Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/985 E. 2018/1115 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/985 Esas
KARAR NO : 2018/1115

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yürütülen icra takibi çerçevesinde düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edildiğini, borçlunun vaki itirazı sebebiyle söz konusu icra takibinde durma kararı verildiğini, müvekkiline ait … adresinde bulunan apartman dairesinin, … poliçe numaralı konut finansmanlı evim paket sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketince teminat altına alındığını, teminata konu dairenin 01/02/2018 tarihinde 3. Kişilerce zarara uğradığını, daireye zarar veren Hasan Hüseyin Karakaş’ın … 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16/11/2017 tarih ve 2017/853 esas, 2017/926 karar sayılı kararı ile daireden tahliyesine karar verildiğini, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı borçlunun İcra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmısına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN; Dava, konut sigorta sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanının 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlendiği,
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2017 tarih ve 2016/19222 Esas, 2017/10435 Karar sayılı ilamında;”Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
1-28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.”
Somut uyuşmazlık, davalının düzenlediği sigorta poliçesi ile sigortaladığı davacıya ait konutta oluşan hasar nedeniyle davacının ödediği paranın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ilamında da belirtildiği üzere,dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/l maddesi uyarınca davacının tüketici sayıldığı, yasa uyarınca taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, aynı yasanın 73/1 maddesi gereğince tüketici işleminden kaynaklı davalara Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, yasanın 83/2 maddesinde de diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 Sayılı Yasanın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konut sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından, davacı gerçek kişi olup 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/l maddesi uyarınca davacının tüketici sayıldığı, yasa uyarınca taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, 6502 Sayılı Yasanın 3/l, 73/1 ve 83/2 maddesi hükümleri uyarınca uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi görevli bulunduğundan, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri harç ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Karar tarafların yokluğunda tensiben verildiğinden bilgilendirme amaçlı olarak tensip zaptının bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, İstinaf süresinin gerekçeli kararının tebliğinin talep edilmesi ve tebliğ edilmesi suretiyle başlayacağı husususun ihtarına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 26/10/2018

Katip

Hakim