Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/981 E. 2019/879 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/981 Esas
KARAR NO : 2019/879 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 09/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 25.07.2018 tarihli … plakalı 2018 model … marka … tipi aracı 25.07.2018 tarihli faturada görüldüğü üzere 211.994,71-Tl bedelle satın aldığını, aracın garanti kapsamında olduğunu, araç satılırken aracın orijinal ve hatasız olduğunun bildirildiğini, aracın sol arka kapısında boya farklılığı tespit edildiğinden genel ekspertiz muayenesinin yaptırıldığını, 01.08.2018 tarihli raporda da görüleceği üzere aracın sol arka kapısının boyalı olduğunun tespit edildiğini, bu durumun davacı tarafından davalıya bildirildiğini, davalıdan bir sonuç alınmaması üzerine aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ihtar ettiklerini, davalının cevap vermediğini belirtmiş ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, değiştirilemediği takdirde maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alıcının TBK. 223. Maddesine göre aracı imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde bildirmek zorunda olduğunu, alıcının bunları ihmal etmesi halinde satılanı kabul etmiş olacağını, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp olması halinde bu hükmün uygulanmayacağını, araçta ayıp olduğu kabul edilse dahi niteliğine göre 2 gün veya 8 gün içinde bildirmek zorunda olduğunu, aracın fatura tarihinin 25.07.2018 olduğunu, … 57. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesini çok sonra gönderdiğini, 01.08.2018 tarihinde ayıbı öğrendiği halde 17.09.2018 tarihinde ihtarname gönderdiğini, ayıp ihbar süresine uymadığını, davacının talebinin açık olmadığını, net olarak açıklaması gerektiğini, araçta bir imalat hatası veya ayıp olmadığını, davacının misli ile değişim talebini haklı gösterecek bir husus olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davanın ithalatçı … A.Ş. şirketine ihbarının gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 26/07/2018 tarihinde dava konusu aracın teslim alındığını, boya farklılığı dikkati çekince ekspertiz raporu alındığını, 02/08/2019 tarihinde davalı tarafa e-posta yollandığını, ayıp ihbarının 7. Günde yapıldığını, davalı tarafın aracın incelenmesi ve boya ölçümlerinin yapılması için aracın davalıya getirilmesini talep ettiklerini, 21/09/2019 tarihinde yapılan inceleme ve ölçümler neticesinde araçta ürün kaynaklı herhangi bir sorun bulunmadığının bildirildiğini, davalının bu iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının sıfır araç bedeli ödemiş olduğunu ancak arka kapısı hasarlı ve boyalı bir araç teslim edildiğini, davacı tarafın aldatıldığını, bunun yanında oluşan zararlara maruz kalmış olduğunu, dolayısıyla davanın kabulü ile aracın sıfır ve ayıpsız misli ile aracının değiştirilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde sıfır araç bedeli ile hasarlı ve boyalı aracın ikinci el piyasasındaki satış değeri dikkate alınarak hesaplanacak araç değer düşüklüğü ile yapılan masrafların davalı tarafça tazmin edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araçta herhangi bir imalat hatası veya ayıp bulunmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan ekspertiz raporunun dava konusu araç ile aynı marka ve model ile kıyaslandığını, oysa ki dava konusu araçta davacı tarafın talebi doğrultusunda boya koruma işlemini yapıldığını, dolayısıyla davacı tarafın satın almış olduğu aracın ayıplı olduğu yönündeki iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın misli ile değişimi haklı gösterecek bir hususun olmadığını, davanın reddedilmesi gerektiğini ve davanın ithalatçı firma olan … A.Ş’ye ihbar edilmesini talep etmiştir.
Deliller:
Fatura, Ruhsatname, Ekspertiz raporu, İhtarname, Bilirkişi incelemesi.
Mahkememizce … Adliye Sarayı Otoparkına getirilen dava konusu araç üzerinde … tarihinde keşif yapılmış ve dosya ara karar doğrultusunda Makina Mühendisi Bilirkişi …’a tevidii edilerek alınan bilirkişi raporunda özetle; “…Kusur yönünden yapılan değerlendirme ve kanaat:4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre: Ayıplı Mal
Madde 4- (Değişik: 6/3/2003-4822/4 nut.)
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydalan azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Dava konusu aracın sol arka kapısının işlem gördüğü ve orijinal olmadığı tespit edilmiştir. Dosya içeriğine göre dava konusu araçtaki hasar davalı tarafından satım aşamasında davacıya söylenmediğinden aracın gizli ayıplı olarak satıldığı anlaşılmaktadır.
Değer kaybı yönünden inceleme ve kanaat: Aracın sol arka kapısının onarım işlemi görmesi ve yeniden boyanması, araçta bir değer kaybına neden olur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 29.05.2017 tarih, 2016/14573 E ve 2017/6035 K sayılı kararında ” Yeni KMA ZMMS (Trajik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel Şartlar C. 10. maddesi ile 12.08.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete ‘de yayınlanan KMA ZMMS Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.ll maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır” denilmiştir. T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi E. 2017/344 K. 2017/351 Sayılı kararına göre: “ZMSS Genel Şartlar A.5/1-a maddesine göre. “…Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır. ” Söz konusu hüküm dikkate alındığında araçta meydana gelen değer kaybının Genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmektedir. Mahkemece temin edilen bilirkişi raporunda, genel şartlar yürürlüğe girmeden önceki Yargıtay uygulamasına dayanılarak değer kaybı belirlenmiş olup, Mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.” Araçlarda oluşan değer kaybının, araçtaki kaporta ve şasi haşarıyla doğru orantılı olacağı tartışmasızdır. Kaporta saçlarının düzeltilip yeniden boyanma işlemleri sonucu bu parçalardaki orijinal boya kalınlığı değiştiğinden, bu durum aracın ikinci el değerinin düşmesine neden olmaktadır. Tampon, cam, far, gibi plastik parçaların ve radyatör, fan motoru, vb. gibi vidayla ve cıvatayla değiştirilen tampon demiri, radyatör vb. mekanik parçaların değer kaybı oluşturmadığı bilinmektedir. Dava konusu … plakalı … marka … tipi 2018 model ve kaza tarihinde 0 Km’deki özel binek araçta başvuru konusu trafik kazası nedeniyle meydana gelen ve değer kaybına etki edecek işlemlerin değiştirilen parçaların olmadığı, düzeltilen parçaların sol arka kapı olduğu tespit edilmiştir. Dosya içeriğine göre dava konusu aracın eski kazasının olmadığı tespit edilmiştir. Araçta yapılan onarım işleminin yetkili serviste yapıldığı tespit edilmiştir. Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle ikinci el hasarsız piyasa rayiç satış değeri, yapılan piyasa araştırmasına göre, rutin pazarlık payı da düşüldüğünde ekte sunulan belgelerde de görüldüğü üzere 211.000,00 TL civarındadır. Aracın km değeri 15.000’in altında olduğundan hesaplanan değer kaybı 4.114,50 TL’dir. Dava konusu … plakalı … marka 2018 model aracın davacıya gizli ayıplı olarak satıldığı, davacının davalıdan talep edebileceği toplan maddi zararının 4.114,50 TL olduğu…” yönünde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporuna dair davalı vekilince ve ihbar olunan … A.Ş. Vekilince beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş; davacı vekili Bilirkişi Raporuna ve davaya dair beyan dilekçesi sunmuştur.
Bilirkişi Raporu hükme esas alınacak nitelikte bulunmuştur.
GEREKÇE;
Davacı taraf, satın almış olduğu ürünün ayıplı olduğunu, sıfır araç olarak satın aldığını düşünürken hasarlı ve tamir görmüş bir araç aldığını tespit ettikten sonra aracın misli ile değiştirilmesini, bu mümkün değilse hasarsız ve sorunsuz araç ile ikinci el araç arasındaki değer farkını tazminat olarak talep etmektedir. .
TBK. m. 227 hükmüne göre: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir”. Görüldüğü üzere, sözkonusu hüküm, ayıba karşı tekeffülde alıcı lehine seçimlik bazı haklar öngörmüştür. Alıcı, dilerse, satılanı redde hazır olduğunu beyanla satım sözleşmesinin feshini, dilerse, somut olayda olduğu gibi, satılanı alıkoyup satış parasından indirim yapılmasını talep edebilir. Alıncının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı da saklıdır.
TTK. m. 23/1-c hükmüne göre: “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır”.
Ayıp ihbarları TTK. m. 18/3’de öngörülen ihtar ve ihbarlar kapsamında olmadığından herhangi bir şekle tabi değildir (Hüseyin Ülgen/Ömer Teoman/Mehmet Helvacı/Abuzer Kendigelen/Arslan Kaya/N.Füsun Nomer Ertan, Ticari İşletme Hukuku, İstanbul 2006, n. 753; Son İçtihatlar Dergisi, 1967, S. 228, s. 71).
Yargıtay’ın 01.12.1972 gün ve 4894/5113 sayılı kararında “ayıp ihbarı olaya ilişkin bulunduğundan her türlü delille ispat edilebilir…” şeklindedir.
Yargıtay 15. HD.’nin E. 2004/6552, K. 2005/4281 sayı ve 15.7.2005 tarihli kararı. “Teknik servis belgeleri kapsamına göre, sözlü de olsa, iş sahibi davalının “ayıp” ihbarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Çünkü bu belgelerin kapsamından davacının teknik elemanlarınca sistemdeki kusurların giderilmesi işlemlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Yazılı sözleşmede kararlaştırılan (2) yıllık garanti süresi de gözetildiğinde davalının süresinde ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerekir”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/02/2004 tarih ve 2004/4-84 E., 2004/99 K. Sayılı Kararı.
“… davacının aracı birden fazla tamire götürmesi nedeniyle servislerin aynı arazının tamirle giderilemeyeceğini, üretimden kaynaklandığını bilmeleri gerekir. Bunun davacıya söylenmemesi arızanın gizlenmesi ve davacıyı oyalama sonucunu da doğurur”
“…servisin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli periyotlarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımının varlığından da söz edilemez”
Yargıtay HGK 05/10/2005 tarih ve 2005/4-487 E., 2005/553 K; 22/06/2005 tarih ve 2005/4-309 E, 2005/391 K. “…arızaların varlığı davacının müracaatı üzerine davalı tarafın yetkili servisince tespit edilmiştir. Parça değişiklikleri, yağlama, tamir gibi geçici tedbirlerle sorunun giderilmeye çalışıldığı, ancak yapılan tamir ve işlemlerden sonra da aynı tür arızaların ortaya çıktığı … anlaşılmaktadır. … Davalı üretici ve ithalatçı firmalar onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yaptırmaktadır. Bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. … Kaldı ki, üretim hatasının varlığını rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken servisin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli periyotlarla tekrarlaması karşısında hilenin (hatta yasal değişiklikle ayrıca ağır kusurun da) varlığı belirgin olmakla davada zamanaşımının varlığından da söz edilemez”
Somut olayda; Davacının 25/07/2018 tarihinde … plakalı 2018 model … marka … Model 1595 Silindir Beyaz Renkli aracı davalı taraftan teslim aldığı, bunun karşılığında 211.994,71-TL ödemiş olduğu, teslim aldıktan 7 gün sonra 01/08/2018 tarihinde aracı muayeneye tabi tutmuş ve alınan ekspertiz raporunda aracın sol arka kapısının boyalı olduğunun tespit edildiği, davalıya bu durumun 02/08/2018 tarihinde bildirilmiş olduğu aracın değiştirilmek istendiğinin bildirildiği,, davalıca dava konusu aracın muayene için taraflarına gönderilmesinin istenildiği, uzunca bir süre muayene sonucunun davacı tarafla paylaşılmadığı, davacı tarafın da 17/09/2018 tarihinde Noter İhtarnamesi ile ayıba karşı seçimlik haklarını bildirdiği, dava tarihine kadar davalı tarafça olumlu bir cevap verilmemiş olduğu, davacının gizli ayıbı muayene suretiyle tespit edip süresi içinde davalı tarafa ayıbı ihbar ettiği ve ayıplı malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep ettiği, aynı talebini Noter İhtarnamesi ile de tekrar etmesine rağmen davalı taraftan olumlu bir cevap alamadığı, alıcının ayıplı mal karşılığında seçimlik haklarından olan ayıplı malı ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemeye hakkı olduğu, ayıp ihbarının her şekilde yapılacağı, ayıp ihbarı yapılırken süreye uyulduğu, Mahkememizce başvurulan Bilirkişi incelemesi neticesinde alınan Bilirkişi Raporunda da dava konusu aracın ayıplı olduğu ayıbın gizli olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile dava konusu … plakalı 2018 Model … Marka … model 1595 Silindir Benzinli Beyaz renkli aracın aynı marka ve aynı özellikli misli ile değiştirilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-)Davacının davasının KABULÜ ile dava konusu … plakalı 2018 Model … Marka … model 1595 Silindir Benzinli Beyaz renkli aracın aynı marka ve aynı özellikli misli ile DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2-)Alınması gereken 14.481,36.-TL harçtan peşin alınan 3.620,34.-TL harç düşüldükten sonra kalan 10.861,02.-TL Bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 17.919,68.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafça yapılan toplam 4.858,14.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.09/10/2019

Katip
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 750,00.-TL
Teb.Müz. : 132,70.-TL
Keşif Harcı : 314,00.-TL
İlk Dava Harcı : 3.661,44.-TL
Toplam : 4.858,14.-TL