Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/106 E. 2019/216 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/106 Esas
KARAR NO : 2019/216 Karar

DAVA : MENFİ TESPİT (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalılardan …’nin geçmişten gelen samimiyeti olduğunu, bu sebeple karşılıklı olarak hatır çeklerini birbirlerine verdiklerini, bu çeklerin …banka-… Şubesi’ne ait 17.06.2016 keşide tarihli 10.000,00-TL, 21.06.2016 keşide tarihli 10.000,00-TL ve 13.07.2016 keşide tarihli 25.000,00-TL, …bank … Şubesine ait 12/10/2016 keşide tarihli 15.000,00-TL meblağlı (keşidecisi Metin Çelik olan) bedelli çeklerin karşılığında … Bankası-… Şubesine ait 05.08.2016 keşide tarihli 20.000,00-TL bedelli, 19.08.2016 keşide tarihli 20.000,00-TL bedelli ve 14.10.2016 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çekleri keşide ederek müvekkiline verdiğini, belirtilen tarihlerde müvekkilinin davalıya ait çekleri ödediğini, davalıda bulunan takip konusu çeklerin bedelsiz kaldığını, aradan iki buçuk yıl geçtikten sonra davalı …’nin diğer davalı …’a temlik ettiğini, bu çeklerden …bank- … şubesine ait 12.10.2016 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çekin … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe konulduğunu ve müvekkiline usulüne uygun olarak tebligat yapılmadan takibin kesinleştiğini, davalıların …banka- … şubesine ait çekleri 14. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, müvekkilinin … Bankası- … Şubesine ait çekleri alacağını tahsil etmek amacıyla davalılardan … aleyhine … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, karşılıklı alacakları bulunduğundan tarafların birbirlerinden herhangi bir alacaklarının kalmadığını takas nedeniyle çeklerin bedelsiz duruma geldiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, mağduriyetine sebebiyet verilmemesi açısından İhtiyati tedbir kararı verilmesini davalılara borçlu bulunmadıklarının tespitine … 14. İcra Müdürlüğü’nün … ve … E. Sayılı takiplerinin iptaline müvekkili aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın menfi tespit davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın; 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 maddesindeki “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi nedeni ile dava şartı yokluğu sebebi ile REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 936,54-TL Peşin Harçtan alınması gereken 44,40-TL Karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 810,16-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının davacıya iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere tarafların yokluğunda tensiben verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 12/03/2019

Katip … Hakim …
(e-imza) (e-imza)