapılmasının zorunlu olduğu, dosyada mevcut SMS detay dökümlerinin bulunduğu, bu durumda SMS içeriğinde yapılan harcama ilişkin bilginin müşteriye bildirilmiş olduğu, buna göre, davacının kredi kartı ile … isimli teknoloji mağazasının internet sitesi üzerinden gerçekleştirilen harcama için davacının banka sisteminde kayıtlı cep telefonuna, içeriğinde harcamaya dair bilginin de yer aldığı 3D Secure SMS’i gönderilmiş olduğundan ve işlemin gerçekleşmesi için SMS içeriğinde yer alan kodun doğru bir şekilde giriş yapılması gerektiğinden, işlemin sorumluluğunun müşteride olduğunun değerlendirildiği,
Davacının internet bankacılığı sistemi üzerinden yapılan işlemler üzerinde yapılan incelemede, vadesiz hesabı üzerinden toplamda 23 havale işlemi ile gerçekleştirilmiş olduğu, kredi kartından ise toplamda 16 havale işlemi gerçekleştirilmiş olduğu, burada gerçekleştirilen işlemlerin her birinin arasındaki süre farkının 10 saniye civarı olduğu,10 saniye ara ile aynı kişiye çok sayıda havale işleminin gerçekleşmesinin hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğu ve bu hususta davalı bankanın yeterince güvenlik önlemi almadığı, davacı tarafın bilgilerinin dolandırıcıların eline davalı banka üzerinden geçtiği hususunda iddiasının ispata muhtaç olduğu, söz konusu bilgilerin davacının kendisi üzerinden de elde edilme ihtimalinin de mevcut olduğu, davacının kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen işlem 3D secure SMS sistemi kullanılarak gerçekleştirildiği, tüm sorumluluğun davacının kendisi üzerinde bulunduğu, davalı bankanın, davacının cep telefonuna gelen şifre içeriğini kendisini arayan dolandırıcılar ile paylaşması konusunda alabileceği herhangi bir teknik önlemin olmadığı, dolayısıyla davacının kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen 10.799,00-TL’lik işlem için talep ettiği alacağın yerinde olmadığı, davacının internet bankacılığı hesabı aracılığıyla, vadesiz hesabı ve kredi kartı üzerinden gerçekleştirilen havale işlemleri ile ilgili olarak, davacının cep telefonuna gönderilmiş olan şifre bilgisini koruma hususunda üzerine düşen yükümlülüğü tam olarak yerine getirmediği, 10 saniye ile aynı kişiye çok sayıda havale işleminin gerçekleştirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğu, bu durum karşısında önlem uygulanmamış olması karşısında bankanın sorumlu olduğu dolayısıyla davacının davasının kısmen kabulü ile, 4.123,00-TL’nin dava tarihi olan 13.03.2019 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile
4.123,00-TL’nin dava tarihi olan 13.03.2019 tarihinden itibaren ticari avans faizi İŞLETİLEREK davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 281,64-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 325,25-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 43,61-TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret olunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça peşin harcın mahsubu ile yatırılan 281,65-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti ve 111,90-TL posta giderinden ibaret toplam 1.862,70-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 403,25-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 285,76-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, geriye kalan 1.034,24-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 03/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır